Uluslararası Af Örgütü: Çin’deki Çalışma Kampı Sisteminin Kaldırılması “Makyaj Değişimi”dir

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Uluslararası Af Örgütünün Çin Araştırmacısı Corinna-Barbara Francis, “çalışma yoluyla yeniden eğitim” (RTL) sisteminin kaldırılması ile ilgili “İşkencenin yaygın olduğu RTL sistemi üzerindeki kamu tepkisini önlemek için sadece bir makyaj değişikliği” olarak göründüğünü belirtti.

“Çalışma yoluyla yeniden eğitim”, Çin rejiminin zorunlu çalışma kamplarında olup biteni –işkence, fazla çalışma, tehlikeli çalışma koşulları ve sık sık beyin yıkama- gizlemek için icat ettiği bir terimdir.

Uluslararası Af Örgütü, 17 Aralık’ta Çin’deki zorunlu çalışma sistemi ile ilgili yeni bir rapor yayınladı. Raporda, “bunun siyasi faaliyetleri yâda dini inançlarını değiştirmeyi kabul etmeyen insanları cezalandırmaya yönelik olduğunu açıktır. İhlaller ve işkenceler sadece farklı bir şekilde devam etmektedir.” sonucuna varılmıştır.

Uluslararası Af Örgütünün raporu, Minghui web sitesinin 2013 yılının başından bu yana Çinli yetkililerin çalışma kampı sisteminin kapatacağını defalarca duyurduğunu doğruluyor.

Çalışma Kamplarının Kapatılmasına Rağmen İhlaller Devam Etmekte

Af Örgütünün raporuna göre, Jiangsu Eyaletindeki Fangqiang Çalışma Kampı (resimde) 2013 yılının Şubat ayında kapatıldı. Ancak, “tahliye” sırasında Falun Gong uygulayıcıları başka bir çalışma kampına transfer edildi. Kapıda hem “çalışma yoluyla dönüştürme” hem de “uyuşturucu rehabilitasyon merkezi” isimleri bulunmakta. Biz çalışma kampının “kapatıldığı” ilan edilirken, bunun aynı yerdeki uyuşturucu rehabilitasyon merkezinin kapatıldığı anlamına gelmediğini de biliyoruz.

Uluslararası Af Örgütünü yaptığı araştırmalar yoluyla birkaç eğilimi de tespit etti. Birçok çalışma kampı, “kapatıldı”ğını açıklarken sadece adını değiştirdi. Birçok durumda, onlar uyuşturucu rehabilitasyon merkezleri adı altında, keyfi gözaltı ve işkence tesisleri olarak hizmet vermeye devam etmektedir.

Çinli yetkililer giderek, sözde “kara cezaevleri”nin yerine uyuşturucu rehabilitasyon merkezleri ve “çalışma yoluyla dönüştürme” kampları yerine de “yasal eğitim merkezleri” (“beyin yıkama merkezleri için kullanılan terim) ifadelerini kullanmaya başladılar.

Af Örgütü raporunda, 610 Ofisi¹ yetkilileri ve polis memurlarının hergün rutin bir şekilde Falun Gong uygulayıcılarını yerli çalışma kamplarından doğrudan beyin yıkama merkezlerine transfer ettiklerinin ve onlara yapılan işkencenin ve diğer onur kırıcı hareketlere zorlamanın devam ettiğinin görüldüğünü belirtiyor.

Örneğin, bir Falun Gong uygulayıcısı ve Heilongjiang Tarım Ortaokulunun eski öğretmenlerinde Zhang Zhi, 2013 yılının Haziran ayında Harbin Uyuşturucu Rehabilitasyon Merkezinden tahliye edildi. Harbin’deki 610 Ofisi personeli onu kapıda bekleyerek, bir beyin yıkama merkezine transfer etmeye çalıştı. O sırada Zhang’ın ailesi de orada olduğu için müdahale edemediler ve böylece o kaçmayı başardı. O, 610 Ofisinin kendisini evinden alıp yeniden beyin yıkama merkezine götürmeye çalışacağından korkarak, saklanmak zorunda kaldı.

Falun Gong uygulayıcılarının eski çalışma kamplarının yerlerine kurulan beyin yıkama merkezlerine yollandıklarına dair olaylarda vardır.

Uluslararası Af Örgütünün raporunda yayınlanan bilgiler Falun Dafa Bilgi Merkezinin (FDIC) açıklamaları ile tutarlıdır.

FDIC bir önceki basın açıklamasında şunları söyledi: “Beyin yıkama tesisleri, çalışma yoluyla yeniden eğitim (RTL) sisteminden daha az yasal olduğundan Falun Gong uygulayıcıları ve diğer tutuklular daha fazla risk altında kalacaktır. Beyin yıkama merkezlerinin hiçbir resmi varlığı olmamasından dolayı, okullar, apartmanlar hatta Budist tapınakları gibi çeşitli yerlerde keyfen kurulmuş oldukları bilinmektedir.”

Zorunlu Çalışma Zulümde Önemli Rol Oynamaktadır

Zorunlu çalışma sistemi, Falun Gong’a karşı yürütülen zulümde önemli bir rol oynamış ve yıllardır çok sayıda uygulayıcıyı adeta emmiştir. 1999 yılının Temmuz ayında başlayan zulümde sadece bir yıl içinde binlerce uygulayıcı çalışma kamplarına yollanmıştır.

Rapor, “Kanıtlar Falun Gong [uygulayıcıları] bazı durumlarda RTL kamplarındaki toplam nüfusun ortalama üçte birini teşkil ettiğini göstermektedir.”

Zhang Lianying ve kocası Niu Jinping, Amerikan Kongre Binasının önünde. Bayan Zhang, Uluslararası Af Örgütüne çalışma kamplarında gördükleri işkence sonucu ölen 21 uygulayıcıyı şahsen tanıdığını söyledi. (Fotoğraf Nisan2011 tarihli)

Bayan Zhang Lianying, Uluslararası Af Örgütüne çalışma kamplarında gördükleri işkence sonucu ölen 21 uygulayıcıyı şahsen tanıdığını söyledi. Kötü üne sahip Masanjia Çalışma Kampında 14 Temmuz – Eylül 2008 tarihleri arasındaki iki ay boyunca ondan fazla defa “raf” işkencesine maruz kaldığını ve buna ilaveten uykudan mahrum bırakma, elektrik şoku ve dayakla da karşı karşıya kaldı.

Af Örgütünün raporunda Bayan Zhang’ın Pekin Kadınlar Çalışma Kampı ile anlattıkları da yer aldı:

“Hala hatırladığımda titrediğim hafızamdaki en dayanılmaz şey, uzun süre ve tekrar tekrar ağzımı ve burnumu mesane ve bağırsak kontrolümü kaybedene kadar kapalı olmasıydı. Ay içinde periyotlar halinde, defalarca böyle işkenceler yaşadım. Onlar ağzımı ve burnumu ıslak havlu ile kapattılar, bu yüzden nefes alamadım… Ağrı o kadar şiddetliydi ki, patlayacağımı hissettim, bütün vücudum gücünü kaybetti ve bacaklarım idrarımı tutamayacağım kadar gevşedi.”

“Kara cezaevleri”nde uygulanan işkence metotları: kaplan sırası, şiddetli dayak, ölüm yatağı (yatağa germe olarak da bilinir, vücut beş yönde gerilir), elektrik şoku, kelepçe ile asma, zorla besleme, demir sandalye, bilinmeyen ilaçlar enjekte etme.

Raporda ayrıca, çalışma kampı personelinin kariyerinin doğrudan Falun Gong uygulayıcılarına yapılan zulümdeki “performans”larına bağlı olduğuna dikkat çekilmekte. Böyle bir zulüm kampanyası, on binlerce görevliyi suçu kontrol etmekle meşgul olmalarından ziyade, insanların zihinlerini kontrol etmek ve inançları için insanlara işkence yapmak üzere kullanır.

Af Örgütü raporunda şu uyarıda bulundu: “Çinli yetkililer, keyfi gözaltı sisteminden sadece birini kaldırırken, yerine koyduğu başka bir tip ile kullanım alanını genişletmiştir ki, bu gerçekten çok risklidir.”

İlgili Haberler:

• CNN Video ve makale: Af Örgütü raporu: Çin’in çalışma kamplarını kaldırması bir “makyaj değişimi”dir

• Uluslararası Af Örgütünün yeni raporu: Çin’deki ‘Çalışma Yoluyla Yeniden Eğitim’ kampları: Bir başka baskı sistemi ile mi yer değiştirdi?

• Uluslararası Af Örgütünün araştırma raporunun tamamı (PDF): “Çorbayı değiştirirsek ilaç olur mu?”: Çin’deki çalışma yoluyla yeniden eğitim kaldırıldı

• Epoch Times’ın makalesi: ”Uluslararası Af Örgütü: Çin’deki Çalışma Kampları Kapatılarak, Eski İhlallere Yeni Adlar Verildi

Not:

1. "610 Ofisi": Özellikle Falun Gong’u zulüm yapmak için kurulmuş bir kurumdur. Çin devletinin bu kuruma verdiği güç ÇKP’nin yönetimindeki, tüm diğer politik ve adli sistemlerin daha üstündedir.

İngilizce metin: http://en.minghui.org/html/articles/2013/12/18/143719.html

* * *

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.