Özet Rapor: Falun Gong Uygulayıcılarının İşkence Sonucu Ölümünde Çin’deki Beyin Yıkama Merkezlerinin Rolü (1)

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Çin Komünist Partisi (ÇKP) Falun Gong’a karşı yürüttüğü zulümde yasalara saygılı binlerce vatandaşı gözaltında tutmak ve işkence yapmak için çeşitli tesisleri kullanmıştır. Hapishaneler, gözaltı merkezleri ve çalışma kampları gibi en yaygın bilinenlerin yanı sıra, daha az bilinen tesislerde Falun Gong zulmünde önemli rol oynamışlardır. Çinli otoriteler tarafından genellikle “yasal eğitim merkezleri” olarak adlandırılan bu sistem daha doğru bir tanımla beyin yıkama merkezleri olarak bilinmektedir.

Falun Gong uygulayıcıları, yargısız cezaevleri olarak hizmet veren bu beyin yıkama merkezlerinde istenildiği kadar uzun süreler alıkonulmaktadır. Beyin yıkama merkezinin tek amacı Falun Gong uygulayıcılarını inançlarından vazgeçirmeye zorlamaktır. Bunu başarmak için merkezler, zorla ve sürekli olarak uygulayıcılara Falun Gong’u karalayan propaganda ve iftira videoları yâda ses kayıtları izletmekte ve dinletmekte ve sık sık onlara fiziksel işkenceler uygulamaktadır ki, bu da bugüne kadar yüzlerce ölüm vakasına yol açmıştır.

Bugüne kadar, Falun Gong zulmünde bildirilen 3,653 ölüm vakası, kimlikleri ve detayları ile tespit edilmiştir. Ölen bu kişilerin 746’sı (toplamın 11%’i) beyin yıkama merkezlerinde alıkonulma yaşamış, 357’si ise doğrudan merkezlerde yaşamlarını kaybetmiştir. Bu ölüm ve alıkonulma vakaları Çin’deki 173 şehir, 329 ilçe ve 449 beyin yıkama merkezini içermektedir. Bu rapor, beyin yıkama merkezleri ve kayıtlı ölüm vakaları arasındaki ilişki üzerine yapılan bir araştırmanın sonuçlarını sunmaktadır.

1. Beyin yıkama merkezlerinin tarihine bakış

Bir beyin yıkama merkezindeki ilk ölüm vakası ÇKP’nin Falun Gong’a karşı başlattığı zulümden kısa bir süre sonra 2000 yılının Ocak ayında gerçekleşti. Shandong Eyaletine bağlı Weifang Şehrinden Yerel bir işçi emeklisi olan Chen Zixiu, 17 Şubat’ta Falun Gong’a adalet istemi ile başvuruda bulunmak üzere Pekin’e gittiği için tutuklandı ve bir beyin yıkama merkezine hapsedildi. O, 21 Şubat sabahı dövülerek öldürüldü.

A: Chen Zixiu ve torunu; B. Chen Zixiu'nun kanlar içindeki kıyafetleri C. Chen'in kana bulanmış iç çamaşırları

20 Nisan 2000 tarihinde, The Wall Street Journal gazetesinde muhabir Ian Johnson tarafından kaleme alınan “Bayan Chen Son Gününe Kadar Falun Gong’u Uygulamanın Bir Hak Olduğunu Söyledi” başlıklı bir makale yayınladı. Johnson, 2001 yılında bu makale ile Pulitzer Ödülünü kazandı.

Ian Johnson, 2001 yılında Bayan Chen Zixiu’nun hikayesi ile Pulitzer Ödülünü kazandı.

Haberin yayınlanmasından sonra ÇKP rejimi Chen Zixiu’nun katillerini adalet önüne getirmek yerine Chen’in kızı Zhang Xueling’i Amerikalı gazeteciye bilgi sızdırdığı gerekçesi ile tutukladı. Zhang Xueling “kamu güvenliğine zarar vermek” gerekçesi ile üç yıl çalışma kampı cezasına çarptırıldı.

Washington Post’tan John Pomfret ve Philip Pan, 2001 yılının Ağustos ayında Çin rejiminin Falun Gong’u yok etmek için üç maddelik bir yaklaşım benimsediğini -yani, şiddet, yoğun propaganda kampanyası ve beyin yıkama merkezleri- bildiren bir haber yayınladı.

Makaleye göre, “Bazı yerel yönetimler, beyin yıkama sınıflarını denemeye başlamıştı ama Ocak ayında Falun Gong’a karşı kararları yürüten kurumlararası özel bir güce sahip Pekin’deki gizli 610 Ofisi¹, tüm mahalle komiteleri, devlet kurumları ve bağlı şirketlere, bunun için hükümet kaynaklarını kullanmaları emrini verdi. Falun Gong üyesi olmayanlar bunun dışında tutulacaktı.”

Beyin yıkama merkezleri resmen “yasal eğitim merkezleri”, “yasal eğitim üstleri” yâda “düşünce dönüşüm okulları” olarak adlandırılırken, onların hukukla yâda eğitimle bir ilgileri bulunmamaktadır.

Bir Falun Gong uygulayıcısının beyin yıkama merkezlerine gönderilmesi için herhangi bir yasal süreç yâda herhangi bir yasal evrakın gerekmediği bir uygulama söz konusudur. Merkezlerdeki çalışanlara Falun Gong uygulayıcılarına yapılan işkencenin sonucunda, işkence kişinin ölümüne yol açsa bile hiçbir sorumlulukları olmadığı söylendi.

2004 yılında Dünya Falun Gong Zulmünü Araştırma Örgütü (WOIPFG), “Beyin Yıkama Sınıfları ve Beyin Yıkama Metotları Üzerine Araştırma Raporu” yayınladı. Rapora göre, beyin yıkama merkezlerinde yaygın olarak iki yöntem kullanılmaktadır; fiziksel işkence ve sinir sistemine zarar veren ilaç kullanımı.

2013 yılı başında ÇKP, Falun Gong zulmünde önemli bir mekanizma olan kötü üne sahip zorunlu çalışma kampı sistemini ortadan kaldırmak için bir plan açıkladı. Beyin yıkama merkezleri o andan itibaren zorunlu çalışma kamplarının rolünün bir parçasını üzerine almış oldu.

Minghui internet sitesinde 2014 yılının Ocak ayında yayınlanan bir rapora göre, “Zorunlu çalışma kampları kapatılmasına rağmen, beyin yıkama merkezlerinde hapsedilen Falun Gong uygulayıcılarının sayısı önemli ölçüde artmıştır. 2013’ün Ocak ayından Haziran’a kadarki süreçte bu tür 181 vaka rapor edilmiştir. Ancak, çalışma kampı sisteminin aşamalı olarak kapatılmaya başladığı yılın ikinci yarısında bu sayı birden 1,044’e fırladı. (http://en.minghui.org/html/articles/2014/1/18/144478.html)

Zorunlu çalışma kamplarında hapsedilen birçok Falun Gong uygulayıcısı zorunlu çalışma kampı sistemi kaldırılmış olmasına rağmen serbest bırakılmadı. Onlar doğrudan beyin yıkama merkezlerine transfer edildi.

Minghui sitesinde 2013 yılında yayınlanan başka bir makalede ise, ÇKP’nin 27 ilde 157 beyin yıkama merkezi kurduğu ve 737 uygulayıcıyı bu merkezlere yolladığı bildirildi.

2. Beyin yıkama merkezlerindeki ölüm ve gözaltı vakalarının detaylı analizi

Minghui internet sitesinde 2013 yılının Aralık ayında yayınlanan istatistiklere göre, son 15 yıldır süren zulüm sırasında Falun Gong uygulayıcılarına ait 3,653 ölüm vakası dışında, 746 (11%) kişinin beyin yıkama merkezlerinde işkence yaşadığı ki, daha önce bir kez daha hapsedilmiş olanlar ile gözaltına alınanların sayısı 851’e ulaşmaktadır. 3,653 ölümün dışında beyin yıkama merkezlerinde 365 ölüm daha gerçekleşmiştir. Bir beyin yıkama merkezinde gerçekleşen iki yeni vaka ile ölüm sayısı 367’ye ulaştı.

Araştırma, beyin yıkama merkezinde gerçekleşen ölüm vakalarının %32 ile en sık görülen nedenin sinir sistemine zarar veren ilaçların zorla enjeksiyonu olduğunu göstermektedir. %20 ile ikinci en yüksek ölüm nedeni ise dayak. %19’luk ölüm oranı ise birden fazla işkencenin kullanımından kaynaklanmaktadır.

Hükümet içi bir belgede, beyin yıkama merkezleri için verilen talimat ve protokoller açıkça belirtilmektedir: “Falun Gong uygulayıcılarını dönüştürmek için, gerektiğinde, yetkililer tıbbi ve klinik yaklaşımları ele alabilir.” Bu politika, sinirlere zarar veren ilaçların kötüye kullanımına yol açar.

Beyin yıkama merkezlerindeki ölüm ve gözaltı vakalarına dair daha detaylı bir analizi aşağıda vermekteyiz.

Not: Analiz, zulüm sırasında yaşanan teyit edilmiş 3,653 ölüm vakasının verilerine dayanmaktadır. Bu ölümlerin hepsi beyin yıkama merkezlerinde gerçekleşmemiştir. Bu verilerin kullanılmasının nedeni, bu ölüm vakalarına ait detaylı bilgilerin mevcut olmasındandır. Bunun dışında, beyin yıkama merkezlerinde hapsedilen ve hayatta kalmayı başaran birçok uygulayıcı da var. Fakat bu vakalar, hem rapor edilmediklerinden hem de ölümler doğrulanmadığından analiz dışında tutulmuşlardır.

Şekil 1, beyin yıkama merkezlerinin zulüm başladığından beri çok önemli rol oynadığını göstermektedir. 1999 yılında, aralarında ÇKP’nin zulme başladığı Temmuz ayında hapsedilen 58 kişi ile toplam 107 uygulayıcı beyin yıkama merkezlerine kapatıldı. 3,653 ölüm vakasından, beyin yıkama merkezlerinde alıkonulanların sayısı 2000 yılında 146 iken, 2001 yılında 188 ile en yüksek seviyesine ulaştı.

ÇKP’nin Falun Gong’un bastırıldığını duyurduktan iki gün sonra 21 Temmuz 1999’da, Heilongjiang Eyaleti, Yilan İlçesi Zhushan Kasabasındaki ÇKP’nin Siyasi ve Adli Komitesi müdürü Li Chuanfu, geçici bir beyin yıkama merkezi kurdu. Li, tüm yerli uygulayıcıları hapsetti ve şiddet kullanarak onlara uygulamayı bıraktırmaya çalıştı. 29 Eylül’de yerli bir uygulayıcı olan Zhao Chunxi (erkek) gördüğü işkence sonucu öldü.

Beyin yıkama merkezlerindeki ölüm vakalarının sayısı 1999’da 5 iken ertesi yıl 17’ye yükseldi ve 2001-2005 yılları arasında her yıl sürekli olarak 50 civarında yükseldi. Beyin yıkama merkezlerinde gerçekleşen ölümlerin %70’i (250 vaka) bu beş yıl içinde gerçekleşmiştir. (Şekil 2)

Beyin yıkama merkezlerindeki işkence sonucu ölen 367 uygulayıcının, %62’si bayan, 35%’i erkek ve kalanının ise cinsiyeti bilinmemektedir.

Şekil 3, ölüm vakalarının yaş dağılımını göstermektedir. 92 vaka ile en yüksek ölüm sayısı 61 ile 70 yaş arasında gerçekleşmiştir.

Beyin yıkama merkezlerindeki Falun Gong uygulayıcılarına uygulanan zulüm Tibet’te dâhil Çin’deki hemen hemen her eyalette meydana gelmiştir. Tablo 1, her eyalette meydana gelen ölüm ve gözaltı vakalarının sayısını göstermektedir. Shandong Eyaleti, beyin yıkama merkezinden kaynaklanan ölüm vakalarının (65 vaka) en fazla yaşandığı yer olmuştur. Onu ikinci Hebei (59 vaka) ve üçüncü sırada ise Sichuan (35 vaka) eyaleti takip etmektedir.

Not: Sıralama ölüm vakalarının sayısına dayanmaktadır. Gözaltı vakalarının sayısı karşılaştırıldığında iki eyaletteki sayı, ölüm vakalarının sayısı ile aynıdır. Aynı yöntem, Tablo 2 ve 3 içinde uygulanmıştır.

Tablo 2, direkt dört belediyenin kontrolündeki, yani Pekin, Tianjin, Shanghai ve Chongqing dâhil Çin’in büyük şehirlerindeki beyin yıkama merkezlerinde gerçekleşen ölüm vakalarının sayısını göstermektedir. 21 vaka ile ilk sırada yer alan Shandong Eyaletine bağlı Yantai Şehrini, yine Shandong Eyaletine bağlı Weifang Şehri (20 vaka) ve Sichuan Eyaletindeki Chengdu (19 vaka) izlemektedir.

Rapor edilen 367 ölüm ve 851 gözaltı vakası arasında, 281 ölüm ve 652 gözaltı vakasında beyin yıkama merkezlerinin isimleri de bildirilmektedir. Tablo 3, ölüm ve tutuklama açısından ilk 15 merkezin listesini göstermektedir.

İlgilli makaleler:

- Özet Rapor: Falun Gong Uygulayıcılarının İşkence İle Ölümlerine Dâhil Olan İlk Üç Beyin Yıkama Merkezi (2)

- Özet Rapor: Beyin Yıkama Merkezlerindeki Falun Gong Uygulayıcılarının Ölümleri (3)

Not:

1. "610 Ofisi": Özellikle Falun Gong’u zulüm yapmak için kurulmuş bir kurumdur. Çin devletinin bu kuruma verdiği güç ÇKP’nin yönetimindeki, tüm diğer politik ve adli sistemlerin daha üstündedir.

İngilizce metin: http://en.minghui.org/html/articles/2014/3/19/145983.html

* * *

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.