Zhuan Falun Kitabını Altı Gün Boyunca Okuduktan Sonra Bir Mucize Gerçekleşti

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Bu mucizeyi yaşadığımdan bu yana yıllar geçti ama sanki bugün meydana gelmiş gibi hala zihnimde taze. Bu hikâyemi başkaları ile de paylaşmak istiyorum.

Falun Gong Kitabı Dikkatimi Çekti

Bir meslektaşım 1998 yılının Haziran ayında Zhuan Falun kitabını okuyordu. Onun dikkatini çekmek için “Neden bu kitabı okumayı bırakmıyorsun? Biraz sohbet edelim.” derken kitabı elinden kaptım. Meslektaşım, “Bu kitaba bakmaya cesaretin var mı?” “Ne dersin?” diye sorunca, ona “Uzun yıllar eğitim aldım ve birçok kitap okudum” dedim. Kitaba şöyle bir göz attım ve bir cümle dikkatimi çekti.

Üstat dedi ki;

Herkese, bizim uygulamamızın Buda Okulundaki yüce bir xiulian uygulaması olduğunu ve bizim de Budalığı geliştirmekte olduğumuzu söyleyeyim. Tao Okulunda ise kişi Tao'yu elde etmek için elbette Tao'yu geliştirir.” (Zhuan Falun’dan)

Ben, “Vay! Ben Budalığı geliştirmeye gidiyorum!” diye bağırdım.

Kitabın bir kopyasını elde ettikten sonra, onun değer verdim ve işten eve götürdüm. Kocam birkaç sayfasını okudu ve “Bu harika! Ben de uygulama yapmak istiyorum.” dedi. O zaman hastalık nedeniyle evde olan oğlumda yataktan kalktı ve “Anne, beni de sayın. Ben de Falun Gong’u uygulamak istiyorum.” diye bağırdı. Sonuç olarak üçümüz aynı zamanda Falun Gong’u uygulamaya başladık.

Göz Sorunu Altı Gün İçinde Düzeldi

Oğlumun küçüklüğünden beri gözlerinde sorunlar vardı. Zaman zaman, gözleri kızarıyor ve yüzü gözyaşları ile kaplanıp, şişiyordu. Gözlerini açamıyordu. Hem batı hem de gelensel tıbbı denememize rağmen, onun durumu her geçen gün daha da kötüleşiyordu.

Okulun ilk günü oğlum, “Anne, birinci sırada otursam bile tahtayı göremiyorum.” dedi.

Biz tamamen umutsuzduk. O her zaman hastaydı, sık sık okula gidemiyordu ve sonunda yardım almadan yaşayamaz hale geldi.

Gözyaşları sık sık yüzünü kapladı ve gözleri kıpkırmızı oldu ve iltihaplandı. Gözlerini kapadığı her zaman gözlerinin etrafında yanma hissediyordu. Gözleri o kadar acı veriyordu ki sık sık titriyordu. Bana “Gözlerimde sanki sert fasulyeler var, yanlara hareket ettiremiyorum.” O çok acı çekiyordu.

Onun bu kadar acı çektiğini görünce ben de ne yemek yiyebiliyor ne de iyi uyuyabiliyordum. Her zaman onun rahatsızlığını azaltmak için çalışmakla meşguldüm. Kışın eve kartopları getirdim ve gözlerindeki yanmayı azaltmak için onlarla gözlerine masaj yaptım.

Büyükannesi bir kez tedavi önerdi. O gözkapaklarını açıp ters yüz ederek, bambu çubukları ile içindeki şişlikleri koparmak ve sonrasında tuzlu su uygulamak istedi. Umutsuzca bu yolu denedik. Bu oldukça sancılı bir süreçti ve kalbin adeta parça parça oldu. Fakat gözlerinin durumu hala düzelmedi.

Son olarak, göz doktoru ona genetik kornea ülseri teşhisi koydu ve iki korneasının yenilenmesi gerektiğini söyledi. Aksi takdirde, o kör olacaktı.

Bu bizi harap etti, çünkü gelirlerimiz göz önüne alındığında böylesine pahalı bir ameliyat için gerekli parayı toplama için yıllarca çalışmamız gerekliydi.

Tamamen beklenmedik bir anda Üstat, Falun Gong’u uygulamaya başlamaya karar verdiğim gün bize yepyeni bir hayat verdi.

O zaman, oğlum okulda düştüğü için evde istirahat ediyordu ve gece-gündüz acı içinde yanıyordu. Ancak, Falun Gong uygulamasını duyduktan kısa bir süre içinde hızla hareket etti. O, “Anne, bende uygulama yapmak istiyorum! Ben Dafa’da kendimi geliştirmek istiyorum” diye bağırdı. Ben Zhuan Falun kitabını daha yeni almıştım ve Fa’yı tam olarak anlamadığım için biraz zorlandım.

Ben, “Sen Dafa uygulamak için çok gençsin. Tedavi edilme şansın olmamasına rağmen, gözlerin acırsa göz damlası kullanabilir ve durumu biraz rahatlatabilirsin. Eğer gerçekten Dafa’yı uygulamak istiyorsan, göz ağrını karma olarak ele alman gerekir. Göz damlası kullanmamalısın. Kabul edebilir misin?” dedim. Oğlum, “Evet! Yapabilirim! Gerçekten yapabilirim.” dedi ve göz damlalarından hemen kurtulmaya karar verdi.

Başlangıçta, gözlerini açmakta zorlandı ve Zhuan Falun kitabını ben ona okudum. Üç gün içinde gözlerini açabildi ve kitabı kendi başına okumak istediğini söyledi. Sonraki üç gün içinde boyunca ise kitabı kendi başına okudu. Altıncı gün gözleri normale döndü ve okula gidebildi. Bu gerçek karşsıında tam anlamıyla şaşırdık ve kelimelerle ifade edemeyeceğim bir sevinç ve mutluluk yaşadık.

O andan itibaren, Üstat üçümüzün yaşamını da kurtardı ve böylece çabayla uygulama yapmaya başladık.

İngilizce metin: http://www.clearwisdom.net/html/articles/2014/8/1/2323.html

* * *

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.