Antik Çin Hikayeleri: Bir Hayalet Alacağını Toplamış- Bir Reenkarnasyon Hikayesi

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo


Eskiden beri Çinlilerin inandıklarına göre iyi insanların erdemle ödüllendirildiği ve kötü insanların adalete teslim edildiğidir. Budizm’in yayılması ve reenkarnasyon konusundaki öğretilerin gündeme gelmesiyle bu ilahi yasanın anlamını beşikten öncesinden ve mezarın sonrasına kadar uzamaktadır.

Çin halk efsanelerde anlatılan bu öykü, 17.yy da, Ming Hanedanlığın ile Qing Hanedanlığı arasındaki geçiş döneminde olmuştur. Pekin’e birkaç kilometre uzaklıkta bulunan Wajiadian köyünde, Bay Qian adında çok zengin bir adam varmış.

Qian’ın malikanesine yaklaşık bir kilometre mesafede Li köylü ailesi yaşarmış. İnsanlar, bu ailenin reisine “Kardeş Li” diyorlarmış. Li’nin inşaat ve duvarcılık işlerini bildiğinden dolayı Qian ailesine küçük çalışmaları birçok defa yapmıştır. Bay Qian cömertçe karşılığını ödüyormuş ve zamanla malik Qian ve köylü Li ve onların aileleri birbirine yaklaşmıştır.

Bir senede, Bay Qian ve ailesi iş amacıyla Güneye yolculuk yapması gerekiyormuş. Ancak birkaç ay sonra dönecekmiş. Yola çıkmadan önce Qian, Kardeş Li’yi çağırmış;

"Kardeş Li dostluğumuz çok güçlüdür. Senden bir iyilik isteyebilir miyim? "

"Bay Qian, konu ne olursa olsun eğer sizin için yapabileceğim bir şey varsa lütfen çekinmeyiniz."

"Çok kaliteli bir şarap mahzenim var ", dedi Qian. "Burayı koruması için tuttuğum adamlar benim gittikten hemen sonra şaraplarımı içeceğinden endişeliyim. Şaraplarımı siz saklayabilir misiniz? "

"Bu kadar küçük bir yardım mı, daha ciddi bir şey olacağını sandım!" diye cevap verdi Li.

"Bütün kaplar dokunulmadan sizi bekleyecektir. Endişelenmeyin ve iyi yolculuklar dilerim!" diye ekledi.

Böylece Bay Qian 30 tane mühürlü şarap küpünü Li’nin evine getirmiş. Kardeş Li onları uzak bir köşede, misafir odasına koymuş.


Kötülük

İki ay geçmesine rağmen Qian ve ailesinden hiçbir haber yokmuş.
Bir gün, kardeş Li Bay Qian’ın şaraplarını kontrol etmeye gitmiş, küplerin her biri ambalaj kağıdıyla sarılmış mühürlüymüş. Li bir küpü almış koklamış fakat büyük bir şaşkınlıkla şarap kokusu olmadığını görmüş.

"Garip. Küpler çok sıkı mühürlü olsa bile şarabın kokusu hissedilir ", düşünmüş Li. O halde almış küpü ve sallamış; hiçbir ses duymamış dolayısıyla yine şaşırmış. Merak dürtüsüne karşı koyamamış ve küpü kırmış. Gördüğüne inanamamış: küpten bembeyaz pırıl, pırıl gümüş paralar dökülmüş!

Li bütün küplerini açmış. Hepsi benzer şekilde çok değerli paralarla doluymuş – toplamda yaklaşık 120 kg. Bu kadar çok para görünce açgözlülüğüne kanmış ve Li şeytanca bir plan yapmış. Küplerini boşaltmış ve bir miktar para alarak pazara gitmiş ve kaliteli bir şarap alarak küplerini doldurmuş. 30 adet küpünü yeniden kapatmış ve Bay Qian’ın ilk defa Li’nin evine getirdiğindeki küplerine iyicene benzetmiş.

Peki paralara ne olmuş? Bay Qian’ın eline bir daha geçmemek üzere Li’nin mahzeninde gizliymiş.

Birkaç ay sonra Qian, nihayet seyahatten dönmüş. Kardeş Li ona 30 küpünü hiçbir şey olmamış gibi iade etmiş. Li, gittikten sonra Qian küpleri açmış ve paraların yerine şarapla doldurulduğunu görmüş. Hemen anlamış ki bütün birikimi kardeş Li tarafından çalınmış ve bu konuda yapabileceği hiçbir şey yokmuş.

Bunun dışında, Li’ye küplerde şarap olduğu söylememiş miydi, kardeş Li ona şarap iade etmemiş miydi? Ancak bu durum bir işkence gibiydi ve Bay Qian içini kemiren bu durumdan çıkmak için hiçbir yol bulamıyormuş. Bir zihinsel çöküntüye düşmüş ve çektiği acılar sonucunda yarıyılın sonunda yaralı ruhuyla vefat etmiş.

Artık Bay Qian, olmadığına göre kardeş Li, zengin olmanın zamanının geldiğini düşünmüş. Qian parasını kullanarak arsalar satın almış, görkemli binalar inşa etmiş ve birkaç cariye almıştır.

Uyarı

Belli bir zaman sonra Li’nin bir cariyesi gebe kalmış. Kardeş Li bir çocuğun olması fikriyle çok mutlu olmuş. Bütün kalbiyle bir çocuğun olmasını önceden umut etmişti fakat eşinin çocuğu olmamıştı. Zengin bir adamın mirasçıları nasıl olmaz?

Fakat çocuğun doğumundan önceki gecede Li korkunç bir rüya görmüş. Çay odasında otururken kapı açılır ve merhum Bay Qian içeriğe girer. Bay Qian omuzunda bir çanta taşıyormuş ve yüzünde hiç de hoş olmayan bir ifade varmış.

"Borcunu tahsil etmeye geldim", demiş. Sırıtarak gözlerinden keskin bakışlar saçıyormış.

Li ter için uyanmış, kalbi hızla atıyormuş.

Beklenen haber gelmiş, bir hizmetçi müjdeyi vermiş. İkinci cariye sağlıklı bir bebek doğurmuş.

Kardeş Li henüz gördüğü kabusun etkisindeymiş ve yeni doğanla bir bağlantısı olacağından şüphelenmiş. Hep gözetlemiş, fakat yıllar geçtikçe oğlu hem yetenekli ve hırslı hem de vefakar bir evlada dönüşmüş. Çok parlak bir öğrenci olduğunda Li ona en iyi öğretmenleri bulmuş ve onu en yüksek mevkilere laik bir deha olarak görüyormuş. Zamanla Li, Bay Qian’ın hayaletinin uyarısını tamamen unutmuştu.

İade

Kardeş Li’nin oğlu yetişkinliğe ulaşmış. İmparatorluk sınavlarına girmek için başkente gitmiş ve beklendiği gibi iyi sonuçları alarak yedinci kademede memurluğa tayin olmuştur. Li’nin evinde büyük kutlama varmış. Bir misafir demişki: "Bu zamanlar bürokrasinin daha yüksek mevkilerini almak çok revaçta. “Kardeş Li, oğlunuzun yararına ben düşünüyorum ki imkanlarınızı daha iyi değerlendirin ve onun için harcayın!" Diğer misafirleri de katılmış.

Li konuyu düşünmüş: Onun tek ve eşsiz oğlu kesinlikle sıradan biri değilmiş. Gerçekten onun gibi yetenekli bir genç için yedinci kademede bir memur olarak kalmak hiç de uygun bir şey değilmiş. Kardeş Li bir miktar altım harcayarak oğlunu kısa zamanda dördüncü kademede memurluğa bizzat başbakan tarafından atamış. Li çok mutlu olmuş.

Oğlunun kariyeri garantiliymiş, ona denk bir eş bulmak artık bir sorun değilmiş. Fakat genç adam kimseyle ilgilenmiyormuş, sadece imparatorluk sarayındaki bir cariye onu cezbedetmiş. Güçlü bir bakanın evinde yaşayan bu genç kadının oğlunun eşi olması için Kardeş Li’nin cebinden hatırı sayılır miktarda para çıkması gerekmiş.

Nikah günü yaklaştıkça herkes neşeliymiş, özellikle Kardeş Li. Bir gece, çok iyi bir şarap içtikten sonra yatağına uzanmış. Fakat uyuya kaldıktan hemen sonra Li aynı eski kabusu görmeye başlamış, bu kara düşü parlak ve gelecek vaat eden oğlunun doğumun öncesi, yıllar önce görmüştü! Bir kez daha gözleri önünde Bay Qian’ı görmüş!

"Çok yıl sürdü ", dedi Bay Qian gülümseyerek. "Fakat bana olan borcunu nihayet alabildim, hatta faizlerle birlikte." Konuşurken çuvalı omuzuna kaldırdı. Yakından bakıldığında parayla dolu gibi duruyormuş.

"Borç iade edildi." diye devam etti Qian. "Artık seni bırakabilirim."

Li, uyandığından hemen sonra bir hizmetçi gelerek kötü haber getirmiş:

"Sahip, sahip! Oğlunuz! Oğlunuz hasta!"

Bunca zaman kalbin derinliklerinde gömdüğü eski korkular yeniden canlanmış. Telaşlı şekilde Li oğlunun odasına koşmuş fakat çok geç kalmıştı. Onu değerli oğlu hayata gözlerini kapatmıştı.

Kardeş Li dizleri üzerine çökmüş. Şimdi her şey çok açıkmış. Bay Qian yeniden doğmuş ve onun tek oğlu görümünü almıştı, alacağını tahsil etmesi lazımmış. Peki Qian hangi faizden bahsetmiş? Doğumdan ölümüne kadar okul masrafları ile şarap küplerin arasındaki fark, Li için 30 000 gümüş külçeye mal olmuştur.

Elinde hiçbir şey kalmamıştı. Boş ellerle Kardeş Li, dilenci gibi sokaklarda dolaşarak dinlemek isteyen herkese, işlediği suç için ilahi adaletin onu cezalandırdığını anlatmaya başlamış. Cennet ilkelerini ihlal etmişti, uyarılmıştı ve nihayetinde hiçbir kaçışı yoktu. Fakat onun bu halini görenler Kardeş Li’yi deli sanarmış.


İngilizce metin: İngilizce Metin İçin tıklayınız

* * *

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.