Falun Gong Zulmünü Araştırma Koalisyonu Avrupa Şubesinin Açılışında Çalışma Kampında Zulüm Gören Bir Kurbanın Konuşması

Aşağıdaki konuşma 3 Şubat tarihinde Londra’daki Çin Büyükelçiliği önünde düzenlenen basın toplantısında yapıldı. Konuşma haksız yere Çin’de zorunlu bir çalışma kampına hapsedilen Falun Gong uygulayıcısı Annie Yang’a aittir. Falun Gong Zulmünü Araştırma Koalisyonu (CIPFG) Avrupa Şubesinin kuruluşunu ilan etmek için bir basın toplantısı düzenlendi. Olayla ilgili daha fazla bilgi için; http://tr.clearharmony.net/articles/200702/1249.html.

Bugün Falun Gong Zulmünü Araştırma Avrupa Koalisyonunun kurulduğunu görmekten çok mutluyum. Bu kuruluş zorunlu ve önemlidir. Onun amacı, Çin hükümetini Falun Gong uygulayıcılarına karşı yürüttüğü zulmü durdurmaya zorlamaktır.

Bugün Çin’de milyonlarca Falun Gong uygulayıcısı yasadışı bir şekilde hapishanelerde ve çalışma kamplarında alıkonulmakta, Falun Gong’a olan inançları yüzünden son derece insanlık dışı işkencelere ve acılara katlanmaktalar. Bu gruptaki insanlara sadece doğruluk, merhamet ve hoşgörü ilkelerini takip ettikleri için acımasızca zulmedilmekte. ÇKP, Falun Gong uygulayıcılarına karşı farklı işkence metotları kullanarak onları inançlarını bırakmaya zorlamakta. Aynı zamanda ÇKP dünyaya bu çağın Çin’deki insan haklarında altın bir çağ olduğunu söylüyor. Bu bir holiganın temel davranışı olan şiddet ve yalandır.

Annie Yang konuşurken

1 Mart 2005 akşamı, hiçbir yasal süreç uygulanmadan tutuklandım ve 2 yıl zorunlu çalışma kampı cezası aldım. Bu süreç sırasında fiziksel ve zihinsel olarak muazzam acılar çektim. Haiding Bölgesi güvenlik şubesinden kötü polis memuru Liu Dafeng sadece formu imzalamayı reddettiğim için kaba bir dille bana hakaret etti, beni tekmeledi, benim giysilerimi yakaladı ve beni karşı duvara fırlatarak bayılmama neden oldu.

Pekin Kadın Çalışma Kampında zorla beyin yıkama programına maruz bırakıldım. Falun Gong’u karalayan birçok film izlemeye zorlandım. Günde sadece 2–3 saat uyumama izin verildi. Tutuklandığımda 8 yıldır Falun Gong uyguluyordum. Falun Gong’un ne olduğunu biliyordum. Özellikle 1999 yılından önce dikkatlice düşündükten sonra bu yolu seçmiştim. Bir yalan binlerce defa tekrarlansa bile yalan olarak kalacaktır. Asla gerçeğe dönüşmez.

Uluslararası baskı yüzünden ÇKP zulüm metotlarını sakladı. Yüzeysel olarak fiziksel bir yara olmamasına rağmen zihinsel işkence fiziksel işkenceden daha serttir. İlaçlar fiziksel yaraları tedavi edebilir ama ruhunuzdaki yarayı tedavi edemezler. Zorlamanın amacı Falun Gong uygulayıcılarını inançlarından vazgeçirmekti, ÇKP bunun için uygulayıcılar üzerinde çok alçakça ve aşağılıkça işkence yollarını kullandı. Saçımızı ve giysilerimizi yıkamamıza ya da duş almamıza izin verilmedi. Bize yiyecek ve suya bağlı fiziksel ve kötü davranışlarda bulunuldu. Hatta tuvalete gitmemize bile izin verilmedi. En kötüsü ise canlı Falun Gong uygulayıcılarından organ toplanmasıydı. Onların zulmü bu noktada gerçekten doruğa ulaştı.

1999 yılının Temmuz ayından beri Falun Gong’u karalayabilecek bütün propagandalar üretildi. Birçok Çin vatandaşı yanlış yönlendirildi. Onların birçoğu televizyonda ya da gazetede yayınlananların gerçek olduğunu düşündü ve bu Falun Gong hakkında yanlış anlaşılmalara sebep oldu. Bu ÇKP’nin yaptığı zulmün yasal ve yasalara uygun gözükmesine yardım etti. Ama bu, zulmün sadece Falun Gong uygulayıcılarına karşı değil aynı zamanda masum Çin vatandaşlarına da yapıldığını gösterdi.Bu insanlığa karşı bir zulümdür. ÇKP birçok Çin vatandaşını, polisi, hatta uyuşturucu bağımlılarını ve diğer suçluları Falun Gong uygulayıcılarına işkence yapmak için kullandı ve kendi suçunu ikiye katladı. Bu yüzden bu zulüm soykırımdır. Bu zulüm hemen durdurulmalıdır.