Antik Çin Hikâyeleri: Kayıp Sıkıntısı Çekme Bir Takdistir

Günümüz insanlar her çeşit kayıptan korkarlar ve bu yüzden kendileri yerine diğer kişilerin sıkıntı çekmesini tercih ederler. Fakat yaşlı Çinliler sıkça çocuklarına ve torunlarına kayıp sıkıntısı çekmenin kötü bir şey olmadığını tembihler. Tarih boyunca, kayıplarına katlanabilmeyi bilmiş birçok erdemli kişi vardır ve onlar da kendi çocuklarına ve torunlarına böyle öğrettiler.

Kayıp sıkıntısı çekme bir insan için kolay değildir, çünkü o kişinin dayanmak için yüce gönüllülüğüne ihtiyacı olmaktadır. O utandırılmaya dayanabilmeli ve sıkıntılı durumlara kendini alıştırabilmelidir. Antik zamanlarda, iyi şansa ve erdeme sahip Lin Tuizhai adında bir Shangshu (antik zamanda bir devlet liderliği derecesi) vardı, o birçok çocuğa ve toruna sahipti. Ölmeden önce, çocukları ve torunları onun önünde diz çöküp isteklerini sordular. Lin Tuizhai onlara şöyle söyledi: “Fazla söyleceğim bir şey yok. Ne zaman dayanmayı öğrenebilirseniz, o zaman sizin için yeterli olacak. Antik zamanlardan beri, birçok kahraman sırf kayıp sıkıntısına dayanamadığından birçok konuda başarısız oldu! Antik zamandan bu yana da, birçok kahraman sırf utandırılmaya dayanabildiği ve kayıp sıkıntısı çekebildiği için birçok şey kazandı! Örneğin, Han Xin bir serserinin bacaklarının arasından emekleyerek geçme utancına dayandı, daha sonra bir büyük general oldu ve imparator Liu Bang tarafından Sanqi Kralı olarak kabul edildi. Gençken Huaiyin şehrinde ona hakaret eden kişi de onun yardımcısı oldu.”

Antik insanlar için hainlerden kahramanı ayırt etme standartlarından biri de kayıp sıkıntısına dayanma kabiliyetidir. Qing hanedanlığı bilginlerinden Wei Xi, “Bir centilmenin ne olduğu hakkında bilgim yok, ben sadece kayıp sıkıntısına dayanabilen bir kişiyi centilmen olarak kabul ederim. Bir hainin ne olduğunu hakkında bilgim yok, ben sadece devamlı olarak kazanmak isteyen birini hain olarak kabul ederim.” dedi.

Antik zamanlardan beri, “Kayıp sıkıntısı çekme bir takdistir” atasözü vardı. Kayıp sıkıntısı çekmenin gerçek anlamı kötü karmayı erdeme dönüştürebilmektir. Sıradan bir insan hayatında elde ettiği her şeyi erdemiyle değiştirebilir ama yaptığı şeylerle diğer kişilerin sıkıntısı çekmesine neden olursa hem karma yaratır hem de erdemi kaybeder. Bu bakış açışından, kayıp sıkıntısı çekme gerçekte bir takdistir!