Evimizdeki Üç Aile Büyüğü

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Evimizdeki üç aile büyüğümüz 70 yaşın üstündeler. Babamın annesi 77 yaşının üzerinde en büyük olandır. Babamın babası 75 yaşında, annemin annesi ise 72 yaşındadır. Bu üç aile büyüğümüz en yaşlılarımız olmasına rağmen, hala fiziksel anlamda çok güçlüdürler. Bu durum onların çocuklarının ve torunlarının hepsini epeyce rahatlatmaktadır. Ailemiz aynı zamanda oldukça uyumludur. Ailedeki herkes, tüm bu kutsanmışlığın, Falun Dafa’dan kaynaklanan davranışlarımızın sonucu olduğu konusunda hemfikiriz.

1996 yılından önce, anneannem çok hastaydı. Uzun süren hastalığının bir sonucu olarak kendi kendinin doktoru olmuştu. Hatta kendi reçetesini yazıyor ve ilaçlarını kendi satın alıyordu. Daha sonra hemşerilerinden, kendisini zinde tutacak ve sağlıklı kılacak bir çeşit qigong sisteminin var olduğunu öğrendi. Böylece Üstadın derslerini dinledi ve qigong egzersizlerine başladı. Asıl şaşırtıcı olan, Falun Gong’un kurucusu Üstat Li Hongzhi’nin öğretisi olan ‘Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü’yü gerçekten uygulamak istemesiydi. Ne zaman hastalık karmasını yaşasa, bunun karşısında düzgün bir şekilde davranıyordu. Çektiği acı zamanla azalarak yok oldu ve aynı zamanda ruhsal durumu fazlasıyla iyileşti. Bu harikulade uygulama Falun Gong olarak adlandırılmaktaydı. İzleyen on yıl içinde, anneannem sadece fiziksel olarak iyi bir duruma ulaşmamış, aynı zamanda daha da gençleşmişti. Bembeyaz saçları, şimdi rengini yarı yarıya geri kazandı. Onu görenler, onun 60 yaşından daha fazla görünmediğini söylerler.

Anneannemdeki bu muhteşem değişiklikler etrafındaki herkesi etkiledi. Babaannem, anneannemdeki bu olumlu değişikliklere şahit olduktan sonra, Falun Dafa egzersizlerine başladı. Hatta Falun Gong uygulayıcılarının Çin’de acımasızca katledildiği günümüzde bile Falun Gong öğretilerini çalışmakta ve egzersizleri yapmaktadır. Elli yıllık sigara içme alışkanlığını, egzersizleri yapmaya başladıktan sonra bıraktı. Fiziksel olarak güçlendi. Sadece Falun Gong uygulayıcıları arasında ilaç almaya ihtiyaç duymayan ve hiçbir hastalığı olmayan 70 yaşında birini görebilirsiniz.

Büyükbabam, Falun Gong uygulayıcısı değil. O sıradan ve dürüst, fakat aksi biridir. Falun Dafa’ya karşı değildi fakat Falun Dafa’nın mucizelerine de inanmıyordu. Ancak geçen yıl kışın, uygulamanın kendisine ve mucizevî faydalarına inanmaya başladı.

Geçen kış büyükbabam, Falun Gong’un aleyhine bazı şeyler söylediği zaman belinde aniden bir ağrı başladı. Zamanla acı o kadar şiddetlenmişti ki, bu acı onu ağlatır olmuştu. Kendisini rahatlatacak her şeyi denedi fakat hiçbiri işe yaramadı. En sonunda bir gün en büyük oğlu olan babamı telefonla aradı ve kendisini iğne yaptırması için kasabaya götürüp götüremeyeceğini sordu. O gün benim evde olduğum çalışmadığım bir gündü ve küçük kardeşim ve ben babamla birlikte büyükbabamı görmeye gittik. Büyükbabama ne olduğunu anlar anlamaz, küçük kardeşim ve ben, büyükbabamıza gerçekleri açıklamaya ve yaşadığı şeyin nedenlerini anlatmaya başladık. Yaklaşık bir saatlik bir konuşmanın ardından, büyükbabam sorularının cevabını almış gibi görünüyordu. Babam ondan, sessizce kalbinden ‘Falun Dafa’nın, Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörünün İyi olduğunu’ geçirmesini, içtenlikle bunu tekrarlamasını istedi; bunun acılarının dinmesinde yardımcı olacağını anlattı. Ardından, büyükbabamın yanından ayrılmadan önce babam, ona hala iğne olmak isteyip istemediğini sorduğunda, büyükbabam bekleyip olacakları görmek istediğini söyledi. Ertesi günü babam büyükbabamı görmeye gittiğinde büyükbabam kendisine hiç ağrısının kalmadığını ve bunun gerçek bir mucize olduğunu söyledi. Gerçekten de Falun Dafa’nın Doğruluk Şefkat ve Hoşgörünün iyi olduğunu tekrarlayarak söylemek işe yaramıştı. Bu cümleyi sürekli tekrarlamaya başladığından beri hiç acı hissetmemişti ve bu yüzden kasabaya iğne olmaya gitmesine de gerek kalmamıştı. Gece de cümleyi tekrarlamaya devam etmiş ve bir daha hiç acı hissetmemişti. Gerçektende bu bir mucizeydi. O zamandan sonra büyükbabam ne zaman birazcık ağrı hissetse, bu cümleyi tekrarlar. Ne zaman yürüyüşe çıksa ya da yapacak başka bir işi olmasa bu cümleyi tekrarlar. Aynı zamanda Falun Dafa’ya şükranını anlattığı bir şarkı da yazdı. Yılbaşında kendisini ziyarete gittiğimde öğrendim ki ne zaman mutlu olsa, yazdığı bu şarkıyı söylermiş; çünkü artık fiziksel hiçbir ağrısı yok ve kendisini özellikle iyi ve çok mutlu hissediyor.

Falun Dafa’nın ailemize verdiği kutsallık yukarıda anlattıklarımdan çok daha fazladır. Tüm olanları anlatmaya kalkmak birkaç günümüzü alır ve yine de hakkıyla doğru bir biçimde anlatmaya da yetmez. Özellikle de uygulamanın önemini ve ÇKP’nin kötü zulmünün arkasında yatan gerçek nedenleri anlayamamış olanlar, umarım bunu okuduktan sonra, üzerinde daha dikkatlice düşüneceklerdir. İnsanların hayatlarına pek çok iyi şeyler getirmiş olan Falun Dafa, neden ÇKP tarafından zulme uğruyor ve neden insanlara Falun Dafa’nın iyi olduğunu söyleme ya da uygulama yapma izni vermiyor?

Umarım herkes mümkün olan en kısa zamanda gerçeği bilebilir ve bu gerçek kalplerinde doğru yeri alır.

* * *

Here is the article in English language:
http://en.clearharmony.net/articles/a39630-article.html

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.