Antik Çin Hikâyeleri: Hayat Sadece Bir Rüyadır

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Antik Çin’in Jiangsu Eyaletine bağlı Wuxi Şehrinden Qian Yang, Qing Hanedanlığındaki ünlü bir bilgindir. O, yazıları ve çizimleri oyarak yaşamını sürdürdüğü için klasik ve taş levhalar hakkında çok bilgiliydi.

Bir gün bir rüya gördü. Rüyasında, bir konak içinde, erkek hizmetçileri, karısı ve cariyelerinin gelip kendisine selam verirken gördü. Onlar dediler ki, “İki oğlun başkentte sınava katılıyor ve üç torunumuz yeni doğdu. Bütün ailemiz çok çok mutlu!” O bir odaya girdi ve dağ gibi yığılmış altınları gördü. Ondan sonra yaşlı bir hizmetçi koşarak geldi ve dedi ki, “İki oğlunuzun hepsi sınavı kazandı.” O uyandı ve hala gördüğü rüyanın verdiği zevki almaya devam etti.

Birkaç gün sonra, bir rüya daha gördü. Rüyasında, o bir asilzade ile beraber değerli eşyaları, resimleri ve kitapları değerlendiriyordu. Bir çift değer biçilemez yeşimden yeşilbaşlı ördek vardı. Kendini tutamadı ve onlara daha yakından bakmak istedi. Birdenbire ördekler düşüp parçalandı. Sahibi öfkelendi. Qian, sahibinin önünde diz üstü çökerek ondan af diledi ve zararın bedelini ödeyeceğini söz verdi. Qian kendisine ait her şeyi sattı, fakat hala yeterli olmadı. Eski arkadaşlarına gidip borç almak istedi, fakat hiç kimse ona borç vermek istemedi. Qian fakir oldu ve çok kötü bir duruma düştü. Tüm ailesi açlık çekiyordu ve karısı çok zavallı görünüyordu.

Uyandıktan sonra, kendisinin hem zengin hem de fakir olarak, kazanç ve kaybı yaşamış olduğunun farkına vardı. O, kendi duygularını ifade etmek için bir şiir yazdı: “Uyandığında, hayat ölene kadar bir rüya gibidir. Niçin kazanç ve kayıp için endişe ediyorsun? Durumun kötüleşince acı çekeceksin.”

Aslında, xiulian uygulayıcılarının bakış açısına göre, hayat zaten bir rüya gibidir. Reenkarnasyonda, sadece ana ruh yaşamaya devam eder. Hayatında ne kadar zengin ve ünlü olursa olsun, onları kaybederken sadece bir duman kümesi gibidir. Sonsuz mücadeleler, takıntılar ve çekilen ıstıraplar sadece insana fiziksel ve duygusal olarak zarar veriyor, kimse ufacık bile kendi kaderini değiştiremez. Hayattan hayata insan ile birlikte yürüyen tek şey sadece onun erdemi ve karması. O yüzden geleneksel Çin kültüründe “doğanın yoluna takip et” ve “cennetlere saygı göster ve kendi kaderini bil” diye vurgulanmasının sebebi budur.

Bir insan olmanın amacı nedir? Hayatın anlamı nedir? Belki sadece Buda Yasası –Falun Dafa– bu konuyu aydınlatabilir. Falun Dafa’un kurucusu Üstat Li dedi ki, “Kişi kendi orijinal ve gerçek benliğine dönmelidir; insan olmasın gerçek amacı budur.” (Zhuan Falun)

* * *

Here is the article in English language:
http://en.clearharmony.net/articles/a37209-article.html

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.