Kaybetmek, Kaybetmeden Kazanamazsın

Falun Dafa Uygulayıcılarının Birinci Tecrübe Paylaşım Konferansı
 
Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Stockholm’den geldim. Ben sadece önceki işlerimi nasıl bıraktığımı ve bütün kalbimle Fa uygulamaya ve yaymaya katıldığımı anlatacağım.

Dünyada pırlantanın var olduğunu bilmediğin sürece, altın için savaşabilirsin ama senin önüne aynı büyüklükte pırlanta ve altın koydukları zaman, o zaman altın pırlanta kadar gözünü alır mı? Gelecekte sonsuz ve pürüzsüz yüzeyli Buda vücudunun olacağını bildiğin zaman, pırlanta gibi uygulama yapmayabilir misin?

Çocukluktan beri merak ettiğim sorular vardı –mesela, dünya varlığı hakkında: Karşılıklı yaratma ve karşılıklı öldürme; doğa dengesi; etçil hayvanlar açlıktan ölseler bile meyve, ot yiyemezler; insan kaderi gökle belirleniyor v.b. Bunun hepsini kim düzenledi, eğer Buda’larsa o zaman neden biz onları görmüyoruz? Buda ve Tao tapınaklarını çok defa ziyaret ettim ve Buda heykelleri önünde diz çöktüm, tütsü yaktım, para bağışladım ama nedenini bilmiyorum. Büyüdüğümde bir Taichi ustasının beni öğrencisi olarak seçmesi onurunu yaşadım. Ve o beni özel olarak eğitiyordu, çünkü Tao öğretisi şunu diyordu, öğretmen öğrencisini kendisi seçer. Bir falcı benim üç hayatımın bu usta ile bağlantılı olduğunu söyledi. Bu usta Taichi çevrelerinde gerçek Gongfu’suyla tanınmıştı. Onun insan dışı gücüne inandım. Ben büyük bir çabayla öğreniyordum, sonradan Taichi ustası kendisinin uyguladığı Tao qigong’unu bana verdi. Bu Taichi qigong öğretisinde yükselmenin bir anahtarıdır.

1994 senesinde İsveç’e geldim ve Taichi’yi ve Tao qigong’unu yaymaya başladım. Bu Avrupa’da tam da
Taichi qigong’unun gelişme dönemine denk geldi. Ve bu yolda gitmek zor değildi ve ayrıca bende gerçek bilimler vardı. Ustama teşekkür etmek için memnuniyetle bu işi yapıyor ve genişletiyordum. 1995 senesinde biz Taichi qigong’unu İsveç kurumuna açtık ve geniş kitlelere reklâmını yapmaya başladık. Bizi sürekli konferanslara konuşmalar yapmamız için davet ediyorlardı. Yolumuz gittikçe genişliyordu ve gelen paralarda yeterince iyiydi. İşimizi daha da genişletmek, bilgi öğrenme isteğimi tatmin etmek için ve rekabet savaşında ayakta güçlü bir şekilde durmak için defalarca memlekete gidiyordum ve paraya acımadan başka ustaları, öğretmenleri arıyordum. Sonunda gücümü kullanmayı, qigong’la tedavi etmeyi v.b. şeyler öğrendim. Çin’de ve İsveç’te çok zor hastalıkları iyileştirmeyi denedim ve sonuç başarılıydı. Bunun sayesinde, insan dışı bir gücümün var olduğunu düşündüm ve aynı zamanda bu güç ünlü hocama dayanıyordu. Bu yüzden gururlandım ve aklımda, qigong ve Taichi çevresinde işimi iyi yaptığımı ve kendi seviyemi desteklemek için savaşmam gerektiğini düşünüyordum. Yayıneviyle bağlantı kurdum ve televizyonda demeç vermeye hazırlandım, öyle ki derin bir şekilde şöhret için savaşmaya bağlandım.
Kendim için beş senelik bir plan belirledim ve hangi hedeflere ulaşmam gerektiğini planladım.

1998 senesinin Mayıs ayı hayatımın dönüm noktası oldu ve bu benim hayatım boyunca unutamayacağım bir zamandı. O zaman, Avrupa’da Taichi Tecrübe Paylaşım Toplantısına hazırlanıyordum. İsveç’teki öğrencilerimi ve bütün dünyadaki Taichi ustalarını Stockholm’e davet etmeyi planlıyordum ve hocamı da bana yardım etmesi için davet ettim. Bu sayede oldukça meşhur olacağımı düşünüyordum. Neşe içinde reklâmımı dağıtıyordum ki o sırada Fa ile karşılaştım.

Önceden başka qigong okullarına değer vermiyordum, hocam onların hepsinin sahte olduğunu, sadece “zekice” konuştuklarını ve sadece bizim Tao öğretimizin en büyük olduğunu söylüyordu. Sadece
Falun Gong’a karşı nereden olduğunu bilmediğim bazı hisler duydum. Çok iyi hatırlıyorum, Tyen Tan parkında Taichi yapıyordum ve orada Falun Gong’un yerinden geçtim. Stanttan “Zhuan Falun”u aldım ve o andan beri hayat yolum değişti. Kitapta, bir şey onu okumam için çekiyordu ve ruhumun derinliklerinde öğrenmek istediğim buydu, ayrıca uzun zamandır öğretmen arıyordum, çok paralar ve zaman harcadım ama yine de ben onu buldum.

Hatırlıyorum, o zamanlar kitabı yatarak rahat bir şekilde okuyordum ve ayaklarım ağrımaya başladı, acıyı çekmek ve sabretmek zordu, dizlerimde ateş vardı ve sonradan sol kolumu kaldıramamaya başladım. Bu halim bütün gün boyunca devam etti. Sonradan, vücudumun düzenleniyor olduğunu anladım. O gün akşam turuncu renkte bir Falun gördüm, onun çevresinde yin ve yang’ı ve srivatsa’yı da gördüm, hepsi parlak bir ışıkla parlıyordu. Ben gerçek Buda’ya rastladım. Sürekli kitabı yeniden okuyordum ve Falun Dafa’yı uygulamaya karar verdim.

Fa’yı aldığım zaman ilk sınavım “tek bir uygulama yönünde gitmek”ti. O işim, ona o kadar çok çaba harcadım, o kadar büyüttüm ki, ama ikinci yöndü. Bu gerçekten kalbime dokunuyordu. Bir taraftan baktığım zaman bu işim büyümenin tam zirvesine gelmişti ve ben şöhret ve yarar kazanmıştım, diğer taraftan, benim Taichi’yi ve bütün derslerimi, kendi işimi ve para gelirimi bırakmam gerekiyordu. İlk bakış açısından şanslı bir insan olarak kalacaktım, diğer bakış açısından ise bütün insan düşüncelerini bırakıp ve kendimi geliştirme yoluyla kökenime dönecektim. Bende ikincisini seçtim. Çünkü Taichi iyi olabilir ama kalbinde Fa yok, bütün dikkatin pratiğe kullanılıyor, kendini geliştirmeye değil. Hocam ünlü bir usta olabilir ama yine de kendisini geliştirmeye devam ediyordu. Çok iyi hatırlıyorum, bir gün o bana tamamlanmaya ulaşamayacağımı, çünkü kültür devriminin beni bozduğunu söyledi. O zamanlar ben hiç yorulmazdım. O, 6 yaşından itibaren uygulamaya başlamış ve o da, onun zamanındaki ünlü bir hocadan ders almış. Taichi çevresinde ilk sırada yer alıyor ama bugün o da aynı şekilde tamamlanmaya ulaşamayacağı için pişman.
Bu durumda onun öğrencisine ne olacak?

Eğer bunu iş olarak kabul etsem, sadece şöhrete, yarara ve insan hislerine bağlı olacağım ve savaş içinde boşu boşuna yaşamış olacağım. Öldükten sonra yine re-enkarne döngüsü içerisinde dolaşacağım. Falun Dafa ise insanları kurtarabilir, insan yaşamının en önemli problemini çözebilir. Herhangi bir zor duruma bakmadan uygulama yapacağım. Ben bu kararımı verdiğim zaman Shifu Li beni koruma altına aldı. Benim zor durumlarım şaşırtıcı bir şekilde birbiri ardına çözülüyordu. Kısa bir süre sonra başka bir eve taşındım ve iş buldum. Çok iyi hatırlıyorum, bir Cumartesi sabahı bir ses beni rüyamdan uyandırdı, Shifu’nun fotoğrafı raftan yere düşmüş. Uygulamaya başlama zamanımın geldiğini çok net bir şekilde anladım, ruhuma sıcak bir dalga çarptı. Ne kadar minnettar olduğumu anlatamıyorum, sadece Shifu’yu bu küçük problemlerle uğraştırdığım için kendimden utanıyorum.

Fa’yı aldıktan sonra, sanki bütün vücudumun kanı değişti gibi. Benim düşüncelerim ve fikrim değişti.
Xinxing’im çok çabuk yükseliyor. Otuz beşinci doğum günümde, ben birkaç tanıdığımı partiye davet edip bütün gün yemek yemeyi ve içmeyi planlıyordum. Ve o gün yine de çok insan geldi ama hepsi Büyük Fa’nın uygulayıcılarıydı. Partinin yerine hepimiz Fa okuduk. Akşamüstü, yatakta uzanıyor ve kendi kendime gülüyordum. Büyük Fa sınırsız ve o benim kalbimi değiştirdi. Ben herhangi bir engel olmadan sınavları geçiyordum. Shifu bunları söyledi. “İnsan kalbini bırakabilir misin, bu insan dışı için son andır ve her gerçek uygulayıcı bundan geçmeli.” Eski işimi ve uğraştığım eğlenceleri bırakmama rağmen, kalbimin derinliklerinde yine de önceki ustamı hatırlıyordum. Bütün cesaretimi toplayıp, ona Fa’dan bahsetmek istedim, telefon açtım ama telefonda onun “korkunç” ve “soğuk” sesini duydum, o artık beni görmek ve duymak bile istemiyordu, bunun için çok üzüldüm. Bunların hepsini 10 yaşındaki kızıma anlattığım zaman, o hemen bunların benim insan hislerim olduğunu söyledi, kızımın nasıl tam yaralı noktama dokunduğuna şaşırdım. Shifu’nun insan hislerimi bırakmam gerektiğini gösterdiğini anladım. Ve sonunda bu sınavda geçti.

Bir dönem boyunca eski iş arkadaşlarımın fotoğrafları gazetelerde ve dergilerde yayımlanıyordu. Fa’yı aldıktan sonra dergilere ve televizyonlara demeç vermekten vazgeçmiştim, buna rağmen bu tanıdık yüzleri gördüğümde, kalbimin derinliğine dokundu. Kendi içimde bir şeyler aradım, kendime soruyordum: “Daha ne kadar insan düşüncelerin kaldı?” diye. Yavaş yavaş sakinleştim ve onlara “Zhuan Falun” kitabını götürmek gibi iyi düşüncelerimde ortaya çıktı.

Aynı şekilde lotus pozisyonunda oturma sınavını da geçtim. Fa’yı elde etmeden bir sene önce, buz pateni yaparken sağ ayağımı bileğimden kırmıştım. Ameliyat ile bileğime birkaç demir platin ve plastik süyek takıldı. Lotus pozisyonunda oturduğum zaman, kadınlar ilk olarak sağ ayağını kaldırmalıdır ve bu yüzden tam ayak bileğimde ağrı toplanıyordu. İlk başında çok merak ediyordum, demir platinler yerinden kayar mı ve ayağıma zarar verir mi diye. Sonradan kendime sordum: “Uygulamaya gerçekten başladın mı? Neden o zaman sıradan insan bakış açısını ve düşüncelerini bırakmıyorsun?” Bunu düşündükten sonra hiçbir şey düşünmeden ayağımı kaldırdım ve lotus pozisyonunda oturdum. Şimdi ise, her gün en az bir saat lotus pozisyonunda oturuyorum. Herhangi bir rahatsızlık hissetmiyorum.

Fa’yı yeni elde ettiğim için onu yayamayacağım gibi düşünceleri kafamdan sildim. Önceden ders vermek için kullandığım bütün yolları Fa’yı yaymak için kullandım. Bazen işten sonra aynı zamanda iki yere gitmem gerekiyordu. Yurtdışında oturuyorum, o yüzden 10 yaşındaki kızımı sürekli yanıma almam gerekiyor ve onun bana yetişmesi için benim peşimden koşması gerekiyordu. Defalarca onun yiyecek bir şeyler atıştırması için bile vakit yoktu. Bir gün metroda kızım kuru ekmek yiyordu, ona sordum, “mutsuzluk hissediyor musun?” diye. O da cevap verdi: “Hayır, sence bu eğlenceli değil mi?” dedi.

Evet, Fa yaymak bir xiulian-kendini geliştirmedir, iş değil. Xinxing’imin Fa’yı yaydığım zaman herhangi bir engel olmadan yükseldiğini derin bir şekilde anladım. Önceden Taichi’de hocalık yaptığım zaman, az para verdikleri zaman gitmezdim, şimdi ise böyle büyük bir Fa’yı evlerine kadar bile getiriyordum ve onu kabul etmeyebilirler, o anda sen sakin kalıp yükselebilir misin? Danışman bir uygulayıcıdır, Fa’yı yaymak için çok farklı durumlar var ve Fa’yı farklı anlamaları. Kim daha çok insan kalbini bırakırsa o daha da yükseklere yükselecek. Shifu’nun söylediği: “Bir Buda’nın sizi kurtarmak için sıradan insanlar arasında dilendiğini biliyor muydunuz? Bugün ben size bir kez daha kapıyı ardına kadar açıyor ve sizi kurtarmak için bu Dafa’yı öğretiyorum. Çekmiş olduğum sayısız sıkıntılar için hiçbir zaman acı hissetmedim. O zaman sizin hala terk edemediğiniz ne var?” (Daha İleri Yükselmeler I “Gerçek Xiulian”) bu sözler her zaman beni uyanık tutuyor.

Günün birinde “parasal” sınavı geçiyordum. İlkinde, benden aldıkları borcu getirdiler ama 900 kron eksikti. Kalbime hiç dokunmadı. Ondan hemen sonra ikinci sınav, 18 gün önce ben kiramı ödedim ama bana (4600 kron) parayı almadıklarını söylediler, yine de heyecan yapmadım ve onu borç olarak saydım. Ama ben tabi ki de önümüzdeki seferi düşünüyordum, tam olarak ne kadar borcum olacağını? Bankadaki param yetecek mi? Kızıma soruyordum: “Eğer bir gün uygulamamızda ikimiz dilencilik yapıyor olsak, sen ne yapardın?” dedim. O da cevap verdi: “O zaman gidelim, sana dilencilik yapmanda yardım ederim” dedi. Ben sakinleştim ve düşünüyordum en büyük mutluluk kızımın Falun Dafa uygulayıcısı olması ve aynı zamanda da benim en iyi yardımcım.

Sıradan insanların arasındaki arkadaşlarım beni hiç anlamıyorlar, diyorlar ki; büyük paralar yatıyor, Hun Yan ise onları kazanmıyor, o yüzden gelen parayı da kaçırdı ve kendine o kadar büyük yük aldı. Çocuğuyla işten sonra boşu boşuna para kazanmadan koşuyor, buna değer mi? Ben de diyorum: sadece zihnin temizlenmiyor aynı şekilde bütün vücudun temizleniyor içi, dışı, en küçük mikroorganizmalara kadar her şey sürekli temizleniyor. Ben bütün vücudumda hafiflik ve kalbimde rahatlık hissediyorum. Çok hoş bir his onlar kelimelerle anlatılamaz. Üçüncü gözümde defalarca çok güzel değişik renkler göründü.

Ben Fa’yı bir sene önce elde ettim, yeni başlayan bir uygulayıcıyım ve seviyemi yükseltmeliyim. Kalbimi dışarıdan gelen hiçbir engel yerinden sallayamaz. Shifu Li’nin ayarladığı yolda dümdüz sonuna kadar kendimi geliştireceğim.

* * *

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.