Komünist Parti Üzerine Dokuz Yorum – 9. Bölüm

Çin Komünist Partisinin Vicdansız Tabiatına Dair
 
Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Önsöz

Bir yüzyıl boyunca büyük bir tempo yakalamış olan komünist hareketi, insanlığa sadece savaşı, yoksulluğu, acımasızlığı ve diktatörlüğü getirmiştir. Sovyetler Birliğinin ve Doğu Avrupa Komünist Partilerinin yıkılmasıyla bu feci ve çirkin dram yüzyılın sonuna doğru son etaba kadar gelmiştir. Komünist Parti genel sekreterliğinden sıradan insanlara kadar hiç kimse komünizm efsanelerine inanmaz olmuştur.

Komünist rejim ne “kutsal emir” [1] ile ne de demokratik seçimle başa gelir. Bugün, ideolojisinin yıkılmasıyla, saltanatının yasallığı eşi görülmemiş bir meydan okumayla yüzleşir.

Çin Komünist Partisi (ÇKP), bugünkü tarihe bağlı olarak bu tarihi evreyi atlamaya gönülsüzdür. Bunun yerine, kutsal emiri gözden geçirmek ve yasallaştırmak için verdiği çılgın mücadelesini yenilemek adına, politik kampanyalarının son on yılında gelişen acımasız metotları kullanır.

ÇKP’nin reform ve görüşmeye başlama politikası, insanların ilgisini çekebilmek ve totaliter yönetim adına bünyesinde umutsuz bir amaç barındırır. Sıkı sınırlamalara rağmen Çinlilerin son 20 yılda çok fazla çalışarak kazandıkları ekonomik başarılar bile ÇKP’nin kasap bıçaklarını bir kenara bırakmasını sağlayamamıştır. Bunun yerine ÇKP, disiplinsiz davranışlarını daha aldatıcı ve yanıltıcı hale getirerek bu başarıları çalma ve bunu yönetimini geçerli kılmak için kullanma yoluna gitmiştir. En çok tehlike arz eden ÇKP’nin amacı “zamanın önüne geçmek” için bir çevre yaratarak tüm ulusun ahlaki değerlerini yıkmaya ve her Çinli’yi daha utanç verici bir pozisyona taşımaya çalışmasıdır.

Bugünün tarihi anında, ÇKP’nin neden bir grup serseri gibi davrandığını ve kötü tabiatını açığa vurmasını anlamak önemlidir. Böylelikle Çin ulusu uzun süreli bir denge ve barış, ÇKP’nin serbest devre bir an önce girişi ve yenilenmiş görkemli bir gelecek sağlamış olur.


******************

I. ÇKP’nin Ahlaksız Tabiatının Hiçbir Zaman Değişmemesi

ÇKP’nin Reformu Kimin İçindir?

Tarihe bakıldığında, ÇKP ne zaman bunalıma girse, insanları ÇKP hakkında yanılsamlar üretmesi yönünde aldatarak, bazı gelişim izleri gösterecektir. İstisnalar hariç yanılsamalar herşeyi suya düşürmüştür. Bugün ÇKP kısa süreli çıkarların peşine düşmüş ve bunu yaparak tekrardan insanların ÇKP ile ilgili çeşitli hayallere inanmasını sağlayan, ekonomik açıdan bir başarı gösterisi üretmiştir. Bununla birlikte, ÇKP ve ulus arasındaki ana uyuşmazlık çıkarların doğrultusundadır ve insanlar bu yanlış başarının uzun sürmeyeceğini anlamıştır. ÇKP’nin söz verdiği ana amaçlardan biri de yönetimini kurmaktır. Bu zayıf bir rejimdir, yüzeysel bir değişim özünde değil. Bu orantısız gelişimin altında büyük bir sosyal kriz yatar. Kriz patlak verdiğinde tüm ulus ve insanlar yeniden acı çekeceklerdir.

Liderliğin değişmesiyle, yeni nesil ÇKP liderleri Komünist devrimde hiçbir yere sahip olamayacaklar ve böylelikle ulusu yönetmede daha az prestij ve güvenilirliğe sahip olacaklardı. Yasallık krizinin tam ortasında, ÇKP’nin partinin ilgisini koruma çalışması ÇKP’nin içindeki bireylerin herbirinin ilgilerini sağlama garantisine dönüşmüştür. ÇKP’nin doğası bencildir. Sınırlama tanımaz. Kendini milletin barış içinde gelişmesine adamış böyle bir parti ummak umutlu bir düşüncedir.

ÇKP’nin sözcüsü olan Halkın Günlüğü Gazetesi’nin 12 Temmuz 2004’teki baş sayfasında: “Tarihi dialekler ÇKP üyelerine sıradakileri öğretmiştir: Değişmesi gereken şeyle değişmelidir aksi takdirde bunu kötüleşme izleyecektir, değişmemesi gerekenler değişmeyecek aksi takdirde de bu da bireysel yıkıma neden olacaktır.” yazan bir haber çıkmıştır.

Değişmeden kalması gereken nedir? Halkın Günlüğü Gazetesi şöyle açıklar: “partinin ana teması” bir merkez, iki ana nokta “bocalamadan yüz yılı aşkın süredir sürmektedir.” [2]

İnsanların “merkez”i ve “ana noktaları” anlamaya çok ihtiyaçları yoktur fakat herkes ortak merakın ve diktatörlüğün değişmemesi için komünizm hayalinin kararlılığını bilir. Komünizm dünya çapında bozguna uğratılmış ve daha çok can çekişir bir hale mahkum olmuştur. Bununla birlikte bu ölüm sürecinde bir şeyi kötüleştirmek daha yıkıcı hale getirir. Komünist partiyle demokratik gelişimleri tartışmak bir kaplandan derisini değiştirmesini istemek gibi birşeydir.


Komünist Parti Olmadan Çin Ne Yapacaktır?

ÇKP zayıflarken, insanlarda hayatlarının her evresine bu aşağılık unsurları aşılayan ÇKP’nin kötü hayaletinin son yıllarını keşfetmeye başlamışlardır. Mao’nun ölümü sırasında birçok Çinli portresinin önünde şunu merak etmişdir: “Çin, başkan Mao olmadan nasıl devam edebilir?” İronik olan, 20 sene sonra, ÇKP ülkeyi yönetmek için meşruluğunu kaybettiğinde ÇKP tekrar insanları merağa sevk edecek bir propaganda yaymış ve “Çin Komünist Parti olmadan ne yapacağını?” sorgulamıştır.

Gerçekte ÇKP’nin yaygın politik kontrolü Çin kültürünü çok derinden etkilemiş ve Çinliler ÇKP’ni ÇKP’nin izini taşımaları yada ÇKP’nin içinden gelme durumuna göre yargılamaları kriterlerine sahip olmuştur. Eğer geçmişte ÇKP ilkelerini aşılayarak insanları kontrol etseydi aşılananlar insanların tüm hücreleri tarafından emilip nüfuz edecek ve bugün ekini toplayacaktı. İnsanlar ÇKP’nin mantığına göre düşünürler ve doğruyla yanlışı yargılarken kendilerini ÇKP’nin yerine koyarlardı. ÇKP’nin 4 Haziran 1989’daki protestocu öğrencileri öldürme olayını ele aldığımızda bazı insanlar şöyle demişlerdir: “Eğer ben Deng Xiaoping olsaydım bende protestonun önünü tanklarla keserdim.” Falun Gong’a yapılan işkenceler sırasında bazı insanlar da şöyle der: “ Eğer ben Jiang Zemin olsaydım bende Falun Gong’u elerdim.” Serbest demeci yasaklama konusunda ise bazı insanlar şöyle demiştir: “Eğer ben ÇKP’nin yerinde olsaydım aynısını yapardım.” Gerçekler ve vicdan sadece ÇKP’nin mantığını bırakarak yok olmuştur. Bu durum, ÇKP’nin ahlaksız doğasına bağlı olarak kullandığı en acımasız ve en aşağılık metotlardan biridir. ÇKP tarafından aşılanan ahlaki zehirler insanların zihinlerinde kaldığı sürece ÇKP adaletsiz yaşamını devam ettirebilmek için gereken enerjiyi sağlar.

“Çin, ÇKP Olmadan Ne Yapacaktır?” Bu ÇKP’nin, insanlara kendilerini sorgulatma amacına uyan en iyi yoldur.

Çin 5000 yıllık uygarlık tarihine ÇKP olmaksızın gelmiştir. Gerçekten de, dünyadaki hiçbir ülke belirli bir rejimin düşmesi nedeniyle sosyal ilerlemesini durdurmamıştır. ÇKP yönetiminden yıllar sonra insanlar bu olguyu tanımayacaklardır. ÇKP’nin uzamış propagandası insanları, Partiyi anneleri gibi görme yönünde eğitmişlerdir. ÇKP’nin her daim hazır politikası ÇKP’siz bir yaşam sürdürmeyi imkansız kılmaktadır.

Mao Zedong olmadan Çin yıkılmadı. Çin, ÇKP olmadan yıkılacak mı?


Kargaşanın Asıl Kaynağı Nedir?

Birçok insan ÇKP’nin Makyavel davranışını tanır ve sevmez, aldatma ve çatışmalarından nefret eder. Fakat aynı zamanda ÇKP’nin politik hareketlerinden ve sonuçlanma endişesinden korkarlar ve korku kaosu Çin’i tekrar ziyaret edecektir. Böylelikle ÇKP insanları “kargaşa” ile tehdit eder, insanlar ÇKP’nin yönetimini kabul ederek sessizliğe gömülür ve ÇKP’nin despot gücü karşısında çaresiz hissederler.

Gerçekte bir çok asker ve silahlı polisiyle, ÇKP kargaşanın ana kaynağıdır. Sıradan vatandaşlar kargaşayı başlatmak adına ne bir sebebe ne de bir yeteneğe sahiptirler. Sadece ilerleyen ÇKP bu kadar pervasız olacak ve ülkeye kargaşayı getirecektir. “İstikrar herşeyi alteder.” ve “kararsız tüm öğelerin tohumlarını yakalamak” gibi sloganlar ÇKP’nin insanları sindirmek için kullandığı teorik temele dönüşmüştür. Çin’deki en büyük değişkenliğin sebebi nedir? Zorbalık konusunda uzmanlaşan ÇKP değilmidir? ÇKP kargaşaya ön ayak olmuş ve daha sonra kendi yarattığı kaosu insanları zorlamak için kullanmıştır. Bu tüm suçluların kullandığı ortak bir harekettir.

******************

II. ÇKP’nin Ekonomik Gelişimi Feda Etmesi

İnsanların Sıkı Çalışmalarının Başarılarından Dolayı İtibar Kazanma

ÇKP’nin iddiası son 20 senede yaşanan ekonomik gelişim üzerine yasal yalanlardır. Bununla birlikte gerçekte, bu tip gelişimler Çinliler tarafından gerçekleştirilmiş ve böylelikle ÇKP’nin kendi değeriyle ilgili yapacak hiçbir şeyi yoktur. ÇKP sanki hiçbir şey onun dışında gelişmiyormuş gibi bu başarıları kendisinin gerçekleştirdiğini savunmuş ve insanlara müteşekkir olmalarını sağlamıştır. Gerçekte hepimiz biliyoruz ki, birçok Komünizm karşıtı ülke daha hızlı bir şekilde ekonomik büyüme göstermiştir.

Olimpiyatlarda altın madalya kazananlar Partiyi tebrik etmeye beklenmiştir. Tabii parti de “sporun büyük milleti” imajını uydurmakta ve kendini övmekte tereddüt etmemiştir. Çin, SARS salgınında büyük acılar yaşamıştır, fakat Halkın Günlüğü Gazetesi Çin’in; “partinin temel teorisine, ana prensiplerine ve temel deneyimine dayanarak” virüsü yok ettiğini yazmıştır. Çin’in uzay gemisi Shenzhou-V’nin yola çıkması tecrübeli astronotlar ve teknoloji tarafından gerçekleştirilmiş olması sadece ÇKP’nin Çinlileri dünyadaki güçlü ülkeler arasına soktuğunun kanıtıdır. Çin’in ev sahipliğinde gerçekleştirilecek olan 2008 Olimpiyat oyunları aslında insan haklarını geliştirmek ve Çin ulusunu cesaretlendirmek adına Batı ülkeleri tarafından Çin’e verilen bir “zeytin dalı”dır oysa ÇKP’si bunu Çinlilerin sindirilmesine bir bahane ve yasallıkla ilgili açıklamalarını çoğaltmak için kullanmıştır. Çin’in yabancılar tarafından görülen “büyük market potansiyeli” Çin’in 1.3 milyarlık nüfusunun tüketim kapasitesini durdurur. ÇKP bu potansiyeli gasp eder ve Batı yönetimini ÇKP ile işbirliği yapmaya zorlamada kullanmak üzere güçlü bir silaha dönüştürür.

ÇKP, Parti liderlerini onurlandırırken kötü olan herşeyi gerici kuvvetlere ve bireylerin gizli dürtülerine yorar. ÇKP her tekil başarıyı yasallığıyla ilgili açıklamalarını daha cazip hale getirmek için kullanır. ÇKP işlediği kötü birşey bile amaca hizmet etmek adına iyiye dönüşebilir. Örneğin; AIDS’in yayılmasıyla ilgili gerçek daha fazla saklanamadığında ÇKP hemen yeni bir kimlik yaratmıştır. Hastaların yardımcısı, AIDS’in yok edicisi ve hastalığın düşmanı olarak dikkatlice propaganda makinasını seferber eder ve partinin genel sekreterinden tanınmış ünlülere kadar herkesi kullanır. Böyle ciddi bir ölüm-kalım konusuyla uğraşırken bile ÇKP böyle bir konuyu nasıl kendine övgü yaratmak için kullanacağını düşünür. Sadece ÇKP kadar kötü amaçlı bir dalavereci böyle acımasız bir davranışı el altından ve yüzsüzce itibar kazanmak için yapabilir.


İleri Görüşsüz Davranışlardan Kaynaklanan Ekonomik Dezavantaj

Ciddi bir “Yasal Kriz” ile yüz yüze gelindiğinde ÇKP, yönetimini kurmak amacıyla reform politikasını ve 1980 görüşmelerini meydana çıkarır. Çabuk başarı için sabırsızlığı Çin’e bir dezavantaj olmuştur ve ekonomistler tarafından “geç gelenin laneti” olarak adlandırılır.

“Geç gelenin laneti” yada “geç gelenin avantajı” nın genel düşüncesi bazı bilginlerininde dediği gibi gelişmemiş, gelişmede gecikmiş ülkelerin gelişmiş ülkeleri taklit etme gerçeğidir. Bu taklit iki çeşit olabilir: sosyal sistemi taklit etmek yada teknolojik ve endüstriyel modeli taklit etmek. Sistem reformunun bazı sosyal yada politik grupların merakı tehlike yarattığından beri sosyal sistemin taklidi zordur. Buna rağmen gelişmemiş ülkeler gelişmiş ülkelerin teknolojisini taklit etmeye yönelmişlerdir. Teknolojik taklit kısa dönem ekonomik büyümeyi doğurmasına rağmen birçok gizli risk taşıyabilir yada uzun süreli gelişimlerde başarısız olabilir.

Bu tam olarak “geç gelenin laneti”, ÇKP’nin de izlediği başarısızlığa giden bir yoldur. Geçen 20 yıldan sonra Çin’in “teknolojik taklidi” ÇKP’nin kendi avantajında bazı başarılara sahip olmuştur. Bu durum ÇKP’nin kendi ilgisini baltalayan, yasallığını ve politik reforma karşı koymasına devam etmesini sağlamıştır. Böylece millet uzun bir dönem meraka kurban edilmiştir.


ÇKP’nin Ekonomik Gelişimi İçin Acı Veren Bedel

ÇKP sürekli ekonomik avantajını överken gerçekte, Çin’in ekonomisi bugün Qing Hanedanlığının Qianlong’ın saltanat dönemindekine (1711-1799) kıyasla dünya ülkeleri arasındaki en düşük ekonomiye sahip olduğunu gösterir. Qianlong dönemi sırasında Çin’in GDP’si dünya toplamının %51’i olarak hesaplanmıştır. Dr. Sun Yat-sen, 1911 yılında Çin Cumhuriyetini kurduğunda (Kuomintang yada KMT dönemi) Çin’in GDP’si dünya toplamının % 27’sidir. 1923 itibariyle bu oran düşmüş fakat hala %12 gibi ciddi bir rakam söz konusudur. 1949’da ÇKP kontrolü ele aldığında oran 5.7’ydi, fakat 2003’te Çin’in GDP’si dünya toplamının % 4’ünden daha az bir orana sahiptir. KMT döneminde birçok savaş yüzünden yaşanan ekonominin zayıflamasına karşın ÇKP’nin ikdarı döneminin en barışçıl devrinde bile ekonominin çöküşü sürmüştür.

Günümüzde gücünü yasallaştırmak için ÇKP çabuk başarılar ve anlık çıkarlar için heveslidir. ÇKP’nin ilgisini korumak adına başlattığı aksak ekonomik reform ilke olarak çok pahalıya patladı. Geçen 20 yıldaki hızlı ekonomik gelişim büyük oranda aşırı kullanım yada kaynakların boşa harcanması üzerine kurulmuş olup çevresel yok olma bedeliyle kazanılmıştır. Çin’in GDP’sinin hatırı sayılır bir bölümü gelecek nesillerin fırsatlarının heba edilmesiyle gerçekleşmiştir. 2003 yılında Çin dünya ekonomisine %4’ten daha az katkıda bulunmuştur, fakat çelik, çimento ve diğer malzemelerin tüketiminde global tüketimin üçte birini oluşturmaktadır. [3]

1980’lerden 1990’ların sonuna kadar Çin’in çölleşmesi 1000’den 2460km²’ye yükselmiştir. (386’dan 950 mil’e) Ayrıca tarıma uygun arazi de 1980’de 2 mu’dan, 2003’te 1.43 mu’ya düşmüştür. [4] Gelişim için yaygın toprak kapatma patlaması Çin’e birkaç yılda 100 milyon mu’dan fazla ekilebilir alan kaybettirmiştir. Bunun yanı sıra el konulan toprakların sadece %43’ü kullanılabilmiştir. Bugün hala toplam atık su tahliyesi 43.95 milyar ton olup çevresel kapasiteyi %82 oranında aşmaktadır. Yedi ana nehir sistemindeki suyun %49’u insanların içmesi yada çiftlik hayvanları için uygun değildir. Göllerin %75’i çeşitli derecelerde ötrifikasyonlarla kirlenmiştir.[5] Çin’deki bireyle doğa arasındaki savaş hiçbir zaman bugün olduğu kadar hassas olmamıştır. Ne dünya ne de Çin böylesi sağlıksız bir büyümeye karşı koyabilirdi. Konutların ve yüksek blokların görkemiyle aldatılan insanlar, olması yakın ekonomik krizden bihaber kalmışlardır. Doğa için insanlara bedel ödetme zamanı geldiğinde, Çin milletine felaket getiren sonuçlar doğuracaktır. Karşılaştırmak gerekirse komünizm terk edildiğinden beri Rusya ekonomik ve politik reformlarını aynı zamanda ortaya çıkarmıştır. Kısa süreli bir sancı yaşadıktan sonra hızlı bir gelişim yüklenmiştir. 1999’dan 2003’e kadar Rusya’nın GDP’si toplamda % 29.9’luk bir artış göstermiştir. Yaşadıkları yerlerin hayat standartları gözle görülür bir şekilde gelişmiştir. Batı iş çevreleri sadece “Rus ekonomik mucizesini” tartışmakla kalmamış ayrıca Rusya’daki yeni sıcak noktaları büyük ölçekte araştırmaya başlamıştır. Birçok cazip millet arasında Rusya’nın rütbesi 2002’de onyedincilikten 2003’te sekizinciliğe yükselmiştir ve dünyanın en popüler on milletinden biri haline gelmiştir. Çin’e göre çok daha fazla yoksulluk çeken ve etnik kavgalara sahne olan Hindistan bile bu belirgin gelişimden hoşnut olmuş ve 1991’deki ekonomik reformdan bu yana ekonomik büyüme oranını %7’lerden 8’lere çıkarmıştır. Hindistan pazar ekonomisinde nispeten daha eksiksiz bir yasal sisteme, sağlıklı bir finans sistemine, tam gelişmiş bir ekonomik sisteme ve sabit bir halk anlayışına sahiptir. Uluslararası toplum Hindistan’ı büyük gelişim potansiyeline sahip bir ülke olarak değerlendirmiştir.

Bunun yanında ÇKP politik reform hariç sadece ekonomik reformla hareket eder. Kısa sürede gelişen ekonominin yanlış görünümü sosyal sistemin doğal evrimini engellemiştir. Çin toplumunda yükselen tutarsızlığa sebep olan bu tamamlanmamış reformdur ve sosyal kargaşayla keskinleşmiştir. İnsanlar tarafından gerçekleştirilen finansal kazançlar sabit sosyal sistemlerle korunmamaktadır. Bundan başka devlet mallarının özelleştirilmesi sürecinde ÇKP’nin güç sahipleri kendi ceplerini doldurmak için pozisyonlarını kullanmışlardır.


ÇKP Köylüleri Yeniden ve Tekrar Kandırır

ÇKP güç kazanmak adına köylü sınıfına güvenmektedir. Gelişim sürecinin ilk evrelerinde ÇKP’nin kontrolü altındaki kırsal bölge bütün sahip olduklarıyla ÇKP’ne bağlıydı. Fakat ÇKP devlet yönetimini ele geçirdikçe köylüler bir çok farkı rahatlıkla görmeye başladılar.

ÇKP, hükümeti kurduktan sonra çok haksız bir sistem olan oturmaya elverişli yerlerin kaydı sistemini meydana getirmiştir. Sistem, kırsal ve kırsal olmayan bölgedeki insanları sebepsiz bir ayrım ve devlete zıtlık yaratarak zorla sınıflandırır. Köylülerin hiçbir tıbbi güvencesi, işsizlik yardımı, emekli maaşı yoktur ve bankadan da para yardımı alamazlar. Köylüler Çin’deki en yoksul fakat bunun yanında en ağır vergi yükünü çeken sınıftır. Köylüler zorunlu ihtiyat fonu, halk refahı fonu, idari yönetim fonu, extra eğitim ücretleri, doğum kontrol ücreti, askeri organizasyon ve eğitim ücreti, devlet yolu inşaat ücreti ve askeri servis tazminat ücreti ödemek zorundadırlar. Tüm bu ücretlerden başka ürettikleri ürünlerden bir kısmını devlete sabit bir oranda zorunlu bir gereklilik olarak satmalıdırlar ve tarım vergisi, toprak vergisi, özel yerel üretim vergisi ve birçok diğer zorla toplanan para yanında kasaplık vergisini de öderler. Aksine kırsal kesimde yaşamayan insanlar bu vergileri ve ücretleri ödemezler.

2004’ün başlarında Çin’in başbakanı Wen Jiabao “bir numaralı dokümana” değinmiş ve Çin’in kırsal kesiminin 1978’teki ekonomik reformdan beri en zor zamanlarını geçirdiğini söylemiştir. Birçok köylü için gelir durdu yada düşüştedir. Gittikçe fakirleşmekteler ve kentle kırsal kesim arasındaki gelir boşluğu açılmaya başlamaktadır.

Doğu Sichuan ilindeki bir ağaç çiftliğinde üst düzey otoriteler yeniden ağaçlandırma projesi için 500,000 yuan (yaklaşık 60,500 dolar) dağıtmışlardır. Bu ağaç çiftliğinin liderleri ilk önce kendi ceplerine 200,000 yuan koymuşlar daha sonra kalan 300.000 yuan’ı ağaç dikmeye ayırmışlardır. Fakat para hükümetin her kademesinden geçerken ağaç ekimi için yerel köylülerin eline çok azı kalmıştır. Hükümet, yetersiz fon nedeniyle köylülerin çalışmayı reddetmesinden dolayı endişe etmez. Köylüler öylesine yoksullaşmışlardır ki çok az paraya bile çalışmaya razı olmuşlardır. Bu Çin’de yapılan ürünlerin çok ucuz olmasının bir sebebidir.


Batı Ülkelerine Baskı Yapmak İçin Ekonomik Merakı Kullanmak

Birçok insan Çinle ticaretin insan haklarını, konuşma özgürlüğünü ve Çin’deki demokratik reformu ilerleteceğine inanır. 10 yıldan fazla bir süredir bu tahminin sadece umut dolu bir düşünce olduğu açıktır. Çin’de ve Batı’daki iş yapma prensiplerini karşılaştırdığımızda ortak bir örnek karşımıza çıkar. Batı topluluklarının dürüstlüğü ve şeffaflığı yerini Çin’deki kayırmaya, rüşvetçiliğe ve hırsızlığa bırakmıştır. Birçok batı kurumu potansiyel bir suçluya dönüşerek Çin’in yozlaşmasına katkıda bulunmuştur. Hatta bazı firmalar insan haklarının ihlali ve kendi insanlarına işkence konularında ÇKP’nin örtbas etmesine yardımcı olmuşlardır.

ÇKP, yabancı diplomaside ekonomik kart rolü oynayarak mafya gibi davranmıştır. Uçak yapım kontratının Fransa’ya yada Birleşmiş Milletlere verilmesi, ÇKP’nin insan hakları konusunda hangi ülkenin sessiz kaldığına bağlıdır. Birçok batılı işadamı yada politikacı sürülmüş ve Çin’in ekonomik çıkarları doğrultusunda kontrol edilmişlerdir. Kuzey Amerika’dan bazı bilgi teknoloji firmaları interneti bloke etmek için ÇKP için özelleşmiş ürünler elde etmiştir. Çin piyasasına girişi sağlamak için bazı internet websiteleri kendilerini sansürlemede ve ÇKP’nin sevmediği haberleri süzmede hem fikirlerdir.

Çin’in Ticaret Bakanlığından gelen bilgiye göre; Nisan 2004’ün sonunda Çin birçok kontratta toplam 990 milyarlık yabancı yatırım görmüştür. Yabancı sermayeden gelen bu büyük “kan nakli” gözle görülmektedir. Fakat yatırım sürecinde yabancı sermaye demokrasi, özgürlük ve insan hakları konularını ana prensipler olarak Çinlilerin önüne sunmamıştır. ÇKP, propagandasını yabancı yatırımcılar ve yabancı hükümetler ve de bazı ülkelerin dalkavukluğu ile ilgili mutlak işbirliğinden yararlanarak ortaya koymuştur. ÇKP, Çin’in yüzeysel ekonomik başarısını kullanarak siyasal reformları engellemek için dolaplar çevirme konusunda uzmanlaşmışlardır.


******************

III. ÇKP’nin Gizlenmemişlikten “Arıtılmışlığa” Beyin Yıkama Teknikleri

İnsanlar genelde şunu duyarlar: “ÇKP’nin geçmişte çok yalan söylediğini biliyorum fakat bu sefer doğruyu söylüyor.” Geçmişe baktığımızda ironik olarak, bu ÇKP’nin her hata yaptığında söylediği bir sözdür. Bu, ÇKP’nin onlarca yıldır yalanlarıyla insanları aptal yaptığı yeteneğini yansıtır.

İnsanlar ÇKP’nin büyük masallarına karşı bir direnç geliştirmişlerdir. Buna karşılık ÇKP’nin yalanları ve propagandası daha kurnaz ve “profesyonel” bir şekle dönüşmüştür. Geçmişin slogan stil propagandasına dahil olarak ÇKP’nin yalanları daha saf ve kurnazcadır. Bu koşullar altında ÇKP Çin’in etrafında bir bilgi kuşatması gerçekleştirmiştir. Masallardan daha aldatıcı ve zararlı olan halkı yanlış yönlendiren belirli konular üzerine hikayeler yaratmıştır.

Çinfırsatı adlı İngilizce bir gazetede Ekim 2004’te ÇKP’nin gerçeği saklamak için uydurduğu yalanlar ortaya çıkarılmıştır. 2003 yılında Çin’de SARS patladığında tüm dünya Çin’in bu salgın hakkında birşeyler sakladığından şüphelenmiştir ve hala daha ÇKP bunlara ışık tutmayı reddeder. ÇKP’nin SARS’la ilgili bilgilerinde doğru olduğuna inandırmak için Xinhua web sayfasında 2003 yılının Nisan ayı başında 400 sayfadan fazla rapor niteliğinde makaleler yayınlanmıştır.

Bu raporlar aşağıdaki hikayeyi anlatır: SARS meydana çıktığı anda merkezi ve yerel seviyelerdeki yönetimler hastalara zamanında tedavi uygulamak için uzmanlar seferber etmiştir. Bu, hastalığın yayılmasını engellemek için sorun yaratan insanları elde kalan ürünler için kışkırtmıştır, bunun sonucunda hükümet söylentileri kesmek ve yayılımını engellemek için hiç zaman kaybetmemiştir ki böylelikle sosyal emirler etkili bir şekilde sağlamlaştırılmıştır. Çok az sayıda Çin karşıtı güç yersiz bir şekilde Çin hükümeti tarafından ört bas edilmesinden şüphelenmelerine rağmen birçok ülke ve insan bu söylentilere inanmadı. Yükselen Guangzhou Ticaret ortaklığı dünyadaki tüm ticaret yerleri içinde en fazla katılıma sahiptir. Denizaşırı memleketlerden gelen turistler Çin’e seyahat etmenin güvenli olduğunu onaylarlar. Diğerlerinden farklı olarak Dünya Sağlık Örgütünden gelen uzmanlar (ÇKP tarafından kandırılanlar) Çin hükümetinin SARS ile ilgili önlemleri almada ve ileri ki yardımlarda bulunacağı izlenimi verme girişiminde bulunmuşlar böylelikle hiçbir problem çıkmamıştır. Ve uzmanlar Guangdong ilindeki arazi araştırması için (20 günlük gecikmeden sonra) startı vermişlerdir.

Yazar bu 400 sayfadan fazla makalede son dört ayda ÇKP’nin şeffaf olduğu etkisini yaratmış, insanların sağlıklarını korumakla yükümlü gibi davranmış ve insanları ÇKP’nin hiçbir şey saklamadığına inandırmıştır. Bunun yanında 20 Nisan 2003’te Devlet Konseyi Bilgi Ofisi basın toplantısında Çin’de SARS’ın patlak verdiğini ve hükümetinde bu salgını ört bas etmeye çalıştığını açıklamıştır. Sadece bundan sonra yazar gerçeği görmüş ve ÇKP tarafından uygulanan aldatıcı ve suçlu metotları anlamıştır.

Tayvan’daki genel seçimlerde ÇKP aynı anlaşılması güç ve saf yaklaşımı kullanarak felakete yönelik bir başkan seçiminin yapılmasını teklif etmiştir. Felaketler; intihar oranındaki artış, stok marketlerinin çökmesi, garip hastalıklarda artış, akıl hastalıkları, göç dışı adada yaşayanlar, kan davaları, hayata karşı katı davranışlar, durgun piyasa, sokaklarda gelişi güzel ateş açmalar, protestolar ve gösteriler, başkanlık binasını kuşatma, sosyal huzursuzluk, politik komedi ve benzeri. ÇKP, Çin topraklarındaki insanların beyinlerini, bütün bu felaketlerin seçimlerin sonucu olduğuna ve Çin’in hiçbir zaman sağlıklı bir seçim gerçekleştiremeyeceği ile doldurmuştur.

Falun Gong konusunda ÇKP aldatıcı bir tavırla yüksek derecede bir beceri göstermiştir. ÇKP sahne şovlarını birbiri ardına sergilemiştir. Birçok Çinlinin ne kadar yanıltıldığına da şüphe yoktur. ÇKP’nin suçlu propagandası o kadar yanıltıcıdır ki kurbanlar yalanlara gönüllü olarak inanırlar ve doğrunun ellerinde olduğunu düşünürler.

Geçen onlarca yıl boyunca ÇKP’nin beyin yıkama politikası dalaverecilikte daha saf ve güç farkedilen boyutta olup ahlaksız yaradılışının bir uzantısıdır.

******************

IV. ÇKP’nin İnsan Hakları Konusundaki İkiyüzlülüğü

Demokrasiyi Yaratmak Adına Gücü Elde Etmek için Despot Yönetimle Demokrasiyi Gasp Etmek

“Demokratik bir ulusta egemenlik cennet ve dünya ile aynı çizgide yer alan insanların avuçlarına serilmelidir. Eğer bir millet demokratik olduğunu iddia ederse ve egemenlik hala insanların elinde değilse bu doğru yol üzerinde olduğunu göstermez ve sapma gözüyle bakılır ve bu ulus demokratik bir ulus değildir. Parti yönetimini ve popüler seçimi sona erdirmeden demokrasi nasıl sağlanabilir? İnsanların haklarını insanlara geri verin! ”

Bu alıntı, “denizaşırı düşmanlar” tarafından ÇKP’ni yerden yere vurmak için yazılmış bir makale değilmidir? Aslında bu varsayım 27 Ekim 1945 tarihli ÇKP’nin resmi gazetesi olan Günlük Xinhua’dan alınmıştır.

“Popüler seçimi” ve “ insanların haklarını insanlara geri vermeyi” koz olarak kullanan ÇKP, gücü gasp ettiğinden beri “popüler oy kullanmaya” bir tabu olarak bakmaktadır. “Devletin kullanıcıları ve sahipleri” olan kişiler kendi kararlarına sahip olmak için hiçbir hakka sahip değillerdir. ÇKP’nin güç anlaşılan doğasını anlatmak için kelimeler yetersizdir.

Ne yapıldığından ve kötü ÇKP’nin öldürme üzerine merakından, devleti yalanlarla yönetmesinden, daha yardımsever ve insanların haklarını insanlara geri vermeye gönüllü görünmesinden hoşnutsanız yanlışsınız demektir. ÇKP’nin sözcüsü Halkın Günlüğü Gazetesinin 23 Kasım 2004’te, halk demecinden 60 yıl sonra, ne dediğine bakarsak; “İdeolojinin sadık kontrolü partinin yönetimini güçlendirmek için gerekli bir ideolojik ve politik kuruluştur.”

Son zamanlarda ÇKP buna benzer bir “Üç Hayır Prensibi” [6] teklifi üretmiştir ve bu teklif “müzakere olmaksızın gelişimin” ilkidir. “Gelişim” sahtedir fakat “bir ses bir hol”ü savunan “müzakere olmaması” ÇKP’nin gerçek amacıdır.

2000 yılında ünlü CBS muhabiri Mike Wallace tarafından Jiang Zemin’e neden Çin’in popüler seçimleri idare edemediği sorulduğunda Jiang şöyle yanıtlamıştır: “Çinli insanlar eğitimde kaybetme yolundadırlar.”

Bununla birlikte 25 Şubat 1939 gibi erken bir tarihte Günlük Xinhua Gazetesinde ÇKP şunları dile getirmiştir: “Onlar (KMT) bugün Çin’deki demokratik politikanın farkına varmadıklarını fakat daha sonra fark ettiklerini söylemiştir.” Onlar; demokratik politikanın Çinlilerin, Avrupa ve Amerika’daki kapitalistlerin eğitim ve bilgi seviyesine ulaşana kadar beklemesini umarlar fakat yalnızca demokratik sistem altında insanları eğitmek daha kolaydır.

Xinhua’nın 1939’da ve Jiang Zemin’in 2000’de dediklerinin arasındaki ikiyüzlü fark ÇKP’nin adaletsiz doğasının gerçek fotoğrafının bir yansımasıdır.

1989’daki Tiananmen Katliamından sonra ÇKP dünya sahnesine kötü bir insan hakları siciliyle geri döndü. Tarih ÇKP’ne bir seçim hakkı verdi. Ya kendi insanlarına saygı duyup insan haklarını geliştirecek yada Çin’in içindeki suistimallere devam edecek ama bunu yaparken uluslararası kınamayı engellemek için insan haklarına saygılı görünecek.

Ne yazık ki; despot doğasıyla uyumlu olarak ÇKP hiç tereddüt etmeden ikinci yolu seçer. Bir grup vicdansızın yanısıra, bilimsel ve dini alanlarda yetenekli insanları biraraya getirerek, ÇKP’nin insan haklarında yalan sürecini ilerletmek için aldatıcı propagandasını meydana çıkarmaya yönlendirmişlerdir. “Kurtulma Hakları” yada saklanmak ve yiyecek için haklar gibi birçok yanlış hak palavrası uydurmuşlardır. Bu tartışma şöyle devam etmiştir: “İnsanlar aç olduklarında konuşmaya hakları yok mudur? Açlık konuşmazsa bile kendi haklarını yiyenler açlık için konuşamazlar mı? ÇKP, insan haklarıyla oyun oynayarak Çinlileri ve Batı demokrasilerini utanmadan “bugünün Çin insan hakları için en uygun dönemi olduğunu savunarak” aldatmaya çalışmışlardır.

Çin oluşumunun 35. maddesi Çin Halk Cumhuriyeti’nin insanlarının kendilerini ifade edebilme, yayım, ortaklık, topluluk, protesto ve gösteri özgürlüğünün olması gerektiğini savunur. ÇKP kelime oyunu oynamaktadır. ÇKP’nin yönetimi altında sayısız insan inanç, konuşma, topluluk, kurum ve yasal savunma haklarından yoksun bırakılmışlardır. Hatta ÇKP bazı toplulukların yasadışı olarak değerlendirilmesini emretmiştir. 2004’te bir fırsattan yararlanarak, bazı sivil gruplar Pekin’de gösteri yapmaya çalışmışlardır. Bu onayı kabul etmek yerine hükümet başvuranları tutuklamıştır. Hong Kong’un “bir ülke, iki sistem” politikası da ÇKP’nin bünyesinde bir hile olarak görülmüştür. ÇKP, Hong Kong’ta son 50 yılda hiçbir değişiklik olmadığını söyler ve zalim yasalaşmayı, Hong Kong’un Çin’e dönüşünden 5 sene sonrasında 23. Basit Kanun Maddesini, pas geçme girişimi adına iki sistemi bir sisteme dönüştürmeye çalışır. [7]

ÇKP’nin yeni uğursuz rolü; “konuşmadaki gevşemeyi” kullanarak büyük denetlemenin ve kontrol etmenin uzantılarını gizlemektir. Çin artık kafasının içindekilerini daha serbestçe söylemeye başlar ve bunların gerisinde internet haberlerinin daha hızlı hareket etmesini sağlar. Böylelikle ÇKP konuşma özgürlüğüne ve birçok insanın bunun için düşürüldüğüne izin verdiğini iddia eder. Bu yanlış bir yaklaşımdır. Bu ÇKP’nin yardımsever olduğundan çok partinin sosyal gelişim yada teknolojik ilerlemesini sürdürmeyi bırakmayacağının göstergesidir. ÇKP’nin interneti kullanarak oynadığı role bir bakalım. Bu, web sitelerini bloke etmek, bilgileri süzmek, chat odalarını gözetlemek, emailleri kontrol etmek ve net kullanıcılarını suçlamaktan geçer. Yaptığı herşey doğayı ilkelleştirmektir. Günümüzde insan haklarına ve vicdanına önem vermeyen bazı kapitalistlerin yardımıyla ÇKP polisi teçhizatlanmıştır. Bu araçlar; bir devriye aracının içinden net kullanıcılarının her hareketini görüntülemeye yarayan yüksek teknolojiye sahip aletlerdir. ÇKP’nin yozlaşmasına baktığımızda, demokratik özgürlüğün global hareketi adı altında gündüz vakti gerçekleştirilen kötü işleri görürüz ve insan haklarındaki ilerleme sürecini geliştirmesini nasıl bekleriz? ÇKP’nin kendi dediği; “dışarıyı gevşet ama içeriyi sıkılaştır” dır. ÇKP’nin ahlaksız doğası değişmemiştir.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonunda kendi için yarattığı iyi imaj sonucu 2004’te insan haklarını suistimal edenlere karşı bir dizi cezalandırma olayları ortaya koyduğudur. Bunun yanında bu olaylar sadece yabancıların gözleri içindir ve hiçbir özelliği yoktur. Bu nedenle Çin’deki en büyük hak suistimalcisi, genel sekreteri Jiang Zemin, ilk politik ve genel hukuk komisyonu başkanı, başbakan Zhou Yongkang ve başbakan yardımcısı Liu Jing kadar ÇKP’dir de. İnsan haklarını suistimal edenleri yakalama şovları hırsıza bağırmak gibidir:“Hırsızı yakalayın.”

Halktan saklanan bir seri tecavüzcü arasında bir günde on kıza tecavüz etmek adına bir benzerlik kurulabilir. Etrafta çok insan olduğundan kalabalığın önünde sadece bir kıza saldırabilir. Tecavüzcüler için daha iyileştirme diye bir şey söylenebilir mi? Halkın önündeki tecavüz sahnesi sadece tecavüzcünün geçmişten daha basit ve utanmaz olduğunu kanıtlar. Onun için değişen tek şey bir suçu artık eskisi kadar rahat işlemeyeceğidir.

ÇKP bir seri tecavüzcü gibidir. ÇKP’nin diktatör yapısı ve içgüdüsel güç kaybetme korkusu insanların haklarına saygı göstermeyeceğinin kanıtıdır. İnsan, materyal ve finansal kaynaklar, insan haklarının gelişim sürecindeki çabalarının artmasını gizlemek içindir. Değişken katliamlarda yada eziyetlerde ÇKP’nin Çin açısından göz yumması Çinlilerin en büyük göz yumması olmuştur.


Kanunun Arkasına Saklanırken Suç İşlemeye Soyunmak

Bazı özel meraklıların kazançlarını korumak adına ilk olarak ilk görüntüsünü atmış ve çalışanlardan, topluluktan ve köylülerden vazgeçmiştir. İkinci olarakta acımasız ve yalancı niyetini arttırarak ÇKP’nin insan haklarını suistimal etmesi uluslararası topluluğa duyurulmuştur. ÇKP, insanların kafalarını karıştırmak için “yasanın yönetimi”, “piyasa”, “insanlar için” ve “reform” gibi popüler terimleri kullanır. ÇKP kötü doğasını değiştiremez sadece Batı Stili bir kıyafete bürünür. Böyle bir imaj Mao kıyafetine bürünmüş halinden daha yanlış bir gösterimdir. Geoerge Orwell’in Hayvanlar Çiftliği (1945’te yayınlanan) kitabında domuzlar konuşmayı ve iki ayaklarının üzerine kalkmayı öğrenmişlerdir. Bu yeni kazanılan yetenek domuzlara farklı bir imaj kazandırmış fakat kendi domuz doğalarını değiştirmemiştir.


A. Acımasız Çin’in Oluşumunda Kanun ve Düzenlemeler Yapmak

Acımasız oluşumdaki kanunlar ve düzenlemeler kişisel kanuni düzenlemeye dönüşmüştür. Bu zorlamalar; “yasal temel” üzerine kurulu insanların işkenceye son verme, özgürlük kazanma ve insan haklarını sağlama çabalarıdır.

B. Politika Dışı Problemlerin Politik Anlamlarla Ele Alınması

Sıradan bir sosyal problem; “topluluklar için partiyle mücadele”, “Partiye ve ülkeye ölüm getirme”, “kargaşa” ve “düşman kuvvetleri” gibi seviyelere kadar yükselebilir. Politika dışı bir konu bile maksatlı olarak politik bir seviyeye getirilebilir, böylelikle ÇKP insanların nefretini kışkırtmak için politik hareketleri bir propaganda aracı olarak kullanabilir.

C. Politik Konuların Gizli Anlamlarla Yönetilmesi

ÇKP’nin, demokrasi yanlısı insanlara ve özgür düşünceli entelektüellere saldırıdaki son rolü onları hapsetmek için tuzaklar kurmaktır. Bu tür tuzaklar sivil savunmanın, fahişelik ve vergi kaçırma gibi yanlış ithamların altında kalır. Saldırganlar, dışarıdan gelebilecek ayıplamalara karşın profillerini düşük tutarlar. Suçlananın ününü zedeleyen bu tür suçlar kurbanları halk önünde aşağılamak için de kullanılır.

ÇKP’nin ahlaksız doğasında tek değişen şey daha acımasız ve yüzkarası olmasıdır.


ÇKP Bir Milyardan Fazla İnsanı Saptırdığı Mantık ile Tutsak Tutar

Düşünün ki azgın bir suçlu bir eve daldı ve bir kıza tecavüz etti. Mahkemede bu suçlu kendisini, kurbanı öldürmediği sadece tecavüz ettiği yönünde müdafaa eder. Çünkü öldürmek tecavüz etmekten daha kötüdür, suçsuz olduğunu söyler ve serbest bırakılmasını talep eder. Ayrıca insanların kendisine öldürmeyip sadece tecavüz ettiği için şükran duymasını ister.

Bu mantık saçma gibi gelir. Bununla bereber; ÇKP’nin 4 Haziran 1989’daki Tiananmen Katliamındaki savunma mantığı bu suçla benzer özellikler taşımaktadır.

ÇKP, “öğrencilerin sindirilmesi” Çin’deki potansiyel bir “iç karışıklığı” engellemiştir. İç karışıklığı engellemek için öğrencilerin sindirilme olayının doğruluğu kanıtlanmıştır.

“Tecavüz etmek mi, öldürmek mi hangisi daha iyi?” Böyle bir suç için mahkemede bu soruyu sormak suçun ne kadar ayıp olduğunu gösterir. Tiananmen katliamında da benzer olarak ÇKP ve yandaşları ne kadar suçlu olduklarını yansıtmamışlardır. Onun yerine topluma hangisinin daha iyi olduğunu sormuşlardır. “Öğrencilerin sindirilmesi yada iç karışıklık bir sivil savaşa neden olabilir mi?”

ÇKP, bu dev mekanizmanın ve propagandanın tümünü kontrol etmektedir. Başka bir deyişle; 1.3 milyar Çinli insan ÇKP tarafından esir tutulmaktadır. 1.3 milyar insan elinde tutsakken ÇKP her zaman “esaret teorisinden” bahseder. Eğer bir grubu sindiremezse tüm ulus kargaşa yada bir felaketin içinde olacaktır. Bunu bir özür olarak kullanarak ÇKP istediği her bireyi yada grubu sindirebilir ve bu sindirme her zaman savunulabilir. Bu tarz yalan tartışmalar ve yanlış sebeplendirmeler yapan dünya üzerinde ÇKP’den daha utanmaz bir suçlu var mıdır?


Havuç ve Sopa – "Özgürlüğü” Bahşederek Sindirme Politikasını Kışkırtmak

Birçok Çinli “özgürlük” ile eskiye göre daha fazla eğlendiğini sanır bu nedenle de ÇKP’nin gelişimi için hala umutları vardır. İşin doğrusu insanlara “bahşedilen” özgürlük ÇKP’nin kriz duygusuna bağlıdır. ÇKP, partinin ortak merakını sağlamak için herşeyi yapabilir hatta demokrasi, özgürlük yada insan hakları gibi.

Bununla beraber, ÇKP liderliği altında benzer olarak adlandırılan bahşedilmiş “özgürlük” herhangi bir yasa tarafından korunmamaktadır. Böyle bir “özgürlük” insanları kandırmak ve kontrol etmek için iyi bir alet olup demokrasi doğrultusunda uluslararası trendin tam ortasındadır. Özünde bu özgürlük ÇKP’nin diktatörlüğüyle uzlaşmaz bir savaştır. ÇKP’nin hoşgörü seviyesinin gerisinde olan böyle bir mücadele ÇKP’nin tüm özgürlükleri bir anda geri almasıyla değişmiştir. ÇKP’nin tarihinde, hangi konuşmanın gerçekten özgür hangisinin katı bir dönemle takip edileceği birçok dönem yaşanmıştır. ÇKP’nin tarihindeki bu tarz periyodik döngüler ÇKP’nin adaletsiz doğasını yansıtır.

Bugünün internet çağında, eğer ÇKP’nin resmi Xinhua web sitesini ziyaret ederseniz yada aktif Halkın Günlüğü’nü Çin hakkında birkaç olumsuz bilgi içeren rapor bulacaksınızdır. Birincisi bunun nedeni bugünlerde Çin’de hızlı yayılan çok sayıda kötü haber olması ve haber ajanslarının kredilerini arttırmak adına bu haberleri yayınlamasıdır. İkincisi; bu raporların dayanma noktası ÇKP’nin merakına uymaktadır. Örneğin; “küçük eleştiriler büyük yardım gerektirir”. Bu raporlar her zaman belirli kişilere yönelik yada partiye yönelik çıkan, hiçbir şey yapmadan her çözümde ÇKP’nin liderliğini ön plana çıkaran kötü haberlerin nedenini oluşturur. ÇKP becerikli bir şekilde, neyin rapor edileceğini neyin edilmeyeceğini, ne kadar edileceğini ve hangi Çin medyasının yada denizaşırı medyanın rapor edip edemeyeceğini kontrol eder.

ÇKP kötü haberleri kullanmakta ustadır ve insanların kalbini kazanmada istenen sonuca ulaşır. Çin Ana toprağında birçok genç ÇKP’nin yeni bir konuşma özgürlüğü önerdiğini düşünür ve ÇKP için umutları vardır ve minnettardırlar. Medya diye adlandırılan “saf” bir stratejiye sahip adaletsiz bir düzenin kurbanlarıdır.

Bundan başka Çin topluluğunda bir kaos durumu yaratıp medyayı da ekleyerek ÇKP böyle bir kaos topluluğunu sadece kendisinin kontrol edebileceğini ve ÇKP yönetimini destekleyen insanları sadece kendisinin yöneteceğini insanlara inandırmaya çalışır.

Böylelikle; her ne kadar ÇKP’nin insan haklarında geliştiği işaretlerini görsekte ÇKP’nin geliştiğine inanma hatasına düşmemeliyiz. Tarihte; ÇKP, KMT hükümetini devirme çalışması sırasında ulusun demokrasisi için savaşıyor izlenimi yaratmıştır. ÇKP’nin acımasız doğası olarak ÇKP’nin verdiği hiçbir söze inanılmaz.

******************

V. ÇKP’nin Ahlaksız Doğasının Görünüşü

Kibirle Ülkenin Toprağını Satarak “Milli Birlik” Adı Altında Ülkeye İhanet Etmek.

“Liberal Tayvan” ve “Birleşmiş Tayvan” geçen yıllar boyunca ÇKP’nin parti sloganı olmuşlardır. Propaganda deyimiyle; ÇKP sanki bir milliyetçi ve yurtsever gibi davranmıştır. ÇKP gerçekten ulusun bölünmez bütünlüğünü korur mu? Hiç de değil. Tayvan sadece, ÇKP ile KMT arasındaki çatışmadan kaynaklanan tarihi bir problemdir ve bu demektir ki, ÇKP rakiplerini vurma yoluna giderek insanların desteğini kazanır.

KMT’nın yönetimi sırasında ÇKP’nin “Çin Sovyeti”ni kurduğu ilk zamanlarda Anayasa’nın 14. maddesi der ki; “Çin’deki herhangi bir etnik grup yada merkez özgürlüğü talep edebilir.” Sovyetler Birliği’ne uymak için ÇKP’nin sloganı “Sovyeti Koru” olarak değiştirilmiştir. Çin-Japon savaşı sırasında ÇKP’nin amacı, Japon davetsiz misafirleriyle savaşmak yerine kendisini ilerletmek adına fırsat yakalamaktır. 1945’te Sovyet Kızıl Ordusu Kuzey Çin’e girmiş ve soygun, tecavüz ve cinayet suçları işlemiştir, fakat ÇKP onaylamamak adına bir kelime etmemiştir. Benzer olarak, Sovyetler Birliği Dış Moğolistanı Çin’den bağımsız olması adına desteklediğinde ÇKP yine sessizdi.

1999’un sonunda ÇKP ve Rusya, Çin-Rusya Sınır Antlaşmasını imzalamıştır. Bu antlaşmaya göre ÇKP, Qing Hanedanlığı ve Rusya arasında 100 sene önce yapılan ve Rusya’nın bir milyon metrekareden fazla toprağının başka bir deyişle Tayvan kadar geniş toprağının satıldığı anlaşmanın tüm eşitlik dışı maddelerini kabul etmiştir. 2004’te Çin ve Rusya, İlave Doğu Sınırı Anlaşmasını imzalamış ve Heilongjiang ilindeki Heixiazi adasının egemenliğini yeniden Rusya’ya kaptırmıştır.

Nansha adaları ve Diaoyu adaları sınır konularını ele aldığımızda, ÇKP gücünün kontrolünü etkilemediğinden bu konulara önem vermezdi. ÇKP, “Birleşmiş Tayvan” adı altında bir tempo oluşturdu ve bu tempo aslında sadece bir duman perdesi, kör yurtseverliğin dolambaçlı anlamı ve halkın dikkatini kargaşadan uzaklaştırmaktı.


Herhangi Bir Ahlaki Engel Olmaksızın Politik Suçlular

Bir hükümet her zaman gözlemlenmelidir. Demokratik ülkelerde; güçlerin dağılımı, konuşma özgürlüğü ve basın gözetim için iyi mekanizmalardır. Dini inançlar ek bir ahlaki sınırlama sağlar. ÇKP ateizmi ilerletir, bu nedenle davranışını ahlaki bakımdan açıklayacak kutsal bir yaradılışı yoktur. ÇKP bir diktatörlük olup politikasını engelleyecek bir kanunu yoktur. Sonuç olarak ÇKP zalim ve kötü karakterinden uzaklaştığında korkusuz ve huzursuzdur. ÇKP’ne göre onu kim gözlemler? “ÇKP kendi kendini gözlemler.” Bu, ÇKP’nin yıllar boyunca insanları kandırmak için kullandığı slogandır. Eski zamanlarda buna “öz eleştiri” denirken daha sonra “kendi kendini gözetim” ve “partinin liderliğinin mükemmelleştirilmesi” ve en son olarak da “partinin yönetim kapasitesinin kendisi tarafından arttırılması” olarak nitelendirilir. ÇKP, bugüne kadar “kendini geliştirme” olarak adlandırdığı süper gücün üstünde durur. ÇKP sadece söylemekle kalmaz ayrıca “Merkez Disiplin Araştırma Komitesi” ve “Temyiz Ofisi” gibi ofisleri kurarak görevde alır. Bu örgütler sadece hoştur fakat insanların kafasını karıştıran yada yanlış yola sevk eden işe yaramaz “çiçek vazoları”dır.

Herhangi bir ahlaki yada yasal engel olmadan ÇKP’nin “kendini geliştirme”si geleneksel Çin deyişi olan “kendi kalplerinde ortaya çıkan şeytanlar”a varır. Bu, ÇKP’nin dış gözetimi engellemek, özgür basın üzerindeki yasağı kaldırmayı reddetmek ve serbest politik partiler için tek bahanesidir. Kötü politikacılar bu oyunu insanları aptal yerine koymak için ve yönetim grubunun gücü ve ilgisini korumak için kullanırlar.

ÇKP politik entrikalarda uzmandır. “İnsanların Demokratik Diktatörlüğü”, “Demokratik Merkeziyetçilik”, “Politik Konsültasyon” gibiler hep hileli oyunlardır. Diktatörlük durumu hariç hepsi yalandır.


Oyun Oynamak – Japon İstilasına Karşı Koymadan Hileli Terörizm Karşıtlığına

ÇKP her zaman Japon istilacıları yenmek adına Çinlileri idare ettiğini iddia eder. Bunun yanında birçok tarihi arşiv Çin – Japon savaşında ÇKP’nin bilinçli olarak çarpışmadan uzak durduğunu meydana çıkarmıştır. ÇKP sadece Japonya karşıtı çabaya, kendi gücünü arttırmak adına KMT’nın savaşa dahil olma fırsatını yaratarak engel olmuştur.

ÇKP’nin savaştığı tek önemli savaş Pingxing’i Geçme Savaşı ve 100 Alay Savaşı idi. Pingxing’i Geçme Savaşında savaşa katılan yada emir veren ÇKP sadece tüm lider yada baskın güç değildi. Onun yerine ÇKP sadece Japon stok birimlerine tuzak kurmuştur. 100 Alay Savaşı için, savaşa iştirak eden ÇKP’nin içinden parti merkezinin stratejik politikasına uyulmadığına inanılır. Bu iki çatışmadan sonra, Mao ve ÇKP askerleri 1948 yılındaki KMT ile Huang Jiguang’ın arasındaki savaşta olduğu gibi Dong Cunrui gibi Çin – Japon savaş kahramanı yaratmamak için başka bir ciddi savaşa katılmıştır. ÇKP’nin sadece bir grup yüksek seviye askeri komutanı Japonya karşıtı savaşta ölmüşlerdir. Bugüne dek ÇKP, Çin-Japon savaşı sırasındaki ne bir kazazedeyi yayınlamış ne de Çin’in geniş topraklarında bu savaşın kahramanlarına ait çok fazla anıt bulabilmiştir.

Aynı zamanda; ÇKP, Shaanxi, Gansu, ve Ningxia illerinde savaş mevziinden uzakta Sınır Bölge Yönetimi kurmuştur. Bugünün bilimsel adlandırılmasını kullanarak ÇKP, Çin’de “bir ülke iki sistem” yada “ iki Çin” yöntemlerini kullanmıştır. ÇKP’nin komutanları Japonya’ya karşı koymak için gerekli tutkuyu kaybetmemelerine rağmen ÇKP’nin yüksek mertebedeki görevlileri Çin-Japon savaşında savaşmakta samimi değillerdi. Onun yerine kendi kaynaklarını koruma hesabı yaparlar ve savaşı kendi güçlerini arttırmak adına bir fırsat olarak kullanırlar. Çin ve Japonya 1972’de diplomatik ilişkilere son verdikten sonra Mao Zedong, Japon başbakanı Kakuei Tanaka’nın gerçeği bilmesini sağlamıştır. Bu gerçek ise; eğer Çin-Japon savaşı olmasaydı ÇKP Çin’de güç kazanamayacaktı, bu nedenle de ÇKP’nin Japonya’ya teşekkür etmesi gerektiğidir.

Yukarıda sözü edilen, Çinlileri Japonya’ya karşı süren sekiz yıllık savaşa katılmaya ve sonuçta kazanmakta ısrar eden ÇKP’nin aldatıcı açıklamasıdır.

Yarım yüzyıl sonrasında Birleşmiş Milletlerin toprağına 911 teröristle gerçekleştirilen saldırı dolayısıyla terörist karşıtı girişimler global bir odak noktasına dönüşmüştür. ÇKP yeniden, Çin-Japon savaşında uyguladığına benzer bir aldatıcı strateji uyguladı. Terörizm karşıtlığını bir bahane olarak kullanıp ÇKP birçok dini uygulayıcıyı, muhalifi ve etnik yada bölgesel kargaşayı terörist olarak etiketlemiştir. Uluslararası terörist karşıtı çaba görünümünde ÇKP şiddetli engellemeler başlatmıştır.

27 Eylül 2004’te Xinhua haber ajansının Xinjing gazetesine verdiği haberde Pekin’in, Çin’deki tüm il ve şehirler arasında ilk terörizm karşıtı büroyu kurabileceğini açıklamıştır. Deniz aşırı ÇKP yanlısı medya bile şu başlığı yayınlamıştır: “ ‘610 Ofisi’ terörist karşıtı çabalara katılım sağlamıştır (‘610 Ofisi’ özellikle Falun Gong uygulayıcılarına zulmetmek amacıyla kurulmuş hükümet ajansının şebekesidir.) ve bu büro Falun Gong da dahil olmak üzere terörist olarak nitelendirilen tüm örgütlere odaklanmıştır.

ÇKP, elinde silah taşımayanları, dövüldüğünde yada iftira atıldığında karşılık vermeyenleri ve inançları için barışcıl yaklaşanları “terörist” olarak etiketlemiştir. Terörizm karşıtı havayı avantaj kabul ederek ÇKP tepeden tırnağa silahlı ve barışçıl insanların korumasız grubundaki engelleri kaldıran kendi “özel terörist karşıtı güçlerini” seferber etmiştir. Bundan başka ÇKP, uluslararası dikkatten ve Falun Gong eziyetinin kınamasından kurtulmak için terörizm karşıtı bahanesini kullanmıştır. Bugün kullanılan aldatma türleri ÇKP’nin Çin-Japon savaşı sırasında kullandıklarından farklı değildir ve böyle bir uluslararası anti-terörizm çabasına ciddi bir mesele gibi davranmanın utanmaz bir yoludur.


Samimi Gibi Davranmak ve Gizli Gizli Karşı Koyarken Tamamen Aynı Fikirde Olmak

ÇKP kendi öğretilerine inanmaz fakat diğerlerini inanmaları için zorlar. Bu ÇKP tarafından kullanılan en sinsi metotlardan biridir. ÇKP kendi öğretilerinin ve sosyalist fikirlerinin yanlış olduğunu bilir. İnanmayan insanlara da eziyet eder. ÇKP, Çin devletinin kuruluşu olarak bünyesine böyle bir aldatıcı ideolojiyi utanmadan yazmıştır.

Gerçek hayatta ilginç bir olay vardır. Bir çok üst düzey yönetici Çin’in politik arenasındaki güç atışmalarında yozlaşmalar sebebiyle pozisyonlarını kaybetmişlerdir. Fakat bu insanlar sahne arkasında rüşveti, namussuzluğu ve diğer itibarsız aktiviteleri desteklerken dürüstlüğü yücelten ve halk toplantılarında bencilliği ön plana çıkarmayan kişiler olarak görünürler. İlk Yunnan ili valisi Li Jiating’i, Guizhou ili parti sekreteri Cheng Weigao’yu, Hebei ili parti sekreteri Tian Fengshan’ı, Toprak ve Kaynak Bakanı ve Anhui ili teğmen valisi Wang Huaizhong’u da içeren “insanların uşakları” olarak adlandırılan birçok kişi bu yolla düşmüştür. Bununla birlikte konuşmalarını incelerseniz göreceksiniz ki istisnasız hepsi yozlaşma karşıtı kampanyaları desteklemişler ve kendileri çaldıkları ve rüşvet aldıkları halde altlarını kendilerini dürüstçe temsil etmeleri için teşvik etmişlerdir.

ÇKP bir çok örnek gösterilen kadroyu ilerletmesine ve partinin imajı açısından partiye katılmaları için idealist ve çalışkan insanları çekmeye çalışmasına rağmen ÇKP’nin ahlaki durumunun ne kadar kötü bir durumda olduğu ortadadır. Neden ÇKP’nin “kutsal uygarlık” propagandası bunu düzeltmeye yetmez?

İşin doğrusu Komünist Parti liderleri, “komünist ahlaki değerleri” ni yada “insanlara hizmet edin” sloganını yayınladıklarında boş kelimeler etmişlerdir. Komünist liderleriyle kelimeleri arasındaki çelişki kurucu Karl Marx’a kadar dayanan yolda izlenir. Marx yasalara aykırı bir çocuğa dayanmıştır. Lenin fahişelerden frengi kapmıştır. Stalin bir şarkıcıyı ilişkiye zorlamaktan dava edilmiştir. Mao Zedong şehvet konusunda aşırıya kaçmıştır. Jiang Zemin önüne gelenle yatıp kalkan biridir. Romanya Komünist Lideri Ceausescu tüm ailesini haddinden fazla zenginleştirmiştir. Kübalı Komünist lider Castro denizaşırı bankalarda yüz milyonlarca doları stoklamıştır. Kuzey Kore’nin şeytani katili Kim I Song ve çocukları itibarsız ve müsrif bir hayat yaşamışlardır.

Günlük hayatta Çin’deki sıradan insanlar boş politik derslerden nefret ederler. Artarak; herkes bunların aldatıcı oyunlar olduğunu bilerek politik konular olarak kuşkulanmışlardır. Fakat bu politik toplantılarda ne konuşanlardan ne de dinleyenlerden hiçbirisi aldatma konularından açıkça konuşmamıştır. Bu açık bir sırdır. İnsanlar bu olguyu “samimi iddia” olarak adlandırırlar. ÇKP’nin yüksek sesli fikri, yıllar önceki “Üç Temsil” yada daha sonraki “yönetim kapasitesini arttırmak” yada bugünün “Üç Kalpli”si “ısıtan, dengeleyen ve insanların kalbini kazanan” hepsi saçmadır. Hangi yönetim partisi insanların çıkarlarını gözetmez? Hangi yönetim partisi yönetim kapasitesine dikkat etmez? Hangi yönetim partisi insanların kalbini kazanmakla ilgilenmez? Bu konularla ilgilenmeyen herhangi bir parti politik sahneden kaybolacaktır. Fakat ÇKP bu tarz sloganlara, derin teorilere karmakarışık davranır ve tüm dünyanın bunları ezberlemesini ister.

Öyle gibi davranmak milyarlarca insanın düşüncesine ve alışkanlıklarına işlemiş ve partinin kültürü, toplumun yanlışlığı, kendini beğenmişliği ve anlamsızlığı şeklini almıştır. Dürüstlüğü ve güveni kaybeden toplum bir krizdedir. ÇKP neden bu durumları yaratmıştır? Geçmişte bu onun ideolojisiyken bugün çıkarına dönüşmüştür. ÇKP üyeleri rol yaptıklarını bilirler fakat her halükarda rol yaparlar. Eğer ÇKP bu tip sloganları yada formaliteleri ilerletemezse insanlara zorbalık edemez. İnsanların kendinden korkmasını ve izlemesini sağlayamaz.


Partinin İlgisi İçin Vicdandan Vazgeçme ve Adaleti Kurban Etme

Liu Shaoqi’nin [8] yazdığı Komünist Partinin Ahlaki Gelişimi Üzerine isimli kitapta “parti üyelerinin kendi ilgilerini partinin ilgisine göre ayarlamak ihtiyacı üzerinde özellikle durulmuştur. ÇKP üyeleri arasında, ne ülke ve insanlarıyla ilgilenen dürüst insan eksikliği yaşanmış ne de insanlara dürüstçe hizmet eden ahlaklı ve doğru görevli yokluğu yaşanmıştır. Fakat ÇKP’nin bencillik mekanizmasında bu görevliler yaşayamaz. Sabit basınç altında “insanlığı partinin doğasına sunmak” genelde mümkün değildir, pozisyonlardan uzaklaştırıldığı için riskli yada yozlaştığı için kötüdür.

Çinliler kişisel deneyime sahiptirler ve ÇKP’nin acımasız rejimini derinden hissederler ve ÇKP’nin şiddetine karşı derin bir korku beslemişlerdir. Bu nedenle insanlar adaletin tarafını tutmazlar ve kutsal kurallara artık uymazlar. Öncelikle kendilerini ÇKP’nin gücüne sunarlar. Yavaş yavaş hissetmemeye ve kendilerini etkilemeyen olaylarla ilgilenmemeye başlarlar. Düşünme mantıkları bile ÇKP’ne yenilerek kalıplaşır. Bu da ÇKP’nin mafya doğasının bir sonucudur.


Toplumu Kışkırtmak İçin ÇKP Yurtseverlik Duygularını Ustalıkla Kullanır

ÇKP insanları kışkırtmak için “yurtsever” ve “milliyetçilik” sloganlarını kullanır. Bunlar ÇKP’nin bir araya getirilmiş tek sloganı değildir fakat sık sık konusu edilen emirleri ve zaman ayarlı stratejileridir. Halkın Günlüğü’nün denizaşırı basımında bahsedilen milliyetçi propagandayı okurken yıllardır Çin’e dönmeye cesaret edemeyen denizaşırı Çinliler, Çin’de yaşayan Çinlilerden daha milliyetçi olmuşlardır. ÇKP’nin politikasına hayır demeyi beceremeyen ve ÇKP tarafından yönlendirilen Çinliler, Çin’deki Birleşik Devletler elçiliğine ve Konsolosluğuna hayırseverlik adı altında; yumurta ve taş fırlatmak, arabaları ve bayrakları yakmak gibi fırtınalar koparacak kadar cesurdurlar.

Komünist Parti ne zaman halkın itaatine dayanan önemli bir konuyla karşı karşıya kalsa insanların dikkatlerini kısa vadede “yurtseverliğe” ve “milliyetçiliğe” çeker. Taiwan, Hong Kong, Falun Gong veya Birleşik Devletlerin casus uçağı ve Çin savaş jeti arasındaki çarpışmayı da ilgilendiren tüm durumlarda ÇKP yüksek basınçlı terör metoduyla beyin yıkamayı birleştirir. Bu yöntem Alman faşistler tarafından kullanılan yöntemin fazlasıyla benzeridir.

Tüm diğer bilgileri engelleyerek ÇKP’nin beyin yıkaması akıl almaz bir şekilde işe yarar. Çinliler ÇKP’den hoşlanmamalarına rağmen ÇKP tarafından aşılandığını düşünürler. Amerika – Irak savaşı sırasında birçok insan kımıldamadan Çin Merkez Televizyonunda [9] günlük analizleri incelemişti. Bir yandan bu savaşa lanet ederken bir yandan da büyük bir nefret, öç ve savaşma arzusu duyarlar.


Utanmazlık – Partiyi Ülkenin Önüne Koymak ve İnsanları Babaları için Düşmanları Almaya Zorlamak

ÇKP’nin insanların gözünü korkutmak için kullandığı birkaç anlatımdan biri, Partiyi ülkenin önüne koyarak “partinin ve ülkenin neslinin tükenmesi”dir. Çin’in kuruluş prensibi: “ÇKP olmadan yeni Çin olamaz” dır. Çocukluktan itibaren insanlar “partiyi dinlemek” “parti için iyi çocuk gibi davranmak” için eğitilirler. Partiye övgüler yağdırırlar. “Partiyi annem gibi değerlendiririm.” “ Oh, Parti benim sevgili annem.” “Patinin mezarını korumak okyanustan daha derindir.” “Anne ve babama olan sevgim partiye olan sevgimi geçemez.” [10] Onlar parti nereyi gösterirse “oraya gider ve savaşırlar.” Hükümet felaket yardımı önerdiğinde insanlar “partiye ve hükümete teşekkür edeceklerdir.” Önce partiye sonra hükümete. Bir askeri slogan “parti silaha hükmeder” der. Çinli uzmanlar mahkeme yargıçları için üniforma önerdiğinde dört altın düğmeyi üniformanın boynuna koydular. Bu düğmeler yukarıdan aşağı aynı hizada partiyi, insanları, hukuku ve ülkeyi simgeler. Eğer siz yargıçsanız partinin ilelebet kanunun, insanların ve ülkenin üzerinde olduğunu gösterir.

Parti Çin’de üstünlük kazanmıştır fakat ülke de tam tersine partinin altı olmuştur. Ülke parti için, vardır ve partide hem insanlara hem de ülkenin anlamına bir şey katmak için vardır. Çin’deki yurtseverliğin ana temeli olan parti, parti liderleri ve ülke aşkı birbiriyle iç içedir ve anlamından biraz sapmıştır.

ÇKP’nin zor fark edilen fakat ısrarcı eğitim ve propagandası altında parti üyesi yada değil birçok insanın farkında olmasına rağmen partiyi ülkeyle karıştırmaya başlamışlardır. “Partinin ilgisinin” yüksek olduğunu kabul etmişler ve “partinin ilgisinin insanların ilgisine eşit olduğu” konusunda anlaşmışlardır. Bu ÇKP’nin öğretisi sonucudur ve milli meraka ihanet etmek amacıyla ortam yaratılmıştır.


“Karşılık” Oyununu Oynamak ve Suç Rollerini” Büyük Başarı” Olarak Değerlendirmek

ÇKP’nin tarihte birçok büyük hatası vardır. Fakat o her zaman suçu karşılık olarak yada rehabilitasyon adı altında başkalarının üzerine atar. Bu, kurbanları ÇKP’ne karşı sadece şükran dolu yapmaz ayrıca ÇKP’ne suç eylemlerine karşı herhangi bir sorumluluktan kaytarma iznini verir. ÇKP, kendini “hata yapmaktan korkmamak aksine onları düzeltmekte başarılı olmak” [11] olarak iddia eder ve bu bir anda ÇKP’nin suçlanmaktan kurtulmasını sağlayan sihirli iksiri haline gelir. Böylece ÇKP sonsuza kadar “büyük, görkemli ve doğru” kalır.

Belki bir gün ÇKP Tiananmen Meydanı Katliamını düzeltecektir ve Falun Gong’un ününü yeniden kazandıracaktır. Fakat bunlar çaresiz ÇKP’nin sona eren yaşamını uzatmak için kullandığı Makyavel taktikleridir. ÇKP hiçbir zaman ışığı kendine tutma, suçlarını ortaya çıkarma ve kendi günahlarının bedelini ödeme cesaretini bulamayacaktır.

******************

VI. ÇKP; Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü’yü Elerken Girişimlerinde Ülke Terörünü Kullanarak Suçlu Doğasını Ortaya Koyar

ÇKP tarafından sergilenen aldatıcı “Tiananmen kendi kendini kurban etme” olayı ÇKP’nin ortaya koyduğu asrın yalanıdır. Hükümet öyle inatçıdır ki Falun Gong’u sindirmek için beş kişiyi Falun Gong uygulayıcısı gibi davrandırtmış ve Tiananmen meydanında kendi kendilerini kurban etmelerini düzenlemiştir. Bu kötü insanlar tarafından çevrilen oyunda, beş katılımcı bilmeden kendi ölüm fermanlarını imzalamış, sahnede ölümüne dövülmüş yada daha sonra öldürülmüştür. Kendi kendini kurban etme görüntüleri Çin Merkez Televizyonunda yayınlandığında açıkça görülmektedir ki, kendini kurban edenlerden biri olan Liu Chunling bir polis tarafından zorla vurulduktan sonra ölmüştür. Diğer kusurlar Wang Jingdong’ın oturma pozisyonunda gerçekleşmiş olan ve tamamıyla gazla dolu bir plastik şişe dizlerinin arasına konularak ateşlenmesi ile genç doktor ve kurbanı Liu Siying arasındaki konuşma ve konuşmanın canlı olarak kameraman tarafından kameraya alınmasıdır. Bu olaylar ve daha fazlası, Falun Gong’u ifade etmek amacıyla adaletsiz Jiang Zemin rejimi sırasında tasarlanmış olan aldatmanın yeterli bir kanıtıdır. [12]

ÇKP, bu aşağılık ve zalim yöntemleri Falun Gong’u yok etmek amacıyla başlattığı kampanyasında kullanmıştır. Reform ve kalkınmanın son 20 yılda biriktirdiği ulusun tüm finansal kaynaklarını gasp etmiştir. Partiyi, hükümeti, orduyu, polisi, casusları, yabancı diplomatları ve diğer yönetim yada yönetim dışı örgütleri seferber etmiştir. Global medya kaynakları sistemini, bireysel ve yüksek teknolojili görüntülemeyle sıkı bilgi tıkanıklığını gidermeyi ustalıkla kullanmıştır. Bütün bunları, kendini Falun Gong’a adayan barış dolu bir grup insana zulmetmek için yapmıştır oysa Falun Gong geleneksel bir Çin qigong pratiği olup doğruluk, merhamet ve hoşgörü ilkeleriyle insanın vücudunu, aklını ve ahlaki karakterini arındırmaktadır. Suçsuz insanlara inançları için yapılan bu tarz işkenceler ÇKP’nin yozlaşmış doğasını ortaya koyar.

Tarihteki hiçbir kötü Jiang Zemin ve ÇKP kadar büyük ölçekte ve sinsice yalan söylememiştir. İnsanların benimsediği, her biri farklı fikirleri hedefleyen ve yöneten çok çeşitli yalanlar kullanmışlardır. Böylelikle insanlar daha kolay kandırılırlar ve parti Falun Gong’a karşı olan nefreti arttırabilir. Bilime inanır mısınız? ÇKP, Falun Gong’un batıl inançlı olduğunu savunur. Politikacıları tatsız bulur musunuz? ÇKP Falun Gong’un politikaya bağlı olduğunu iddia eder. Çin’de yada başka bir şehirde zenginleşen insanları kıskanır mısınız? ÇKP, Falun Gong’un zenginleştiğini belirtir. Örgütlere karşı çıkar mısınız? ÇKP, Falun Gong’un sıkı bir örgüt olduğunu belirtir. Son yıllarda Çin’de süregelen kişilik farklılaşmalarından yoruldunuz mu? ÇKP, Falun Gong’un akli dengesini kontrol ettirdiğini söyler. Yurtseverlik için hırslı mısınız? ÇKP, Falun Gong’un Çin karşıtı olduğunu belirtir. Kargaşadan korkar mısınız? ÇKP, Falun Gong’un dengeyi bozduğunu söyler. Falun Gong’un gerçekten “doğruluk, merhamet ve hoşgörüyü” desteklediğine inanıyor musunuz? ÇKP, Falun Gong’un gerçekten ne doğru, merhametli ne de hoşgörülü olduğunu savunur. Hatta bazen kafayı karıştırarak merhametin öldürme arzusunu doğurduğunu iddia eder.

Hükümetin böyle yalanlar üretmeyeceğine emin misiniz? ÇKP; intihardan kendi kendini kurban etmeye, yakınlarını öldürmekten seri cinayetlere kadar inanılması güç birçok büyük ve şok edici yalan söyler. Falun Gong’a sempati duyar mısınız? ÇKP, sizin politik değerlendirmenizi Falun Gong’un eziyetine bağlar ve eğer sizin sorumluluk bölgenizden bazı Falun Gong uygulayıcıları Pekin’de görülürse rütbenizi alır, yakar yada priminizi keser. Sonuç olarak siz bir Falun Gong düşmanı olmaya zorlanırsınız. ÇKP; sağcı inanışlarından vazgeçmeleri, Falun Gong’u suçlamaları ve uygulamayı kesmeye söz vermeleri için sayısız Falun Gong uygulayıcısını yakalamış ve beyin yıkama toplantılarına zorlamıştır. ÇKP; akrabalarını kullanmak, çalıştırmak, türlü eziyetlerle zorlamak hatta aile üyeleriyle arkadaşlarını cezalandırmak gibi birçok ikna yolu kullanmıştır. Beyinleri başarıyla yıkanan Falun Gong uygulayıcıları diğerlerine eziyet etmek ve beyinlerini yıkamak için kullanılmışlardır. Gaddar ÇKP, iyi insanları kötüye çevirmek ve hayatlarının sonuna kadar karanlık bir yolda yürümeleri için ısrar eder.

******************

VII. “Çinli Özellikleri” ile Adaletsiz Sosyalizm

“Çinli özellikleri” terimi ÇKP’nin suçlarını ört bas etmesi için kullanılır. ÇKP tüm yol boyunca Çin devrimindeki başarısını “Çin devriminin somut gerçekliğinin Marksizm-Leninizm ile bütünleşmesi”ne borçludur. ÇKP, sık sık “özellikleri” terimini ideolojik bir destek olarak suistimal eder.


Değişken ve Aldatıcı Anlamlar

ÇKP’nin başarıya ulaştığı “Çin Özellikleri” nin aldatıcı görüntüsü altında hiçbir şey yoktur sadece saçmalık yatar.

ÇKP devriminin amacı üretimin halkın mülkiyetinde olduğunun farkına varılması ve bu durumu birçok genç insanın Komünizm ve bütünlük idealleri için parti örgütüne katılması yönünde kullanmıştır. Bir çoğu mal sahibi ailelerine ihanet etmişlerdir. Fakat ÇKP’nin başlangıcından 83 yıl sonra kapitalizm değişerek ÇKP’nin bir parçası haline gelmiştir ve eşitliğin bayrağını taşır.

Bugün ÇKP liderlerinin çocukları ve akrabaları arasından bir çoğu şanslı kapitalistler ve birçok parti üyesi de sonradan görme zenginlerin arasına katılmak için çalışmaktadırlar. ÇKP mal sahiplerini ve kapitalistleri devrim adı altında elemiş, varlıklarını çalmıştır. Şimdi ise ÇKP’nin yeni “bağlılığı” kapitalistleri tüm bu hırsızlık ve rüşvet arasında zenginleştirmiştir. Devrimin erken dönemlerinde partiyi takip edenler şimdi iç çekerler ve “Böyle olacağını bilseydim partiyi izlemezdim” derler. Onlarca yıl süren ter dökme ve çatışmadan sonra kendilerini, babalarının ve kardeşlerinin mallarına adamış ve kendi hayatlarını da ÇKP’ne adamış olarak bulurlar.

ÇKP üst yapıyı kararlaştırarak ekonomik tabandan bahseder, [13] gerçekte ise; “yüksek basınçlı üstyapıya” ki elde edilmesi için gerekir, karar veren ÇKP’nin baştan çıkartan görevlilerinin ekonomik tabanıdır. Böylelikle insanları sindirmek ÇKP’nin temel politikası haline gelmiştir.

ÇKP’nin bir diğer adaletsiz özelliği de kültürel kavramların anlamını değiştirerek belirtmek ve daha sonra bu değiştirilmiş tanımları insanları eleştirmek ve kontrol etmek için kullanmaktır. Parti kavramı böyle bir örnektir. Zamanın başlangıcından beri partiler hem kendi ülkesinde hemde yabancı ülkede kurulabilirdi. Sadece Komünist parti, parti ortaklığının anlamından başka güç denemeleri sergiler. Eğer partiye katılırsanız vicdanınız, varlığınız ve özel hayatınız dahil hayatınızın her yönünü kontrol edecektir. Politik otoriteyi vererek ÇKP toplumu ve hükümeti de kontrol eder. Tüm konuları dikte eder, örneğin; devletin başkanının kim olacağı yada savunma bakanının yada hangi düzenleme ve kuralların uygulanacağı, kiminle evlenilebileceğini ve kaç çocuk sahibi olacaklarına kadar herşeyi. ÇKP hayal edilebilen tüm kontrol metotlarını toplamıştır.

Diyalektik adı altında ÇKP; kutsal düşünceyi, mantıklı becerileri ve felsefenin ruhunu tamamen yok etmiştir. ÇKP, “katkıda bulunmak için paylaşım” konularından bahsettiğinde “bazı insanların ilk olarak zengin olmasına izin verme” süreci “güce bağlı dağılım” ile beraber başarıya ulaşmıştır. ÇKP “tüm kalbiyle insanlara hizmet etmek” oyununu bu ideallere sahip olanları kandırmak, daha sonra tamamıyla beyinlerini yıkamak ve kontrol etmek, “partiye tüm kalbiyle hizmet eden” konuşma cesareti bile bulamayan insanları tamamıyla uysal araçlara çevirmek için kullanır.


“Çin Özellikleriyle” Makyavelce Parti

Diğer tüm değerlendirmelerin ötesinde Partinin ilgisini değerli kılan bir ilkeyi kullanarak ÇKP Çin toplumunun kötü anlamını değiştirerek tüm insanlık aleminde garip bir oluşum yaratmıştır. Bu oluşum diğer durumlardan, hükümetlerden yada örgütlerden farklıdır. İlkesi hiçbir ilkeye sahip olmamaktır, gülümsemesinin altında herhangi bir samimiyet yoktur. Bununla beraber yumuşak kalpli insanlar ÇKP’ni anlamazlar. Genel ahlak standartlarına dayanarak böyle kötü bir oluşumun bir devleti temsil edeceğine inanmazlar. “Çin özellikleri” bahanesini kullanarak ÇKP kendini dünyadaki fikirlerin arasına yerleştirmiştir. “Çin özellikleri” “ÇKP’nin acımasız özelliği” adına yumuşatılmıştır. “Çin özellikleri” ile Çin’in topal kapitalizmi “sosyalizme”, “işsizliği” “iş beklemeye”, “işten atılmak” “işten çıkmaya”, “zenginlik” “sosyalizmin ilk basamağına”, insan hakları, konuşma özgürlüğü ve inanışlar da kurtulma haklarına dönüşmüştür.


Çin Ulusu Eşi Görülmemiş Bir Ahlaki Krizle Yüzyüze Gelir

1990’ların başında Çin’de ünlü bir deyiş vardı, “ben kötü adamım ve ben kimseden korkmam”. Bu onlaca yıl süren ÇKP’nin adaletsiz ve ulusa ahlaksızlık aşılayan yönetiminin acıklı sonucudur. Çin ekonomisine aldatıcı başarıyla eşlik ederek toplumun tüm alanlarında hızla azalan bir ahlak seviyesine kavuşmuştur.

Çin’in Meclise ait temsilcilikleri genellikle Çinlilerin kongresi sırasında “dürüstlük ve güven” üzerine konuşurlar. Kolej giriş sınavlarında öğrencilerin dürüstlük ve güvenden bahsetmelerini isterler. Bu durum da dürüstlük ve güven eksikliği ile ahlaki yönden düşüşü vurgulayarak, Çin toplumunda değişmez fakat her yerde var olan krizi doğurur. Yozlaşma, hırsızlık, sahte ürünler, aldatma, kötülük ve sosyal değerleri dejenere etme sıradan birşeydir. İnsanlar arasında artık güven kalmamıştır.

Gelişmiş hayat standartlarından memnun olmak isteyenler hayatlarında bir dengeye sahip değillerdir. Sosyal dengedeki en önemli etken nedir? Ahlaktır. Küçük düşmüş bir ahlaka sahip olan bir toplumun güvenliği sağlaması mümkün olmaz.

Belirtmek adına; ÇKP tüm geleneksel dinleri yasaklamış ve geleneksel değer sistemini parçalara ayırmıştır. ÇKP’nin varlığı yakaladığı ve insanları kandırdığı ahlaksız yol tüm toplumun üzerine düşme etkisi yaratırken, tüm toplumu baştan çıkartır ve tüm insanları suça sevkeder. ÇKP dolambaçlı anlatıma sahip yönetimiyle kurtulmak için kötüleşmiş bir topluma ihtiyaç duyar. Bu, Çinlilerin uzun süre sürdürdüğü ÇKP’nin yalancı doğasının ahlaki temelini nasıl yok ettiğini gösterir.

******************

Sonuç

“Dağları ve denizleri değiştirmek bir insanın doğasını değiştirmekten daha zordur.” [14] Tarih kanıtlamıştır ki, ÇKP köleliğini ve zincirini çözer ve bunu onları bırakmayı tasarladığında gerçekleştirir. 1960’ların başındaki büyük kıtlıktan sonra ÇKP, “Üç Özgürlük Bir Antlaşma” (San Zi Yi Bao) programını [15] tarıma dayalı ürünü yeniden oluşturmak amacıyla uygulamıştır, fakat Çinli köylülerin kölelik durumlarını değiştirememiştir. 1980’lerdeki “Ekonomik Reform” ve “Liberalizm” ÇKP’nin 1989’da kendi insanlarına kalkan kasap bıçağı üzerinde bir baskısı yoktur. Gelecekte, ÇKP görüntüsünü değiştirmeye devam edecek fakat adaletsiz doğasını değiştirmeyecektir.

Bazı insanlar geçmişin geçmişe ait olduğunu düşünürler fakat durum değişmiştir ve ÇKP o ilk zamanlardaki ÇKP değildir. Bazıları bu yanlış görünümden tatmin olurlar hatta ÇKP’nin geliştiğine, reform sürecinde olduğuna yada telafi etmeye çalıştığına inanırlar. Geçmişin kötü anılarını kararlı bir şekilde yok ederler. Bütün bunlar ÇKP’nin suçlular ordusuna yaşama ve insanlığı tehdit etme fırsatı yaratır.

ÇKP tarafından tasarlanan tüm çabalar insanların geçmişlerini unutmaları içindir. İnsanların tüm çatışmaları ÇKP’nin yüzünden çektikleri acıların bir hatırlatmasıdır.

Aslında ÇKP’nin tarihi öyle bir tarihtir ki; insanların anılarına kazınmış bir şiddet, öyle bir tarihtir ki çocukların ailelerinin gerçek tecrübelerini bilmedikleri, öyle bir tarihtir ki ÇKP’nin kanlı tarihini küçümseyen ve ÇKP’nin geleceği için umut taşıyan insanların arasındaki inanılmaz çatışmaya dayanan milyonlarca insanın tarihidir.

Komünizmin kötü hayaleti insanlığın üzerine çöktüğünde Komünist parti toplumun kötülerini azad etti ve politik gücü yakalamak ve tutmak için serserilerin ayaklanmalarını kullanmıştır. Yaptığı şey, katliam ve zorbalık adı altında “parti egemenliği” şeklinde despotluğu sağlamak ve kurmaktır. Çatışmanın doğaya, cennetin kurallarına, insan doğasına ve evrene karşı çıkan ideolojik anlamını kullanarak kişi vicdanını, dürüstlüğünü ve daha fazlası geleneksel uygarlığı ve ahlakı bozar. Kanlı katliamları kullanmış ve kötü bir komünist mezhep kurmak adına ve hükümeti yönetmek için çarpık zihinler yaratarak beyinlerini yıkamıştır.

ÇKP’nin tarihinde, kırmızı terörün doruğa ulaştığı çok vahşi dönemler ve ÇKP’nin ölümden döndüğü uygunsuz dönemler yaşanmıştır. Her seferinde ÇKP kendini bu suçlardan kurtarmak için kurnaz yollara başvurmuş fakat sadece şiddetin ikinci raundunun başını çekmiş ve insanları kandırmaya devam etmiştir. İnsanlar ÇKP’nin acımasız doğasıyla tanıştığında ve yanlış görüntülerle kandırılmayı reddettiklerinde ÇKP’nin ve ahlaksız doğasının sonu gelecektir.

Çin’in 5000 yıllık tarihiyle karşılaştırıldığında ÇKP yönetimini 55 yıl olarak görürüz fakat kör bir gözle. ÇKP var olmadan önce Çin insanlık tarihindeki en muhteşem medeniyeti yaratmıştır. Çin ulusu üzerine öfke salmak adına yabancı akınını ve ana problemler fırsatını yakalamıştır. Çin’in kurtulmasının bağlı olduğu, milyonlarca hayatın sona ermesi, sayısız ailenin yok olması ve ekolojik kaynaklarının yok olmasına neden olmuştur. Daha yıkıcı olan şey Çin’in ahlaki kuruluşunun ve zengin kültürel geleneklerinin yıkımıdır.

Çin’in geleceği ne olacak? Çin hangi yönleri alacak? Bu tarz ciddi sorular birkaç kelimeyle anlatılmak için fazla karmaşıktır. Bunun yanında bir şey çok kesindir- ulusun ahlakını yenileme yoksa, insanlık ve doğa, insanlarla cennet ve dünya arasında uyumlu bir ilişki tekrar kurulamıyorsa, insanlar arasında barışçıl varoluş için hiç güven veya kültür yoksa Çin için parlak bir gelecek mümkün değildir.

Onlarca beyin yıkamalardan ve sindirilmelerden sonra ÇKP kendi düşünme tarzını, iyi ve kötü için standartlarını Çinlilerin yaşamları için insanlara aşılamıştır. Bu da; insanların ÇKP’nin baştan çıkartmalarını ve hilelerini kabul etme, yalancılığının bir parçası olma fırsatı tanımış ve böylelikle ÇKP’nin varlığı için gerekli ideolojiyi sağlamıştır.

ÇKP tarafından aşılanan adaletsiz öğretileri hayatımızdan çıkarmak, ÇKP’nin acımasız doğasını fark etmek ve insan doğasıyla vicdanını yeniden kurmak için Komünist Partiden özgür bir topluma geçişin ilk ve gerekli adımıdır.

Bu yolun durmadan ve barış içinde yürünmesi her Çinli bireyin kalbinde yaptığı değişikliklere dayanır. ÇKP ülkedeki tüm kaynaklara ve vahşi aletlere sahip gibi görünürse görünsün eğer her insan gerçeğin gücüne ve ahlaki korunmaya inanırsa ÇKP’nin kötü karakteri mevcudiyetini kaybedecektir. Tüm kaynaklar bir anda adaletin ellerine dönebilir. Bu da yeni Çin’in doğuşu olacaktır.

Sadece Çin Komünist Partisi olmadan yeni Çin varolacaktır.

Sadece Çin Komünist Partisi olmadan Çin ümit edebilecektir.

Çin Komünist Partisi olmadan dürüst ve yumuşak kalpli Çinliler, Çin’in muhteşem tarihini yeniden inşa edeceklerdir.

******************

Notlar:

[1] Geleneksel Konfüçyüs düşüncesine göre cennetten gelen bir emre bağlı olarak kralların yada imparatorların yönetiminde ahlaki başarıları üstün sorumluluklarıyla örtüşmelidir. Benzer bir düşünce Mencius’dan da bulunabilir. “Monarşik gücü kim verir?” satırlarında İmparator Shun yönetim otoritesi ve toprağı yaratanı sorduğunda Mencius cennet olduğunu söylemiştir. Gücün kutsal merkezi fikrine batı Hristiyan geleneğinde de rastlanır. Romalılarda İncil’in 13:1 (Kral James versiyonu) örneğin; “her ruhun yüksek güçlere bağımlı olmasına izin verin. Bunun için Tanrı’dan başka güç yoktur, tüm güçler tanrı tarafından emredilir.”
[2] Merkezin sözünü ettiği ekonomik gelişimindeki, iki temel nokta şunlardır: Dört ana prensibi sağla (sosyalist yol, işçi sınıfının diktatörlüğü, ÇKP’nin liderliği, Marksizm-Leninizm ve Mao’nun düşünceleri) ve açıklık ile reform politikalarını izle.
[3] Xinhua Haber Ajansının 4 Mart 2004 tarihli raporundan bir bilgi.
[4] Mu Çinde kullanılan bir alan ölçüsü birimidir. 1 Mu 0.165 dönümdür.
[5] Xinhua Haber Ajansının 29 Şubat 2004 tarihli raporundan bir bilgi.
[6] “Üç Hayır Prensibi” geçmişte meydana gelmiştir. 1979’da Deng Xiaoping, insanların akıllarındakilerini söylemelerinde cesaretlendirmek için “Üç Hayır Prensibi”ni önermiştir: Etiketleme yok, saldırma yok ve yanlışları toplamamak. Bu, insanlara Mao’nun 1950’ler de entelektüelleri cesaretlendirmek için ve devamında konuşanların işkenceye maruz kaldığı olayları hatırlatır. Bugün yeni önerilen “Üç Hayır” “ tartışmasız gelişim, mücadele etmeden yükselme ve arkasından gelen hoşnutsuzluk süreci”nden söz eder.
[7] Hong Kong Anayasasının 23. maddesi 2002 yılında Hong Kong hükümeti tarafından Pekin’de baskı altında teklif edilmiştir. Madde, ÇKP tarafından söz verilen “bir ülke iki sistem” politikasını baltalayarak Hong Kong’daki özgürlük ve insan hakları konusundaki ciddi erozyonu temsil eder. 23. madde globalliğe karşıdır ve en son 2003 yılında geri çekilmiştir.
[8] 1959-1968 yılları arasındaki Çin Devlet Başkanı Liu Shaoqi, Mao Zedong’un halefi kabul edilmiştir. Kültür Devrimi sırasında (1966-1976) vatan haini, casus ve dönek olarak nitelendirilmiştir. ÇKP’nin hapishanelerinde ciddi suistimal edildikten sonra 1969 yılında ölmüştür.
[9] CCTV’nin (Çin Merkez Televizyonu) sahibi merkezi hükümettir ve onun tarafından yönetilir. Çin’deki en büyük televizyon yayın şebekesidir.
[10] Alıntı yapılan bu kalıpların hepsi ve şarkı sözleri, 1960’lar da Mao döneminde ve 1970’lerin başında yazılmıştır.
[11] Mao bir zamanlar yanlış yapmaktan korktuğunu fakat düzeltmekle ilgilendiğini belirtmiştir.
[12] Kendi kendini kurban etme görüntülerinin detaylı incelemesi için aşağıdaki web sitesini ziyaret edin: http:// www.clearharmony.net/articles/ 200109/ 1165.html
[13] Marksist sosyal teorisinin içindeki üstyapı kişinin öznelliği ve toplumun maddeselliği arasındaki etkileşim yoluna dayanır.
[14] Bu bir Çin atasözüdür ve kişinin yaradılışının sürekliliğini onaylar. Bu atasözü ayrıca; “bir tilki derisini değiştirebilir ama alışkanlıklarını asla.” şeklinde de tercüme edilebilir.
[15] Sonraları Çin’in Cumhurbaşkanı da olan Liu Shaoqi tarafından “Üç Özgürlük ve Bir Sözleşme” (San Zi Yi Bao) programı olarak bilinen ekonomik reform politikası önerilmiştir. Bu program arsanın parselini; özel kullanım, serbest piyasa, kendi çıkarları için tek sorumluluk ve evdeki üretim paylarını saptamayı öngörür.

* * *

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.