Deniz Üzerindeki Uzun Seyahat

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Arkadaşım “T”-çok iyi bir insandır. Bir gün bana geldi ve arkadaşı “W” hakkında soru sordu. “W” Tayvan’da doğup büyüdü ve o geçmişte “T”ye hep çok fazla yardım etti. Her ikisi de reenkarnasyona inandıkları için “T”, “W” ile olan bağını öğrenmek istiyordu.

Ben onların geçmişten gelen belirlenmiş bağlarını yüz yüze değil internet üzerinden yazacağım yorum aracılığıyla anlatacağımı söyledim. O da bunu kabul etti.

Aslında insanlar arasındaki bağ çok sıkı ve çok zor bir süreçtir aynı zamanda bazen de çok karmaşıktır. Ayrıca benim bilemeyeceğim şeyler de var. Ama buna rağmen insanlara, bir insanın bedeninin ölmesiyle ruhunun ölmediğini ve reenkarnasyon döngüsünde yeniden doğmaya devam ettiğini söylemek için bu hikayeleri paylaşmak istiyorum.

Denizin üzerindeki yalnız kayık

Bu olay Song hanedanlığı döneminde Guangdong eyaletinde meydana geldi. Her iki arkadaş “T” ile “W” tuz satıyorlardı. “T” satış ile ilgileniyordu “W” ise bu işin baş yöneticisiydi, her ikisi de birbirleriyle çok iyi anlaşıyorlardı. Tüccar çok iyi anlaştığı “T”ye karşı çok saygılıydı ve çok sık olarak ona hediyeler verir yâda yaptığı iş karşılığında bazen fazladan para vererek ödüllendirirdi. “T” ise cömertçe parasını arkadaşları ve fakir insanlarla paylaşırdı.

O dönemde yüksek bir saray memurunun rütbesini indirilerek sürgüne yollandı. Tüccar o memurun en yakın arkadaşı olduğundan dolayı aynı şekilde zarar gördü, malvarlığına el konuldu. Hatta işçilerinin çoğu tutuklandı.

“T” ve “W”nin insanlarla ilişkileri her zaman çok iyiydi ve bu yüzden toplumdan biri planlanan tutuklama olayı hakkında onları uyardı. İkisi küçük bir kayığa binerek denize açıldılar.

Geceyi denizde kayığın içinde geçiren “T” ile “W” tüm çabalarına rağmen hiçbir şekilde kıyıya ulaşamadılar. En sonunda ikisi de çok yoruldu ve kayığın içinde uyuya kaldılar. Çok büyük bir fırtına çıktı ve küçük kayık devrildi. Ölümlerinden önce “T” ile “W” el ele tutuştular ve şöyle söylediler: “Bir sonraki hayatımızda da yine ağabey-kardeş olacağımıza umut ediyoruz…”.

Adadaki macera

Yuan hanedanlığında “T” ve “W” Guangxi eyaletindeki fakir bir ailede doğdular. Onlar birbirlerini çok seviyor ve birbirlerine çok bağlılardı. Anne ve babaları Budizm’i uyguluyorlardı ve sık sık onlara Budist hikâyeleri anlatırlardı. Bu şekilde terbiye gören kardeşler merhametli ve iyi kalpli olarak büyüdüler. Aynı şekilde ne şöhrete, ne de para ve pula önem vermediler.

Yaşamlarını gemi yüklerini boşaltarak ve hamallık yaparak sürdürüyorlardı. Bir gün ikisi gemideki malı boşaltırken şiddetli bir fırtına çıktı ve dümeni kırarak gemiyi açık denize sürükledi.

Aradan üç gün geçtikten sonra gemi rastgele bir adanın kıyısına vurdu, adanın büyüklüğü yaklaşık 20 km²’ idi. “T” ile “W” üzgün ve umutsuz bir şekilde ıssız adada yürüyorlardı. O anda annelerinin söylediği sözleri hatırladılar: “Budizm’e olan inancınızı hiçbir zaman unutmayın. Buda’nın söylediklerini takip ettiğiniz sürece her şey yoluna girecektir.”

Adada çok fazla ağaç vardı. Bazı ağaçların meyveleri yenilebilirdi ve oldukça da lezzetliydi. “T” ile “W” kendilerine ev yaptılar ve adada yaşamaya başladılar.

Aradan 10 yıl geçti ve bir günü “T” dalganın gücüyle kıyıya vuran balıkları toplamak için sahilde yürürken yerde baygın ihtiyar bir kadın buldu. Onu evlerine getirdi “W” ise onun için yemek hazırladı. İhtiyar kadına sanki öz anneleriymiş gibi iyi baktılar. Aradan beş yıl geçmişti ki bir sabah ihtiyar kadın onlara şöyle söyledi: “Şimdi ben artık gitmeliyim. Siz bana çok iyi baktınız. Bunun karşılığında size bu kitap ve yeşim taşından iki bileziğim dışında verebileceğim hiçbir şeyim yok. Eğer tüm acılarınızı unutup, xiulian uygulamaya başlamak istiyorsanız, o zaman bu kitabı takip edebilirsiniz. Uygulama yolunuzda engellerle karşılaşabilirsiniz ve o zaman bu yeşim taşından bilezikler sizi koruyacaktır. Lütfen bunları iyice koruyun, kaybetmeyin ve zarar vermeyin.” Bunları söyledikten sonra ihtiyar kadın denize doğru yürüdü ve ortadan kayboldu.

“T” ile “W” kitabı ihtiyar kadının söylediği gibi okumaya ve söylenenleri ciddi bir şekilde takip etmeye başladılar. Daha sonra onlar bazı engellerle karşılaştılar. Fakat kitaptan, yeşim taşı bileziklerle kendilerini bu durumdan nasıl koruyacaklarını öğrenmişlerdi. 20 sene uygulama yaptıktan sonra tamamlanmaya ulaştılar. Burada detaylarını anlatmayacağım.

İnsanların önceden belirlenmiş bağları çok hassas olabilir. Onun gibi bağların hedefi nedir? Geçmişteki önceden belirlenmiş bağlar sayesinde güven kurabiliriz ve bu hayatımızda birbirimizle karşılaşabiliriz. Bazı insanlar gerçeği veya hayatın gerçek anlamını başkalarından öğrendiklerinde, bu şekilde bile öğrenme şansları vardır. Lütfen, geçmişinizden gelen önceden belirlenmiş bağınızın ve şu anki fırsatın da değerini biliniz. Ayrıca, lütfen, size gerçeği anlattıklarında Falun Gong uygulayıcıların merhametini geri çevirmeyiniz.

Çince metin: http://www.zhengjian.org/zj/articles/2011/2/6/71641.html
İngilizce metin: http://www.pureinsight.org/node/6097

* * *

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.