Derin bir gece yarısı. Biraz yorgunum, fakat uykum yok. Sessizce bilgisayarımı açıyorum ve parmaklarım klavyede geziniyor ve yazı yazmaktan kendimi alıkoyamıyorum. Son günlerde aklımda sürekli hafızamdaki bir olay dönüp duruyor. Uzun seneler önce gerçekleşen bir olay ve o olayı hatırladığım her defasında aklıma şu cümle geliyor: “Cennet insanların kalplerini biliyor.”
Günün birinde sabahleyin yağmurun bitmesinin ardından mağazama çok sakin genç bir bayan girdi. Mağazamdan ayrılmasının ardından, ürünleri düzenlerken şemsiyesini unuttuğunu fark ettim. Peşinden koşarak çıktım, fakat bayan artık çok uzaklardaydı. Tüm gücümle onun ardından seslendim: “Bayan şemsiyeniz! Şemsiyeniz…!” fakat o beni duymadan ve arkasına bakmadan hızla yürümeye devam etti ve yavaşça kalabalığın arasında gözlerden kayboldu.
Çaresizce mağazaya geri döndüm ve gözlerim şemsiyeye takıldı; bir anda aklımdan şöyle bir düşünce geçti: “Belki de bu şemsiyeyi unutması iyi oldu. Onu ortak kullanım için mağazada bırakacağım.” Sonra bir anlığına inanca sahip bir insanda “durumdan yararlanmak” gibi böyle bir anlayışın olmaması gerektiğini düşündüm. Sonra başka bir düşünce daha ortaya çıkıt: “Eğer yağmur yağıyorsa ve biri şemsiyesini yanına almayı unuttuysa bu şemsiyeyi kullansa ve sonra yerine geri koysa -bu durumdan yararlanmak olmayacak.” O sırada, bu konu hakkında daha fazla düşünmedim.
O açık gri renkli şemsiye sahibini bekleyerek tezgâhın üzerinde kaldı, fakat sahibi dönmedi. O zamandan beri, birçok gün geçti.
Bulutlu bir gün bazı işlerimi halletmek için dışarı çıkarken tam o sırada bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başladı. Kendi şemsiyemi evde unutmuştum ve bu nedenle aceleyle o gri şemsiyeyi alıp çıktım.
İşimi bitirdiğimde yağmur daha da şiddetli yağmaya başladı. En yakın otobüs durağının altına sığınarak beklemeye başladım. Otobüs yanaştığında şemsiyemi açtım ve yağmurun altına çıktım. Ama daha ilk birkaç adımımı atmadan şemsiye elimde kırıldı ve sanki solmuş bir çiçeğin yaprakları gibi yamuldu. Bir anda, üzerine dökülen yağmurun altında kalan buruşuk bir ot gibi görünüyordum. Acele adımlarla, koşarak ve atlamak otobüse ulaştım. Otobüse bindikten sonra, kendi halime ve kırık şemsiyeye baktım ve bir anda anladım. Şemsiyeyi kullanmak için tutmak benim ilk bencil düşüncemdi, şimdi ise ıslanmama yol açmıştı.
Bir uygulayıcı olarak, bana ait olmayan bir şeyi nasıl böyle kolayca kullanabilirdim? "Cennet, insanların kalbini bilir” ve "Tanrılar her yerdeler." Her insanın her bir düşüncesi Tanrılar tarafından izleniyor ve sonra hak ettiği sonucu alıyor. Rüzgârdan ve yağmurdan korunmak için başkasına ait olan şemsiyeyi yanlış bir biçimde kullanmam, aslında şiddetli yağmurun altında tamamen korumasız kalmama neden oldu. Yaptıklarının sonucunu gerçekten de her yerde bulursun. Bu nedenle aklıma şu soru geldi: “Bir insanın hayatındaki tüm olumsuzlukların nedeni buradan kaynaklanıyor mu?”
Geleneksel antik Çin kültüründe, cennet ve insan dünyası arasında bir uyum olduğu öğretilir. İnsan bedeni Evrene uyum sağlamakta ve Evren ile etkileşim halindedir. Evren Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü (Zhen-Shan-Ren) prensibini taşımaktadır. Bu prensiplere uyum sağlayan -Cennet ile birlik içindedir.
Eski insanlar şöyle söyler: "Cenneti takip edenler başarılı ve Cennetten sapanlar ise yok olurlar." Düşünceleri Zhen-Shan-Ren prensiplerine uyanlar ölçülen hayatını yaşayacak ama bu prensipleri takip etmeyenler ise hayatta birçok iniş ve çıkışlar yaşayacaklar. En azından bir kişi bile olsa bu prensibi takip ettiği durumunda, etnik grup hatta tüm ülke veya bütün insanlık takip edecektir.
Gece, soğuk su gibi çok soğuk olmasına rağmen. Pencerenin dışındaki Ay, Li Bo’nun şiirinde yazıldığı gibi yeşim taşından olan tabak gibi hafif bir ışık yayıyor. Bu sözcükleri yazdıktan sonra düşünüyorum, kalbimin ve her bir insanın kalbinin kirlerinin arınmasını ve tıpkı pencerenin dışındaki ay gibi parlak ve net bir hale gelmesini diliyorum.
Çince metin: http://www.zhengjian.org/node/111800
İngilizce metin: http://www.pureinsight.org/node/6311
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.