Bir Uygulayıcı Keyfi Olarak Başkalarına “Fikir” Vermemeli

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Bazen yanımdaki akraba, arkadaş veya uygulayıcı arkadaşlarım bir şeyler konuşurken, ben hep bir alışkanlıkla onlara katılıyorum, birkaç yorum yapıyor veya onlara yardım etme amacıyla işin nasıl yapılacağı konusunda fikir veriyordum. Shifu’nun bana verdiği ipucu ile en son kavradım ki, yüzeysel olarak normal görünen ve farkında olmadan verdiğim fikirler aslında tam olarak bir uygulayıcı olarak kendimi geliştirmem gereken şeylerdir.

Örneğin, bir arkadaşımın çocuğu anaokuluna gidiyor ve her şey yolundaydı. Fakat bir gün o arkadaşımla çocuk konusunda bir şey konuşurken ona, “Bence çocuğunu o anaokulundan çıkart bu yakındaki anaokuluna getirirsen çok daha iyi, hem işyerine de yakın.” dedim. İki gün sonra, arkadaşım her zamankinden erken çocuğunu almak için anaokuluna geldiğinde, bir öğretmenin onun çocuğuna çok kötü davrandığını gördü. Arkadaşım çok kızdı ve öğretmenle şiddetli bir şekilde kavga ettikten sonra, çocuğunu benim bahsettiğim o anaokula taşıdı.

Başka bir olay da: bir arkadaşımın çocuğu evlenecekti ve onlara yardım etmek için biraz erken gittim. Sipariş çoktan verilmiş ve düğünde kullanılacak içkinin ismini duyunca onlara dedim ki, “O içki iyi değil, şu şu markalı içki hem ünlü hem de ucuz.” Sonuçta, içki taşıyan minibüs düğün salonuna gelirken yolda bir kaza geçirmiş ve içkinin çoğu kısmı kırılmış. Yeniden gönderilmesi yetişmeyeceği için verilen sipariş iptal edilmiş ve yakın bir marketten alınan içki ile tamamlanmış. Yeni alınan içki tam da benim bahsetmiş olduğum markaydı.

Olaydan sonra, “Acaba sözlerim enerji mi taşıyor? Yoksa nasıl başka kişinin işini değiştirebilirim?” diye düşündüm, çünkü Shifu Zhuan Falun kitabında şöyle söyledi, “Örneğin insanoğlunun yaşamını sürdürdüğü bu dünyada bir kişi doğar doğmaz belirli bir aileye sahiptir, belirli bir okula gider ve büyüdükten sonra da belirli bir işyerinde çalışmaya başlar ve işi gereği çeşitli insanlarla tanışarak, her türlü insan ile temasa geçer. Bir başka deyişle, tüm toplum bu şekilde düzenlenmiştir.” Eğer herşey önceden düzenlenmiş bir durumda iken, ben kalkıp “fikirler” veriyorum ve benim yüzünden o olay değiştirilmiş oluyorsa, o zaman karma yaratmış olmuyor muyum? Orijinal ayarlama doğrultusunda olmayan bir değişiklik meydana gelirse, yüce varlığın ayarlamasını bozmuş olmuyor muyum? Bu konuda bir uygulayıcı olarak yapmam gereken “konuşma kontrolü” ve “wuwei” şartlarına uymadım.

Bugüne kadar çoğumuz on seneden fazla uygulama yaptık ve vücudumuzun mikro seviyelerdeki çoğu kısmı çoktan tamamlandı, vücudumuzun taşıdığı enerjiler çok güçlü olmalı, çünkü Fa’nın kuvvetine sahipler. Bu durumda, eğer konuşma kontrolü konusuna dikkat etmezsek, o zaman bazen fark etmeden bir sözümüz ile belki bir olayı değişebiliriz ve diğer kişilere fazladan sıkıntılar getirebiliriz. Burada daha kritik olan konu, bir uygulayıcının uyması gereken standartlara ulaşmamış olduğumuzdur.

Bununla beraber, şunun da farkına vardım ki, başka kişiye verdiğim “fikirler” veya “çareler” aslında çoğunlukla insani düşüncelerdi, hepsi bencilik ve benlik içindi ve üstelik çok güçlü bir kendimi öne çıkarma isteği faktörü saklıydı. Bu konuyu fark ettikten sonra, konuşurken hep, “Konuşma kontrolü, istediğim gibi kimseye fikir veremem ve gösteriş yapamam.” şeklinde kendi kendimi uyarıyorum.

(Elbette, yukarıda bahsettiğim konu Fa-düzeltmesi esnasında uygulayıcıların bir Dafa projesini tamamlamak için birbirine verdikleri fikirleri içermez.)

Kaynak: http://www.zhengjian.org/node/121749

* * *

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.