İngiltere: Uluslararası Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü Sanat Sergisi, Galler Cardiff’te Düzenlendi

Galler bölgesinin başkenti Cardiff’in şehir meclisi üyesi Judith Woodman, 14 Ekim 2013 tarihinde düzenlenen Uluslararası Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü Sanat Sergisi’nin açılış törenine davet edildi.

Galler Meclisinde Liberal Demokrat Grubunun lideri olan Bayan Woodman, sergideki 60 eseri dikkatle inceledi. O, Falun Gong’un durumu karşısında neredeyse kendisi şahsen olayın içindeymiş gibi derinden etkilendiğini söyledi.

Meclis üyesi Judith Woodman, Galler’deki Uluslararası Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü Sanat Sergisine katıldı

O, Falun Gong’u uyguladığı için hapishaneden serbest bırakıldıktan kısa bir süre sonra ölen sevgili oğlunun bedenini kolları arasında tutan kederli ve yaslı bir annenin tasvir edildiği “Oğlum” adlı resim karşısında oldukça etkilendiğini söyledi.

Çin’deki hapishane yetkilileri genellikle acımasızca işkence ettikleri kurbanları ölmek üzerelerken evlerine yollayarak işledikleri suçu örtbas edip, sorumluluktan kaçınmaktadır. Çin genelinde binlerce Falun Gong uygulayıcısı genellikle benzer kaderi paylaşmaktadır.

Meclis üyesi Judith, “Bir anne olarak, kendi kendime soruyorum: ‘Böyle bir şey başıma gelse, nasıl hissederdim? Nasıl tepki verirdim?’” dedi.

O, Çin Komünist Partisinin (ÇKP) Falun Gong’a karşı yürüttüğü zulmü yansıtan her resmin ziyaretçileri sanatçının duyduğu üzüntü, keder ve umuda katılmaya davet ettiğini, bu yüzden kişinin inançlarına yapılan zulmün nasıl olduğunu öğrenmesini sağladığı yorumunda bulunarak takdir etti.

“Organ Suçları adlı resim, insanlık tarihi boyunca işlenen en sarsıcı suçtan -canlı organ toplama –beni haberdar etti.” dedi.

“Parti, 1980’lerde organ nakillerinde mahkûmların organlarının kullanmaktaydı, ancak güvenilir araştırma raporları, ÇKP 1999 yılında Falun Gong’a karşı zulme başladığında binlerce uygulayıcının öldürülmesi ve organlarının toplanması emrini verdi.

“İnsanlığa karşı anlaşılmaz olan bu alçakça uygulama, durdurulmalıdır! Bu gerçekten insanlığa karşı bir suçtur. Faillerin yaptıkları bu şey ne ahlaka ne de etik kurallara kesinlikle uygun değildir.”

Eve döndüğümde, Falun Gong uygulaması yapan bir arkadaşına uzun bir mail yazdı ve “Eğer bana zulmedilseydi, ne yapardım? Kesinlikle zulmü durdurmak için bir şeyler yapmalıyız.” diye arkadaşına anlattığını söyledi.

İki hafta sonra Bayan Woodman, Galler Radyosunun tanınmış Wlesh radyo sunucusunun “Big Scott” adlı programından davet aldı ve kendisi ile yapılan canlı röportaj sırasında, kendi memleketlerinde düzenlenecek Uluslararası Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü Sanat Sergisinden bahsetti.

Meclis üyesi, bir politikacı olarak, etrafında gördüğü adaletsizlikler için konuşmanın, doğru ve geleneksel değerleri korumak adına ideal bir konum sergilemiş olmaktan çok mutlu oluğunu belirtti.

O konuşmasında Galler Büyükşehir Belediye Başkanının sanat sergisinin açılış töreninde yaptığı konuşmadan bir alıntıya yer verdi: “Ben bu sergiyi görmeye gelen herkesin uzun bir süre insan olarak hareket edeceğine inanıyorum.”

Herkese, “Bireylerin doğruyu yanlıştan açıkça ayırt ederek, insan haklarını gözetmeleri ve insan haklarını ihlal eden herhangi bir zulüm formuna karşı ayağa kalkmaları” için yalvardı.

Meclis üyesi, radyoyu dinleyecek seyircileri Falun Gong ve ÇKP’nin bu huzurlu meditasyon uygulamasına karşı yürüttüğü zulüm hakkında daha fazla bilgi edinmek için sergiyi ziyaret etmeye teşvik etti.

Galler Radyoundan “Big Scott”, serginin kendisini çok etkilediğini söyledi.

Bayan Woodman, “Falun Gong uygulayıcıları, genç yâda yaşlı, Çin’de zulüm görüyorlar. ÇKP, hiç kimseyi korumuyor.” dedi.

“Ben konuşma ve inanç özgürlüğünü koruyan bir ülkede yaşadığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Eğer Falun Gong’u uygulamayı seçersem, ne benim ne de aile üyelerimin gece ortasında evimden alınacağım korkusu içinde yaşamalarına gerek yok.”

“Bir anne olarak, her zaman çocuklarıma ahlaksız davranışlara karşı olmaları ve meydan okumaları için cesur olmalarını öğrettim. Ben de, rasyonel bir şekilde görüşlerini ifade etmekten korkmamalarını düşünüyorum, bir toplum da ancak bu şekilde ilerleme sağlayabilir.

“Bu değerleri babam bana öğretti. O, İngilizlerin bugün tadını çıkardığı özgürlüklerin birçoğu için savaştı. Bunun olması gerekiyordu. Ben bütün Çinlilerin bir gün inanç ve konuşma özgürlüğünün tadına varmalarının mümkün olacağını umuyorum.” dedi.

Birçok ziyaretçi de 6 Kasım’da sona eren sergideki eserler karşısında derinden etkilendiğini ifade etti.

İngilizce metin: http://en.minghui.org/html/articles/2013/11/22/143344.html