Shifu bize,
“Öğrencilerin anlayışlarının farklılığından dolayı bazı uygulayıcılar sürekli olarak bir aşırı uçtan diğerine gidiyorlar. Yazmış olduğum Fa’yı her ne zaman okurlarsa, aşırı bir tutum sergiliyor, o suretle de yeni problemlere sebep oluyorlar. Sizlere insani anlayışlarınızı değiştirmenizi söylediğim zaman, sizden Dafa’yı insani düşünme yoluyla algılamayı sürdürmenizi istemiyorum. Fakat ne mantıksız ne de tuhaf olmamalısınız. Ben sizden Dafa’yı anlamada net olmanızı istiyorum.” (Daha İleri Yükselmeler İçin Esaslar I ‘Aşırıya Kaçmayın’ jingweninden) dedi.
“Aşırıya kaçmayın” ve “…sıradan insan toplumuna mümkün olduğunca uyum sağlayarak xiulian uygulamak.” (‘Singapur Konferansında Fa’yı Öğretme’) konusunda düşüncemi ve kişisel anlayışımı aktarmak istiyorum.
Bazı uygulayıcı arkadaşlarım bunun her şeyin, her zaman sıradan insanların yollarına uyması gerektiği anlamına geldiğini düşünmekte. Bu, uygulayıcıların sıradan toplumdaki görünüm ve davranışlarına çok dikkat etmesine yol açmakta. Onlardan bazıları evlerinde Fa çalışmakta ve egzersizlerini yapmaktalar. Aile üyeleri önünde iyi davranıyor ama gerçeği açıklamak için dışarı çıkmıyorlar.
Örneğin, bir uygulayıcı ailesi içinde iyi bir insan olmanın peşine düşer ve körü körüne tüm ev işlerini yapar, torunlarına bakıcılık yapmak gibi çocukların yaşamlarındaki her detay ile ilgilenir ve önemser ve bunları yapmaktan çok hoşlanır.
Böyle uygulayıcılar zamanlarının çoğunluğunu ailelerinin bakımına çaba sarf etmekle geçirirler. Bu da kendi uygulamalarını engellemekte ve uygulama yapmak için sınırlı zamanları kalmasına neden olur. Uygulamanın amacı, sıradan toplumda iyi bir insan olmak mı?
Bu uygulayıcıların aile üyeleri uygulamalarına karşı olduklarında, onlar ailelerine uygulamalarını ve Falun Gong’un ne olduğunu anlatamıyorlar. Bunun yerine, körü körüne muhalefet ve tartışmaya tahammül ediyorlar. Bu nedenle, ailelerini doğru bir uygulama ortamı haline dönüştüremiyorlar.
Bir diğer aşırı uçtaki bazı uygulayıcılar ise, uygulamalarını hayatlarındaki en önemli şey olarak ele alıyor. Onlar ne olursa olsun aile üyelerine ve ailevi konulara kayıtsız kalıyorlar. Kendi uygulamalarını o kadar fazla önemsiyorlar ki, ailelerinin gerçeği anlayıp anlamadığı ve kabul edip etmediğini önemsemiyorlar.
Mantıklı Olmak ve Aşırıya Kaçmamak
Bu gibi durumlarda, onların aile üyeleri uygulayıcılar onlara gerçeği nasıl açıklarlarsa açıklasınlar kabul etmiyorlar. Sonuçta, uygulayıcılar sıradan toplumunda davranışlarına hâkim olamazlar ise, bu durum uygulamalarında her yönden büyük sıkıntılara yol açar.
Shifu’nun dediği gibi,
“O yüzden xiulian uygularken işler sadece düşündüğünüz gibi değildir. Xiulian uygulamasını birincil olarak kabul etmiş olmanıza rağmen, başka hiçbir şeyin önemli olmadığını düşünemezsiniz, ailenizin önemsiz, toplumun önemsiz vb. ve başka hiçbir şeyin önemli olmadığını düşünmeyin. Hayatınızın tüm bu parçalarını iyice dengelemek yürümeniz gereken yoldur. Uygulamanızda mümkün olduğu kadarıyla sıradan insan toplum şekline uymanız gerektiğini söylemiştim.” (‘2006 Kanada’da Fa’yı Öğretme’)
Her şeyin iki tarafı vardır. Bir şeyin ne kadar iyi olduğunu düşünürseniz düşünün, eğer aşırıya giderseniz bu beklenti ters bir sonuca neden olacaktır. Hatta onun belli bir güç ve hak olduğunu düşünerek daha da aşırı uç noktaya giderseniz, o zaman bu bir eksiklik ve zayıflığa dönüşebilir. Sadece duygudan muaf, mantıklı ve sakin bir şekilde bir şeyler yaptığınız zaman, -ancak o zaman mantık ve sakinliğe hâkim bilgelik ortaya çıkacağından- tatmin edici sonuçlar elde edebilirsiniz.
Bu benim sınırlı sevimdeki kişisel anlayışımdır. Diğer uygulayıcıların yanlış bir şey bulduklarında merhametle işaret etmelerini umuyorum
İngilizce metin: http://en.minghui.org/html/articles/2014/4/11/144.html
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.