Uygulayıcı olmak hem çok kolay, hem de çok zor!
Falun Dafa uygulayıcısı olabilmenin birinci koşulu bence ‘LUNYU’yu anlayarak okumaktan geçiyor. Oradaki şu cümle çok önemli:
“Eğer insanoğlu hem kendisine hem de evrene yeni bir bakış açısıyla bakabilir ve katı zihniyetini değiştirebilirse, insanlık ileri doğru bir sıçrayış gerçekleştirecektir.”
‘Yeni bir bakış açısı’
Bence bütün mesele bunda yatıyor.
Yıllarca bize ezberletilen ve sınırlandırılan düşünce yapımız, hem bedenimizi hem de beynimizi tam anlamıyla tanımamızı ve kullanmamızı engelleyen en büyük sebep.
Bunu aşabilen insanın kendini ve evreni keşfetmesi çok kolay. Elbette zor olan şey de var. Kıskançlık, hırs, önyargı gibi takıntılarımızdan da arınmamız gerekiyor. Bunların çok kolay olduğunu söylemek zor. Ama imkânsız değil elbet!
Bunları becerebilen bir insanın Falun Dafa’nın prensipleri olan ‘Doğruluk, Merhamet ve ‘Hoşgörü’ye ve her insanda bulunması gereken özelliklere de kavuşması kaçınılmaz.
Bu ön girişten sonra dönüp kendime baktığımda ne gördüğümü söylemek gerekirse, daha önce de söylediğim gibi ve sanırım bunu söylemeye devam edeceğim:
‘İyi bir uygulayıcı olmak için çabalıyorum.’
Bazı şeylere aydınlanabilmek, bazı mucizeler yaşamak, bir uygulayıcı için sadece küçük adımlar. Bunlarla yetinmek, bunlarla övünmek, bunlarla yol aldığını zannetmek büyük bir yanılgıdır.
Uygulayıcı olmak uzun ince bir yol!
Her an önümüze konulan testleri geçebilmek o kadar kolay değil. İnsan toplumunun ahlâk açısından dibe vurduğu bu ortamda hoşgörü sahibi olabilmek, merhamet denilen duyguyu her an her yerde içselleştirebilmek o kadar kolay değil. Tek çıkar yolumuz yeni bir bakış açısına sahip olabilmek.
Çocuklar benden uygulayıcı olduktan sonra ne gibi değişiklikler yaşadığımı yazmamı istediler. O konuda olağandışı şeyler yaşadığımı söyleyemem. Zaten yufka yürekliyimdir; uygulayıcı olunca merhametin önemini ve anlamını daha derinden hissetmeye başladım.
Eskiden haksızlığa uğradığımda isyan ederdim; şimdi bunun bir test olduğunu biliyor ve ona göre davranmaya çalışıyorum.
Bazı insanların kötü olduğunu düşünürdüm, şimdi neden öyle olduklarını ve yine de kurtarılmaları gerektiğini düşünür oldum.
Paylaşmanın önemini biliyordum ama şimdi buna daha çok özen gösteriyorum.
Ölüm korkusu ve mal mülk takıntısını olabildiğince aşmaya çalıştım, sanırım bu konuda eskiye göre çok yol aldım.
Daha ne olsun!
Bir insanda olabilecek en güzel duyguları yaşıyorum. Bundan dolayı mutluyum. Bütün üzüntüm daha fazla insanla bu duyguları paylaşamamak. Bunu büyük bir eksiklik olarak görüyorum.
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.