Falun Dafa uygulamak aynı zamanda, Doğruluk, Merhamet, Hoşgörü’yü uygulamak anlamına geliyor. Ben kendi uygulamamda özelikle son senelere baktığımda Hoşgörülü olmayı çok zor ve yıpratıcı bulduğumu söyleyebilirim. O kadar çok sınavlar ile karşılaştım ki, kendimi iyi kontrol edemedim ve bu da Shifu’nun şu sözlerini doğruluyor gibi:
“Hoşgörü, kişinin xinxing'ini geliştirmesinin anahtarıdır.” (Daha İleri Yükselmeler İçin Esaslar I – ‘Hoşgörü (Ren) Nedir?’)
“Biz özellikle Hoşgörü' yü vurgulayıp, üzerinde duruyoruz. Sadece hoşgörü ile kişi yüce erdeme sahip bir kişi olmaya doğru kendisini geliştirebilir. Hoşgörü çok güçlü bir şeydir: Doğruluk ve Merhamet'ten daha baskındır. Tüm xiulian süreci boyunca sizden hoşgörülü olmanız, xinxing'ininize dikkat etmeniz ve kendinize hâkim olmanız istenir.” (Falun Gong)
“Xiulian uygulayıcıları için, ‘size vurulduğunda karşılık vermeyin size hakaret edildiğinde aynı şekilde davranmayın.’ yaklaşımı konuyu en uygun şekilde ele almayı yansıtmaktadır.” (1999 New York Fa Konferansı)
Misal olarak biri elini kaldırıp bizi işaret ettiği ve bize kızmaya başladığı zaman, Kalbimize batmaz mı? Veya başka bir örneği ele alalım: Biri sokak ortasında bana tokat atsa, o zaman böyle bir durumda utanmaz yâda kızmaz mıyız? Bu rezil durumda Hoşgörülü olabilir miyiz?
Shifu diyor ki:
“Burada bulunan kişilerden kaçı, bir başkası tarafından aşağılandığında ve hakarete maruz kaldığında veya birileri eleri ile sizi işaret etiğinde, kalbi sakin kalabiliyor. Kaçınızın birileri sizi eleştirdiği ve suçladığı zaman kalbi etkilenmiyor ve kendi içine bakıp sorunu kendisinde arayabiliyor?” (2006 Los Angeles Fa Konferansı)
Gerçekten Hoşgörülü olabilmek çok zor bir şey, Hoşgörüye ulaşmak basit bir şey değil.
Bu gerçekten çok sorunlu bir süreç
1 . İlk aşamada sinirlenmemek ve dayanmak
Shifu diyor ki:
“Daha hala başkalarından nefret ediyorsan, kendini kontrol etmeyi beceremiyorsan, bu doğru bir şey değildir. Bazıları şöyle düşünüyor, Shifu diyor ki, ben dayanmam lazım, o zaman kendimi kontrol ederim ve dışarıya bir şey yansıtmam’, fakat bu uzun bir zaman devam ettiğinde, Shifu daha fazla kendimi kontrol edemiyorum, bu bana fazlasıyla acı veriyor. Ben diyorum ki, bu Hoşgörü değildir, gerçek bir uygulayıcı hiç bir şekilde öfkelenmez, ne kadar acı hissetse de, kendi kalbinin etkilenmesine izin vermez, neden bir de bu acıya katlanmak gerek? Çünkü o zaman o bir uygulayıcıdır. Bazıları utanıyor ve gururunu korumak istiyor ve sadece bu şekilde bir geri adım atıyor, bunlar hepsi gerçek hoşgörü değildir. Tabi ki siz bir uygulama süreci içerisindesiniz ve şu anda başaramıyorsanız, o zaman öfkenizi bastırmanız gerekecektir. (1996 Houston Fa Konferansı)
Benim Aydınlandıklarım: En azından ilk başlangıçta sınavlar ile karşılaştığımızda, başarmamız gereken ilk şey, sinirlenmemek ve dayanmaktır. Bizim kararlı bir şekilde dayanmamız ve hiçbir şekilde itiraz edip, bahane aramamamız gerekir.
Gözlerimizden yaşlar aksa da ve dışarıdan bakıldığında bu belli olsa da kalbimizde okyanuslar çalkalansa da hiç bir şey söylemeden dayanmamız lazım.
Örneğin şehvet veya diğer takıntılarımızı bırakırken, onlara şunu söylememiz gerekir: “Senin istediğin gibi davranmana izin veremem ve hedefine ulaşmana göz yummayacağım. Sen ben değilsin. Beni aldatamazsın, seni yok edeceğim.”
Fakat Shifu diyor ki: “Dayanmayı başarırsanız, fakat içiniz rahat değilse, bu da yeterli değildir.” (Zhuan Falun)
Seviyemizi yükseltmemiz gerekir.
2.Gerçek Hoşgörü -Bir Uygulayıcının Standardına Ulaşmak
Eski Çin’de bir değiş vardır: “Bir kişi ufak bir şeye bile dayanamazsa büyük bir olayı da berbat edecektir." Bu Sıradan İnsanlar arasındaki Hoşgörü’dür. Sıradan insanlar arasında bir söz vardır: “Kendini insan dünyasında yaşayan insanlar ile kıyaslama.” Burada da hoşgörü olmaktan söz ediliyor. Fakat ister bu dünyada olsun ister farklı bir gezegende bu sadece sıradan insanların hoşgörüsüdür ve bu Hoşgörü, sıradan insanların seviyesindedir.
Büyük filozof ve düşünür Sokrates’den bir hikâyede, onun kavga ve gürültüyü seven bir eşi olduğundan bahsedilir. Bir gün yine Sokrates’e hakaretler yağdırırken, Sokrates ona hiç aldırış etmeden kapı dışarı çıkmış. Karısı onu kapıya kadar takip etmiş ve lazımlığı kafasından aşağı dökmüş. Sokrates bu durumda bile sarsılmamış. Evet, şimşek ve gök gürültüsünün ardı kesin sağanak yağıştır. Bu, kutsal bir kişinin hoşgörüsüdür ve onun seviyesinin düşük olmadığını gösterir.
Eski Çin’den bir hikâyede ise, iki büyük Zen Ustası sohbet ediyormuş ve Han-shan, Shi-de’ya bir soru sormuş: “Dünyada bazı insanlar beni Hor görüyor, aşağılıyor, küçümsüyor ve beni gördüklerinde sırıtıyor ve gülüyorlar, ne yapmak lazım?" Shi-de, bu soruyu şöyle cevaplıyor: “Sadece dayan, bir adım geri at, bırak ne yapmak istiyorsa yapsın, meseleye odaklanma. Birkaç sene geçtikten sonra bir bak, o kişilere ne durumdalar. Bu gerçekten bir Bilgenin nasihatiydi.
Bunlar benim için ayrı ve de derin bir anlama sahip hikâyelerdir.
Fakat bizim hedeflerimiz bir Fa-düzeltmesi Dönemindeki Dafa Uygulayıcısı olarak daha büyüktür ve yan yol uygulamaları ile mukayese edilemez. Biz tüm evreni özümsüyoruz. Birkaç noktaya değinmek istiyorum.
1. Gerçekten Hoşgörülü olabilmemiz için Fa’yı iyi çalışmak gerekir. Sadece Fa’nın gücü sınırsızdır. Uygulayıcıların ruhunu ve zihnini daima Fa ile doldurması gerekir. Fa’yı özümsediğimiz ve kendimizi Fa ile doldurduğumuz zaman, her sorun kendiliğinden çözülür.
2. Fa-düzeltmesi sürecindeki bir uygulayıcı olarak büyük sorumluluklarımızın bilincinde olmamız gerekir. Eğer ulaşmamız gereken seviyeye ulaşamazsak o zaman “Yeminimizi" nasıl yerine getireceğiz. Kendi dünyamıza ait yaşamları nasıl kurtaracağız? Onların hepsi bu kadar uzun zamandır bekliyor! Onların hatırına dayanamayacağımız ne vardır ki?
3. Mutlaka daha fazla hoşgörü geliştirmemiz lazım. Shifu bize, bu evrenin sınırsız yapısını ve evrenleri, gökcisimleri ve gökyüzünü anlattı. Shifu bunu, bizim kapasitemizi, bakış açımızı ve ufkumuzu genişletmemiz için yaptı. İşte o bu kadar büyük bir Fa. Bu Fa ile kıyasladığında biraz haksızlığa uğramak da nedir ki! Hiçbir şey! Çok küçük ve minicikler!
4. Sorunlar ile karşılaştığımızda temel olarak ilk yapmamız gereken şey içimize bakmak olmalıdır, kayıtsız şartsız içimize bakmak. Bir Uygulayıcı ne ile karşılaşırsa karşılaşsın bu bizim uygulamamız için bir fırsattır. Sadece takıntımız olduğu için bu olaylar meydana geliyor. Her şey Shifu tarafından ayarlanıyor.
Eğer bu şekilde düşünebilirsek, olayları yavaş yavaş daha iyi bir şekilde kavrayabiliriz: eğer biri bizi aşağılıyorsa, biz sadece bir gülümseme ile ona karşılık veririz, biri bize bir yumruk attığında umursamayız, bir çıkar ile karşılaştığımızda kalbimiz etkilenmez. Olaylar ne kadar büyük gözükse de bizim kalbimizi hiçbir şey etkileyemez. Böylece bir uygulayıcının standardına ulaşabiliriz.
3. Dafa’nın Daha Yüksek Seviyelerindeki Hoşgörüsünü Kavramak
Dafa’nın Hoşgörüsü sınırsız sayıda seviyeyi ve içeriği kapsamaktadır. Ben sadece üç noktayı tam olarak kavrayabildim.
1. Dafa’nın hoşgörüsü aynı zamanda asil bir Merhameti de içerir
Fa-düzeltmesi dönemindeki bir uygulayıcı olarak Shifu’ya bu zaman diliminde yardım etmemiz gerekir. Dafa’nın içeriği asil ve merhametlidir.
Shifu diyor ki:
“Hoşgörü (Ren) korkaklık değildir, kişinin kendisine uygulanan zorluklara boyun eğmesi ise hiç değildir. Dafa öğrencilerinin Hoşgörüsü asildir; varlıkların muhteşem yok edilemez, elmasa benzeyen sağlamlığının bir görünüşüdür; o gerçeğe bağlı olarak, onu desteklemek amacıyla hoşgörü göstermektir ve hala doğru düşüncelere ve insan doğasına sahip olan varlıklara onların kurtuluşları için gösterilen bir merhamettir. Hoşgörü, kesinlikle doğru düşünceleri veya insan doğası olmayan şeytani varlıklara, sınırsızca şeytani şeyler yapmaları için boş dizginleri ölçüsüzce bırakmak değildir. Hoşgörü, kişinin Gerçek için her şeyi bırakabilmesidir. Ama hoşgörü, değişik seviyelerdeki Dafa'nın varlığını ve insanları bozarak, kutsal ve insani yasalara karşı gelen şeytani varlıklara -artık insani doğaları ve doğru düşünceleri olmayan –hoşgörü göstermek anlamına gelmez, bu daha çok korkunç suçları görmezlikten gelmektir.” (Daha İleri Yükselmeler İçin Esaslar II)
Dafa öğrencilerine zulüm eden, kötü güçler kararlılıkla yok edilmelidir, biz onları Doğru Düşünceler ile yok etmeliyiz. Bu yaşamlar, ne insan doğasına ne de düşüncesine sahipler hemen şimdi cezalandırılmalılar.
2. Dafa’daki Hoşgörü, insanı mucizevî ve güzel bir seviyeye yükseltebilir
Biz bir acıya dayandığımızda, bir anda dört açıdan fayda elde edeceğiz.
“Bir uygulayıcı olarak, bir acıya ve üzüntüye katlandığınızda, bir verip dört alırsınız." (1996 Sidney Fa Konferansı)
O anda biz şuna şahit oluruz: Yağmur ve rüzgâr sonrası her taraf tazelenmiş ve yenilenmiştir. Gökyüzü de açık ve berraktır. Kendini ve maddi çıkarları bıraktığın an durum bu olacaktır. Dünya’daki her şey küçük ve miniciktir. Bunları bırakınca insan boşluk seviyesine, çok güzel bir seviyeye ulaşır.
3. Dafa’daki devasa ve sonsuz Hoşgörüyü anlamak
Evrenin temel ilkeleri Doğruluk, Merhamet, Hoşgörü’dür. Bu ilkeler, en eski maddeleri, mikroskobik parçacıkları veya temel maddeleri oluşturuyor, onları birbirine bağlayıp, harmanlıyor. Hatta bunlar evrendeki tüm nesneleri oluşturuyor. Evrenin içindeki bir canlı ve onun bir parçacığı olarak, doğru olmak zorundayız, buna hem karakter hem de fiziksel olarak gelişerek ulaşmalıyız; aynı zamanda da Merhametli ve daha Merhametli olmalı; ayrıca Hoşgörü geliştirmeli, alttan almayı öğrenmeli ve ilk olarak diğerlerini düşünmeli, ardından ben demeliyiz. Bu maddeler sonsuza dek birbiriyle uyum içinde var olacaktır. Onlar kozmostaki en dürüst varlıklar; öyle olmasaydı birbirleriyle çatışırlar ve yok olurlardı.
Kozmosun Dafa’sı bu temel ilkelere sahip Doğruluk, Merhamet, Hoşgörü’dür. Bu ilkeler evrendeki tüm sapmış, yozlaşmış durumları düzeltebilir ve onları harmanlayarak, bu evrende sonsuza dek bir Elmas gibi var olmalarını sağlayabilir.
Bunlar sadece benim kavrayışlarım. Eğer uygun olmayan bir şey varsa, beni düzeltmenize rica ediyorum!
Almanca metin: http://de.minghui.org/html/articles/2014/12/3/111903.html
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.