Macar Milletvekili: “Çin’deki Zorla Organ Toplama Sorunu Kenara Atılmamalıdır”

Politika Farklı Olabilir (Lehet Más a Politika) ile parlamentonun en ayrılıkçı lideri olan Dr. Andrew Schiffer geçtiğimiz günlerde Macar Falun Dafa Derneği ve Zorla Organ Toplama Karşı Doktorlar Kuruluşu (DAFOH) temsilcileri ile gerçekleştirdiğini bir toplantı da, “Macaristan ve Avrupa Birliği, küresel siyasette bu insan hakları ilkelerini temsil etmeli… Eğer Hıristiyanlar liberal değerleri o kadar yüksek sesle savunuyorlarsa, bu sorunun da bir kenara atılmasına izin verilmemesi gerekir, diğer türlü Avrupa için ahlaki bir sorun olduğuna inanıyorum.

“Ahlaki istikrar hakkında, Avrupa’nın çoğunda uzlaşılan ortak bşr ahlaki soru var. Soru şu: “Vicdan mahkûmlarından toplanan organları almak için Avrupalıların Çin’i ziyareti sürdürülebilir mi? Organ nakli için vatandaşlarının Çin’e seyahatlerini yasaklayan daha fazla Avrupa ülkesi var. Bir Hıristiyan yâda liberal demokrasiye önem verenler için Çin’in diktatörce uygulamalarına karşı çıkmak doğal bir şeydir.”

Macar Parlamentosu üyesi, “Siyaset Farklı Olabilir” (Lehet Más a Politika) siyasi partisinin kurucusu ve partinin ayrılıkçı lideri, politikacı, avukat, Andrew Schiffer

Kasım ayındaki toplantının ana konusu, Çin askeri hastanelerinde isteksiz donörlerin -Falun Dafa (aynı zamanda Falun Gong olarak da bilinmekte) uygulayıcılarının- öldürülerek zorla organlarının toplanmasıydı.

Toplanan organlar, umutsuz ve hızlı bir organ nakli için her şeyi yapacak durumdaki insanlara büyük karlar karşılığında satılıyor.

Toplantıda DAFOH temsilcisi Alan Sucur, zorla organ toplama uygulaması hakkında ayrıntılı bir sunum yaptı. O, 2006 yılında kamuya açıklanan konuyla ilgili elde edilen delilleri ve aynı zamanda Asya kültürünün organ bağışına nasıl baktığını da açıkladı. Çin’de organ bağışı, kültür açısından cesetlere dokunulmamasını gerektirdiğinden kabul edilen bir gelenek değildir.

Amerika Birleşik Devletleri’nin dünyanın en fazla nakil ameliyatını gerçekleştiren ülkesi olması belki şaşırtıcı değil, lakin ikinci sırada yer alan Çin’de nakillerin yüzden 1’den bile azı gönüllü organ bağışlarından gelmektedir. Bu kadar yüksek hacimde organı elde etmek için kullanılan yöntemler büyük bir merak yaratmaktadır.

Çin Sağlık Bakanı, daha önce Dünya Sağlık Örgütünün itirazlarına rağmen, organ nakli donörlerinin en az %90’ını ömür boyu hapis cezası verilen tutukluların oluşturduğunu itiraf etti. Gerçekçi olmak gerekirse, Çin’de yılda gerçekleştirilen 2000-3000 infaz ile yıllık 10,000’i aşan nakil sayısı karşılanamaz.

Konuyla ilgili yürütülen bir dizi uluslararası soruşturma ile, Çin’deki çalışma kamplarında tutulan vicdan mahkumlarının (özellikle Falun Gong uygulayıcıları) Çin Komünist Partisinin canlı organ bankasının büyük çoğunluğunu oluşturduğu sonucuna varıldı.

Avrupa Parlamentosu 2013 yılında aldığı “AB ve üye devletlerini, Çin’deki organ toplama konusunu gündeme getirmeleri; birlik ve üye ülkelerin Çin’deki organ nakli ihlallerini resmen kınamaları ve Çin’e seyahat eden vatandaşlarını bu konuda bilinçlendirmeleri; Çin’deki organ nakli uygulamaları üzerine AB tarafından tam ve şeffaf bir soruşturulma yürütülmesi ve bu tür etik olmayan uygulamalarla meşgul olanların yargılanması çağrısı”nda bulunan karar ile bu konudaki endişelerini dile getirdi.

İngilizce metin: http://www.clearwisdom.net/html/articles/2014/12/20/147381.html