Eşim bir Budist. On iki yaşından beri dua ediyor ve kutsal yazıtları tekrarlıyor. On yıldır vejetaryen. 1999 yılında Falun Dafa kitaplarını okudu ve Üstadın derslerine ait ses kayıtlarını dinledi, fakat derinliğinin farkına varamadı.
Düğünden önce ona Falun Dafa ve zulüm hakkında çok şey anlattım. Anlayış ve sempati gösterdi, fakat şöyle söyledi: “Biz başkalarının inancına karışmamalıyız.” Bende kararını saygı gösterdim.
İlk tartışmalar takıntılardan dolayı
Evlendikten sonra Fa prensiplerinden bahsettiğim her defasında fazla hassas ve saldırgandı. Bazen aramızda geçen hararetli tartışmalardan sonra gözyaşlarıma hâkim olamıyordum. Her tartışmadan sonra Shifu'nun şu sözleri aklıma geliyordu:
“Bir uygulayıcı olarak,
Kişi daima dönüp kendi hatalarına bakmalıdır
Takıntıları yok etmenin en etkin yolu budur
Sıkıntıları es geçmenin hiçbir yolu yoktur, ister büyük ister küçük olsunlar.
Bir sıkıntı esnasında
"O haklı,
ben haksızım" yaklaşımını hatırlayabilirsen
Geriye tartışacak ne kalır? ” (Hong Yin III’deki ‘Kim Haklı Kim Haksız’ şiirinden)
Shifu'nun öğretilerine göre kendimi uyardım ve kendi içime baktım. Sorunun benden kaynaklandığını biliyordum. Falun Dafa’nın iyi olduğuna kendi kendine farkına varması yerine bunu ona zorla kabul ettirmek istiyordum. Tartışmayı kazanmak istiyordum ve o yüzden onda negatif duygular oluşuyordu.
Bunun farkına vardıktan sonra eşimin yanına gittim ve düşüncemin iyi olmadığını söyledim. Shifu'nun isteklerini takip edemedim. Kızdırdığım için ondan özür diledim ve gelecekte ona karşı daha düşünceli olacağıma söyledim. Ciddi olduğumu bildiği için özrümü kabul etti. Gündelik hayatımda iyi olmam gerektiğini anladım ve düşüncemi ve kalbimi yükseltmem gerekiyordu. Falun Dafa'nın hoşgörü'sünü ancak bu şekilde ifade edilir.
Her zaman güler yüzlü ve kibar olmak
Her sabah herkesten önce kalkıp kahvaltıyı hazırlıyor ve çamaşırlar ile ilgileniyordum. Böylece eşim sabahları daha fazla uyuyabiliyor ve işe hazırlanmak için daha fazla vakti kalıyor. Akşamları yemekten sonra sofrayı topluyor ve bulaşıkları yıkıyorum. Eğer eşimden önce evdeysem o gelince bir fincan sıcak su hazırlıyorum. Hava soğuk ise ve kitap okumak isterse onun üstünü örtecek bir örtü veriyorum.
Yaptığım bu küçük şeyler onun hoşuna gidiyordu ve bana şunu sordu: “Bütün uygulayıcılar senin gibi iyi mi?” Cevabım: “Çok fazla var hatta benden daha iyi olanlar bile var. Ben her zaman Shifu'nun prensiplerine göre davranamıyorum.” Bunlar uygulamadan önce hep ihmal ettiğim konulardı. Her zaman okulda iyi bir öğrenciydim ama o zaman önemsiz görünen bu davranışları içermiyordu. Uygulamaya başladıktan sonra Shifu'nun isteklerine takip ediyordum. İsim ve üne olan takıntımı bırakmaya çalışıyordum ve böylece kendimi herkesten daha iyi görmemeye başladım. Shifu'nun öğretisini takip ediyorum:
“..çok çok büyük planlara sahipken hiç bir küçük detayı da gözden kaçırmaz.” (Daha İleri Yükselmeler İçin Esaslar I’deki ‘Bilge’ jigweninden)
Zor durumlarda anlayışlı olmak
Eşim her defa araba kullanırken diğer sürücüler önü kesiyordu. O bu duruma çok sinirlenir ve şunu söyler: “Çin erkekleri çok korkunç ve en kötü sürücüler.” Bende onu sakinleştiriyor ve hoşgörülü olması gerektiğini söylüyordum. Bir gün aniden bir araba önünde durdu. Nerdeyse çarpıyordu. O bağırarak: “Neden ani bir şekilde fren yapıyor.” Ben sakindim ve ona belki motoruyla ilgili bir sorun olabileceğini söyledim. Gerçekten de biri arabadan indi ve kaputu açarak motoru kontrol etti. Eşim bunun üzerine şunu söyledi: “Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü geliştirenler gerçekten anlayışlı ve hoşgörülü. Aslında seni örnek almalıyım. Buna cevabım: “Sen bizim Shifu'muzdan öğrenmelisin, ben sadece kendimi geliştiren bir öğrenciyim!” oldu.
Dışarı çıktığımız bir akşam kapımızın önünde bir çöp torbası duruyordu. Eşim sinirlendi ve bırakan komşu hakkında şikâyet etti. Onu aldım ve şunu söyledim: “Evdeki çöpü atmam gerektiğini hatırladım, komşumun bu davranışı sayesinde çöpü atmam gerektiğini hatırladım.”
Eşim şok oldu ve “Evin önünde çöp olduğu halde siz uygulayıcılar yine teşekkür ediyorsunuz?” dedi. Onayladım, çünkü Shifu bize zarar verenlere teşekkür etmemiz gerektiğini söyledi. Çünkü bu şekilde bize yükselmemiz için fırsat veriyorlar, biz uygulayıcıların düşmanları yoktur. Ardından bana “'Sizin Shifu'nuz gerçekten harika biri. Artık Falun Dafa'yı anlamaya başlıyorum.” dedi.
Gerçeği anlamak
Eşim gençken, Çin Komünist Partisine (ÇKP) katılmaya zorlandı. Evlenmeden önce, Partiyi terk etmesi için onu ikna etmeye çalıştım ama o Partinin kötü doğasını yeterince anlamadı. Evli olduğumuz zaman ÇKP'nin iktidara geldiğinden bu yana yürüttüğü siyasi kampanyalara değiniyor ve Falun Gong'a yaptığı zulmü, özellikle de devlet yaptırımı ile gerçekleştirdiği zorla organ toplama eylemini anlatıyordum.
Bir gün beyin yıkama merkezlerinden bahsederken eşim altı yaşındaki kızımıza ciddi bir şekilde: “ Bak, asla ÇKP’ye üye olma!” dedi.
Eşime Shen Yun DVD'sini de verdim, fakat o izlemedi. Onu izlemesini rica ettim, fakat kendini baskı altında hissetmemesi için bir daha üstelemedim. Cennet Bandosunun DVD'sini evde çaldım.
Ona izlemek isteyip istemediğini sordum, kalkmadı ve zevk alarak izledi. Seyrettikten sonra şunları söyledi: “Hepsinin sana benzediklerini hissediyorum, hepiniz çok iyisiniz. Sanırım hepinizle bir bağım var!” Ardından 2014 yılındaki Shen Yun DVD'sini oynattım ve onun harika ve çok güzel olduğunu söyledi.
Onu Dafa kitaplarını okumaya teşvik ettim, fakat ilgisizdi. Dafa kitabı okurken eşim internette Çin’deki ahlâkın dejenere olması ile ilgili bir makale okuyordu ve bana “Sen başka erkeklere bakıyor musun?” diye sordu.
Tam o anda Shifu'nun kadın erkek ilişkisini ciddi bir şekilde ele almak gerektiğini üzerine makalesini okuyordum.
Kitabı ona verdim ve bak Shifu’nun ne yazdığına bir bak: “Bak bizden nasıl davranmamızı istediğini.” Kitabı bu sefer ciddi bir şekilde okudu ve “Sana inanıyorum. Shifu harika biri. Seninle evlendiğim için çok şanslıyım.” dedi.
Eşim sağlıklı ve dinç olduğu için kendiyle gurur duyar. Grip mevsimde kızım ve eşim hastalandı. Ben tüm yıl boyunca hastalanmadım. Bunun üzerine eşim “Hepiniz gerçekten zihni ve bedeni mi geliştiriyorsunuz? Her zaman çok sağlıklı görünüyorsunuz.” diye sorunca, ona bedeni ve zihni nasıl geliştirdiğimizi anlattım ve ona önerdim.
Bunun ardından meditasyona başladı. Egzersizlerin çok hoş olduğunu ve enerji akımını hissettiğini söyledi. Artık sık sık meditasyon yapıyor ve “Artık meditasyondan gerçekten zevk alıyorum!” dedi.
İngilizce metin: http://en.minghui.org/html/articles/2015/4/17/149762.html
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.