Bana Zarar Vermiş Olanlara Merhametle Davrandım

13 Haziran 1989 tarihinde kocamla birlikte kavga eden iki kişiyi ayırmaya yardım ederken, biri beni ve kocamı kötü bir şekilde bıçaklayıp kaçtı. Fazla kan kaybettiğimiz için kocamla bayıldık. Yoldan geçenler bizi hastaneye gönderdiler ve doktorlar hayatımızı kurtarabilmek için oldukça çaba sarf ettiler. Daha sonra doktor bana çok şanslı olduğumu söyledi, çünkü bıçak biraz daha içeri girmiş olsaydı kesin yaşamazmışım. Kocamın yarası çok daha kötü olduğundan olaydan altı ay sonra hayatını kaybetti. Ben de kalp hastası oldum, ara sıra bayılıyordum ve bununla beraber sık sık baş ve göz ağrısı çekiyordum. Tek başıma iki küçük çocuğumla zar zor yaşamaya devam ettim ve çektiğim zorluklar kelimeler ile anlatılamaz.

Yaşlılar hep, “Büyük felakette ölmeyenler daha sonra mutlaka büyük şanslara sahip olurlar” der. 1998 yılında Falun Dafa’yı uygulamaya başladım ve “Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü” ilkelerine göre kendimi durmadan geliştirmeye çalıştım ve kısa süre sonra hastalıklarımın hepsi iyileşti. Hiç hasta olmanın verdiği o mükemmel hissi anlatamam. Dafa’yı sonuna kadar uygulamaya karar verdim. Üstelik geçmişte karşılaştığım tüm zorlukların geçmiş yaşamlarımdaki karmik ilişkiden kaynaklandığını anlayabildim. Kalbim adeta güneşle doldu ve bu dünyada en şanslı bir insan olduğumu hissettim.

Bir terzi dükkânı açtım ve her fırsatı kullanarak gelen müşterilerime gerçeği açıklamaya çalışıyorum. Birçok kişi gerçeği öğrendikten sonra isteyerek ÇKP ve bağlı kurumlarından geri çekilmek istedi. Müşterilerimin arasında öğretmenler, çiftçiler, polisler gibi toplumun her kesiminden insan var. Gelen kim olursa olsun hepsine gerçeği açıklıyorum. Doğru yaptığımdan dolayı, Shifu hep beni güçlendiriyor ve işim çok iyi gidiyor.

Geçen sene baharda, beni ve kocamı bıçaklanan kişinin yakalandığı haber vermek üzere karakol ve adliyeden birkaç kişi geldi. Bana katilden ne kadar tazminat istediğimi sorduklarında, Falun Gong’u uyguladığımı ve Shifu’mun bana herkese merhametle davranmam gerektiğini öğrettiğini, bu yüzden de katilden hiçbir şey istemediğimi söyledim. Gelen polis memurları bana dediler ki, “Bu kişi sana bu kadar büyük zarar verdi, ondan nefret etmiyor musun? Sen en azından ondan yüz veya iki yüz bin yuan tazminat isteyebilirsin.” Ben bu olaya Dafa uygulamasında geliştirdiğim merhametli düşünce ile baktım ve “Biz Dafa’yı uygulayan kişiler kimseden nefret etmiyoruz, çünkü kalbimizde herkese iyi niyetle davranmayı düşünüyoruz. Bir de, o bu kadar sene yakalanmaktan kaçınmak içinde mutlaka bayağı bir zorluk geçirmiştir.” dedim. Gelen herkes söylediklerimden duygulandı ve günümüzde benim gibi iyi bir insanın nadir bulunacağını söyleyip, takdir ettiler. Ben de bu fırsatla onlara gerçeği açıkladım ve herkes gerçeği dinledikten sonra bana teşekkür etti. Dosyanın kapanması için birkaç defa karakola ve adliyeye gittim. Adliye başkanı ve başkan yardımcısı dâhil birkaç kişiye gerçeği anlattım, hatta bazı kişiler ÇKP ve bağlı kurumlardan geri çekildiler. Dahası zamanında birkaç defa beni tutuklamaya çalışan karakolu müdürü bile bu olaydan sonra Falun Dafa hakkındaki eski yanlış düşüncelerini düzeltti ve en son defa beni görünce, zamanında bana kötü davrandığı için içtenlikle özür diledi. Shifu’nun Fa’sını fazla ezberleyemedim, fakat şunu biliyorum ki sadece Shifu’nun söylediklerine göre yaparsam kesinlikle yanlış olmayacağına inanıyorum.

Ben köyde yaşayan yaşlı bir Dafa uygulayıcısıyım ve küçükken fazla okula gidemedim. Fakat Dafa’yı uygulamanın bu hayattaki en mutlu şey olduğunu biliyorum, dolayısıyla ben sadece Shifu’nun söylediklerini takip ederek hareket edersem, Shifu’ya ve Fa’ya inanarak “üç işi” iyice yaparsam Shifu’nun merhametli kurtarışına en iyi şekilde teşekkür ettiğime inanıyorum.

Çince metin: http://www.minghui.org/mh/articles/2014/9/24/慈悲对待伤害过我的人-296721.html