Yunanistan, Kıbrıs, İsveç, İsrail, Avustralya ve Amerika’dan uygulayıcılar 13 Aralık’ta Atina’da yıllık ikinci Yunan Falun Dafa Uygulama Deneyim Paylaşım Konferansı için toplandılar.
Konuşmacılardan biri olan Natalia, Eylül ayında ünlü turistik Santorini adasında düzenlenen Zhen Shan Ren Sanat Sergisi sırasında yaşadığı deneyimleri anlattı. Çin Büyükelçiği tarafından engelleme korkusu takıntısı yüzünden Çinli Turistlere broşür dağıtmaya cesaret edememiş.
Natalia, bir gün yerel bir restaurantta, bir grup Çinli görmüş. Tereddüt etmiş. Restauranttaki garson ona bağırarak: “Neden elindeki broşürlerden Çinlilere vermiyorsun?” diyerek, ondan broşürleri almış ve gruptaki herkese tek tek vermiş ve “Bakın, işte Doğruluk, Merhamet, Hoşgörü” demiş.
Natalia, bunun korku takıntısından kurtulması için bir ipucu olduğunu fark etmiş. “Yaptığım şey doğru bir şey. Beni ne korkutabilir?” diye farketmiş. Bu olaydan sonra, Çinli turistlerle Falun Gong zulmü hakkında konuşmaya cesareti gelmiş ve yağlıboya sergi büyük bir başarı elde etmiş.
Başka bir konuşmacı olan George Tzokas, Sırbistan’da, 16 ülkenin zirve toplantısı sırasında barışçıl bir protesto gösterisine katılmış. Korkusunun üstesinden gelerek Belgrad’daki Yunan Konsolosluğundaki memurlara Falun Gong’dan bahsetmiş. Yunanlı yetkililer destekleyici olmuşlar ve egzersizleri öğrenmek için ilgi göstermişler. Belgrad’daki bu deneyim sayesinde, George, Çin’de Komünist Partisi tarafından yapılan baskı ve işkenceye rağmen hala inatla Falun Gong’u topluma anlatmaya çalışan Çinli uygulayıcılara yeni bir saygı geliştirmiş.
Yeni bir uygulayıcı olan Ioanna Tagari, paylaşımı sırasında rekabetçi zihniyetini ve diğer takıntılarını, hükümet yetkilileri ile Falun Gong hakkında konuşurken fark ettiğini anlattı. Fa’yı okuma ve diğer uygulayıcılarla konuşması sayesinde, Ioanna engellemelerle karşılaştığında doğru düşüncelerini sürdürmesi ve negatif düşüncelerini yok etmesi gerektiğini fark etmiş.
Ioanna, komünizme karşı durmayanlara karşı isteksiz olduğunu fark etmiş. Daha sonra, Dafa’nın iyiliksever olduğunu ve farklılaştırma kavramının olmaması gerektiğini ve gerçekten Falun Gong’un ne olduğunun herkese anlatılması gerektiğini anlamış.
Kıbrıs’tan Ioanna K., Yunanistan'daki uygulayıcılar ile yaptığı işbirliği ve kendi ülkesinde uygulamayı tanıtmasını paylaştı. Egzersizleri göstermek ve broşürleri dağıtmak için her sabah parka gitmiş. Kıbrıs'ta, birçok yeni kişinin yerel egzersiz alanına gelerek katıldığını söyledi.
Falun Gong öğretilerinin onu nasıl değiştirdiğini yaptığı konuşmada anlatan Kostas, karşısındaki kişileri dinlememekten, alçakgönüllülükle başkalarının önerilerini almaya doğru bir gelişim gösterdiğini söyledi. Dafa projelerinde uygulayıcılar ile birlikte çalışılmasının sonunda, kutsallık hissettiğini söyledi.
Yeni bir uygulayıcı olan Alexandros’un otel işinde finansal sıkıntıları varmış. Para takıntısını bıraktıktan sonra, otelinin Falun Gong hakkında bilgi verebileceği bir yer haline geldiğini fark ettiğini söyledi. Zihninin değişmesiyle, işletmenin finansal durumu aniden düzelmiş ve daha da önemlisi, uygulamasında kendini geliştirmiş.
Gün boyu süren konferansın sonucunda, birçok katılımcı konuşmaların yararlı olduğunu yorumladı ve uygulamalarında daha gayretli olmalarını teşvik ettiğini anlattı.
İngilizce metin: İngilizce Metin İçin tıklayınız
Çince metin: Çince Metin İçin tıklayınız
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.