İçime Baktığımda Gördüklerim

Bir Dafa uygulayıcısı olarak çatışmalarla karşılaştığımızda kendi içimize bakmalıyız. Ben bunu tam yaptığımda iki kez harika sahneler gördüm.

Kalbimdeki Hoşgörü

Shifu diyor ki:

"O yüzden önceleri sizlere: Dafa uygulayıcıları, [uygulayıcılar olarak] problemleri sıradan insanların gördüğünün tersi şekilde görmelidir demiştim. Bazı insanlar hoş olmayan şeyler ile karşılaştığında mutsuz oluyor. O zaman siz bir insan değil misiniz? Nasıl olur da bir farkınız olabilir? Hoş olmayan şeyler ile karşılaştığınızda, [o an] tam olarak sizin kendinizi geliştirmeniz gereken andır, zihninizi geliştirmeniz gereken andır." ("2011 Washington DC Fa Konferansı - Dafa Uygulayıcıları Fa'yı Çalışmak Zorundadır")

Bir keresinde, haklı olduğum halde bir şey için suçlandım. Bunun üstesinden gelemedim, bu yüzden Hong Yin lll'den ''Kim Haklı Kim Haksız'' şiirini tekrarladım. Bir kağıt parçası ve bir kalem aldım ve şiiri okuduğum her seferinde not ettim. 50 kez tekrarladıktan sonra halen bana haksız davranıldığını hissediyordum. "Shifu'nun bizden yapmamızı istediği bu değil mi?" diye düşündüm.

Shifu diyor ki:

Bir uygulayıcı olarak,
Kişi daima dönüp kendi hatalarına bakmalıdır
Takıntıları yok etmenin en etkin yolu budur
Sıkıntıları es geçmenin hiçbir yolu yoktur, ister büyük ister küçük olsunlar.
Bir sıkıntı esnasında
"O haklı,
ben haksızım" yaklaşımını hatırlayabilirsen
Geriye tartışacak ne kalır?

(Hong Yin lll'den, "Kim Haklı Kim Haksız")

"Neden bu kadar inatçıyım? Shifu'nun Fa'sını tekrarladığım halde, halen sıradan insanların ilkelerine tutunuyorum. Bu işe yaramıyor."

Şiiri tekrarlamaya devam ettim. 70'inci kez tekrarladıktan sonra tartışma isteğim azaldı. 90'ıncı kez tekrarladıktan sonra kendime güldüm, "Neden sıradan insan prensiplerine bu kadar takıntılıyım? Bunlar gereksiz değiller mi?"

Şiiri 100'üncü kez tekrarlayıp bitirdikten sonra, gözlerimin önünde mavi bir okyanus belirdi ve yüzeyde altın harflerle "Kalbimdeki hoşgörü okyanus kadar büyük" yazısı göründü.

Altın rengindeki dalgalar güçlü bir gelgitle harfleri bana doğru itince kendimi dev gibi hissettim. Kalbimde büyük bir kapı açıldı ve harfler ve okyanus kalbimin kapısından geçti. O an kalbimin evren gibi parlak ve aydınlık ve bedenimi çok hafif hissettim.

En Değerli İnci

Kendi içime baktığımda, bir başka olayı daha hatırladım. Kendimde birçok takıntı ve insani düşünceler fark ettim. Kendi kendime düşündüm, "Yıllardır uygulama yaptıktan sonra bile halen nasıl insani düşüncelere sahip olabiliyorum?"

Hala bu kadar kendi fikirlerime takıntılıydım ve her zaman haklı olduğumu düşünüyordum. Başkalarının takıntıları görünce, hemen kendi içime bakmak yerine başkalarının hayal kırıklığı olduğunu düşündüm.

Çatışmalar yaşadığım zaman bir adım geriye atmak yerine boğanın boynuzlarını yakalayıp sorunları sıradan insan prensipleri ile çözmeye çalıştım. Rekabet ve kıskançlık zihnime hakimdi.

Çok inatçıydım ve insani kavramlara sıkı sıkıya tutundum. Konuşmamı geliştirmedim. Shifu bizden beklediği gibi Fa'ya koşulsuz asimile olmadım.

Tüm bu takıntıları bulduktan sonra, Shifu'nun duvardaki fotoğrafına baktım ve kendimi çok kötü hissettim - Shifu'yu hayal kırıklığına uğratmıştım. Tam kafamı çevirmek üzereyken Shifu'nun önünde eğilen küçük bir kız gördüm.

Küçük kız çok temiz olmayan geleneksel bir kıyafet giymişti ve kendisi de tozla kaplıydı.

Düşündüm ki: "Bu çok saygılı bir davranış değil. Önce temizlenmesi gerekiyor." Küçük kız Shifu'nun önüne kalbini koydu ve kalbi de aynı şekilde kirliydi. Bu beni daha da rahatsız etti: "Nasıl bu şekilde Shifu'ya kirli bir kalbi sunabilir?"

Tam o anda bir mucize oldu. Shifu elini uzattı ve kalp alımlı bir şekilde Shifu'nun eline sıçradı. Shifu elini döndürdü ve birden parlak bir kristal berraklığında bir inciye dönüştü. İncinin ışığındaki küçük kız şeffaf ve berrak bir hale geldi. O an küçük kızın ben olduğumu gördüm.

Shifu'nun bana ne söylemek istediğini hemen anladım - bu kadar kötü uygulama yapmama rağmen, Shifu hala bana değerli bir inci gibi davranıyordu.

Yanaklarımdan gözyaşlarım süzülürken Buda Milarepa'nın hikayesini hatırladım, o ustası Milerpa'nın "bedeni, konuşması ve ruhuna" hayrandı.

Bu hikaye beni her zaman etkiliyordu, fakat bu uzun zaman içerisinde Shifu'ya "bedeni, konuşması ve zihnine" hayran olduğumu söyleyemeye cesaret edemedim, çünkü saf ve layık olmadığımı düşünüyordum. Shifu bana içime bakmam ve kendimi gerçekten geliştirmemin ona en iyi saygı yolu olduğunu bana net bir şekilde gösterdi.

Sıradan insan takıntılarından kurtulmak için sıkı ve gayretle çalışmam gerektiğini biliyorum ve Shifu'yu hayal kırıklığına uğratmamak için güçlü bir şekilde ileri adım atmaya çalışıyorum.

Çince metin: http://www.minghui.org/mh/articles/2016/6/7/向内找后看到的景象-329731.html

İngilizce metin: http://en.minghui.org/html/articles/2016/6/23/157527.html