Türkiye’deki Falun Gong uygulayıcıları 20 Temmuz 2012 tarihinde Çin Komünist Partisinin (ÇKP) Falun Gong'a karşı 13 yıldır sürdürdüğü zulmü başkent Ankara’daki Çin Büyükelçiliği önünde düzenledikleri miting ile protesto ettiler ve ÇKP’nin Falun Gong’a karşı yürüttüğü insanlık dışı zulme bir son verilmesi çağrısında bulundular.
Türkiye'deki Falun Gong Uygulayıcıları Çin Büyükelçiliği Önünde Zulmü Protesto Ederken |
Uygulayıcılar sabah saat 10:30’da Çin Büyükelçiliği önünde bir araya geldiler ve huzurlu ve vakur bir şekilde Çin Büyükelçiliğinin sol tarafında toplanıp protesto faaliyeti düzenlediler. Uygulayıcılar ellerindeki Çince ve Türkçe “Falun Dafa İyi”, “Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü”, “ÇKP’nin Falun Gong Uygulayıcılarına Yaptığı Zulmü Durdurun” yazılı afişler güneş altında oldukça göze çarptı. Bazı uygulayıcılar ellerinde Çin Komünist rejimi tarafından yapılan işkenceler sonucu öldürülen uygulayıcılardan bazılarının çiçekli portrelerini tuttular. Faaliyeti seyretmek için gelen ve gerçeği öğrenen bazı vatandaş bu görüntü karşısında oldukça etkilendi. Faaliyet ciddi ve görkemli bir atmosfer içinde gerçekleştirildi.
Yaklaşık 40 dakika süren faaliyet boyunca Falun Gong uygulayıcılarının huzurlu ve mantıklı görüntüsü elçiliğin bulunduğu sokaktaki insanların dikkatini çekti ve insanlar isteyerek uygulayıcıların yanına gelerek daha ayrıntılı bir şekilde gerçeği öğrenmeye çalıştılar. Falun Gong uygulayıcıları insanlara Falun Gong ve zulüm hakkındaki gerçekleri anlatan materyaller dağıttılar. İnsanlar gerçeği öğrendikten sonra Çin Komünist rejiminin Falun Gong uygulayıcılarına yaptığı zulmü kınadıklarını ve Falun Gong uygulayıcılarının zulme karşı çabalarını desteklediklerini ifade ettiler.
Uygulayıcı insanlara Çin'deki zulüm gerçeğini anlatırken |
Gerçeği açıklayan materyalleri inceleyip gerçeği öğrenmeye çalışan insanlar |
Bu faaliyete katılan Türk Falun Dafa uygulayıcıları aynı anakara Çin’de ve diğer ülkelerde olduğu gibi toplumun farklı kesimlerinden ve meslek gruplarından oluşuyordu. Onlar Falun Dafa uygulaması sayesinde fiziksel ve ruhsal olarak yararlar elde ettiler ve bugün elçilik personeli de dâhil olmak üzere daha fazla insanın Falun Dafa’nın iyi olduğunu ve ÇKP’nin kötü doğasını öğrenmesini ve en kısa sürede yaşanmakta olan bu zulmün sona erdirilmesini sağlamak için bir araya geldiler.
Emekli Tarım Mühendisi olan İlhan Hanım, 2004 yılında Falun Gong’u uygulamaya başladıktan sonra, daha önceki hastalıklarının hepsi ortadan kayboldu. Bu sene yetmiş yaşını doldurmasına rağmen sadece elli yaşlarında görülüyor. O, “Falun Dafa sayesinde fiziksel ve ruhsal sağlığım düzeldi ve kendimi oldukça enerjik hissediyorum. Ben kendi yaşadıklarımı anlatarak insanların Falun Gong hakkındaki gerçekleri öğrenmesini istiyorum.” dedi.
Türkiye Falun Dafa Derneği kurucusu ve üniversite öğretmeni Bayan Cansın Goldring, bu defaki faaliyetin düzenlenme sebebi ile ilgili, “Falun Gong, insanların Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerini takip ederek daha iyi birer insan olmasını ve böylece toplumun sosyal istikrarını sağlamakta. İnsanların fiziksel ve ahlaki gelişimi üzerinde kıyaslanamaz derecede olumlu etkisi var. On üç yıl önce bugün, Jiang Zemin ve onun suç ortakları tarafından yüz milyondan fazla Falun Gong uygulayıcısına tarihte eşi görülmemiş kapsamlı acımasız bir zulüm başlatıldı. On üç yıl boyunca on binlerce Falun Gong uygulayıcısı yasadışı olarak gözaltına alındı, işkence, kötü muamele, zorunlu çalışma ve hatta canlı canlı organlarının toplanmasına maruz kaldı. Bugüne kadar 3,500’den fazla Falun Gong uygulayıcısının işkence sonucu öldürüldüğü doğrulandı. Bizler Falun Gong’a karşı yürütülen bu zulmün bir an önce sona ermesini umuyoruz.” dedi.
Bir banka emeklisi olan Bayan Nesrin, Falun Gong uygulamasının yararları hakkında duygulanarak şunları söyledi: “Altı yıldır uygulama yapıyorum ve adeta yepyeni bir kişi oldum. Uygulamadan önce kendimi sürekli güçsüz hissediyor ve çabuk yoruluyordum. Uygulama sayesinde bu durum tamamen ortadan kalktı, ayrıca gözlerimdeki miyop sorunumda düzeldi ve senelerdir taktığım gözlüğü bıraktım. Şu anda herhangi bir gözlük kullanmadan rahatlıkla istediğimi yapabiliyorum.”
Sırf bu faaliyete katılmak için gece otobüsle sekiz saat uzaklıktaki Mersin şehrinden gelen Derya Hanım, bir lise öğretmenidir. O, çalıştığı okulda öğrenciler ve velileri tarafından sevilmekte. Falun Dafa uygulaması sayesinde daha önceki sabırsız karakterinin değiştiğini söyledi ve “Uygulamaya başladıktan sonra devamlı Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü standartlarına göre hareket etmeye gayret ettim. Bu sayede çok sayıda öğrenci ve veli Falun Dafa ve uygulama hakkında oldukça olumlu ve iyi düşüncelere sahip oldu."
İsviçre’de doğup büyüyen Bayan Derrin şu anda İstanbul’daki bir Alman firmasında satış personeli olarak çalışmakta. O, faaliyete katılmaktan büyük bir heyecan duydu ve “Bugün diğer uygulayıcı arkadaşlarımla birlikte Çin Büyükelçiliğinin önüne gelip barışçıl olarak ÇKP’nin Falun Gong’a karşı yürüttüğü zulmü protesto etmek beni çok heyecanlandırdı. Faaliyet sırasında anakara Çin’deki uygulayıcıların 13 yıl boyunca çektiği işkence ve zulmü düşündüğümde gözyaşlarımı tutamadım. ÇKP’nin Falun Gong’a karşı yürüttüğü zulüm derhal durdurulmalı ve Falun Dafa’ya itibarı geri iade edilmeli.” dedi.
İki sene önce Shen Yun gösterisini seyrettikten sonra Falun Gong’u uygulamaya başlayan Bay Avni, Amerikan Dupont firmasının ürünlerinin Türk piyasasındaki satış müdürü olarak çalışıyor. Bu defaki faaliyete katılma konusundan bahsederken hislerini şöyle ifade etti, “Ben nadiren duygulanan bir kişiyim, fakat bugün Çin Büyükelçiliği önünde ‘Çin’deki Zulmü Durdur’ yazılı afişi tutarken ve müzik aletinden çıkan ‘PuDu’ müziğini duyunca, gözyaşlarıma hâkim olamadım. İlk defa böyle bir protesto faaliyetine katıldım, kendimi hem mutlu hem de üzgüm hissettim. Mutluyum, çünkü ben bir Falun Gong uygulayıcısı olarak diğer uygulayıcı arkadaşlarımla el ele omuz omuza burada ÇKP’nin canavarlığını protesto edebildim; üzgünüm, çünkü Çin’deki zulüm bu kadar sene sürmekte ve daha erken böyle bir faaliyete katılamadım. Benim tek ümidim bu zulmün bir an evvel sona ermesi ve zulme katılan bütün kişilerin gerektiği şekilde cezalandırılması.”
Protesto faaliyetine katılan uygulayıcılar arasında, düzgün ve sakin görünümlü bir delikanlı daha vardı. Onun adı Evren, Almanya’da büyüdü. 2008 yılında Türkiye döndü ve Falun Gong’u uygulamaya başladı. Onun şimdiki ağırbaşlı ve efendi konuşma ve davranış tarzından, hiç kimse onun Falun Gong’a rastlamadan önceki halini tahmin edemez. O, daha önce uyuşturucu kullandı ve sıkça başkalarıyla kavga ediyordu hatta Almanya’dayken bir iki sefer kavga sırasında başkalarını yaraladığı için neredeyse hapse atılacaktı. “İşte Falun Dafa sayesinde bütün bu kötü alışkanlarımı bıraktım. Falun Dafa benim insan olmanın gerçek değerini bulmamı sağladı, beni nasıl iyi bir insan hatta iyi bir insandan daha iyi olduğumu anlamamı sağladı. Ailem ve geçmişte beni tanıyan akrabalarım, arkadaşlarım ve komşularımın hepsi bendeki değişimden Falun Dafa’nın iyi olduğunu hissettiler.”
Ankara Gazi Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümünde okuyan Pınar, “Her defa anakara Çin’de benim yaşlarımda ve yüksek derecede eğitim alması gereken sayısız öğrencinin, sırf Falun Gong’u uyguladığından dolayı okumayı bırakmak zorunda kaldığını veya okuldan atıldığını, üstelik işkence ve zulüm yaşadığını düşünsem, kalbim sanki bıçak saplanmış gibi acıyorum. ÇKP gerçekten dünya tarihinde benzeri görülmemiş bir kötülüktür.” dedi.
Geçen sene yüksek puan ile Türkiye’deki müzisyenlerin beşiği olarak adlandırılan ünlü bir Konservatuara kabul edilen Ayda, iki buçuk ay önce yeni yeni 12 yaşına girdi. Ayda, 4 yaşından itibaren ikisi de Falun Gong uygulayıcısı olan anne-babasıyla Falun Gong’u tanıtmak ve gerçeği açıklamak için her faaliyete katılmaya başladı. Bu defa yine her zaman ki gibi anne-babasıyla Çin Büyükelçiliği önündeki protesto faaliyetine katılmak için geldi. O, “ÇKP Falun Gong’a zulmediyor, hatta Falun Gong uygulayıcılarının çocuklarını da bırakmıyor. Ben, anne-babam ve diğer Falun Gong uygulayıcılarının yaptıkları gibi, ÇKP’nin yaptığı kötü şeyleri daha fazla kişiye anlatacağım, anakara Çin’deki Falun Gong uygulayıcılarının çocuklarının hepsinin benim gibi okula gidebilmeleri için çalışacağım.” dedi.
Faaliyet sırasında, Çin Büyükelçiliğindeki Çinli çalışanlar da ya balkondan ya da dışarı çıkarak uygulayıcıları seyrettiler. Hatta muhabirlerin arasına saklanıp faaliyete katılan uygulayıcıların gizlice fotoğraflarını çeken biri de vardı.
Çin Büyükelçiliği önündeki bu defaki protesto faaliyeti birkaç ünlü basının dikkatini de çekti. Türkiye’deki en büyük özel televizyon kanallarından Show TV, Haber Türk, TV8 ve Türkiye’deki en büyük tiraja sahip Hürriyet, Sabah ve Akşam gazetelerinden muhabirler de faaliyet alanına gelip uygulayıcılar ile röportaj yaptılar.
Çince metin: http://www.minghui.org/mh/articles/2012/7/22/土耳其法轮功学员中使馆前抗议迫害(图)-260536.html
Çince metin: http://news.zhengjian.org/node/13150
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.