Falun Dafa'da Edindiğim Uygulama Tecrübem

Falun Dafa'yı (Falun Gong olarak da adlandırılır) 35 yaşında uygulamaya başladım. Bu 21 yıl önceydi.

Kültür devrimi zamanında fakir bir ailede doğdum. Çocukken sık sık açtım. Kız kardeşlerimin ve benin kışın sıcak tutacak ayakkabılarımız yoktu ve annem bize mısır koçanlarından ayakkabı yapardı. 13 yaşındayken ağır işler yapmaya başladım.

Sürekli ağır işler yapmaktan hasta oldum. Mide sorunları, eklem iltihabı, safra kesesi ve kostokondrit rahatsızlıklarım vardı. Sonunda temel ev işlerini bile yapamaz hale geldim. Ailemin kazandığı az miktardaki para, benim sağlık masraflarım için kullanıldı fakat hiçbir iyileşme olmadı. Hayatım mutsuz ve zor bir hale geldi.

1996 yılının Aralık ayı hayatımın dönüm noktası oldu. Falun Dafa uygulamaya başladım. Falun Dafa'nın ana kitabı Zhuan Falun'u okuduktan sonra, sanki tüm geçmiş yaşamım boyunca aradığım şeyi bulmuştum. Shifu Li kitapta, insanlığın geçmişi ve geleceği hakkında konuştu. Birçok sorularıma cevap verdi. Bu kitap 20 yıldır bana yol gösterici bir ışık oldu.

Egzersizleri yaptıktan sonra 20 gün içinde tüm hastalık belirtileri ortadan kayboldu. Eskiden sadece lapa yiyebilirken, artık her şeyi yiyebiliyordum. Ayrıca gücüm de geri döndü. Hayatım iyiye döndü.

Mucize

2003 yılı sonbaharında sırtımda tırnağım büyüklüğünde bir kitle fark ettim. Kaşınıyordu ve ağrıyordu. İki gün içerisinde hiçbir iş yapamaz bir hale geldim ve çok halsizdim. Sırtımdaki kitle yumru büyüklüğüne ulaştı ve morardı. Uzanamıyordum ya da bir yere yaslanamıyordum, otururken bile zorlanıyordum.

O dönem Falun Dafa'ya yapılan zulüm nedeniyle ailemin maddi durumu çok kötüydü. Polisler bizden zorla para alıyordu ve oğlumun okul ücretini el koydular. Kocam endişeli ve öfkeliydi. Evi terk edip, başka bir yerde geçici bir iş aramaya gitti. O gittikten sonra, babam bana bakmak için evimize geldi.

Babamın daha önce beyin damarı kireçlenmesi rahatsızlığı vardı, fakat Falun Dafa uygulaması sayesinde iyileşti. O, 80 yaşının üzerinde olmasına rağmen benim için yemek pişirebiliyor ve temel ev işlerini yapabiliyordu.

Her öğün bir kase lapa yiyebiliyordum, fakat o kadar yoruluyordum ki, üç kez mola vermek zorunda kalıyordum. Falun Dafa'nın ayakta egzersizlerini yapamıyordum, bu yüzden oturma meditasyonunu yapıyordum. Bir saat meditasyon yapıyor, sonra bir süre uyuyor, tekrar uyumadan önce bir saat oturma meditasyonu yapıyordum.

Sonra iki hafta süren yüksek ateşim vardı. Sırtımdaki kitle iltihaplandı. Tüm ailem ve arkadaşlarım durumumu öğrendi. Ağabeylerim geldi ve beni hastaneye gitmeye zorladılar. Onlara dedim ki: "Hayat zorluklarla dolu, fakat ben Falun Dafa uyguluyorum ve ölmeyeceğim. Korkmuyorum. Karmik borcumu ödedikten sonra iyi olacağım. Bu benim borcum ve geri ödemek zorundayım. Endişe etmeyin!"

Küçük erkek kardeşim onun ailesiyle kalmamı istedi, böylece bana yardım edebileceklerdi. Memnuniyetle kabul ettim.

O sene, bir düzine serada salatalık fidanı aşılamaktan sorumluydum. O zaman bunu yapabilecek çok az kişi vardı. Sebze çiftçileri bana güveniyorlardı. Erkek kardeşim bana başka birini bulmalarını söyledi. Başka birini bulamayacaklarını biliyordum. Bir uygulayıcının standardını takip etmeye karar verdim ve kendimden önce diğer kişilerin ihtiyaçlarına öncelik verdim. Fideleri aşılamak için her seraya gittim. Sahipleri çok mutlu oldular ve beni takdir ettiler.

Sonra sırtımdaki yaralar açıldı ve kemiklerim görüldü. Bunu gören herkes korkmuştu ve öleceğimi düşünüyorlardı. Fakat Falun Dafa'ya ve Shifu'ya olan inancım sarsılmazdı. Hiç ilaç almadım ve hastaneye gitmedim.

Yaklaşık iki ay sonra kardeşim yaramı temizledi ve sırtımdaki kesikler siyah renge dönüştü. Sırtımda yaklaşık on küçük şişlik vardı, kaşınıyor ve ağrıyordu. İnsanlar bana dedi ki: "Hemen hastaneye git. Böyle bir yarayı kimse atlatamadı." Fakat ben hiç etkilenmedim. Sürekli Fa çalışıyor, doğru düşünceler gönderiyor ve her gün egzersizleri yapıyordum.

Bir gün kardeşim dedi ki: "Sırtındaki bir parça et tekrar siyaha dönüştü." Ona cevap verdim: "Artık kötüleşmenin durması gerek yarın daha iyi olacak!" Ertesi gün yaramı temizlerken dedi ki: "Kırmızıya dönüyor!" O günden itibaren sırtımdaki deri yavaş yavaş yenilenmeye başladı. Sırtım düzelmeye başladı ve kendime geliyordum. Cildim parlıyordu. Ailemde herkes benim için seviniyordu. Herkes Falun Dafa'ya övgüde bulunda ve şaşırdılar.