Şehvet takıntısını bırakmakla ilgili birkaç makale okuduktan sonra kendi deneyimimi paylaşmak istiyorum. Çevremdeki bazı uygulayıcılar şehvetten etkilendi ve ben de onlardan biriyim.
Bazı uygulayıcılar çabalı olduğunu düşünüyor fakat onlar da bu soruna sahipler. Bunun içerisinde, bazı yaşlı uygulayıcılar, ikisi de uygulayıcı olan bazı çiftler ve uzun zaman önce şehvet takıntısını bırakan bazıları var. Fa-düzeltmesinin son aşaması olduğu için tüm takıntıların meydana çıkması gerektiğine aydınlandım. Onları tespit etmeli, bu sorunlara dikkat etmeli ve onlardan vazgeçmeliyiz.
Aşağıda grupta doğru düşünceler yollarken gördüklerim bulunmaktadır. Bu kişisel bir paylaşım ve uygulayıcıların Fa temelinde değerlendirmelerini umuyorum.
Dünyanın farklı köşelerinde aşağıya inen tüm Dafa uygulayıcılarının Shifu'nun önünde diz çöktüğünü gördüm. Shifu ayakta muazzam bir lotus çiçeği üzerindeydi, etrafında huzurlu bulutlar vardı. Shifu'nun görüntüsü durmadan değişiyordu, bazen bir Buda olarak, bazen bir Tao olarak ve bazen de bir tanrı olarak kendisini gösteriyordu. Uygulayıcıların hepsi Shifu'ya seslendi: "Shifu geri dönme zamanı geldi. Bizi lütfen eve geri götürün!"
Shifu sessizce, dalgaların yükselip ve düştüğü ve kıyıda bir sürü teknelerin bulunduğu denize işaret etti. Bir adam ve bir kadın oradaydı ve eski güçlere benziyordu. Kadının bir elinde pembe bir lotus çiçeği ve diğerinde de, bir kase içerisinde ilaçlar vardı. Kasenin içindeki sıvıyı lotusun köküne döktü. Bu, mikroskobik seviyede, Çin'de efsanevi zehirli bir böcek olan Gu isimli küçük solucanlardan oluşuyordu. Adam da aynı şeyi yaptı, fakat siyah bir lotus çiçeği ile. Huo denilen küçük solucanlar mikroskobik seviyede görünüyordu. Onlar, lotus çiçeklerini denize bıraktılar ve bu siyah ve pembe solucanlar birbirine dolandılar. Su hemen pürüzsüz hale geldi ve pembe kabarcıklarla değişti. Denize "ilişkilerin sonu denizi" deniyordu, ayrıca "acı denizi" ve "arzu denizi" (duygusallık şeytanı ve şehvet şeytanı) olarak da biliniyordu.
Acı denizi sınırsızdı, fakat kıyısı vardı. Şehvet denizi sonsuz gibi görünüyordu, fakat onun da kıyısı vardı.
Denizin diğer tarafında ise, final yargılanmayı bekleyen katman katman göksel varlıkların bulunduğu Tiananmen Meydanı vardı. Hepsi çok ciddi görünüyordu ve nihai sonucu bekliyorlardı. (Jiang Zemin de oradaydı, ölü balığın gözü gibi görünüyordu. Cennetten bir kanca onu bekliyordu.)
En yaşlısı bir Tao görünümündeydi ve bir bıçak tutuyordu. Yeryüzünü batırmak için cennetten kara bir sel gelecekti.
Tüm Dafa uygulayıcıları, hayatlarını yitirenler de dahil, denizdeki feribotlara binerek diğer tarafa doğru yelken açacaktı. Son karardan sonra, hepsi gündüz vakti Tiananmen meydanında cennete yükseleceklerdi. Yelkenle denizi geçen her Dafa uygulayıcısı saf olmalıydı. Eğer bir kişi azıcık bile gizli şehvete veya duygusal arzuya sahip olsa, deniz tarafından yutulacak ve tekneleriyle birlikte gömülecek ve asla reenkarne olmayacaktır. Milyonlarca ve milyarca yıllık bekleyişle birlikte, merhametli Shifu'nun kurtarışı boşuna olacaktır.
Bizler, yazgılı yaşamların umuduyuz ve Shifu'ya Fa-düzeltmesinde yardımcı olma muazzam sorumluluğunu omuzluyoruz. Akrabalarımızın ve çevremizdeki arkadaşlarımızın hepsi Fa için burada ve geri dönmek için bize güveniyorlar. Bizler, kendi arzularımızdan dolayı acı denizine gömülemeyiz.
Çince metin: http://www.minghui.org/mh/articles/2017/4/13/天目所见-茫茫苦海-345559.html
İngilizce metin: http://en.minghui.org/html/articles/2017/4/23/162944.html
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.