Organ Nakli Derneğinin 24. Uluslararası Kongresi, 15-19 Temmuz 2012 tarihleri arasında Berlin’de düzenlendi. Kongre sırasında ayın 18’inde bir grup tıp savunma grubu olan Zorla Organ Toplamaya Karşı Doktorlar kuruluşu “Bir Kavşakta Organ Nakli” başlıklı bir forum düzenledi.
Zorla Organ Toplamaya Karşı Doktorlar (DAFOH), farklı uzmanlık alanlarından doktorlar tarafından Çin’de ve diğer ülkelerdeki yasadışı organ ticareti uygulamalarına bir son vermek amacıyla Washington DC. Merkezli kurulan uluslararası bir kuruluştur.
Forumda, Kanadalı avukat David Kilgour, İsrail Organ Nakli Derneği eski başkanı Dr. Jacob Lavey ve diğer uzmanlar konuştular.
ÇKP-Organ Topladığını Teyit Etti
Kanadalı avukat David Matas, Berlin’deki forumda konuşurken |
Çinli yetkililer ilk kez 2005 yılında organ nakillerinde kullanılan organların 95%’inin idam mahkûmlarından geldiğini resmen kabul etti. Bu bildirim, uzun bir süre dış dünya tarafından öne sürülmüş olan: organ toplama Çinli yetkililer tarafından desteklenmekte- görüşünü kanıtlamaktadır.
İsviçre’den Dr. Arne Schwarz, yıllardır bir hastanede uzman doktor olarak çalışmakta. O, yasadışı organ ticaretinin birçok ülkede bulunduğunu ama Çin’in iki farkı bulunduğunu söyledi: ilki Çin organların yasal ticaretinin devlet tarafından izin verildiği tek ülke, ikincisi ise Çin’deki askeri hastaneler bu organ ticaretinden çok büyük gelirler elde etmekte.
Yasadışı Organ Toplama Nefret ve Açgözlülükten Gelmekte
Kanadalı insan hakları avukatı David Matas, Çin’deki yasadışı organ toplama uygulamasının kökeninin “kin ve hırsın kesişimi” olduğuna inanıyor. Çin Komünist Partisi (ÇKP) Falun Gong’a karşı nefreti kışkırtmak için Çin’deki devlet propaganda mekanizmasını seferber etti. Buna ek olarak, devlet desteğinin azalması hastanelerin aç gözlülüğünü kamçılamıştır. Yüz binlerce Falun Gong uygulayıcısı, zorunlu çalışma kamplarına gönderildi, bu da “kolay ve gizli organların kaynağını” yarattı. Bay Matas, hastanelerin böyle bir kaynaktan çok büyük karlar elde ettiğini söyledi.
Bay Matas, durum düzelene kadar Çinli doktor ve Çin nakil tıbbının tamamen boykot edilmesini önerdi. Ayrıca doktorlara, hastalarını organ nakli için Çin’e göndermemeleri önerisinde bulundu. Batı hastanelerinde Çinli cerrahlara eğitim verilmemesini de tavsiye eden Matas, tüm bunlara ek olarak mahkûmlar üzerinde operasyon gerçekleştirmediğini taahhüt etmeyen tüm Çinli doktorların ve yaptıkları araştırmaların uluslararası konferanslara katılımının kabul edilmemesi gerektiğini söyledi.
Bay Matas, internet üzerinde organ ticaretinin teşvik edilmesine bir son verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. O, böbrek nakli reklamı yapan 19 Çin hastanesinin yer aldığı bir web sitesi keşfetti.
Geçtiğimiz günlerde Devlet Organları başlıklı yeni bir kitap yayınlandı. Bay Matas’ın da editörlerinden biri olduğu ve 12 yazarın işbirliği ile oluşturulan bu kitap, zorla organ toplama ile mücadelede elde edilen son bulguları kapsamaktadır.
İsrail Her Türlü Organ Nakli Turizmini Durdurdu
Dr. Jacob Lavey |
İsrail Organ Nakli Derneği eski başkanı Dr. Jacop Lavey, İsrail’de bir kalp cerrahıdır. O, İsrail Parlamentosunun geçirdiği ve 2012 yılının Nisan ayında yürürlüğe giren bir yasa ile sigorta şirketlerinin yurtdışında gerçekleştirdikleri her türlü organ nakli için hastalarına ödeme yapılmasının yasaklandığını söyledi.
Çin’deki Araştırma Çalışmaları Tam Olarak İncelensin
Dr. Lavey, sözlerine: Örneğin, uluslararası Organ Nakli Derneklerinin çoğu yasadışı organ ticaretine dâhil olan herkesin üyeliğini yasaklayan bir hüküm kabul etti. Buna ek olarak, akademik çalışmalarından da uzak durulmuş olacak. Alman Tabipler Birliğinin resmi yayın organı olan Ärzteblatt, bu Kongre için Çin’deki araştırma çalışmalarını iyice inceledi ve sadece temel bilimsel materyaller içerdiğini bildirdi. Organ nakli konusunda uzmanlaşmış birçok profesyonel Çin’den gelen verilere dayanarak herhangi bir işi kabul etmedi.
”Bizler bir pozisyon almalıyız yoksa kendi etik ilkelerimiz parçalanacak”
Dr. Harold King, canlı organ toplamanın “hayatları kurtarmak için olan tıp temelleri ile korkunç bir çelişki” olduğuna inanıyor. |
Diş hekimi ve Fransa’daki DAFOH’un bir üyesi olan Dr. Harold King, her yıl yapılan organ nakli sayısının infazların sayısını fazlası ile aştığını ve ÇKP yetkililerinin organ kaynakları ile ilgili öne sürdükleri verilere kesinlikle uymadığını söyledi.
O, 2001 yılından beri, birçok organın vicdan mahkûmlarından geldiğine inanmakta. Bunların büyük çoğunluğu ise, keyfi olarak tutuklanmış Falun Gong uygulayıcılarıdır. Onlar sağlıklılar ve yüz binlercesi devletin emrindeki zorunlu çalışma kamplarında tutulmaktadırlar.
Dr. King, “Çin, iki hafta içinde hemen hemen her kan grubu için her türde organa erişilebilecek dünyada tek ülkedir. Hatta değiştirilmesi gerekirse bile aynı hızla değişimin gerçekleştirileceğine garanti vermekteler.” dedi.
“Bizler bu duruma karşı bir pozisyon almalıyız yoksa kendi etik ilkelerimiz parçalanacak,” diye ekledi.
Batılı İlaç Firmaları Canlı Organ Toplama Suçlarına Bulaşmış Durumdalar
İsviçre’den Dr. Arne Schwarz, Batılı ilaç firmalarının canlı organ toplama suçlarına karışmış olduğuna inanıyor |
Dr. Anne Schwarz, İsviçre’den bir IT uzmanı ve tıp literatürü üzerine araştırmalar konusunda uzmandır. O, özellikle Batılı ilaç firmalarının yasadışı organ nakli uygulamalarına karışmış olduğunu belirtti.
Dr. Schwarz’ın verileri 2004 ile 2010 yılları arasında Batılı ilaç firmalarının ürettikleri ilaçları 1,200 organ nakli vakası üzerinde denediklerini göstermektedir. Çin’deki birçok hastane ise organının çıkarılması sonucu Falun Gong uygulayıcılarının öldürülmesine karışmıştır.
Business Journal (Handelsblatt)’dan bir gazeteci 2005 yılında Roche firmasının eski yöneticisi ve halen Yönetim Kurulu Başkanı olan Franz Humer ile yaptığı bir röportajda, firma olarak neden bu ilaçların Çin’de test edilmesine izin verildiğini sordu. Humer bu soruyu, Japonya’nın aksine Çin’de organ nakli ilaçları ile ilgili etik yâda kültürel bir engel bulunmadığını söyleyerek cevapladı.
Dr. Schwarz, 2009 yılının Eylül ayında Roche firmasına klinik deneylerin gerçekleştirilebilmesi için kullanılan organların nereden geldiğini sordu. Firma cevap mektubunda: “Roche, organların temininden sorumlu değildir. Özel sektör ve donörlerin kişisel bilgilerinin gizliliği yasayla korunmaktadır. Roche, bu nedenle organların kökeni ve kaynağını araştırma hakkına sahip değildir…” diye belirtti.
Dr. Schwarz, forumuna katılanlara, Dünya Sağlık Örgütünün organ nakli için gönüllü ve şeffaf bir yaklaşım olduğunu hatırlattı. Çinli yetkililer bu şeffaflık ilkesinin ihlalinin herhangi bir yerin doğrulamasına izin vermez.
Diğer İnanç Grupları da Kurban mı?
Amerikalı yazar Ethan Gurmann, canlı organ toplamayı, “tüm insanlığa karşı bir suç” olarak tanımlamakta |
Bay Ethan Gutmann, “Yeni Çin’i Kaybetmek – Losing the New China” kitabının ödüllü yazarıdır. Organ çıkarılması olayına doğrudan yâda dolaylı yoldan katılmış 30’dan fazla tanıkla görüşen Bay Gutmann, bunu “tüm insanlığa karşı bir suç” olarak nitelendirdi.
Tayvanlı saygın bir cerrah, Bay Gutmann’a, “en küçük bir korku olmaksızın”, hastalarının birçoğunun Çin’deki Falun Gong uygulayıcılarından gelen organları aldıklarını söyledi.
Çin’deki yasadışı organ ticareti, 2006 yılında doruğa ulaştığına dair bazı belirtiler mevcut ama aynı zamanda bu suç faaliyetinin halen bitmediği yönünde de işaretler bulunmaktadır. Gutmann, 2008 yılına kadar en az 65,000 Falun Gong uygulayıcısının organları için öldürüldüğünü hesapladı. Ayrıca, -Tibetliler, Uygur Türkleri ve bazı Hıristiyanlar gibi- diğer gruplarında devletin organize ettiği organ cinayetlerine kurban gittiğini belirtti.
Bay Gutmann, Çinli yetkililerin 2010 yılının Kasım ayında 3-4 yıl içinde mahkûmlardan organ toplama uygulamasının sona ereceğini duyurduğunu ama siyasi tutuklular hakkında hiçbir şey söylemediğini belirtti.
Çince metin: http://www.minghui.org/mh/articles/2012/7/22/柏林论坛-揭露中共活摘器官(图)-260598.html
İngilizce metin: http://en.minghui.org/html/articles/2012/7/27/134652.html
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.