Ailem Çin’de tutuklandığında üç ya da dört yaşındaydım.
1999 yılında [Falun Dafa’ya] yapılan zulüm başladığında, dünyanın dört bir yanındaki gazeteler ve gazeteciler, Çin rejiminin Falun Gong hakkındaki yalan propagandasını dünyaya duyurdu. Ama bu tek taraflı bir aldatmacaydı. Annem ve babam, zulüm gören Falun Gong uygulayıcılarıyla röportaj yapmak için Çin’e gelen Batılı gazetecilerle iletişime geçti. Çin hükümeti bundan gerçekten nefret ediyordu, bu yüzden ailemi hapse attılar.
Ebeveynlerim on yıl boyunca gözaltında tutulmalarına rağmen, Falun Dafa’ya kararlı bir şekilde inandılar. Sonunda serbest bırakıldılar. Annem bana Falun Gong’la kendimi nasıl geliştireceğimi anlattı. Onun davranışlarına bakarak zor durumların nasıl aşılabileceğini ve iyi bir insan davranışının nasıl olması gerektiğini öğrendim. Çünkü annem on yıldır hapiste olsa da, yeni şeyler öğrenmeye ve topluma yeniden uyum sağlamaya çalışıyordu. Sonunda bir iş buldu. Onun değişimini kendime örnek alarak motive oldum. Babam da bana bir şeyleri mantıklı bir şekilde yapmayı öğretti.
Fakat Falun Gong’un bana kattığı en önemli şey, kim olduğumu bilmek oldu. Daha önce Çin’de bana şunlar öğretildi: sadece iyi notlarınız olunca ya da belirli kulüplere ve etkinliklere gittiğiniz zaman değer görüp takdir edilirsiniz. O sırada okuldaki notlarım oldukça kötüydü. Kafam karışmıştı ve kendimden emin değildim. Şimdi, notlardan daha önemli şeyler olduğunu biliyorum: mesela Merhamet veya Hoşgörü'ye sahip olmak.. Daha iyi bir insan olabilirim. Daha iyi bir insan olmak, daha iyi notlar almak anlamına gelmez, ama başkalarına dostça davranmak anlamına gelir. Kendimi zihinsel olarak güçlendirmeliyim. Bunu anladığımda, artık kendimi aldığım notlarla derecelendirmedim. Ama notlarım sadece bundan dolayı iyileşti.
Zulmün Aile Üyelerine Etkileri
Annem ve babam hapishaneden serbest bırakılmadan önce, Falun Gong’un ne olduğunu bile bilmiyordum. Büyükannemler aileme ne kadar zulmedildiğini gördükleri için, benim de zulüm görebileceğimden, polisin beni yakalayacağından ve bana zulüm ederek ailemi tehdit edeceklerinden korkuyorlardı.
Grady, ebeveynlerinin hapsedildiği günlerde (Kaynak: Minghui.org) |
Çok küçükken ailemin hapiste olduğunu çok düşünmüyordum. O zamanlar, birinci ve ikinci sınıfta, ailem hapiste olduğu için bana kötü davranmayan bazı iyi öğretmenlerim vardı. Ve diğer öğrencilere ebeveynlerimin tutuklu olduğunu söylemediler. O zaman bana kötü davranılmadığı için annem ve babamın hapiste olması ile olmaması arasındaki farkı bilmiyordum. Böylece anne babamın hapiste olması bana normal gibi görünüyordu.
Ama ortaokula gittiğimde durum değişmeye başladı. Performansım çok düştü. Ailemin eksikliğini hissediyordum. Diğer öğrenciler gibi evde olan ebeveynlerim yoktu. Endişeli olduğum ve korunmaya ihtiyaç duyduğum zaman yardım edecek ve konuşacak annem ya da babam yoktu.
Okula gidince, ilk amaç iyi notlar almaktır. İyi notları nasıl alırsın? Bir derste gayretli olmak ve ders dışı kurslara katılmak gerekir. Ama bütün bunlar çok paraya mal oluyordu ve biz bu güce sahip değildik. Ebeveynlerimin cezaevinde herhangi bir gelirleri yoktu. Ne yapmalıydım? Ebeveynlerimden zor durumdayken yardım ya da para istemek değil, sadece onlarla konuşmak istedim. Zulüm gören ebeveynlerin çocuğu olmak ve bir okula devam etmek, çoğu kez büyük zorluklar ve dezavantajlarla karşılaşmak anlamına gelir.
Taciz edildiğimde, zorbalık gerçekten kötüleşene kadar büyükbabama söylemeye cesaret edemedim. Sınıf arkadaşlarım beni utandırmak için kız tuvaletine itiyorlardı ve öğretmenim bütün bu olayları görmezden geliyordu. Benden nefret ettikleri ya da benden hoşlanmadıkları için değildi. Bunların Çin hükümetinin propagandası yüzünden olduğunu düşünüyorum. Propaganda, Falun Gong’un kötü olduğunu iddia ediyordu. O zamanlar bir Falun Gong uygulayıcısı olmamama rağmen, sadece uygulayıcıların bir akrabası olduğum için, ebeveynlerim Falun Gong uygulayıcısı olduğum için zulüm görüyordum.
Amerika Birleşik Devletleri’nde Yeni Bir Başlangıç
Ebeveynlerim 2012 yılında hapishaneden serbest bırakıldıktan sonra yeni pasaport başvurusunda bulundular. Ailem ve ben Mayıs 2013’te Amerika Birleşik Devletleri’ne göç ettik.
Grady ABD’de üniversiteye gidiyor |
Eğer hala Çin’de olsaydım, Amerika’da olduğu gibi özgürlüğün tadını çıkaramazdım. Belki de şimdi gittiğim gibi üniversiteye gidemezdim. Çin’de hayatta kalmak için ağır bir işte çalışır ve karşılığında çok az para alırdım, yani düşük gelirli bir işim olurdu. Bu zulüm gerçekten kötü. Sadece fiziksel olarak değil, aynı zamanda zihinsel olarak da zarar veriyor. Zulüm sadece Falun Gong uygulayıcılarını değil aynı zamanda aile üyelerini de etkiliyor. Bu gerçekten çok kötü ve zalim bir eylemdir.
Falun Gong Uygulayıcılarının Çocuklarına Dikkat Çekmeliyiz
Sağdaki afiş, kendisi için konuşamadığında bile sesini duyurabildi (Kaynak: Minghui.org) |
Ailem ve ben Amerika’ya sığınma hakkı aldık ve şimdi Minnesota’da yaşıyoruz.
Benim dileğim, uygulayıcıların çocuklarına ve Çin’deki genç Falun Gong uygulayıcılarına daha fazla dikkat çekmek. Kendimi gerçekten şanslı görüyorum. Çünkü zulmü yaşamama rağmen, sonunda Çin’den çıkıp Amerika’ya, özgür bir ülkeye geldim. Burada, bir Falun Gong geçit töreninde, üzerinde benim resmim olan bir afiş olduğunu fark ettim. Benden, Çin’de Falun Dafa uyguladıkları için anne babası hapiste olan küçük bir çocuk olarak bahsediyordu. Çin’de olduğum dönemdeki talihsiz durumumda bile, hiçbir şeyden haberim olmadan, başkalarının yardımıyla, Çin’deki koşullara dikkati çekebilmiştim.
Şu an, burada Amerika’da yaşadığım ve sizinle konuşabildiğim için mutluyum. Ancak çok şanslı olmayanlar, diğer küçük Falun Gong uygulayıcıları ve hala Çin’de yaşayan Falun Gong uygulayıcılarının çocukları daha ağır bir şekilde zulüm görüyor olabilir. Bence bu insanlara daha fazla dikkat çekmeliyiz.
Çince metin: http://www.minghui.org/mh/articles/2018/5/15/【庆祝513】师尊使我重见光明-365134.html
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.