Xiulian’ın sınırları serttir, hassastır, uygulama çetindir, Şeytan her duyguyu sever, sen birinden kurtuldum diye sevinirken bunun içinden yenilerini yakalar ve büyütür. Xiulian akıl, mantık, bilgi, sabır ve irade ister.
Ben bir öğretmenim ve yakın bir zamanda öğrencilerime Falun Dafa'yı anlatıyordum. Anlattığım ilk grup önce olumsuz tepkiler verdi, doğru düşünceler, içerisindeydim ve buna aldırmadım. Bilimsel kanıtlardan yola çıkarak onlara Falun Dafa’dan, işkenceden ve doğru düşüncelerin gücünden bahsettim. Konuşmam bittiğinde ve herkes dağıldığında ben neden böyle isteksizce beni dinlediklerini düşünür ve içimde yanlış olan bir şeyler var mıydı acaba diye ararken bir öğrenci “anlattıklarınızı çok merak ettim ve bunları bende öğrenmek istiyorum” dedi. Bu beni motive etmişti ama yine de tekrar içime bakıp yanlış bir şeyler var mı diye aradım, yoktu, sadece böyle olması gerekiyordu herhalde, diye düşündüm.
Hemen ardından bir sonraki gruba Falun Dafa’yı anlatıyordum. Ve bu grup bir öncekinin aksine o kadar istekli ve merakla dinledi ki, şaşırdım, gururlandım ve sonrasında bütün gün çok iyi ve güçlü bir hissedişle ile dolaşırken bana “Dikkat et! Bu tavrın egonu besliyor…” diyen kendisi de bir uygulayıcı olan eşimin bu sözleri ile sarsıldım.
Özellikle Falun Dafa’ya ilk başladığımda egomun çok yükseldiği zamanlar yaşamıştım, ama sonra bunun üzerinde çok çalışmış ve bundan tamamen kurtulmuştum aslında. Bu yeniydi ve nereden çıkmıştı, oysa ben bunu halletmiştim ve bu duygudan kurtulmuştum. Önce hissettiğim ego %90 ise şimdiki %40’dı. Ama vardı. Var oluşu bir problem, çünkü ego çok çabuk büyüyebilir, o insanı sahte bir başarı duygusuyla kaplayabilme yeteneğine sahiptir ve şeytan bana fısıldar bu onun için fırsattır ve “SEN yaptın işte, oldu, bravo, sen bu xiulian’i çok çabuk kavrıyorsun.”
Egonun buraya geliş noktasına bakacak olursak, yola ilk çıkış noktasında sorun yoktur. Doğru düşünceler içerisinde Fa’yı anlatabildiğim için beni dinlemişlerdir. Bu iyi bir şey ve hepimizin her zaman kararlılıkla durabilmesi gereken bir nokta! Yalnız buradaki sorun sonra, yani doğru bir şeyler yaptıktan sonra başlıyor.
Egomuz herhangi bir noktadan beslenir ise bir dağ gibi büyüyebilir. Yani doğru düşünceler içerisinde olup insanları uyandırabilmek(kurtarabilmek) saf merhamet, teslimiyet ve mütevazılıkle yapılmaz ise bu durum egoyu bir anda zirveye çıkarabilir.
İşte bu KİBİR’dir. Aşırı özgüvenden beslenen kibir! Artık bir şeyleri doğru yaptığımda ve insanlar beni dinlediğinde ilk baktığım şey içimde bu duygunun olup olmadığı. Eğer yeterince alçak gönüllü olmadığımı fark edersem hemen başımı öne eğiyorum.
Hatta bu yazıyı ilk defa defterime yazarken bir an “Bunu Çinceye çevirmeli, Shifu bunu okursa beni takdir eder “diye düşündüğümü fark ettim. Şeytan çok iyi çalışıyor, uyanık olmak, akıllı olmak ve tuzağa düşmemek zorundayım.
Yukarıda yazdığım her şey uygulamamla ilgili olarak kendi fikrimi ve tecrübelerimi yansıtmaktadır. Hatalı olduğunu düşündünüz bir şey varsa lütfen düzeltiniz.
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.