Falun Dafa Bana ve Kız Kardeşime Nasıl Yardım Etti

Bugün, sonunda zorlukların üstesinden gelmiş biri olarak, benim ve kız kardeşimin Falun Dafa deneyimlerimizi kaleme alıyorum. Çin Komünist Partisinin (ÇKP) zulmüyle karşılaşma riskine rağmen neden hala çok sayıda Falun Dafa uygulayan insan olduğunu diğer insanların anlamasına yardım edeceğim.

Yirmi yaşındayken, berbat bir deri hastalığım vardı. Başlangıçta, göğsümde küçük bir şeydi. Ama çok kısa zamanda tüm vücuduma yayıldı. Sonunda, yüzüme sıçradı ve bana çok büyük rahatsızlıklar yaşattı.

O zamanlar, doktor ve ilaç aramakla çok fazla zaman harcadım. Güneşten korunmak zorundaydım, aksi takdirde tüm vücudum su toplamaya başlıyordu. 60 gün boyunca uzun mesafe yürüyüşleri ile birlikte uygulanan akupunktur tedavisini denedim. Ayrıca, ilaçlara çok fazla para harcadım. Eğer batı tıbbı işe yaramasaydı, Çin tıbbını deneyecektim. Eğer Çin tıbbı işe yaramazsa, halk arasında dolaşan ilaç reçetelerini deneyecektim. Oysa her defasında, büyük umutlarla gittiğim yerlerden umutsuzlukla geri döndüm. Her yerde doktor aradım. Bu yüzden, çok az bir etki ile çok fazla acı çektim.

Qigong’un (qi’nin ya da hayati enerji için beden ve zihin uygulama egzersizleri) popüler olduğu zamanlar, bunun bana faydasının olabileceğini duydum ve böylece uygulama yapmaya başladım. Pek çok çeşidini denedim. Hastalığımın iyileşmesi için her gün birkaç qigong yöntemini birden uyguluyordum. Hatta ‘Zifa Gong’ bile yarattım. Sağlık durumum giderek kötüleşiyordu, ta ki bir enkaz haline dönüşünceye kadar.

Tamamıyla umutsuzdum. Artık dayanacak gücüm kalmamıştı ve öfkeli biri olmuştum. Kimseyi görmek istemiyordum. Ama diğer taraftan ben bir öğretmendim ve bana pek çok acı yaşatan öğrencilerle yüz yüzeydim. Eğer genç çocuklar ve akrabalarım olmasaydı, ölmüş olmayı düşünebilirdim.

Tam her şeyden vazgeçmiştim ki hayatın köşesinden döndüm. 1998 yılının Şubat ayı, kayınvalidem bana bir kitap verdi ve dedi ki ‘Bunu okumalısın. Çok değerli bir kitaptır. Kurtarılabilirsin.’ Kitabı elime aldım ve ismine bir göz attım, Zhuan Falun. Benim için iyi olacağını düşündüm. En azından kayınvalidemin kibarlığı için okumalıydım. Kitabı okuduktan sonra çok heyecanlandım, birden tüm sorunlarımı çözmeye yardımcı olacak her şeyi anladım. Bir ara kendimi umutsuz hissettiğimde, zihnimdeki bir ses ‘Endişelenme, daha iyi olacaksın. Ne olduğu önemli değil, parlak bir geleceğin olacak’ dedi. Kendimi çok garip hissettim ve bunu kimin söylediğini merak ettim. Anlamaya başladığımda onun beni koruyan Shifu’muz olduğunu anladım. Bağırdım, ‘Falun Dafa’yı edindim. Evrenin kanunlarını edindim.’ diye.

Uzun bir bekleyişten sonra, Falun Dafa’ya bağlandım. Çok mutluydum. Artık Shifu’nun peşinde onu takip ediyordum. Daha iyi ve daha mutluydum. Shifu sadece beni değil ailemi de kurtarmıştı.

Kız kardeşimin sağlığı gençliğinden beri hiç iyi değildi. Kış mevsimlerinde astımı tutar ve zorlukla nefes alırdı. 1998 yazının ilk aylarında kötü bir şekilde fenalaştı. Birkaç hastaneye gittik. Hepsi de yapabilecekleri bir şey olmadığını söyledi. O günlerde ailemiz onun için oldukça endişeliydi. Erkek kardeşim onu 5 km uzaklıktaki bir kliniğe götürdü. Ona yardım edememişlerdi ama biz de pes etmedik.

Falun Dafa uygulamasını tavsiye ettiğimde, beni geri çevirdi. Bir ay sonra aile onunla ilgilenemeyecek kadar çok meşguldü. Ben de onu eve geri getirdim. Çok sıkılıyordu ve bir gün Zhuan Falun’u okumak için eline aldı ve elinden düşüremedi, benimle birlikte egzersizleri yapacağını söyledi. Başlangıçta, onun ağzından ve burnundan pek çok şey çıktı. Ama korkmadı ve Falun Gong’un vücudunu temizlediğini söyledi. Evimde yedi gün kaldıktan sonra, sağlığına kavuştu. Hiç ilaç almadı. Onun her şeyi düzgün gittiğinden ilaçları almayı tamamen unuttu.

Bu ailemin yanı sıra köyümüzde yaşayan ve Falun Dafa uygulamaya başlayan diğer insanları çok şaşırttı.

Falun Dafa ülkenin dört bir tarafında, 100 milyondan fazla insan tarafından uygulanmaya başlandı. Aslında, bu konuda herkes kendine ait muhteşem deneyimlere sahip. Falun Dafa’ya uygulanan zulüm sırasında, kız kardeşim gözetim altındaydı. Eşyalarına devlet tarafından el kondu ve defalarca cezalandırıldı. Çok acı çekti. Tüm bunlara rağmen, Falun Dafa uygulamaya ısrarla devam etti. Çünkü şimdiki sağlık durumunu, uygulama yapmaya borçlu olduğunu biliyor.

Denir ki, ‘Bir damla suyun faydasını alırsa, bir pınarın fışkırmasıyla geri öder.’ Falun Dafa’da deneyim sahibi olanlarımız, nasıl olur da daha fazla insanın, insan bedeni ve zihnine büyük faydası dokunan olağanüstü bir uygulama olan Falun Dafa için uygulanan eziyetin, açıkça yanlış olduğunu öğrenmesine izin vermeyiz.