Bir Batılının Falun Dafa'ya Seyahati

Falun Dafa ile ilk kez üç yıl önce lisede okurken tanıştım. Hayatımı kapsamlı bir şekilde etkiledi. Bunun için Falun Dafa’ya, sonsuza kadar minnettar olacağım.

Falun Dafa’dan önceki hayatımda, çok fazla ilaç alan, alkol ve sigara kullanan, uykusuzluk çeken ve hep huzursuzluk hissiyle yaşayan biriydim. Kalbimde, maddecilik ve refah arama alışkanlığına dayalı insani gerçekliğin ötesinde, çok daha büyük, engin bir dünyanın var olduğunu biliyordum. Pek çok yeni inanışlarla ilgilenmeye başlamıştım, fakat hepsinin sonu hüsrandı. Bu gibi şeyleri, "anında tatmin dinselliği" olarak tanımlamaya başladım. Başlangıçta çok derin görünen parçalar, hayatın gerçek yüklerini felsefelerine yükledikleri zaman, güçlerini çabucak yitiriyorlardı. Bu durumda kendimi depresif ve kapana kısılmış hissetmeye başlıyordum. Temelde evrenin iyi olmasına inanmama rağmen, bu karakteristik özellikten uzak olduğumu hissediyordum. Kıskançlık, öfke ve sigara içmek gibi ruhumu yaralayan şeylere karşı kendimi güçsüz hissediyordum. Ben bunları değiştirmeye çalıştıkça, sonunda görüyordum ki eski kötü davranışlarıma geri dönüyordum. Hayatta en çok istediğim şey, evrendeki kutsal ve güzel olan her şeyle uyum içerisinde olmaktı.

Beni Falun Gong ile tanıştıran okuldan bir arkadaşımdı. Transit yolculuk yapılan bir trende, Falun Gong hakkında bilgiler içeren bir broşür ve Zhuan Falun kitabı bulmuş. Kitabı okuduktan sonra bana geldi ve kitabın gerçekten çok iyi olduğunu, bir kez okumam gerektiğini söyledi. Kitabı okurken yaşadığım ilk birkaç deneyimim gülünür türdendi. Her şeye karşı şüphe duyuyordum. Yorulmuştum ve şüpheciydim, çünkü yıllarca araştırmış ve sadece bulabildiğim ‘Anında Tatmin Dinselliği’ olmuştu. Falun Dafa’nın çok fazla zorluk ve sınırlama getiren gündelik bakış açısına sahip olmasına rağmen, onun sıradan bir anlayış ile kavranabilen bir şey olmadığını anladım. Örneğin, zenginlik ve rahatlık arayanlar, güvenliklerini sürdürebilmek için sahip oldukları yetenekleri hakkında sıkça endişe duyarlar. Ünlü olmak isteyen bu kişiler, diğerlerinin kendileri hakkında ne düşünüyor olduğunu düşünerek endişe duyarlar. Diğer taraftan, Zhuan Falun’un içeriğinde çok özel bir şey olduğunu hissettim ve okumaya devam ettim. Sonra bir gün, Lunyü ’da yer alan ilk cümlede Üstadın ne demek istediğini anladım:

"Falun Dafa dünya üzerindeki tüm teoriler arasında en derin anlama sahip olandır, sıra dışı bir bilim ve anlaşılması en güç olandır. Bu alanı keşfetmek için, insanoğlu geleneksel düşünce biçimini temelden köklü bir şekilde değiştirmek zorundadır. Aksi takdirde, evrenin gerçekliği insanoğlu için bir gizem olarak kalmaya devam edecek ve kendi cehaletleri ile sınırlanmış çevre içerisinde sonsuza dek sürüneceklerdir."

Kendimi çok aptal hissettim ve önyargılı fikirlerimi bir tarafa bırakmaya karar vererek, açık bir zihinle sadece okudum. Bu düşünce ile kitabın ilk cümlesini okumaya başladıktan sonra, vücudum üzerinden sıcak bir esintinin gelip geçtiğini hissettim. İşte o zaman Üstadın anlattığı, kelimelerin ötesindeki derinliğin, uçsuz bucaksız bir kavram olduğunu anladım ve işte yine o zaman hayatımın her gününde Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü uygulaması yapmaya karar verdim. Ahlak dışı davranışlarımın üstesinden gelebilmeye başladım. Temel doğam değişiyordu. Artık, bencil ve rahatsız bir kalp sahibi değil, kendini barış ve sükûnet dolu hisseden biriydim. Rekabet etme düşüncelerim yerini merhamet hissetmeye bıraktı. Öfke ise, yerini kabullenmeye bıraktı. Artık kalbimde, bitmek bilmeyen hoşnutsuzlukların yerinde bir barış havası vardı. Falun Dafa bana kızgın veya mahzun olmayan, bütünsel bir evren anlayışı kazandırmıştı.

Muhtemelen bazı insanlar, Çin’deki hapishanelerde ve çalışma kamplarında işkence gören Falun Dafa uygulayıcılarının özgürlülerini geri kazanmak için neden inançlarından feragat etmediklerini anlamayacaklardır. Çünkü içlerinde hırs ve kıskançlık gibi duyguları barındıran insanlar, kalplerinde ve zihinlerinde gerçekten özgür değiller. Bu kötü duygulardan arınabilme ve bunlara karşı dayanıklı olabilme anlayışını bize veren Falun Dafa’dır.

Falun Dafa uygulayıcıları, Falun Dafa’nın iyi olduğunu herkese anlatırlarken, oldukları yerde, kalplerinde gerçeği korumayı arzularlar. Zhen-Shan-Ren’i [Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü’yü] anlamış hapishanedeki bir uygulayıcı, sınırlandırılmamış özgür dünyada Falun Dafa olmadan, Falun Dafa’yı anlamadan yaşayan bir uygulayıcıdan çok daha fazla özgürdür.

Falun Gong öğretisinin ne olduğu bana öğretildiği için sonsuz bir şekilde minnettarım.

İngilizce metin: http://www.clearwisdom.net/emh/articles/2005/9/2/64477.html