Litvanya: İnsan Hakları Meşalesi Kaunas Şehrini Aydınlattı

Falun Gong Zulmünü Araştırma Koalisyonu (CIPFG) tarafından başlatılan Evrensel İnsan Hakları Meşalesi Turu 24 Eylül 2007’de vardığı Litvanya’da yerel ünlüler tarafından coşkuyla karşılandı.

İnsan Hakları Meşalesi, Litvanya’nın en eski şehirlerinden Kaunas’a vardığında bazı yerli insan hakları kuruluşları Meşaleyi karşılamak için şehir merkezindeki Birlik Meydanında bir araya geldiler. Geleneksel kostümler içindeki iki Litvanyalı ve insan hakları kuruluşlarından temsilciler insan hakları meşalesi elçisine Ulusal Bağımsızlık Anıtına kadar eşlik ettiler ve İnsan Hakları Meşalesi Anıtın önünde yakıldı.

İnsan hakları meşalesi turu elçisi Kaunas merkezine doğru yürürken

Geleneksel kostümler içindeki iki Litvanyalı ve insan hakları kuruluşlarından temsilciler insan hakları meşalesi elçisine Ulusal Bağımsızlık Anıtına kadar eşlik ettiler ve İnsan Hakları Meşalesi Anıtın önünde yakıldı.

Litvanya Siyasi Mahkûmlar ve Sınırdışı Edilenler Birliği başkanı Bay Jurate Marcinreviciene, “Ben 1941 yılının Haziran ayında anne-babam öğretmen olduğu için Sibirya’da bir toplama kampına yollandım. Sadece üçüncü olarak oraya yollanan bir kişi hayatta kalabilirdi. O zaman Sovyetler Birliği çok fazla sayıda Litvanyalı entelektüeli ve seçkin sosyal tabakayı, Litvanya halkını yok etme düşüncesi ile Sovyetler Birliğinin Uzakdoğu bölgesindeki toplama kamplarına yolladı. Bu yüzden bizler Çin’de zulüm görenleri anlıyoruz ve destekliyoruz.” dedi.

Polonya kökenli Maria Salzman, Polonyalı komünistlerin barış döneminde üç milyon insanı öldürdüğü gerçeğini gördüğünü ifade etti, bu yüzden Çinli insanların komünizmi terk etmesini umduğunu belirtti. “Ben bütün Çinli insanların Çin Komünist Partisi ve bağlı kurumlarını terk eden 27 milyon insan gibi cesur davranacaklarını ve böylece Çin Komünist rejiminin Falun Gong’a ve vicdan mahkûmlarına karşı yürüttüğü zulme bir son vereceğini umuyorum.” diye ekledi.

Litvanya Sajudis İnsan Hakları Kuruluşu başkanı Zigmas Kazlauskas, CIPFG’ye seçkin konukları içten bir şekilde karşılama işareti olarak Litvanya’nın ulusal bayrağını ve siyah ekmek sundu.

Bay Kazlauskas: “Siyah ekmek sunmak bizim eski bir geleneğimizdir, çok uzaklardan gelen konukların kuvvetini simgeler. Biz insan hakları savaşınızda bir ev sahibi olarak sizlerle yan yanayız.”

İnsan Hakları Meşalesinin Litvanya’daki ilk durağı olan Kaunas, Sovyetler Birliği tarafından işgal edilmeden önce Litvanya’nın başkenti olarak kullanılmaktaydı. 1940 yılının Haziran ayında Sovyet Kızıl Ordusu üç Baltik ulusunu istila ettikten bir ay sonra Sovyetler Birliğinin gizli ajanları daha fazla Litvanyalıyı köle yapmak için 11 Temmuz 1940’da kültür, basın ve siyasi çevrelerden seçkin 2,000’in üzerinde kişiyi öldürdü.

Sadece bir yıl gibi kısa bir sürede neredeyse 12,000 Litvanyalı Komünist Parti tarafından hapsedildi ve onların yaklaşık 5,000 tanesi öldürüldü. 14 -21 Haziran 1941’de Sovyet Kızıl Ordusu, Alman askerleri tarafından Litvanya’dan çıkarıldığında Komünist Parti neredeyse 40,000 Litvanyalıyı Sibirya’ya sürgüne göndermişti.

Sonuç olarak elli yıl boyunca Komünist Partinin barbar yönetimi altında kalan Kaunas Şehrindeki büyük ölçüdeki sivil sanayi ve antik kültürel yapılar yok edildi.

Üç Baltik ulusu Komünist Partinin barbar yönetimine karşı ve özgürlük için verdikleri savaşı asla durdurmadılar. 23 Ağustos 1989’da üç ulusta büyük bir gösteri başlatıldı, Litvanya, Estonya ve Letonya’dan iki milyondan fazla insan ellerini birleştirerek 400 mil uzunluğunda bir insan zinciri oluşturdular. Bu gösteriye katılanların sayısı üç ülke nüfusunun yaklaşık %40’ına denk gelmekteydi, onlar dünyaya Komünist rejime son vermek için aldıkları kesin kararı gösterdiler.

Litvanya halkı Komünist barbarlığından kurtulduktan on altı yıl sonra İnsan Hakları Meşalesi Litvanya’da ve 24 Eylül akşamı Litvanya’nın başkenti Vilnius’a vardı.

İnsan Hakları Meşalesinin 9 Ağustos’ta Yunanistan’da yakılmasının üzerinden geçen bir buçuk aylık süre içinde meşale Almanya, Çek Cumhuriyeti, Romanya, Avusturya, Slovakya, İsviçre ve Fransa’dan geçti. Yapılan programa göre bir yıl içinde 37 ülkedeki 150’den fazla şehri dolaşacak.