Tecrübeli Üç Uygulayıcının Hikâyesi

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Adım Cathy. 8.5 yaşındayım. Bugün, 6,5 yaşındaki kız kardeşimin ve 4,5 yaşındaki erkek kardeşimin adına, beraber paylaştığımız uygulama deneyimlerini sizinle paylaşmak istiyorum. Yaşımızın küçük olmasına rağmen aslında bir yıldan fazla süredir uygulama yapan tecrübeli öğrencileriz.

Falun Dafa ile ilk tanışmamız annemin Falun rozetini görmemiz ile oldu. Onu çok beğenmiştik. Bu yüzden kız kardeşim ve ben birer tane istedik ve rozetleri okul çantamıza taktık. Okul sonrası eve geldiğimizde, kız kardeşim anneme: “Çantamın içinde bir ışık vardı, parıldıyordu.” Annem ışığın Falun rozetinden kaynaklandığını söyledi. Elektrik yoktu, ampul yoktu fakat hala parlıyordu, bunun ilginç olduğunu düşündük. Daha sonra, annemi egzersiz alanında seyrederken, bunun eğlenceli olduğunu düşündük ve onu taklit etmeye başladık. Bir gün kız kardeşim dedi ki: “Annecim, hareketleri güzel yaptığında başının üzerinde çiçekler büyüyor.” Annem, “bunu sana kim söyledi?” diye sordu. Kız kardeşimde “Ben sadece bunu biliyorum. 3 tane çiçeğin olacak.” Daha sonra annem, 5 egzersizi de içeren 30 dakikalık egzersiz müziğini kaydetti. Müzik boyunca bizimle beraber egzersiz yaptı. Aynı zamanda annem bize Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü’den çok bahsetti. Üstadın egzersiz kasetini ilk seyrettiğimizde neden gözyaşlarımı durduramadığımı anlayamamıştım. Kaseti seyrettikten sonra, hemen meditasyonda oturmaya başladım. Erkek kardeşimin etrafımda koşmasına rağmen, etkilenmemiştim ve bir saat boyunca sakin bir şekilde oturmuştum. Bundan sonra hayatımızda iki önemli şey oluşmuştu: Birincisi egzersizleri uygulamak, diğeri ise annemin Falun Dafa ile ilgili konuşmalarını dinlemekti. Annem bize her şeyi Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü’ye uygun olarak anlatıyordu.

Annem bizi çok küçüklüğümüzden beri eğitirken her şeyi kendi kendimize yapmamızı öğretmişti. Bir kez erkek kardeşim yaramazlık yapıyordu, kendi kendine banyo yapmak istemiyordu. Annemin ona yardım etmesi için onu zorluyordu. Annem dedi ki: “Kendi işlerini kendi başına halletmelisin. Eğer annen evde olmasaydı ne yapacaktın?” Erkek kardeşim de dedi ki “Annecim biliyorum ki sen Üstat Li’yi görmeye gideceksin.” Kız kardeşim ve ben her ikimizde ona gülmeye başladık. Fakat birkaç gün sonra, annem konferans için Singapur’a gitti. Anneme neden bize değil de erkek kardeşime söylediğini, sordum. Annem hiç kimseye söylemediğini ve bunu bilmesinin erkek kardeşimin normalüstü yeteneğinden kaynaklandığını söyledi.

Bir gün erkek kardeşim kreşten eve döndüğünde, küçük elinin üzerindeki yarayı göstererek bize dedi ki: “Bugün düştüm ve yaralandım. Ve buna dayandım.” Annem onun gerçek bir uygulayıcı olduğunu söyledi. Bazen erkek kardeşim onu hırpalayan ve ona taş atan diğer çocuklar için şikâyet ediyordu. Fakat daha sonra annem bize açıkladı, hepimiz anladık ki yapılan iyilik, iyilik ile yapılan kötülük ise kötülük ile ödüllendiriliyordu. Çünkü yanlış şeyler yapıyorduk. Şimdi kardeşim ne zaman yaralanır veya düşerse, annem soruyor: “Neden düştün?” Oda diyor ki” Üzgünüm, yanlış bir şey yaptım. Bu şekilde cezalandırıldım. Bir daha yapmayacağım.” Fakat üstünden çok geçmeden, aynı şeyi tekrar yapıyordu. Annem bunun normal olduğunu çünkü onun daha çok küçük olduğunu söyledi.

Kız kardeşim diğer kişilere yardım etmeyi seviyordu. Ne zaman temizlensem, üzerime bir battaniye koyuyor, bana su getirmeyi teklif ediyor, yiyecek bir şeyler ve en sevdiğim oyuncakları getiriyor ve bana çok iyi bakıyordu. Aynı zamanda küçük erkek kardeşine derslerinde küçük bir öğretmen gibi yardım ediyordu. Erkek kardeşimiz çok yaramazdı, fakat buna rağmen o, ona karşı çok nazikti. Küçük erkek kardeşimiz ne zaman diğer çocuklarla kavga etse veya yalanlar söylese, ona Doğruluk, Merhamet, Hoşgörü’yü hatırlatıyordu.

Bir gün okulda yaramaz bir çocuk erkek kardeşimizin yemek kabını ele geçirmiş ve çöp kutusuna atmıştı. Aynı zamanda bir dondurma parçası için kardeşimin tüm parasını almıştı. Kız kardeşim bunu fark ettiğinde, kızgın olan erkek kardeşime “Aldırma ona. Sana de’larını (erdemini) veriyor”. Sonra yemeğinin yarısını ve dondurma parçasını kardeşine verdi. Genç olmasının yanında, hoşgörülüydü ve sinirlenmiyordu. Dahası her zaman başkalarını düşünüyordu. Erkek kardeşim, diğer çocuklar ve ben hepimiz onunla oynamayı seviyorduk. Annem onun gerçek bir uygulayıcı olduğu söylüyordu, sözde uygulama yapmıyordu, tüm davranışlarında Doğruluk, Merhamet, Hoşgörüyü sergiliyordu.

Şimdi sıra kendim ile ilgili konuşmaya geldi. Egzersizlere başladığımızda, ilk başta okul sonrası yarım saat meditasyon yapıyorduk. Daha sonra bunu 45 dakikaya çıkardık, sonra bir saate çıkardık. 5 egzersiz içinde, en çok meditasyon yapmayı seviyordum. Çünkü dingin konuma girdiğimde, vücudumun tamamen yok olduğunu hissediyordum. Bu çok rahatlatıcıydı. Fakat ne zaman bu duygumun peşinde koşsam, bu duygu yok oluyordu. Üstadın söylediği gibi ne kadar fazla arayış içinde olursan onu elde etmede o kadar zorlanırsın. Bazen meditasyonda otururken, kendimi uçan bir balon gibi hissediyorum. Bu çok eğlenceli! Bazen havada uçtuğumu hissediyorum ve oyun oynayan çocuklar görüyorum- havada taklalar atıp dönüyorlar. Aynı zamanda onları bulutların üzerinde Zhuan Falun okurken görüyorum -kelimeler parıldayan ışık huzmesi şeklinde oluyor. Bir gün çocukları seyrederken, bana biraz yemek verdiler, daha önce hiç yemediğim ve inanılmaz lezzetli olan bir yemekti. Anneme bundan bahsettim. Bana ağzının sulandığını ve bir dahaki sefere ona da biraz getirmemi söyledi.

Bir keresinde okul öğretmenimin bize bazı güzel şeyleri ve aynı zamanda güzel olmayan şeyleri yazmamızı söylediğini hatırlıyorum. Ben bunun üzerine: Ben diğerleri ile her şeyimi paylaşıyorum, fakat diğerleri benimle paylaşmıyorlar. Bu güzel bir şey değil. Şimdi her “Kayıp ve Kazanç” bölümünü okuduğumda, bu yazdığımdan dolayı kendimi gülünç buluyorum.

Falun Dafa’ya başladıktan sonra, gitgide her şeyi hafife almaya başladım. Eskiden insanların övgüleri hoşuma giderdi. Şimdi sadece nasıl daha iyisini yapabileceğimi düşünüyorum. Geçen sene iki dans yarışmasında, hem kız kardeşim hem de ben kazandık. Daha önce olduğum gibi heyecanlı değildim ve eve gittiğimde, ödülleri masanın üzerine koydum. Kendimin çok değiştiğini hissettim. Ailem daha öncekine göre daha az bencil olduğumu ve eskisine göre daha neşeli birisi olduğumu söylüyor.


İngilizce metin: http://www.clearwisdom.net/emh/download/publications/enlighten_16.html

* * *

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.