Biz Tek Bir Bedeniz

Benim sanat ve zanaat ürünleri satan bir dükkânım var. Nisan ayının ortasında bir gün, bir bayan dükkânıma geldi ve bazı ürünler seçti. Bir elemanım seçilen ürünleri paket yaptı, çünkü onlar çok uzak yere götürülecekmiş ve iyice paket yapılması gerekiyordu.

Duyduğuma göre, bu bayan Avustralya’dan anakara Çin’deki anne babasını ziyarete gelmişti ve ertesi günde Avustralya’ya dönecekti. O bana kocasının Avustralya’da bir bankada çalıştığını ve de kendisinin Budist kutsal yazıtlarını ve İncil gibi birçok kitabı okuduğunu söyledi. Sohbet konusu Falun Gong’a geldiğinde o, “Falun Gong’un, yurtdışında müthiş bir etkisi var!” dedi. Ona Falun Gong hakkında ne düşündüğünü sorduğumda bayan, “Başkalarının inancına karşı değilim, fakat ben onları sevmiyorum. Çünkü senin Çinli olduklarını görünce, anakara Çin’den gelip gelmediğini hiç sormadan eline zorla materyaller sokuyorlar. Ben özellikle bunun gibi hareketten hoşlanmıyorum. Aslında, Falun Gong uygulayıcılarından birçok şey almıştım. Çin’de bir sürü üst düzey ve kaliteli kişinin Falun Gong’u uyguladığını da biliyorum.” diye cevapladı.

O sırada ona sadece merhamet ile güldüm. Ben, bayanın arkasındaki kötü nesneleri yok etmek için Fa-Zheng-Nian yaparken ona bir bardak su verdim. Shifu’nun yurtiçi ve yurtdışındaki “Dafa uygulayıcıları tek bir bedendir” öğretisini hatırladım, bu yüzden diğer uygulayıcı arkadaşlarımın yaptığı işlere iyice uyum sağlamam gerektiğini düşündüm.

Bayan, dükkânımdan ayrılırken bana dedi ki, “İkimizin bir yazılı kader ilişkimiz var. Bir daha Çin’e gelince kesinlikle sizi görmeye geleceğim.” Onunla beraber kapıya kadar yürüdüm ve hafifçe başımı eğerek ona, “Size bir şey söylemek istiyorum, ben de bir Falun Dafa uygulayıcısıyım.” dedim. O, ilk önce oldukça şaşırdı, ondan sonra hemen az evvel söyledikleri için benden özür diledi.

Ben ona, “Ben sadece size ‘özür dilerim’ demek istiyorum! Yurtdışındaki Dafa uygulayıcıları bize yardım etmek istiyorlar ve daha fazla insanın gerçeği öğrenebilmesi için bazen işleri yaparken uygun bir şekilde yapamayabilirler, fakat onların niyeti iyi, kesinlikle kötü değildir. Onlar hakikaten sizin iyiliğiniz için yapıyorlar! Eğer onlar sizi herhangi bir durumda gücendirmişlerse, lütfen onların niyetlerini anlayın ve onları affedin. Ben burada içtenlikle sizden özür dilemek istiyorum!” dedim.

O çok duygulandı ve gözyaşları gelip bana sarıldı ve “Fakat siz bir şey yapmadınız ki!” dedi. Ben ona, “Tüm Dafa uygulayıcıları tek bir bedendir.” diye cevapladım. Bu lafımı duyduktan sonra, o düşünerek kendi kendine dedi ki “Şimdi anladım Falun Gong niçin...”

Ben ona, anakara Çin’deki ve yurtdışındaki durumun farklı olduğunu söyledim ve onun yurtdışındaki Dafa uygulayıcılarına destek olmasını istedim. O, başını sallayarak tekrar tekrar “Kesin, kes! Hiç merak etmeyin!” dedi. Ben, “Lütfen Falun Dafa’nın iyi olduğunu hatırlayın.” diye ilave ettim. O da, “Biliyorum!” En son ayrılırken, o düşük sesle bana, “Ama siz de dikkat olun, lütfen!” diye öğüt verdi.

Şuna inanıyorum ki, anakara Çin’deki ve yurtdışındaki Dafa uygulayıcıları olarak hepimiz eğer isteyerek kendimizi tek bir bedenin parçaları olarak görebilirsek, o zaman şüphesiz bir şekilde daha fazla insanı kurtarabiliriz. Yurtdışındaki Dafa uygulayıcılarına teşekkür ediyoruz. Bizim için yaptığınız her şey için teşekkür ediyoruz!

Çince metin: http://www.minghui.org/mh/articles/2008/6/8/179916.html
İngilizce metin: http://www.clearwisdom.net/emh/articles/2008/6/15/98183.html