Üstat sıklıkla içe bakmanın öneminden bahsetti, en son olarak “Avustaralya Dafa Uygulayıcılarına Konferansı”nda. Gelgelelim ben etrafımdaki bir çok uygulayıcının ve hatta benim de içe bakmayı öğrenemediğimizi keşfettim. Daima başkalarını eleştirdim ya da içeme bakmaya gelince bunu hep geçiştirdim. İçeme bakıyormdum gibi görünebilir ancak bu tamamen egomu beslemek, değişmeyi istememek ve gerçekten zihnimi sakinleştirmemek, takıntılarımı ortaya çıkarmamaktı.
Bir kaç gün önce Üstadın konferanslarını yeni alınmış bir MP4 çalarda dinledim. Birden durdu. Güç çok düşüktü. Biraz üzüldüm ve aceleyle onu şarj etmeye başladım. Şaşırtıcı bir şekilde ekranda aletin şarj olduğunu belirten pil simgesi görünmesine rağmen yeterli süre geçmesinin ardından onu şarj cihazından çıkardığımda ve çalıştırmak için uğraştığımda hala kullanılamıyordu. Eşim, Dafa ile ilgili içerikleri MP4 çalarsında bulundurmamdan ötürü sinirli ve şikayetçiydi. “Şimdi bozuldu, belki bizim Falun Dafa uyguladığımızı fark ederler (ve bizi polise ihbar ederler) diye onu tamir dükkanına götüremeyiz.” onun sözleri bunlardı.
Huzursuz oldum ama kendimi sakinleşmeye zorladım ve kemdime “Bu küçük MP4 çalar Dafa müzikleri ve benim Fa araç gereçlerimi taşıyor. Nasıl arızalanabildi? Bu, benim takıntılarımın olmasındadır. ”dedim. Zihnimi incelerken doğru düşünceler gönderdim.
Eşim şöyle böyle demeye devam etti. Korkudan kurtuldum ve gerçekten bozulduysa bile onu ertesi gün götürüp tamir ettirmeye karar verdim. Eğer biri benim bir Falun Gong uygulayıcısı olduğumu keşfederse bu benim işkenceyle ve uygulamayla ilgili şeyleri anlatmam için mükemmel bir fırsat olacaktı. Ayrıca şikayet ve sorunlarla ilgili korkuyu aklımdan çıkardım. En sonunda da çok önemli bir sorun belirledim: sıklıkla Fa Konferanslarını gelişigüzel bir biçimde MP4 çalarda ileri geri sardım ve tekrar yürüttüm ve bu büyük saygısızlıktır. Yazın arada bir Dafa Konferanslarını bunaltıcı sıcaklardan ötürü ve Dafa ve Üstada gereken saygıyı göstermediğim için üst vücüdum çıplak bir şekilde bile izledim. Benim bu davranışım doğru değildi.
Biraz özdüşünümden sonra bilgisayara dönüp bir süre önce çalışmaya başladığım Fa metnini okumayı bitirdim. Fa okuduğum her zaman kelimelerin ardında daha fazlası olduğunu öğrendim. Çoğu zaman önceden okumama rağmen daha önce hiç okumamışım gibi hissediyorum. Her kelime varlığımın en derinini etkiliyor. Metnin sonuna yaklaştığımda, MP4 çalarnın ekranında birşey ışıldadı ve normale döndü! Buna gerçekten inanıyorum ki içine bakmak gelişmenin anahtarı.
Bu içime bakmak için bir alışkanlık şekillendirmemi sağladı. Ne zaman bir sorunla veya dertle karşılassam, kendimi evrenin yasasına aykırı birşey yapıp yapmadığımı görmek için incelemeliyim. Kalbim heyecanlandığında ve ben sinirlendiğimde, aşırı sevindiğimde endişelendiğimde ya da birşeyden korktuğumda; bu benim insani fikir ve kanılarımı etkilediğinde böylece zihnim daha fazla berrak ve merhametli olmadığında kendi zihnimi incelemek zorundayım çünkü bir takıntı ya da insani fikir ve kanı beni etkiliyordur. Hiçbir şey bir uygulayıcıyı etkilememli! İçine bakmada eksiklik eski evrenin karakteristiğidir, bencilliğin göstergesidir. Biz uygulayıcılar kendimizi şöhret, zenginlik ve duygu takıntılarından kurtarmalıyız ve Doğruluk, Merhamet, Hoşgörü’ye asimile olmalıyız. Herşeyi Fa ile değerlendirmeliyiz ve üç şeyi yapmakta iyi olmalıyız, Üstat’ın gayret isteyen kurtarışına layık olmak için.
Yukarıdaki benim anlayışımdır. Uygun olmayan herhangi bir şey varsa lütfen belirtin.
Çince Metin: http://minghui. org/mh/articles/2008/9/5/185324.html
İngilizce Metin: http://www.clearwisdom.net/emh/articles/2008/9/18/100758.html
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.