Aile üyelerimden biri ile (o da bir uygulayıcı) sohbet ederken o tamamen açık bir şekilde benim kusurlarımı dikkat çekti. Başlangıçta duygularımı saklayabildim ama fakat daha sonra kötü tarafım üstün geldi ve tartışmaya başladım. Sonunda sinirli bir şekilde şunları söyledim: "Uygulamamı bırakırsam her şey yoluna girecek, doğru mu? Eğer uygulamamı bırakırsam halen benim canımı sıkacak mısın?” O dönem hep benzer şeyler söyledim, arada düzeltmeye çalışsam da aslında çok ciddi bir yanlış yaptığımı fark etmedim.
Geçenlerde bir uygulayıcı ile bu konuyu paylaşırken, uygulayıcı şaşırarak bana dedi ki, "Sen ne söyledin? Nasıl bir daha Falun Dafa’yı uygulamak istemediğini söyleyebildin? Böyle bir şeye nasıl cesaret edip söyleyebiliyorsun? Biliyormusun, bir defasında bir uygulayıcı başka bir uygulayıcıyla tartışırken, o uygulayıcı alınarak ‘Uygulamamı bırakırsam hala beni kontrol edebilirmisin?’ diye söyledi. Fakat o cümle ağzından çıkar çıkmaz, yanında üçüncü gözü açık olan bir uygulayıcı hemen gözyaşı döktü, çünkü o şöyle bir görüntü gördü: bu cümle ağzından çıktığı anda söyleyen uygulayıcının etrafını kötü canlılar sardı, çünkü kötü canlıların istediği cümle tam olarak buydu. Ondan sonra, bu cümleyi söyleyen uygulayıcının başına peş peşe zorluklar geldi, hatta birkaç defa neredeyse yaklaşık geçemedi."
Bir cümle bir uygulayıcıya nasıl bu kadar büyük bir sıkıntı getirebilir? Eski güçler Dafa uygulayıcılarına zulmedebilecekleri en ufak bir fırsatı bile bırakmak istemiyorlar ve bu yüzden, ufacık bir bahaneyi bulup yakaladıkları anda en acımasız şekilde uygulayıcıya zulmedebilirler. Zaten eski güçlerin istedikleri cümle bu cümledir. Her ne kadar bu cümleyi söylerken kalbimizden gelmiyor olsa da eski güçler bunu bırakmazlar ve bize karşı kullanırlar: "Senin ağızından çıktı, senin kararın. Maden uygulamak istemiyorsan, o zaman biz seni Dafa uygulayıcılarının arasından çıkaracağız. Kendi ağzı ile ‘uygulamak istememeyi’ söylenen bir kişi için, bu kişi hala ‘uygulamaya’ devam etse bile, Tanrılar onu tekrar tekrar test etme hakkına sahiplerdir. Bu şekilde, bu kişinin zihninde gerçekten uygulama istiyor mu istemiyor mu?" diye test ederler. Bu cümlenin sadece basit olarak “Konuşma Kontrolü” ile ilgili bir mesele olmadığını fark ettim, bu tamamen bir uygulayıcının zihniyetinin başından itibaren değişmediğini anladım. Bir beyin yıkama tesisi veya çalışma kampında kötü canlılar neden "Ben uygulamaya devam etmek istiyorum." diye söylenen bir uygulayıcıya zulüm yaparlar ve "Uygulamayı bırakıyorum." diye söyleyenleri serbest bırakırlar? Çünkü onlara göre, bu cümle bir uygulayıcı için bir leke ve utançtır, bu cümleyi söyleyenler Dafa uygulayıcısı standardına uymayan kişilerdir. Bu nedenle ne kadar zorluk çekersek çeksek bile bu cümleyi söylemememiz gerekiyor. Kötülüklere bizi takip etme izni vermeyin.
Aslında gayretli olarak kendimi geliştiriyordum ve hiç bir zaman kendimi geliştirmeyi bırakmayı düşünmemiştim. Neden biraz zorluk çekince dudaklarımdan tekrar tekrar o cümleler çıktı? Bence insani düşüncelerimi kökten değiştiremedim ve Fa’ya inanma derecem hala eksikti. Örneğin: Birkaç uygulayıcı kendi anlayışlarını paylaşıyorlarken, aralarından biri çok garip bir şekilde konuşuyordu ve bana sanki aklı çok karışık gibi geldi. O çok uzun bir süre konuştu, fakat ne söylediğini hiç anlayamadım. O ayrıldıktan sonra, "Bu kişi mantıksız ve tehlikeli bir durumda." diye söyledim. Başka bir uygulayıcı hemen bana dedi ki, "Böyle bir şey söyleme. Her ne kadar bazılarının Fa’ya uygun olmayan davranış ve takıntıları olsa bile, kendini gelişebileceğine ve kesinlikle Üstadımız ile evine dönebileceğine inanmamız gerekiyor. Bu onun iyi olduğundan değil, Fa’nı ve Üstadımız büyük olduğundandır ve bu nedenle herkes kurtulabilecek. Bizim ona doğru bir alan vermemiz lazım. Eğer onun tehlikeli olduğunu görürsek, o zaman eski güçler bu durumdan hoşlanacaklar ve sonunda onu gerçekten tehlikeli bir duruma iterler."
Uygulama sırasında, insani düşüncelerimi değiştirmekte oldukça zorlandım. Her ne kadar her gün Fa’yı çalışsam bile, yine ara sıra Fa’ya uygun olmayan lafları sıkça söylerdim. Örneğin:"Bir zorluktan başarıyla geçemediğimde içimde sürekli şunu düşünüyordum: "Ben başarabilir miyim?" Takıntısı olan uygulayıcıları görünce derdim ki: "O olmuyor, o olmaz...." Sorunlu uygulayıcıları görünce, gözyaşım ile Üstadımızdan “Üstat, ona yardım edin, o bitmiş.” diye yardım etmek isterdim. Aslında, gördüğüm olaylara doğru düşüncelerim ile bakmadım. Bir uygulayıcı ne kadar kötü durumda olsa bile, kalbinde hala Dafa’ya inanırsa ve hala Üstadımız ile evine dönmek isterse, Üstadımız ve Fa kesinlike onu kurtarırlar. Bu, Fa'nın gücü ve Üstadımızın büyük kutsal erdemidir.
Fa-Düzeltmesinin son dönemindeyiz ve yüzeysel olarak uygulayıcı arkadaşlarda hala bir sürü insani takıntı görüyoruz. Fakat uygulayıcı arkadaşlar, insani takıntıların sahte görüntülerine ciddi olarak aldanmayın. Uygulayıcılara ve kendimize doğru düşüncelerle davranmalıyız.
Çince metin: http://minghui.ca/mh/articles/2009/4/21/199333.html
İngilizce metin: http://www.clearwisdomm.net/emh/articles/2009/5/10/107193.html
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.