Ben takıntım yüzünden tutuklandım ve bir sene hapis yattım. Tutuklanmadan önce bir görüntü görmüştüm, sanki parmaklıkları olan pencerenin önünde duruyor ve yukarıya kara bulutlara bakıyordum. Bir ses şunu söyledi: “Onu bir sene hapsedin”. Bunun gibi görüntüleri daha önceden başka uygulayıcılar tutuklanmadan önce de görmüştüm. Bu görüntülere ve düşüncelerime ciddi gözle bakmamıştım, çünkü bunu düşünce karması olarak görüyordum. Bu düşünceleri gidermiyordum ve karşılaştığım eski güçlerin planlarını yok etmiyordum. Sonradan çalışma kampına gönderildiğimde, kamptaki parmaklıklı pencereyi çok iyi tanıdığımı anladım.
Ben orada da aynı şekilde Fa’yı okumaya, Fa-Zhen-Nian (Doğru Düşünceler Yollama) yapmaya devam ediyordum ve insanlara Falun Gong zulmü hakkında gerçeği yayıyordum ve takıntılarımın çoğu yok oldu. Üç ay sonra serbest bırakıldım. Eve döndüğümde çalıştığım okuldaki yönetim kurulu ÇKP politikasına bağlı olarak işe geri dönüp, öğretmenlik yapmaya devam etmeme engel olmaya başladı.
Her gün bu takibi yok etmek için Fa-Zhen-Nian yapıyordum. Bir günü Shifu’yu yanımda hissettim. O çok merhametli ve güler yüzlüydü. O anda ben tamamıyla kendimle barışık hissettim; doğru düşüncelerim tamamen sakindi ve önceden hiçbir zaman olmadığı derece farklı bir şekilde güçlüydü. O gün okulun yönetim kurulu, benim tarih ve kültür dersleri dışında yeniden öğretmenlik yapabileceğimi bildirdi, çünkü o derslerin okul programlarına giren, eğitim materyalleri sayesinde ben kolayca öğrencilere Falun Dafa hakkında gerçeği anlatabiliyordum. İlk önce kendimi çok kötü hissettim, ÇKP’nin kötü kültürünün etkisi, Çin vatandaşlarının zihinlerini bu kadar kirlettiğine inanamıyordum. Benim sınıfımın öğrencilerinin eğitim oranı, Çin ve klasik kültürü okuyarak ne kadar yükseldiğini, onlar da çok iyi biliyorlardı. Ama benim Falun Gong hakkında sorunu derste açıklamama izin veremezlerdi. Kendi içime baktım ve sadece kendimi göstermek istediğimi gördüm. Bu şekilde düşünüyordum, Dafa uygulamasına başladıktan sonra, Konfüçyüs ve tarih gibi derslerin de artık benim için kolay bir iş olduğunu ve sorunsuzca onları öğretebileceğimi düşünüyordum. Dafa uygulamasına başladıktan sonra, benim öğretemeyeceğim bir tane bile öğrenci olmadığına inanıyordum. Bunları fark etikten sonra, “ben- iyi bir hocayım” diyen düşünce takıntısını yok etmeye başladım.
Bu sömestir de yeni gelen bir öğretmenle karşılaştığımızda bana şöyle söyledi: “Ben sizin hakkınızda iyi şeyler duydum. Her şeyi biliyormuşsunuz ve çok yönlü sorularda uzmanmışsınız”. Ben çok şaşırdım: “Nasıl o ufak şeyler bu kadar abartıldı?” ve bunu düşündükten sonra sanki uyandım. Fiilen, kendimi gösterme takıntım çok derinlere düştüğümü anladım. Okul yönetim kurulu benim edebiyat tarihini ve Çin kültürü derslerini vermeme izin vermiyordu, çünkü benim başka derslerde de mesela sanat, müzik ve kaliografi gibi derslerde de gerçeği anlatabileceğimi bilmiyorlardı. Onlara insan aklıyla icat edilen her şeyin Dafa ile bağı olduğunu ve bu dersleri öğreten uygulayıcıların, bilgeliklerini Dafa’nın güçlendirdiğini hiçbir zaman söylememiştim. Ben hiçbir zaman mesleğimi ve uzmanlığımı geliştirmek için hiçbir çaba sarf etmemiştim. Gelişmenin hepsi sadece bir Dafa uygulayıcısı olduğum için, kendiliğinden gerçekleşiyordu. Sonradan tüm meslektaşlarıma benim hiçbir yeteneğimin olmadığını anlatmaya başladım. Onların düşüncelerinde benim sahip olduğum tüm yetenekleri bana Fa vermişti. Fa’yı ve “Doğruluk- Merhamet- Hoşgörü” prensiplerini takip ederek, çok şey öğrendim.
Daha sonra ben okul müdürüne gittim ve tarih ve edebiyat derslerine yeniden devam etmek istediğimi söyledim. O da kabul etti ve hatta önemli bir konu için bana talimat verdi. O zamana kadar ben artık ortaokulun öğrencilerine ders vermiyordum. O öğrenciler ÇKP’nin artık çürümüş kültürünün güçlü etkise uğramışlardı ve müdür bana şunu söyledi: “Neden onların bakış açılarına değişiklikler katmayı denemeye başlamıyorsunuz? Onların çoğunun anne babaları devlet görevlerinde çalışıyorlar. Şimdiyse siz artık benim size, onlara neden ders vermenize izin verdiğimi biliyorsunuz”.
Uygulamamda bu dönemi hatırladığımda, her şeyde Shifu’nun zor ve mükemmel planlarının gerçekleştiğini hissediyorum. Geçemeyeceğiz gibi görünen her bir sınavda, Shifu’nun öğüdüne uygun hareket ettiğimiz sürece, her şey Fa ile düzenlenecek, çünkü dünyadaki her şey Fa’ya bağlıdır.
Çince metin: http://minghui.ca/mh/articles/2009/3/23/197641.html
İngilizce metin: http://www.clearwisdom.net/emh/articles/2009/4/3/106165.html
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.