Aşağıdaki fotoğraf 2007 yılının Eylül ayında ikinci defa yasadışı olarak tutulduğum zorunlu çalışma kampından serbest bırakıldıktan sonra çekildi. O zaman ailemdeki kişiler ve arkadaşlarım yaklaşık beni tanımadılar. Zorunlu çalışma kampında çektiğim zulümden dolayı 70 kg’den fazla kilo kaybettim. Şu anda sadece 50 kilo bile değilim. Saçlarım hem beyazladı hem de döküldü. Tüm yüzümde kırışıklar oluştu. Tutuklanmadan önceki halimden en az yirmi yaş fazla görünüyorum.
Aşağıda çalışma kampında bu defa yaşadıklarımı anlattım.
Beşinci defa polis tarafından yasa dışı bir şekilde tutuklandım
2005 yılının Şubat ayında Qinglongqiao karakolundan polisler kimliklerini göstermeden zorla evime girdiler ve beni tutukladılar. Onlar evimde sadece iki tane zulüm hakkında gerçeği açıklayan broşür buldu. Bu beşinci defa tutuklanışımdı. Haidian gözaltı merkezindeki yetkililer bile az miktarda zulmü açıklayan broşür bulunmasının zorunlu çalışma kampına göndermek için Çin anayasasına aykırı olduğunu biliyorlar. Bu yüzden onlar beni üç tane boş formu doldurmam için kandırdılar. Onların beni bir zorunlu çalışma kampına göndermelerinin tek nedeni; “21 tane Falun Gong propaganda materyali saklamamdı”. Ben iki buçuk sene zorunlu çalışma cezasına mahkûm edildim. Kamptaki gardiyanlar boynumu bir ip ile bağlayarak saçımı çekip beni zorla kamptaki Pekin gönderme ofisine götürdüler.
Oraya gelir gelmez kıyafetlerimi çıkartmam için zorlandım. Bir kadın için bir erkek liderin önünde vücudun aranması utanç verici bir şeydir. Bildiğim kadarıyla birçok kişi hep bu şekilde arama yaptı. Ondan sonra beni Pekin’deki kadınlar zorunlu çalışma kampının 1. bölümüne gönderdiler. Her gün on yedi saat küçük bir sandalyede oturmaya zorlandım. 2. günden itibaren beni aç bırakmaya başladılar. Sadece bir tabak sebze çorbası verdiler.
İkinci Bölümde İnsanlık Dışı Zulüm
On yedi gün sonra ikinci bölüme transfer edildim. Bu kamptan ayrı bir hapishaneydi.
İkinci bölümden sorumlu kişi olan Song Lili (kadın) beni temel insan haklarından mahrum bıraktı. Tüm normal temel biyolojik ihtiyaçları ve faaliyetleri kullanarak bana işkence yaptı. Song Lili benim dışarısı ile tüm bağlantılarımı kesti.
1. Oturma İşkencesi
Beni asker pozisyonunda oturttu. Bu onların bana yaptığı fiziksel işkence metotlarından biriydi. Yüksek bir sandalye üzerinde yaklaşık yirmi bir saat iki bacağım sıkıca birleştirilmiş bir şekilde ve düz öne bakar pozisyonda gözlerimi bile kıpırdatmadan zorla yirmi bir saat oturttular. Dinlenmem için sadece bir metre alan verdiler. Polis tarafında seçilen suçlularda sıkı bir şekilde beni kontrol ettiler. Eğer gözlerim sağa sola hareket ederse hemen beni dövdüler. Eğer uykumun geldiğini hissederlerse üzerime soğuk su döktüler. Onlar cetvel ile beni dövdüler ve dört tane cetvel kırıldı. Kalçam uzun zaman oturmaktan dolayı kanadı ve kabuk bağladı. Sandalye üzerinde otururken sanki kırık bir cam üzerinde oturuyor gibi hissettim. Bu şekilde oturmak aşırı derecede sancı veriyor. Özellikle karnım aç bir şekilde yüksek bir sandalyede oturmak daha da zor. Uzun zaman sandalyede oturmaktan dolayı bacaklarım çok şişti. Bacaklarımdaki kaslarımın ağrısından bazen kalkmakta bile zorlandım. Yaptığım her şey hatta su içmek için bile haber vermek zorundayım. Birkaç ay boyunca saçımı yıkamama ve de saçımı kaşımama bile izin vermediler.
2. Tuvaleti Kullanma, Yıkanma ve Kıyafet Değiştirme Sınırlaması
Polisler tarafından seçilen suçlular genelde bütün gün benim tuvalete gitmemi engelledi. Hatta regli dönemimde ve izin aldığımda bile sadece bir dakikam vardı. Banyo yapmak için bile de aynı zaman süresi geçerliydi. Bazen ayaklarım bile ıslanmadan musluğu hemen kapatıyorlardı. Uzun zaman iç çamaşırlarımı değiştirmem yasaklandı. Aynı odadaki suçlular ne zaman bir koku duyduklarında hemen beni dövüyorlardı. Hava ısındığında kışlık montumu çıkartmam yasaktı, hava sıcakken onlar camı ve perdelerin hepsini kapattılar. Bazı günler sıcaklık 38 dereceye kadar çıkıyordu. Bazı suçlular sıcakta kalmam için beni zorladılar. Hava soğukken onlar aspiratör ile beni daha da soğukta bıraktılar. Onlar bana her çeşit işkence uyguladılar.
3. Yemeği Kısmak
Kampa vardığım andan itibaren onlar yemeğimi kısmaya başladı. Yemek miktarını her gün biraz daha düşürdüler. Günde yarım ekmekten 1/3 ekmeğe düştü. Bazen ¼ alabildim. Bazen başka kişilerin attığı ekmek kabuklarını bana verdiler. Sebze yemeği çok nadirdi. Hiçbir tuz yoktu. Beni uykudan mahrum bıraktıkları için saçım gri renk oldu. Bir deri bir kemik kaldığımdan dolayı beni “mumya” olarak çağırıyorlardı.
4. Uykudan Mahrum Bırakmak
İkinci bölüme geldiğim andan itibaren beni kontrol edenler yavaş yavaş her gün sadece üç saat kadar uyumama izin verdiler. O durumda bile derin uyumamı engellemeye çalıştılar. Onlar her yolla beni uyandırmaya çalıştılar; yatağı sallamak, yatağıma böcekler koymak, bir sandalyeye tekme atıp ses çıkartma, uyuduğumda diğer suçlular benim bacaklarımı tekmelediler ve bacaklarımı ezdiler. Onlar benim şişmiş bacaklarımı kanayana kadar tekmelediler ve kafamın üzerinden soğuk su döktüler. Uyuma ve yemek eksikliğinden dolayı halisülasyon görmeye ve hafızamı kaybetmeye başladım. Bunun için onlar benim deli olduğumu söylediler. Beni akıl hastanesine götürdüler ve bana deli olduğumu söyletmeye çalıştılar. Bu onların bana daha fazla zulüm yapması için bir bahane oldu.
5. Bilinmeyen İlaçları Zorla İçirmek
Uykumu kısıtlamak ve mahrum bıraktıktan sonra onlar bana zorla sakinleştirici ve sinirleri bozucu ilaçlar içirdiler. Bunu reddettiğimde birkaç kişi boynumu tuttu ve zorla ağzımı açarak ilaçları zorla içirdi. Bir defasında bilmediğim bir tablet ilacı içtikten sonra hem ishal oldum hem de kusmaya başladım. Onlardan bana ilaç vermeyi durdurmalarını istedim ve doktoru görmek istediğimi söyledim. Bölümün başı benim isteğimi reddetti ve dedi ki; “Sen bunu içmelisin, reddedemezsin!”
6. Küfürleri ve Dayakları Çekmek
Suçlular sıkça bana küfrettiler ve iğrenç şekillerde bana işkence yaptılar. Mesela tuvalette kullanılan kirli süpürgeyi zorla ağzıma soktular. Veya bilerek tuvalet kâğıdı ile ayak kirlerini silerek ağzıma soktular. Ağzım sıkça yara oldu. Bazen onlar bir havlu ile benim ağzımı bağladılar. Beni yüzüm duvara dönük bir şekilde dövdüler. Vücudumum her yeri morardı.
7. Ziyaret Haklarımdan Mahrum Bırakılmak
Song Lili benim dışarıdaki tüm kontak haklarımdan mahrum bıraktı. Mektup yazmak, telefon etmek ve aile ziyaretlerini kabul etmek dâhil olmak üzere dışarı ile tüm iletişim haklarımdan mahrum bırakıldım. Akrabalarımdan gelen hiçbir telefon bana bağlanmadı veya beni kontrol edenler sadece onların yüzüne kapattılar. Onlar tüm bahaneleri kullanarak akrabalarımın ziyaretini engelledi.
Akrabalarımın durmadan başvuru yapması ve uluslararası kuruluşlardan yardım talebinde bulunmasından dolayı Song Lili en son benim banyo yapmama ve kirli kıyafetlerimi değiştirmeme izin verdi. Ablam gelip benimle görüşmeden önce yirmi gün boyunca onlar bana her gün yarım ekmek verdiler.
Benim uygulamayı bırakmam için kocam Liu Baogua’ya baskı yaptılar hatta benden boşanmasını istediler. Kocam bunu reddetti. Sonuç olarak onlar kocamı beni ziyaret hakkından mahrum bıraktılar.
* * *
Here is the article in English language:
http://en.clearharmony.net/articles/a43253-article.html
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.