20 Temmuz tarihi Çin Komünist Partisinin (ÇKP) Falun Gong uygulayıcılarına karşı yaptığı zulmün 10. yılını ima etmektedir. Geçtiğimiz 10 yıl bir yandan göz kamaştırıcı diğer yandan da çok acıklı idi. Komünist Parti Üzerine Dokuz Yorum kitabının popüler olması ile birlikte, daha fazla sayıda insan Çin Komünist Partisinin gerçek doğasının ne olduğunu açıkça gördü. ÇKP dağılmadıkça bu zulmün biteceğini sanmıyorum.
Öncelikle, sadece ÇKP, Falun Gong’a zulmetmeye hevesli olmuştur. Falun Gong uygulaması dünya çapında 114 ülke ve bölgede yaşayan insanlar tarafından uygulanmaktadır. Sağlık ve ahlak gelişimi açısından insanlara fayda sağlamaktadır ve bu durum çok aşikârdır. Falun Gong’un sunduğu şeyler, normal bir toplumun istediği türden bir şeydir.
Jiang Zemin, Falun Gong’a zulmetmeye karar verdiğinde, bunu kıskançlık ve korku güdüleri ile yaptı. Falun Gong’un 100 milyonun üzerinde kişiyi cezbetmiş olması Jiang Zemin’i kıskandırmıştı.
Jiang Zemin’in en çok korktuğu şey, Falun Gong’un inanılmaz ahlaki ve spritüel gücü idi. Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü’yü teşvik eden faydalı bir uygulama sistemine sadece en kötü niyetli insanlar ve siyasi partiler karşı olmayı tercih edecektir. Falun Gong dünyanın her yerinde uygulanmaktadır –sadece Çin Hükümeti, Falun Gong’a zulmetmeye karar vermiştir.
Zulüm Kaynak Gerektirmektedir
İkinci olarak, sadece ÇKP Falun Gong’a karşı olmak için kaynaklar yaratmış ve bu kaynakları devam ettirmiştir. Bu olayın gerçekleştirilmesi için gereken şeyler arasında gözaltına almalar, dava açmalar, mahkemeler ve duruşmalar, iftira atıcı medya raporları, gizli ajanlar, toplama kampları ve hapishaneler gibi unsurlar bulunmaktadır. Ayrıca onları susturmak için, yabancı ülkeler için tehdit edici ve onların da üstesinden gelecek olan dış ilişkiler ile ilgili meselelerdir.
Bütün bunlar ekonomik destek ve bunların yapılabilmesini sağlayacak olan bir sistem gerektirmektedir; buna polis ve ordu da dâhildir. Yani bir başka deyişle, bu zulmü başarıyla sürdürmek için, Çin ulusuna ait olan ulusal kurumların (organların) tamamı, verilen emirlere gözü kapalı bir biçimde, kontrol etmeksizin ve dengelemeksizin uymak zorundaydı.
Bu zulmü başarıyla sürdürmek için, Jiang Zemin “610 Ofisi” adında bir birim kurdu ve bu birim hükümetin tüm adli ve idari kurumlarının üzerinde yetkilerle çalışmaktadır. Falun Gong’a kapsamlı bir biçimde zulmetmek için sadece ÇKP’nin birtakım araçlara sahip olduğunu söylememin nedeni budur.
Normal bir toplum içerisinde, bağımsız medya, kötüye kullanılan böylesi bir gücü ifşa edebilir, avukatlar (vekiller) mağdur olmuş kişileri savunabilir, mahkemeler yasalar temelinde yönetilebilir ve bu gibi bir zulüm gerçekleşemezdi.
Dahası, ben Falun Falun Gong’a zulmetmeye devam etmeye karar vermiş olan ÇKP’nin fikrini değiştireceğine inanmıyorum. ÇKP’nin hatalarını düzeltmesi için, bu gibi bir düzeltmeyi yapacak bir mekanizmanın olması gerekmektedir.
ÇKP yanlış ve doğru duyusunu, empatisini, saygısını veya utancını tamamen terk etmiş durumdadır. Ayrıca onun tek partili sistemi, rejim içerisinde herhangi bir denetime veya dengelemeye izin vermemektedir. Bu yüzden, bir anda vicdan geliştirmesi ve bu zulmü durdurması ÇKP açısından imkânsızdır.
Buna ek olarak, zulüm konusundaki pozisyonunu değiştirmesi, bu zulümde rol almış olan kişilerin adalet önüne getirileceği anlamına gelmektedir. ÇKP’nin pozisyonunu kesinlikle değiştirememesinin sebebi budur.
Mağdur Olarak Suç İşleyenler
Falun Gong’a karşı yapılan bu zulüm, uygulayıcılardan fazlasına zarar vermektedir. Gerçek kurbanlar aslında bu olaya karışan kişilerdir. Bu denli zalim bir zulmü sürdürmek için, ÇKP genel toplum arasında var olan tüm iyiliği yok etmek zorundadır.
İyiliğin iyilik, kötülüğün ise kötülük ile cezalandırılacağına inanan kişiler, bu işe karışan kişilerin trajik bir son ile yüzleşeceğini bilmektedir. Falun Gong uygulayıcıları onların suç işleme cesaretini kırmak ve karmik bir cezalandırma ile karşılaşmamaları için birtakım faktörleri (gerçekleri) onlara duyurmaktadır.
Falun Gong’a karşı yapılan zulüm aynı zamanda tüm Çinli insanlara zarar vermektedir, çünkü bu zulüm yasaların ihlaline ve ahlakın çöküşüne dayandırılmıştır.
Bir toplum yasaları takip etmiyorsa, herhangi bir kişi kurban olabilir. Örneğin, devasa büyüklükteki kentleşme çabasında, oturduğu bölgeyi yerini değiştirmek istemeyen kişileri bastırmak için hükümet bu protestocu kişileri Falun Gong uygulayıcısı olarak lanse etmiştir. Polis bunun ardından o insanları dövebiliyor veya öldürebiliyordu.
ÇKP aynı zamanda şunu da biliyor ki, toplumun tüm bireyleri güçlü bir ahlak hissine sahip olursa bu acımasız zulmü reddedebilecekti. İşte bu yüzden Çinli insanların ahlaki değerlerini yok etmeye çalışmaktadır. Bu sebepten dolayı, Çin toplumu sıklıkla trajik olaylarla bozulmaktadır –örneğin standart dışı yapılar ve zehirli besinler yüzünden gerçekleşen ölümler gibi. Bu durum Çin’de yaşayan her bireyin sağlığını ve refahını tehdit etmektedir.
Kaynak: http://www.theepochtimes.com/n2/content/view/19985/
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.