13 Aralık 2005 tarihinde, Arjantin Falun Dafa Derneği, Ulusal Ceza Mahkemesine bağlı olan Hakim Octavio Aráoz de Lamadrid’e bağlı 9. mahkemeye suç duyurusunda bulundu.
14 Aralık’ta, Luo Gan hakkında suç duyurusunda bulunduktan bir gün sonra, Luo Gan’ın Arjantin Başkan Yardımcısıyla buluşacağı Arjantin Kongre Binası önünde 9 Falun Dafa uygulayıcısına saldırıda bulunuldu ve 40’tan fazla Komünist Parti destekçisi tarafından bu uygulayıcılar dövüldü.
15 Aralık’ 2005’te, Arjantin Dış İşleri Bakanı hakime Çin Konsolosluğu’nun Luo Gan’ın dokunulmazlığını istediğini bildirdi, bunun üzerine savcı, “kanunların mülkiliğine” dayanarak bu talebi ret etti.
12 Ocak 2006 tarihinde, Hakim Lamadrid 25 sayfalık bir karar yayınladı.
Hakim Lamadrid, savcının, talebi, kanunların mülkiliği iddiasına dayanarak ret edişine ilişkin karar kılarken şöyle bildirdi: “ Son yüzyılın ortasından beri Arjantin’in anlaşmaya vardığı uluslar arası uzlaşmalara ve 1994 yılında gerçekleştirilen yapısal reformlar tarafından da onaylanan ahlaka göre kanunların mülkiliği prensibi benzer haksızlıklara maruz kalmış kurbanların adalete eşit şekilde başvurabilmelerini garantilemeyi hedef alır.”
“Kısaca, benim görüşüme göre, eğer bu suçları işleyen sanık bizim ülkemizde –tesadüfen de olsa- yakalanırsa (ya da bu davada olduğu gibi bunu yapacak durumda olursak)… ve suçlarda insanlığa karşı suç olarak sınıflandırılırsa, bu da, böylece, insanların haklarını etkilerse, meydana gelen böyle bir eyleme (yurt dışında) ve yabancılar tarafından yapılsa da Arjantin suç yasalarının otorite uygulayacağına dair hiçbir şüphe olmamalıdır.”
Hakim Lamadrid, kendi mahkemesinin “yetkisiz” olduğunu duyurarak davayı anayasa mahkemesine gönderdi. Böyle yaparak, Hakim Lamadrid Arjantin Anayasa Mahkemesinin bu davaya bakmada yetkili olduğunu gösteren kararını pekiştirmek için detaylı iddialar, celpnameler ve sanığın önceki suçlarına dair bilgiler verdi.
Hakim Lamadrid, Anayasa Mahkemesine gönderdiği karara, Anayasa Mahkemesinin durumuyla ilgili kendi gösterdiği şu noktayı detaylı bir şekilde ekledi: “ Benim görüşüm, Ulusal Adaletin Anayasa Mahkemesinin açık ve güçlü pozisyonuna dayanarak, insanların haklarını ihlal eden davalar söz konusu olduğunda, ör.bizim ülkemizde bulunan kişi veya kişilere karşı yapılan ve insanlığa karşı yapılmış suçlar olarak nitelendirilen eylemlere karşı Ulus, (yeri belirlenebilen ve –gerekliyse- tutuklanabilen) bu suçları araştırmakla - ve tabii ki bunu görevlilerine havale ederek – ve aynı şekilde bu suçtan sorumlu gözüken kişileri, suçlanan davranış bizim ülkemizin sınırları dışında gerçekleşmiş olsa dahi aramakla ve cezalandırmakla yükümlüdür.
“Suçlamalarla ilgili olarak ( Birleşmiş Milletlerin bu durumu destekleyen yayınları tarafından doğrulandığı üzere)-bizim dahili (Manga Carta’nın 118 ve 75 nolu makalesi, 22. paragrafı) ve önde gelen uluslar arası (Arjantin tarafından imzalanan anlaşmalara göre değişkenlik gösteren deliller) kanuni yasalarımızın kabul ettiği üzere, ihbar edilen çeşitli eylemlerin(soykırım, işkence, insanların zorla ortadan yok olması) egemen bir devlet tarafından sistematik bir şekilde gerçekleştirildiğini( Çin Halk Cumhuriyeti), ve eylemlerin red edilemez bir şekilde- açık ve de net olarak insan hakları ihlalini içerdiğini, kapsamına, etki alanına ve ciddiliğine bakılarak İNSANLIĞA KARŞI İŞLENEN BİR SUÇ olarak kategorize edilmesi gerektiğini su götürmez bir şekilde bulguladık.
“Bu dava, dini bir grubun –muhtemelen- (kendi menşei olan ülkenin içinde ve de kendi devletleri tarafından) zulüm, işkence, utandırma, suikast ve de tamamen insanlığa karşı işlenen suçlar olarak kategorize edilebilecek suçların kurbanı olduklarını ve adalete başvurmak için Arjantin adaletinin garantisi altında evrensel haklarının olduğunu varsayar.
En son güncelleme 3 Eylül 2006
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.