Antik Çin Hikâyeleri: Hırsız Tövbe Edip Yeni Bir Hayata Başladı

Daha önce, Qingzhou Eyaletinde bir hırsız varmış. Hırsız, günde iki yüz elli kilometre koşabilen bir ata sahip olduğundan, genelde gece yarısı atıyla çıkıp sabah olmadan önce dönüyormuş ve bu yüzden kimse onun hırsızlık yaptığını fark etmiyormuş. Bir gece, hırsız yolda çok yavaşça ilerlerken, sırtında bir ihtiyarın oturduğu bir öküz görmüş. Öküzün sırtında iç dolu çok ağır bir torba da varmış. Hırsız, “Durun! O torbayı bana verin.” diye bağırmış.

İhtiyar, gözünün ucuyla hırsıza bakıp çok sakin bir sesle, “Tamam, şimdilik sende kalsın.” diyerek yanındaki torbayı hırsıza atmış.

Hırsız kendini çok beğenmiş ve ata kırbaç vurarak hızlı bir şekilde eve dönmeye çalışmış. Fakat evin kapısına vardığında, az önce öküzün sırtındaki ihtiyarın çoktan evinin kapısında kendisini beklediğini görmüş!

Hırsız çok şaşırmış, ihtiyarın olağanüstü yeteneğe sahip olduğunu anlamış ve hiç gecikmeden ihtiyarı evine davet etmiş. Hırsız, ihtiyara çok güzel yemekler hazırlamış ve kendisini affetmesini istedikten sonra, “Torban burada. Siz çok iyi kalpli bir beyefendisiniz, lütfen yaptığım bu çirkin işi kimseye söylemeyin. Yalnız anlamadığım bir şey var: atım yavaş değildir, fakat öküzünüz nasıl bu kadar hızlı olabildi?” diye sormuş.

İhtiyar gülmüş ve demiş ki, “Yolda seninle karşılaştığımda, öküzüm üç yüz kilometreden fazla bir mesafe yürümüştü ve birazcık yorulmuştu, o yüzden ancak senden biraz erken evine vardık, benim için böyle bir hız hiç de hızlı sayılmaz. Benim sana bir önerim var, umarım lafımı dinleyebilirsin: Kişi kendi sahip olduğu kabiliyetin en yüksek kabiliyet olduğunu hiçbir zaman söyleyemez, bir daha kabiliyetine güvenerek hırsızlık yapma! Kendine ait olmayan malları alırsan, bir gün mutlaka yaptıklarını ödersin, hatta çocukların da zarar görür!”

Hırsız bu lafı duyduktan sonra, hem çok korkmuş hem de utanmış. O günden itibaren tövbe edip yeni bir hayata başlamış.

Kaynak: http://zhengjian.org/zj/articles/2009/11/9/62452.html