Sui Hanedanlığı döneminde Tian Zhen adında bir kişi varmış. Tian Zhen, iki erkek kardeşiyle beraber yaşıyormuş ve çok uyumlu bir şekilde hayatlarını sürdürüyorlarmış. Onların evinin önünde yüksek ve çok bereketli bir akasya ağacı varmış. Daha sonra, Tian Zhen’in iki kardeşinden en küçüğü Tian Guang hünerli olmayan bir kadın ile evlenmiş ve kadın, Tian Guang’un ağabeylerinden ayrılıp yalnız oturmak istediğinden sık sık Tian Guang ile kavga ediyormuş.
Bir gün, Tian Guang’ın karısı tekrar huzursuzluk çıkartmaya başlamış ve ailenin mal varlığını hatta evin önündeki akasya ağacını bile eşit olarak üçe bölünmesini önermiş. Tam da o akşam akasya ağacı birden ölmüş.
Ertesi sabah, üç kardeş ölmüş ağacın durumunu görünce gözyaşlarını tutamamışlar ve içlerini çekerek, “Ağacın bütün dalları aynı kökten geliyorlar ve onlar bölüştürüleceğini duyunca üzüntüden dolayı öldüler! Üçümüz öz kardeşiz, eğer sadece mal varlığımızı bölmek için ayrılırsak, o zaman biz gerçekten bu ağaçtan daha duygusuz ve sevgisiz olacağız.” demişler. O günden itibaren, üç kardeş el ele verip ayrılma düşüncesinden vazgeçmişler ve eskisinden daha uyumlu ve yakın bir şekilde yaşamlarını sürdürmeye devam etmişler.
Bir gecede ölen o akasya ağacı da kısa bir süre sonra inanılmaz bir biçimde tekrar canlanıp yeniden yeşil yapraklar çıkarmış.
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.