25 Nisan 1999 günü, diğer Falun Gong uygulayıcıları ile birlikte devlete başvuruda bulunmak üzere Pekin’e gittim. Öğleden sonra saat 2 civarında, yolun kenarında sessizce bekleyen uygulayıcı alayından birdenbire coşkulu bir alkış kopmaya başladı ve “Bak! Falun’lar!” diye sesleri duydum.
Seslenen uygulayıcılarının elleri ile gösterdikleri yöne baktım, fakat hiçbir şeyi göremedim. İçimden biraz telaşlandım ve yerimde duramadan, “Shifu! Shifu!” diye yüksek sesle yalvarıp yakardım ve nedenini bilmeden gözyaşlarımdan gözlerim kapandı. O sırada, yaklaşık bütün Falun Gong uygulayıcıları heyecandan coşkulu olarak durmadan alkışlıyorlardı ve yolun ortasındaki polisler de uygulayıcılarıyla beraber göğe bakıyorlar ve alkışlıyorlardı.
Yanımda onlarca Liaoning ve Shandong Eyaletinden gelen uygulayıcı teyze ve amcaların hepsi ellerini “Heshi” pozisyonunda tutarak güneş tarafına bakıyorlardı, birçok uygulayıcı heyecandan çocuklar gibi ağlıyorlardı. Bana yakın mesafede duran göksel gözü açık bir uygulayıcı hayretle, “Bak, bütün gökte Falun var, Shifu’nun Fashen’i de!” diye bağırdı.
Hala bir şeyi göremiyordum. Güneşin tarafına bakmaya çalıştım ve birden güneşin önünde kocaman dönen bir Falun’u gördüm. Daha dikkatle bakınca, Falun içindeki altın renkli işaretleri de ayırt edebildim. O büyük Falun’un dönüşüyle birlikte, kısa bir süre sonra bütün gökte pembe ve ardından da mor gibi birkaç renk sıra ile değişmeye başladı. O sırada, ben birden yanımdaki her şeyin tamamen altın renkli bir dünyaya dönüştüğünü fark ettim ve bayağı uzun bir süre sonra her şey normale döndü.
On bir sene geçmesine rağmen, o günkü görüntü hala net bir şekilde gözümün önünde duruyor.
Çince metin: http://www.minghui.org/mh/articles/2010/4/25/222185.html
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.