Dena- benim arkadaşım. O bir gün doktora gitti ve onun söylediği ilk şey şuydu: “Neden her şeyi para ile satın alabiliyorsun, fakat hastalığını geçireceğin kişiyi satın alamıyorsun? Para karşılığında insan her şeyi yapabilir, bir şey hariç, para ödeyerek hastalığını başkasının üzerine geçiremiyorsun.”
Onun bu söyledikleri tuhaf olmasına rağmen bu kelimeler onun kalbinden geliyordu. Bunun gibi acı şeyler söylemesi için kendice bir nedeni var.
Dena –bir büyük şirketin genel müdürüdür. O kıskanılacak bir maddi durumuna ve iyi bir mevkiye sahip. Fakat sağlık durumu çok kötü ve aşırı şişman. Yakın zamanlarda sağlık durumunu iyileştirmek için kati bir karar aldı. Şişmanlıktan kurtulmak için dünyadaki en gelişmiş metotların arayışına tüm maddi imkanlarını, yeteneğini ve bilgisini koydu.
Zayıflamak için ameliyata olmaya karar verdi, göbek kısmından ameliyatla 2/3 yağ alınacaktı. O bu ameliyat sayesinde şişmanlıktan kökünden kurtulacağına inanıyordu. Fakat ameliyattan sonra Dena’yı görülmemiş bir iştah sardı ve o bir günde on iki kere yemek yemeye başladı. Bu şekilde Dena önceki halinden daha da çok kilo aldı.
Kiloları yüzünden özgüvenini kaybetmeye ve ezilmiş gibi görünmeye başladı. Doktora gitti, muayene sonrası ona melankoli teşhisi kondu. Doktor melankoliyi iyileştirmek için, ona büyük bir torba dolusu ilaç verdi. Fakat bu ilaçlar yan etki gösterdi, iştahı daha da arttı ve daha da çok yemek yemeye başladı. Eski hastalığından kurtulamadı, fakat yenileri gelmeye devam ediyordu. İlaçların diğer bir yan etkisi ise uykusuzluktu. Uyuyabilmek için o uyku hapları almaya başladı ve uyku hapları durumunu sadece kötüleştirdi. O derin bir çemberin içine düşmüştü ve bir türlü onun içinden çıkamıyordu.
O ara vermeden bir hastaneden diğerine, bir doktordan diğerine gitmeye başladı. Çok endişeliydi, hiç iyileşme belirtisi göstermiyordu. Dena durumunun çaresiz olduğunu hissetmeye başladı.
Belli ki hastalığın kökünde karma var, o karma diğer boyutlarda yer alıyor. O karma bizim kendi ruhumuzun üzerinde yer alıyor ve onu bizim yerimize hiç kimse taşıyamaz, sadece kendimiz taşımak zorundayız.
Eğer başka birisinin bizim yerimize onu taşımasına izin verselerdi o zaman kendi borçlarımızı ödemeyebilir durumunda olurduk. Böyle bir şey mümkün mü? Maalesef çoğu insan bu prensibi bilmez ve hasta olduklarında nedeni ve çözümü dışarıda aramaya başlarlar. Sıradan insanlar nedeni kendi içinde arama durumunda değiller.
İnsan çıkar gözetmezliği düşündüğü anda huzura kavuşuyor.
Binlerce dert kayboluyor ve insanın endişeleneceği bir şey kalmıyor.
Yine de, şimdiki insanlara bir baktığında,
Onların hızla sorunu dışarıda aradıklarını görebilirsin.
Çince metin: http://www.zhengjian.org/zj/articles/2003/1/12/20006.html
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.