Alman haber dergisi Spiegel Online, Başbakanı Angela Merkel’in Çin’i ziyaret planından bir kaç hafta önce yaşanan bir casusluk olayının Berlin ve Pekin’in ikili ilişkilerine tehdit olabileceğini açıkladı. Alman İçişleri Bakanlığı birkaç gün önce, Çin istihbaratının bilgi topladığını belirten bir rapor yayınladı.
Alman Federal Savcılık Ofisi, casusluk iddiasıyla iki yüksek rütbeli Çinli yetkililer hakkında soruşturma yapıyor. Bu da Angela Merkel’in yaklaşan Çin ziyaretini zorlaştırıyor.
Spiegel’in edindiği bilgilere göre, Federal Savcılar, iki Çinli’nin Almanya’da Falun Gong uygulayıcılarına karşı yaptıkları casusluk suçlamaları sebebiyle soruşturma açtı. Sanıklardan birinin Çin başkan yardımcısı ve “610 Ofisi” başkanı olarak çalıştığı söyleniyor. Bu ofis, Çin Komünist Partisi’nin dünya çapındaki Falun Gong aktivitelerine karşı mücadele etmeye yardımcı olan ekstra bir koludur.
Spiegel’den bir başka olay da Münih’teki bir Çinli diplomatın Alman Uygur topluluğu hakkında casusluk yaptığı açığa çıkarıldıktan sonra Aralık 2009’da Almanya’dan ayrılması emri verilmiş olması.
‘Beş Zehir’ ile Mücadele
Spiegel’in metninden önce, 21 Haziran’da, Almanya İçişleri Bakanlığı ülkeyi tehdit eden terörizm ve casusluğa karşı Anayasa Koruma Raporu yayınlamıştır.
Raporun pek çok sayfası Çin istihbarat servisinin casusluk aktivitelerine değiniyor, onları yalnızca politik, enüstriyel ve askeri uygulamalar ilgilendirmiyor, ayrıca ÇKP’nin kendi kurallarına göre rejime tehdit oluşturabilecek gruplar da izleniyor.
Raporun bir bölümü “Beş Zehir ile Mücadele” olarak adlandırıldı. ÇKP rejiminin kendi kuralına göre tehlike olarak gördüğü topluluklara nasıl hakaret edildiği anlatılıyor.
Raporda: “Çin tarafından ayrılıkçılık şüphelileri olarak görülenler en çok etkilenenler oluyor: Uygurlular ve Tibetliler, aynı şekilde Falun Gong uygulayıcıları. Bunun dışında, Çin Komünist Partisi, demokratik hareketlere katılan kişileri de hesaba katıp bağımsız olan Taiwan’ı ise ülke düşmanı olarak görüyor. ”
610 Ofisi
Falun Gong’un kaynaklarına göre, 610 ofisi yasadışı ve Gestapo’ya benzer bir kuruluş olup, 10/06/1999 tarihinde eski Çin lideri Jiang Zemin’in emri altında kurulmuştur. Özellikle Falun Gong uygulayıcılarını zulmetmek amaçlıdır.
Yakın tarihli bir Clearwisdom (Falun Gong uygulayıcıları tarafından yayınlanan bir website olup zulüm olayları rapor edilir) raporu, bu kuruluşun şiddetli işkencelerinden bahsediyor. Yüz ve vücuda ağır objelerle vurmanın yanı sıra, 610’un en çok kullandığı işkence tekniklerinden bazıları günler veya haftalar boyu uyku yasağı, vücudun hassas bölgelerine aynı anda altı yüksek gerilim coplarıyla şok verilmesi, tırnak koparma vb.
İşkencenin yanında, 610 kuruluşu Falun Gong uygulayıcılarını doğrudan çalışma kampına, ıslahevine ve beyin yıkama merkezlerine gönderiyor, buralarda herhangi bir duruşma veya başka yasal süreç olmadan 3 yıl tutuklu kalabiliyorlar.
Eski Tianjin şehri 610 yetkilisi Hao Fengjun, artık Falun Gong uygulayıcılarına kötü davranmak istemediğinden dolayı 2005’te Avustralya’ya kaçtı. Şubat 2004’te Hao, ÇKP’nin anti-Falun Gong propagandalarına “yalan” dediği için 30 gün hücre hapsine kapatılmıştı
“610 Ofisi için çok çalışan kişiler de var, çünkü ne kadar çok Falun Gong uygulayıcısı tutuklarlarsa o kadar çok ödülleniriliyorlar. ” diyor Hao.
Çin’de uygulayıcıları tutuklamaktan daha kazançlı iş ise deniz aşırı ülkelerde casusluk yapmak, uygulayıcıların özel hayatını araştırmak, temel bilgiler edinmek; eğer bilgiler değerli görülürse, genellikle 50,000 yuan ile ödüllendirilir. (yaklaşık 7,300 USD)
Hao, “Avustralya, ABD, Kanada’da yaşayan Falun Gong uygulayıcıları hakkında nerede çalıştıkları ve hangi aktivitelere katıldıkları gibi detaylı bilgileri bizzat almış” olduğunu, söyledi.
Kaynak: http://www.theepochtimes.com/n2/content/view/38233/
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.