Antik Çin Hikâyeleri: Kendine Ait Olmayan Şeye Asla Dokunma

Su Shi (aynı zamanda Su Dong-Po olarak da bilinir), Song Hanedanlığı döneminde yaşadı ve Çin tarihinin en ünlü edebiyatçı ve ressamlarından biriydi. Onun annesinin sahip olduğu yüksek ahlak hakkında birçok hikâye vardı. Su Shi küçükken bir defasında, ailesindeki iki bayan hizmetçi yıkadıkları kıyafetleri kurutmak üzere evin bahçesine asarken, ayaklarının altındaki toprağın biraz çöktüğünü fark etmişler ve dikkatle toprağı yaklaşık bir metre civarında kazdıktan sonra, ağzı siyah bir tahta ile kapatılmış büyük bir semaver bulmuşlar. Su Shi’nin annesi bu haberi duyar duymaz hemen bahçeye gelip hizmetçilere kazılan yeri hiçbir şeye dokunmadan yeninde toprak ile örmelerini söylemiş.

Song Hanedanlığının Jiayou Yılında, Su Shi Fengxiang devlet lideri olarak bir şehre atanmış ve oturduğu evin yakınlarında büyük bir söğüt ağacı varmış. Kışın ağacın her tarafında bir metreden fazla kar birikir ve bahar gelip kar eridikten sonra da, ağacın yanındaki bir parça toprak onlarca santimetre kabarırmış. Su Shi, o kabaran yerin altında bir şeylerin saklanmış olabileceğini düşünmüş ve kazıp ortaya çıkarmak istemiş. Su Shi’nin karısı demiş ki, “Eğer annen hala yaşıyorsa, kesinlikle sana izin vermezdi.” Su Shi, karısının lafını duyduktan sonra, çok utanmış ve toprağı kazma düşüncesini tamamen bırakmış.

Antik dönemdeki insanlar “Parayı görünce hemen almalısın” diye bir şeyi öğretmezlerdi, tam tersine insanlara kendine ait olmayan şeylere asla dokunmamayı öğretiyorlardı.