Ben 12 senedir Falun Dafa uygulaması yapıyorum. Shifu’nun merhametli özeni ve koruması ve diğer uygulayıcıların desteklerine rağmen çok büyük zorluklardan ve zor anlardan geçtim, uygulamada bu seviyeye gelmeme rağmen bazen o anlar hala aklıma geliyor. Ayrıntılara girmek istemiyorum, çünkü Fa-düzeltmesi dönemindeki her bir Dafa uygulayıcısı bunun gibi olaylardan geçmiştir. Bugünse beni kalbimin derinliklerine kadar sarsan küçük bir olayı anlatmak istiyorum.
2008 senesinin başında bölgemizde birkaç uygulayıcı tutuklanmıştı. Biz onlar için yaptık, onların durumu ile ilgilenen devlet kuruluşlarına onların serbest bırakılmaları için gerçeği açıkladık ve ailelerine yardım ettik. Çiftçi olduğumuz için o uygulayıcıların ailelerine tarımsal işlerinde de yardım ediyorduk. Bir günü tarlada çalışırken bazı uygulayıcılar Dafa şarkılarını söylemeye başladılar. O kadar da yüksek sesle söylememelerine rağmen, şarkıların yankısı tarlalarda ve tepelerde yayılıyordu –aynı zamanda benim kalbimde de.
Bir uygulayıcı bana: “Neden sen de bizimle söylemiyorsun?” diye sordu. Ben de: “Ben şarkı söylemeyi bilmiyorum. Müzikle ilgili hiç tecrübem yok ve daha önce başkalarıyla birlikte hiç şarkı söylemedim.” O anda o uygulayıcı şakının sözlerini söyledi ve bana bunu: “Bu doğru değil. Neden, şarkı söyleyemediğinizi düşünüyorsunuz? Neden müzik yeteneğin olmadığını düşünüyorsun? Unutmayın, sen Dafa uygulayıcısısınız. Dafa uygulayıcılarının yapamayacağı hiçbir şey yoktur! Şarkı söylemek istiyorsan söylersin. Ve çok da iyi söylersin. Uygulayıcı olmayanlar her şeyi elleriyle yaparlar, Dafa uygulayıcılarıysa her şeyi kalpleriyle” Ben o şarkıları bilmiyordum, o yüzden eve döndüğümde onları dinlemeye ve öğrenmeye karar verdim.
Evde o şarkıların CD’lerini buldum, dinledim ve sözlerini ezberledim. Sözlerini ezberledikten sonra, birkaç kere görüntülü CD ile beraber şarkıyı söyledim ve gözlerim yaşlarla doldu. O sözleri büyük bir nezaketle söyledim, tümümle şarkıya konsantre olmuşum ve gerçekleştirmem çok iyiydi. O anda her bir kelime bedenim ve tüm ruhum için benim için bir sarsıntıydı. Gözyaşları uzun zamandır adeta donakalmış hayatımın ve kalbimin başlangıcından geliyordu: “Ben geldim! Döndüm!” Ben ağlıyordum. O anda hissettiklerimi kelimelerle anlatmam çok zor, sadece o yaşların ilk hayatımın başlangıcından ve benim hayatımın kaynağının mikro seviyedeki başlangıcından geldiğini anlıyordum. Benim uyuyan kalbim uyandı! O anda Shifu’ya şunu söyledim: “İnsan dünyasındaki hiçbir şey artık benim için önemli değil. Shifu lütfen, benim geri döneceğimden emin olun.”
İlk başında sadece kendi tecrübemi ve kendi hislerimi paylaşmak istemiştim. Yorumu yazarken uygulayıcının bana bir şey gösterdiğin anladım: “Unutma biz Dafa uygulayıcılarıyız. Biz tanrısal yolda gidiyoruz. Biz kalbimizi kattığımız sürece, bizim yapamayacağımız hiçbir şey yok”. Eğer biz her yerde ve her zaman, her şeyi kalbimizle yaparsak, o zaman bu takip hala var olmaya devam edecek mi? Bizim uygulayıcı arkadaşlarımızı tutuklayıp eziyet etmeye devam edecekler mi? Haydi tüm çabalarımızla Falun Gong’a karşı yürütülen bu zulmün hemen bitmesi için kalplerimizi geliştirelim!
Çince metin: http://minghui.ca/mh/articles/2009/2/12/195315.html
İngilizce metin: http://www.clearwisdom.net/emh/articles/2009/3/16/105614.html
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.