Şöyle bir hikâye duymuştum. [Bu hikâye, Falun Dafa’nın bu devirde yayılmasından öncesine aittir.]
Bir zamanlar bir karı koca varmış ve ikisi de uygulayıcıymış. Karı koca sıradan insan toplumu içinde ve olağanüstü yetenekleri kapalı şekilde uygulama yapıyorlarmış. Onlar sürekli kendilerini geliştirmişler ve uygulamadaki seviyelerini hep yükseltmişler. Sıradan insanlar ise onları iyilerin içinde en iyisi olduklarını söyleyerek överlermiş.
Aradan birkaç sene geçtikten sonra bu çiftin çocukları olmuş. Çocuk çok sağlıklıymış ve hiçbir zaman hastalanmamış. Çok şirin bir çocukmuş ve herkes de onu severmiş. Çift çocuğa iyi bakmalarına rağmen, hiçbir zaman uygulamalarındaki çabalarını gevşetmemişler. Çocuk yaklaşık bir yaşına geldiğinde onlar neredeyse tamamlanmaya ulaşmışlar, fakat uygulamadaki durumlarından hala habersizlermiş.
Günün birinde karı-koca derin meditasyondayken ve kalpleri gittikçe şeffaflaşmaya başladığı anda uyuyan çocuk bir anda sanki şiddetli bir sancısı varmış gibi çok yüksek sesle ağlamaya başlamış. Bu zavallı ağlama sesini duyunca kadın gözlerini açmış ve o sırada hala meditasyonda oturan kocasını görmüş. Kadın, çocuğun hiçbir zaman hastalanmadığını ve uyuttuğunda da gayet sağlıklı olduğunu hatırlayınca bunun bir engel olduğunu düşünmüş. O yeniden meditasyonuna devam etmiş. Fakat çocuk sanki şiddetli ağrılar geçiriyormuş gibi gittikçe daha da yüksek bir sesle ağlamaya başlamış. Sonra bir anda sesi hırıltılı çıkmaya başlamış. Bu durumda kadın endişelenmeye başlamış, fakat hala meditasyonuna konsantre olmaya çalışmış. Bir anda çocuk yüksek sesle ağlamayı kesmiş ve ama aynı zamanda nefes alması da kesilmiş. Kadın artık buna dayanamamış ve gözlerini açtığında çocuğun öldüğünü görmüş. Bu durum karşısında sanki keskin bir bıçağın kalbine saplandığını hissetmiş, hemen ayağa kalkarak çocuğunu ellerine alıp ağlamaya başlamış. O anda kocası ise Tamamlanmaya ulaşmış. O karısına bakmış ve ona sakin bir şekilde ve merhametle olanların nedenini anlatmış:
“Çok uzun zaman önce, belli bir Çin hanedanlığında ikimiz de uygulayıcıydık ve Tao okulunda uygulama yapıyorduk. Birkaç uygulayıcı daha, bizimle aynı Tao tapınağında kalıyordu. Onlarından arasında bir uygulayıcı seni çok seviyordu ve bir gün sana kalbini açtı, fakat sen onu reddettin. O senin beni sevdiğini biliyordu ve kıskançlık duygusu onun ikimizden de nefret etmesine neden oldu. O zamanlar acısından şöyle söyledi: “Öyle mi, Siz uygulama mı yapmak istiyorsunuz! Ben, hayatıma bedel olsa bile sizin Tamamlanmaya ulaşmanıza hep engel olacağım!” O adam senin şu an elinde tuttuğun o çocuktur. Seni uygulamandan ayıramamasına rağmen, inatla Tamamlanmaya ulaşmanı engellemeyi başardı”.
Adam karısına ölen çocuğun gerçek ana ruhunun diğer boyutta kim olduğunu göstermek için olağanüstü yeteneklerini kullanandı. Bebek, uzun zaman önce aynı tapınakta uygulama yapan ve ikisinin uygulamasına engel olacağına dair yemin eden kişi o uygulayıcıydı. Kadın acı ve pişmanlıkla sarsıldı.
Uygulama -ciddi bir iştir. Herhangi bir takıntı uygulayıcının Tamamlanmaya ulaşmasına engel olabilir.
Shifu şöyle söylemişti:
“Şans kapıyı bir kere çalar. Bir türlü vazgeçemediğiniz bu yanılsama bir kez ortadan kaybolduğunda, ne kaybetmiş olduğunuzun farkına varacaksınız” (Daha İleriye Yükselmek İçin Esaslar I’den ‘Emeklilikten Sonra Xiulian Uygulamak’ jingwen’inden)
Shifu yine Zhuan Falun kitabında:
“Bir insan olarak, eğer evrenin Zhen-Shan-Ren (Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü) karakteristik özelliklerini takip edebiliyorsanız gerçek anlamda iyi bir insan olursunuz. Bu özelliklerden sapmış bir kişi gerçekten kötü bir insandır. İş yerinizde veya toplum içinde bazı insanlar sizin kötü olduğunuzu söyleyebilir, fakat siz gerçekten de kötü olmayabilirsiniz. Bazı insanlar da iyi olduğunuzu söyleyebilir, fakat siz gerçek anlamda iyi olmayabilirsiniz. Bir uygulayıcı olarak; eğer kendinizi bu karakteristik özelliklere asimile ederseniz Tao'yu elde etmişsiniz demektir. Bu, sadece bu kadar basit bir prensiptir.”
“Gerçeği söylemek gerekirse, xiulian uygulama süreci, bir uygulayıcının saplantılarından, tutku ve bağımlılıklarından sürekli olarak vazgeçme sürecidir.”
Hayat -sadece bir rüyaya yada bir oyuna benzer. O oyun bittiğinde ve perdeler kapandığında, biz, insan dünyasındaki her şeyin –sadece bir yanılsama olduğunu anlayacağız. Sadece uygulama ve uygulama sayesinde elde ettiklerimiz gerçektir. Haydi, Dafa uygulamasında ilerlemeye devam edelim ve insani rüyalar ve yanılsamalar karşısında uyanık kalalım.
Çince metin: http://www.zhengjian.org/zj/articles/2004/6/27/27867.html
İngilizce metin: http://www.pureinsight.org/node/2411
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.