Çiçek Yağmurunu Beklerken

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Shifu, 2009 Uluslararası Büyük New York Fa Konferansındaki Fa Öğretisinde şöyle söyledi, “Fakat bununla birlikte, Fa'yı sıkça öğretmediğim zaman beni en fazla endişelendiren şey, karşılaştığınız zorluklar veya sıkıntılar değildir ki bunun ne kadar zor olduğunu biliyorsunuz. En zor olan şeyler onlar değildir; netice itibarı ile bir zorluk ne kadar büyük olursa olsun, üstesinden gelmenizin ardından, geçip gitmekte, son bulmaktadır ve o noktada olaylar sizin için netleşmektedir. Fakat yalnızlık içerisinde, sessizce -umut gözükmeden- xiulian uygulamak, olabilecek en zor şeydir. Herhangi bir xiulian uygulama yöntemini uygulamak, bu gibi bir zorluktan geçmeyi ve bu özelliklerdeki bir yolu gerektirir. Eğer bir kişi sebat etmeyi sürdürebiliyor ve durmaksızın ilerleyebiliyorsa, sadece o, gerçek anlamdaki "azim" olacaktır. Bunu söylemek kolay fakat gerçekleştirmek çok zordur. Uygulamanızı daima sanki yeni başlamışsınız gibi sürdürmeniz, sizi kesinlikle en nihai seviyenize götürecektir denmesinin sebebi işte budur.

Benim her günüm Fa-Zhen-Nian yaparak başlıyor, sonra meditasyona oturuyorum, ardından da gerçeği açıklama projeleri üzerinde çalışıyorum, her üç saatte bir Fa-Zhen-Nian yapıyorum, peşine ayaktaki egzersizleri, sonrasında da Fa’yı okuyup, Shifu’nun konuşmalarını dinliyorum, sonra tekrardan Fa’yı okuyor ve akşam olunca işe gidiyorum. Gün içinde ve gün sonunda hep uygulama…uygulama…uygulama.

Uygulamanın kendisi zor değildir. Benim için uygulamanın en zor yanı çekilmez olan yalnızlık. Fiilen, yalnızlık bile o kadar ağır değildir. Ben yalnızlıktan keyif alıyorum. İşte en zor olanı da bu –Cennetten sürekli bir ayrılık hissi. Bu kelimelerle nasıl anlatılabilir ki? Yemek yerken, yürürken, çalışırken ve hatta egzersizleri yaparken ya da kitap okurken, o ayrılık duygusu mevcut ki. Bu ayrılık hissi ruhunda güçlü bir kargaşa ve arzu uyandırıyor.

Dün bir uygulayıcı benimle kendi uygulama yolunda karşılaştığı zorlukları paylaşıyordu. Ben de kendiminkileri paylaştım. O da şaşırarak şöyle söyledi: “Ben her zaman senin yalnız kalmaktan hoşlandığını düşünürdüm; senin bu yolu tercih ettiğini düşünüyordum.” Ben ne diyebilirim ki? Önemli olan burada yalnız kalmaktan hoşlandığım veya hoşlanmadığım değil; sadece hiç kimse bu isteği dindiremiyor. Ben her insanın her yerde yalnız olduğunu düşünüyorum, fakat bazıları diğerlerinden bunun daha fazla farkındalar. Nasıl, bir yalnız ruh diğerini sakinleştirebilir ki? Ben başka insanlarla bir aradayken, bir süreliğine kendimi unutuyorum, o özlemi unutuyorum; bu kendi çapında bir sarhoşluluğa benzer, biraz şarap içtin ve acıyı hissetmiyorsun gibi, fakat sabah uyandığında o, hala eski yerindedir.

Bu akşam açık bir alanda oturuyordum ve meditasyon yaptım, sonra da Fa’yı dinledim. Böyle açık bir alanda, üzerinde yıldızlar, ılık ve hoş bir hava, ama ruhun…Bu ruhumu, ne rahatlatabilir?

Ne kadar sene beklemekte; bekleyen daha kaç yaşam var? Bu dönem, bu yolun son dönemidir. Ben çok ama çok daha sabırlı olmalıyım. Sadece yürümeye devam etmeli ve sadece yapmam gerekenleri yapmaya devam etmeliyim.

Çiçek yağmuru ne zaman dökülecek? Günü geldiğinde çiçek yağmuru başlayacak.

Bunlar sadece benim duygularım ve anlayışım. Lütfen Fa’ya uygun olmayan herhangi bir şey varsa gösteriniz.

Kaynak: http://www.pureinsight.org/node/5994

* * *

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.