Son birkaç aydır, tüm dünyada sivil toplum örgütlerine, akademisyenlere, politikacılara ve medya çalışanlarına tutarsız, çılgın ve tuhaf iddiaların yer aldığı e-postalar gönderiliyor. Göndericiler, e-postada Falun Gong (Çin’den kişisel gelişim uygulaması) uygulayıcısı olduklarını iddia ediyor. Alıcılar “seni çöp beyinli salak” diye hitap eden bir e-mail görünce ne yapacaklarını şaşırıyor.
Wisconsin-Eau Claire Üniversitesi profesörü ve Felsefe ve Din Bilimleri Kürsüsü Başkanı Scott Lowe, geçen yıl 12 Ekim’de bu tarz bir e-posta almış ve Epoch Times’a bu durumu çok tuhaf bulduğunu belirten bir e-posta göndermişti.
Lowe yakın zamana kadar buna benzer birkaç e-posta daha almış. “Oldukça garip e-postalar geldi ve hemen şüphe duymaya başladım” dedi.
Gelen e-postalar damdan düşer gibi isteklerin yer aldığı garip bir dille yazılmış ve herhangi bir kaynak belirtmeden Falun Gong web sitesinde yayınlanan uygulayıcı deneyimlerinden alıntı yaparak Falun Gong doktrini hakkında danışmanlık istiyordu.
Falun Dafa Bilgi Merkezi, İcra Direktörü Levi Browde, Lowe’a gönderilen e-postanın organize ve tuhaf bir kampanyanın parçası olduğuna inandığını söyledi. Bir röportajda “Bu e-postalar Falun Gong’un itibarını yok etmek için Çin Komünist Partisi tarafından yapılan son girişimdir” dedi.
Kendini “Mike Strike”olarak tanıtan biri özellikle aşırı misyoner görüntü sergilemeye çalışıyordu. Öyle ki Lowe bunun Çinli bir provokatör mü yoksa aşırı hevesli bir Falun Gong takipçisi mi emin olamıyordu.
Lowe yazısında “Tanımadığınız birine mesaj göndermek çok saçma” dedi.
“Ben, en azından, Falun Gong’un ne olduğunu biliyorum, bu yüzden anlatılan hikâyenin içeriğine yabancı değildim. Ben diyelim ki, bu e-postayı alan bir yabancı diplomat ya da devlet memuru olsaydım, muhtemelen gönderen kişinin aklını kaçırmış olduğunu düşünürdüm” diye yazdı.
Falun Dafa Bilgi Merkezi e-postaları açıklayan bir basın bildirisi yayınladıktan sonra, alıcılar kendilerine gelen bir sürü e-postayı Bilgi Merkezi’ne iletti.
Harvard Üniversitesi’nde psikoloji araştırmacısı Kyle Thomas, 26 Nisan’da “Amerika’da yaşayan bir lise öğrencisi Simone”dan bir şikâyet mesajı aldı.
E-posta Falun Gong’un “doğaüstü bir bilim” ve Falun Gong kurucusunun “kendisine çok ilginç gelen özel düşünceleri” olduğunu belirterek başlıyordu. Daha sonra onu arkadaşları ve ailesi hakkında nasıl paranoyak haline getirdiği hakkında detayları yazıyordu.
Epoch Times’a verilen başlık bilgilerine göre e-posta Hangzhou, Çin’den gönderilmişti.
“Simone Yuang” bu tarz e-postalar gönderme konusunda bir geçmişe sahipti. Simone Yuang aynı zamanda 25 Şubat tarihinde Auckland, Yeni Zelanda şehir meclis üyelerine bir e-posta göndermiş ve Falun Gong uygulayıcısı olduğunu iddia etmişti. E-postada Christchurch depreminde ölen insanların bunu hak ettiğini söylemişti. Meclis üyesi Cathy Casey bunu “kınanması gereken” bir e-posta olarak nitelendirdi.
Kyle Thomas aldığı e-posta kaynağı hakkında haberdar olduğunda şöyle yazdı: “Ne kadar saçma. Falun Gong hakkında hiçbir şey bilmiyorum… ama hükümetin böyle aptalca şeyler yapma konusunda duyarlı olduğuna inanmıyorum. Benim gelen e-posta sebebiyle sadece kafam karıştı."
Yapılan röportajlarda, Komünist Partisi güvenilirliğini yitirmiş devlet medya propogandası engeline takılmadan, direk e-posta göndererek uydurulmuş, mantık dışı Falun Gong referansları ile VIP’lere mesajını direk iletiyor denildi.
Falun Dafa Bilgi Merkezi direktörü Levi Browde “Bu eski bir mesajı yeni bir ambalaja koyma metodu ama propaganda çizgisi aynı” dedi.
Falun Gong uygulayıcı sayısı Komünist Partisi’ne katılan insan sayısını geçince, Komünist Partisi endişe duyuyor ve bu sebeple propaganda başlatıyor ve “ortadan kaldırma” girişimi Temmuz 1999’da başlıyor. O zamandan itibaren üç başlıklı strateji parti içi bildiride yayınlanıyor: Falun Gong uygulayıcılarının itibarını yok etmek, finansal olarak iflasa sürüklemek ve fiziksel olarak şiddet uygulamak.
Browde “E-postada yer alan başlıca temalar, devletin 12 yıllık Falun Gong kampanya mesajlarını yansıtıyor: Falun Gong mantık dışı, tuhaf, tehlikeli veya saygıya layık olmayan” dedi.
Kanada’daki Falun Gong uygulayıcıları sözcüsü, Lucy Zhou, e-postaların aynı zamanda Parti’nin Falun Gong karşıtı kampanyasının ne kadar başarısız olduğunu gösteriyor dedi.
“Bu kadar yıl Batı toplumunda birçok insan gerçeği öğrendi ve nefret propagandası yaydıklarını bildiği için onları görmezden geldi. Şimdi ÇKP bu yeni yolu icat etti. Bu çok basit ve ahlaksız bir yoldur” dedi.
Scott Lowe “Bu yanlış bilgilendirme yöntemi nispeten zekice” dedi. Gönderilen hakkında tedbire gerek yok çünkü “amaç şüphe uyandırmak… e-postaların sadece suyu bulandırması gerekiyor ki bir sonraki sefer alıcı Falun Gong hakkında bir haber okuduğunda şöyle düşünecek ‘ah evet. Bana damdan düşer gibi tuhaf e-postalar gönderen şu deli insanlar. Belki zararsızlar ama tam emin olamayız.’”
Browde insanlar e-postaların sahte olduğunu fark etmez ise, bu durumun Falun Gong uygulayıcılarını hatta destekçilerini küçük düşürme etkisi yaratabileceğini söyledi.
Her e-posta başlık denen bir dizi teknik bilgiler ile birlikte geliyor. Yahoo gibi bazı posta servislerinde başlık gönderenin mekânını içeriyor. Gmail’in başlıklarında ise bu bilgi yok.
Bilgi Merkezi, Yahoo’dan gönderilen birçok e-posta kaynağının başlık bilgisini tarayarak ve IP adreslerine bakarak menşeinin Çin olduğunu tespit etti.
Kampanyanın ne kadar yayıldığını tahmin etmek imkânsız ancak Epoch Times tarafından incelenen örnek e-postalar gösteriyor ki kampanya potansiyel olarak çok geniş bir kitleye yayıldı.
E-posta alıcıları, Canberra, Avustralya’dan meclis üyeleri, Auckland, Yeni Zelanda’dan yerel yöneticiler, ABD’den seçilmiş yetkililer, yüksek lisans öğrencileri ve profesörler ve Kanada’dan gazeteciler, araştırmacılar ve şehir meclis üyeleri dâhil olmak üzere birçok çevreden insan içermekteydi.
E-maillerde çirkin bir dille yazılan tehditler, Faluın Gong yüzünden başa gelen sıkıntılar hakkında üzücü hikâyeler, kaynak belirtmeden Falun Gong web sitesinden yapılan alıntılar gibi çok farklı temalar yer almaktaydı.
Bilim adamları tarafından yapılan araştırmaya göre, ÇKP’nin stratejik aldatma ve algı yönetimi konusunda zengin bir 60 yıllık geçmişi vardır.
Buna bazen “psikolojik harekât” denir ve Çin devlet aktörleri herhangi bir konu üzerinde yabancıların düşüncelerini etkileyerek Parti-devlet çıkarlarını geliştirmeyi amaçlar.
Science Applications International Corporation tarafından hazırlanan bir araştırma raporuna göre “Algı Yönetimi, diğer ülkelerin Çin’in ilgi ve eylemlerini nasıl algıladıklarını etkilemek için sürekli bir çabanın parçasıdır”
Çin propagandası uzmanlarına göre sahte elektronik postalar da bu sınıfa girmekte.
Kuzey Çin kenti Shenyang’da propaganda eski müdürü, Zhang Kaichen, bu fikre hiç şaşırmadığını belirtti.
“Onlar, 12 yıldır işkence yapıyorlar şimdi ise ‘hilesi bitmiş eşek gibi’ eski bir Çin ifadesi ile tanımlanıyorlar” dedi ve ekledi “Onlar fikir bulmakta zorlanıyorlar, Falun Gong’a saldırmak için başka daha iyi bir yolları yok. Artık oldukça saçma davranış sergiliyorlar.”
Zhang ayrıca mesajın tecrübesiz bir şekilde gönderilmesi ve kolaylıkla Çin’den gönderildiğinin tespit edilmesi konusunda da hiç şaşırmadı. Bu işi yapan komünist bürokratların tek hedefi “görevi tamamlamak”
Çin’deki medya kontrolü üzerine kitap yazmış ünlü yorumcu ve ekonomist He Qinglian “Bu teknik Falun Gong’u anlamayan insanlar üzerinde etkili olabilir” dedi.
“Bu şekilde çok sayıda insana ulaşabilirler. Okuyan ve inanan insanların oranı sadece %5 olsa bile propaganda etkisini göstermiş olur.”
He Qinglian “Tarih boyunca Komünist Partisi düşmanlarının itibarını yok etmek için hep uğraşmıştır” dedi. Browde “Bu tarz bir aldatma kampanyası Batılılar için çok kafa karıştırıcı. Önemli bir devletin spritüel bir akımın itibarını yok etmek için karışık bir hileye başvurabileceğini kim tahmin edebilir ki” dedi.
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.