Uygulamamın erken döneminde Üstad’ın öğrettiği Falun Gong’un aşağıdaki bölümü özellikle dikkatimi çekmişti.
“İnsanların kurtarılması gerçekten çok zordur. Her bir sınıftaki kişilerin %5'i veya %10'u daima başkalarından geri kalıyor. Herkesin Tao'ya ulaşması mümkün değildir. Hatta uygulamalarına devam eden kişiler için de aynı şey geçerlidir. Kendinizi geliştirme konusunda ne derece başarılı olacağınız, bunda ne kadar kararlı olduğunuza bağlıdır. Herkesin bir Buda haline gelmesi imkânsızdır. Gerçek Falun Dafa uygulayıcıları bu kitabı okumak suretiyle, aynı deneyimleri yaşayacak ve layık oldukları her şeyi elde edebileceklerdir.” (Zhuan Falun, 2. Konuşma)
Bu paragrafta ne anlatılmak istendiğini o zaman gerçekten kavrayamamış olduğumu itiraf etmeliyim. Buradan anladığım şey uygulamada ilerleyebilmek için kişinin çok kararlı olması gerektiği idi. Fa’nın düzeltmesi döneminde uygulama yaparken, uygulamam üzerinde çalıştıkça, bu paragrafın derin anlamlarını kavradım.
Üstat Li, bizim uygulamamız esnasında karşılaşabildiğimiz çeşitli durumlardan uzun zaman önce bahsetmişti. Azimle uygulama yapamayan ve sadece üstünkörü bir şekilde uygulamasını sürdüren bir bireyin Fa uygulaması ile gerçekten tamamlanması olanaksızdır. Sadece insan kabuğunu çıkarabilenler tamamlanmayı başaracak olanlardır.
Geçen iki yıl içerisinde diğer uygulayıcılardan edindiğim izlenimler sonucunda ciddi bir durumla karşılaştım, bazı uygulayıcılar artan bir şekilde konforlu yaşamayı takıntı haline getirdiklerini gördüm ve Çin’deki ciddi işkenceyi unuttuklarını fark ettim. Aslında pek çok uygulayıcı bu durma uygulayıcı paylaşımlarında yer verdi. Konfor tutkusunun Falun Dafa uygulayıcıları arasında tamamen bırakılmış bir durum olmadığı aksine bir tümör gibi yayıldığı ve beslendiği söylenebilir. Bu tutkunun bir kere kökü vücuda alındığı zaman uygulayıcıları yok etmeyi, aşağıya çekmeyi ve bütün uygulama çabalarını etkisiz kılmayı başardığını fark ettim.
Bazı uygulayıcılar anlattığım bu olguyu abarttığımı düşünebilirler. Hayır! Bunu yapmıyorum. Benim tanıdığım uygulayıcılar kötülüğün şahlandığı 2002 ile 2003 yılları arasında kendilerini Falun Dafa’nın standartlarına asimile etmişlerdir. Uygulamalarında gayretliydiler ve yaşayan varlıklara karşı sorumluluklarının yerine getirmişlerdi. Bununla beraber, şeytansı varlıkların sayısı azaldıkça, uygulama yapanların çevresi artan bir şekilde rahatladı, konfor ile motive olmaya başladı, uygulamaları gevşedi ve yavaş yavaş aşağıya düşmeye başladılar. Onlar kendilerini aşağıya, sıradan insan krallığına sürüklemesi için şeytana izin veriyorlar.
Bazı uygulayıcılar işleri ile ilgili takıntılılar ve düşündükleri her şey para ile ilgili. Bazıları sıklıkla uygulayıcı olmayan arkadaşları ile lokantalara gitmek, hatta içki içmekteler. Bazıları kendilerinin finansal açıdan sıkıntıda olduğu düşüncesi ile kumar makinelerinde ya da bilgisayarda kumar oynamakta, arkadaşları ile okey, konken, tavla oynamakta. Bazı bayan uygulayıcılar uygulamalarına ayırmaları gereken değeri zamanlarını lüks elbiseler almak için alış veriş yapmak için harcamaktalar. Bazı yaşlı uygulayıcılar ise çocuklarının evliliğini, işini… vb. konuları takıntı yapmış durumdalar.
Bazı uygulayıcılar ise sıradan insanların şehvet ve arzu duygularına takılmış durumdalar; Erkekle kadın arasındaki duygusal sevgiden (aşktan) etkilenerek akılsızlık ediyorlar. Uygulayıcıların hiçbirisi bu problemlerle bir uygulamanın sorumluluğu taşıyamazlar. Bunlar Fa’yı iyi çalışmamaktalar ve bulundukları bu yerle nasıl sıradan insanların yaşamlarına rehberlik edecekler.
Bu şekilde davrananları gördüğüm zaman kesinlikle çok endişeleniyorum. Onlar Falun Dafa’nın karşısında olanlara fırsat veriyorlar. Gerçekten çok kötü hissediyorum, sıklıkla aklıma böyle şeyler gelmekte; “böylesine muazzam bir Üstat tarafından öğretilen böylesine muazzam bir Dafa ile bu fırsatı niçin değerlendiremeyiz? Sıradan insan toplumundaki şeylere karşı nasıl takıntı geliştirebiliriz? Sıradan insanların hassasiyetlerini, ün ve serveti…vb., önemsiz şeyleri hedef alarak nasıl yaşayabiliriz? Bir kişi sıradan insan toplumundaki her şeyi görebilir, orada iyi hiçbir şey yoktur, o geçicidir, insanlar yeniden doğduklarında oradaki hiçbir şeyi geri getiremez ya da ölürken götüremezler. Kozmosun prensiplerini bilen
Dafa uygulayıcıları nasıl böyle davranabiliyorlar?”
Bu konular üzerinde sakinleştikten sonra bizi uygulamada karasız kılan ve gevşek yapan şey bu zamanda giderek yoğunlaşan konfor tutkumuz olduğunu fark ettim. Fa düzeltmesinin bu son döneminde şeytanların müdahalesi bu takıntı üzerinden olmaktadır. İşkencenin yoğun olduğu dönemde korku takıntısı ile birlikte gelişen Fa’yı onaylamaktaki gevşeklik durumu bizi fark edilmeden evde uygulama yapmaya sevk etmişti, şimdiki bu konfor takıntısı ise bizi Fa çalışmak ve egzersiz yapmak konusunda isteksiz kılmaktadır, bizi tembel ve televizyon izleyen bir hale sokmaktadır.
Bu takıntı bizi zor hayat koşullarından korkar hale getirdi ve bencillikten uzak bir şekilde kendimizi Fa’ya vermemizi engelledi ve böylece de gerçeği-anlatma ve yaşayan varlıkları kurtarma çabamızı sakatladı. Önceliği sıradan insan toplumundaki kendi kayıplarımıza ve kazançlarımıza vermemize sebep oldu. Biz sadece kazanmak isteriz fedakârlık yapmak istemez. Biz sıradan insan toplumundaki şeyleri kaybetmekten korkar isek, bu takıntılar bizi diğer uygulayıcılarla işbirliği yapmaktan ve birlikte gelişmekten alıkoyar. Bu tamamlanma takıntısı ile egzersizler yapmamızla ve Fa çalışmamızla sonuçlanır. Konfor takıntısı uygulayıcılara gerçekten çok ciddi zarar vermiştir! Sıradan insan toplumundaki konfor isteğinin bazı öğrencilerde bulunması toplumdaki sıradan şeyleri Dafa’yı kullanarak elde etmemizi sağladı. Bu takıntılar şimdiki durumumda bizi halinden memnun yaptı ve Dafa öğrencilerinin görevlerini açıkça unutturdu, Fa’nın onaylanmasını engelledi.
Bazı uygulayıcılar kararlılıkla uygulama yapamadıklarını çünkü kendi maddi durumlarının iyi olmadığından bahsediyorlar. Bir ailenin yükünü taşımak kolay değil kafamız nasıl barış dolu olabilir? Fa’yı onaylamayı nasıl düşünebiliriz ki? Diyorlar. Başka bir deyişle koşulları daha iyi olduğu zaman uygulama yapmak istiyorlar. Bu onların sıradan insan dünyasındaki konfor takıntılarından kaynaklanmaktadır öyle değil mi?
Üstat diyor ki,
“Bazıları şöyle diyebilir: "Biraz daha fazla para kazanıp ailemi rahata kavuşturayım, böylece hiçbir şey için endişelenmeme gerek kalmaz. Ondan sonra xiulian uygularım." Rüya gördüğünüzü söyleyebilirim. Ne başkalarının hayatına karışabilmeniz mümkündür ne de başkalarının kaderlerini kontrol edebilirsiniz -buna eşinizin, çocuklarınızın, anne-babanızın veya kardeşinizin kaderi de dâhildir. Böyle şeylere siz karar verebilir misiniz? Dahası, merak edecek hiçbir sıkıntı ve sorununuz kalmazsa nasıl xiulian uygularsınız? Egzersizleri nasıl rahat ve huzurlu bir şekilde yapabilirsiniz? Öyle bir şey nasıl olabilir? Bu sizin sıradan insan perspektifinden düşündüğünüz şeydir.” (Zhuan Falun – 4. Konuşma)
Üstat bize her zaman Fa’nın prensiplerini anlatmakta; sıradan insan toplumunda her şey karmik ilişki doğrultusunda şekillenmektedir, sıradan insanların karşılaştığı zorluklar ve mutluluklar karmik bir nedenle yaşanmaktadır. Bir Dafa uygulayıcısı olarak bu prensipleri açıkça anlayabilmeli, sakin zihinli olabilmeli, sahip olduğumuz her ne ise hoşnut olabilmeli, tutkularımızı bırakabilmeli, karakterimizi ve anlayış düzeyimizi (xinxing) uygulama çevresinde geliştirmeliyiz ve karşılaşılan güçlüklerden faydalanabilmeli iyi ya da kötü karşımıza çıkanın ne olduğuna bakmaksızın, sonuna ulaşıncaya kadar xinxing’imizi geliştirmeli ve uygulamamız için zorlukları fırsat bilmeliyiz. İşin doğrusu, gerçekten bunları yapabilecek düzeye ulaştığımızda sıkıntılar yok olacaktır, evrenin prensipleri her şeyi düzenler. İlerlememize devam ederken negatif unsurlar giderek bizi sınırlamaktan yoksun kalacak ve bizim uygulama çevremiz gittikçe daha iyi olacaktır. Bununla beraber, uygulama esnasında güçlü bir zihne sahip olamazsak çevremiz daha iyi olsa bile, biz sıradan insan toplumundaki şeylere takılabilir ve kendimizi geliştirmekte yetersiz kalabiliriz.
Benim çevremdeki uygulayıcılarının pek çoğunun maddi koşulları iyi durumdadır. Çocuklarının yaşamları iyidir, boş vakitleri vardır, hatta evde çalışmaya bile ihtiyaçları yoktur. Bununla beraber Sıradan insan toplumundaki lüks yaşamlarına ve kendilerine oldukça düşkünler, bu durumdan vazgeçmek istemiyorlar.
Yaşam koşulları iyi olmadığı, ailelerinin yükünü zor taşıyan ve buna rağmen uygulamasını iyi yapmaya çalışan uygulayıcılar da gördüm. Onların uygulamalarındaki kararlılık renksiz ya da soluk değil ve insanları son derece zor koşullar altında kurtarıyorlar. Uygulayıcı olmak ya da olamamak insanın kendi kendisini karalılıkla geliştirip geliştirememesi ile ilgilidir, çevrenizdekilerin uygulamanızı iyi yapıp yapmadığınız hakkındaki fikirleri, önemli değildir bu sizin en derinden gelen düşüncelerinize bağlıdır. Yaşam koşullarının iyi ya da kötü olup olmaması uygulamadaki kararlılığı ya da kararsızlılığı belirleyemez.
Benim kişisel anlayışım bana uygulayıcının konfora karşı takıntı geliştirmesinin uygulaması açısından çok tehlikeli olduğunu söylemekte. Bu takıntının etkisi altında uygulamamız suya düşebilir. Üne, paraya ve duygusallıklara kapılırken “ bunu sıradan insanların koşullarına uymak, uyum sağlamak için yaptım! ” özrüne sığınabiliriz. Sonunda, ,tökezlediğimizde uyanacağız; ama sadece aşağıya ve yanlış yola gidip gitmediğimiz hakkında bilgimiz olacak. Bu zamanda, uygulamaya tekrar dönmek istediğimizde, elimizde sadece kaçırdığımız fırsat kalacak ve pişmanlık duymak için çok geç olacak.
Uygulama yapmak (zihnin ve bedenin arındırılması) ciddi bir konudur. Sıradan insan toplumunda mutlu olmak diye adlandırılan şeye ve koşullara sahip olmak takıntısına sahip olamamak zorundayız. İstediğimiz şey bu mu? Onlara sahip olsak bile hepsi geçicidir, hala daha reenkarnasyon döngüsüne girmek zorunda kalacağız ve asla oradan çıkamayacağız. Bu nasıl var oluşumuzun amacı ya da anlamı olabilir ki!
Bugün biz Fa-düzeltmesi periyodunda Dafa öğrencileriyiz ve bu büyük bir şans. Bizim sansımızı, sıradan insan toplumundaki bir parça konfordan zevk alma olgusu yansıtamaz. Hatta bizi bekleyen daha büyük faziletler vardır. Üstadın yönlendirmesiyle Fa düzeltmesi içerisinde ve canlı varlıkları kurtararak, gerçek tamamlanmaya (doğru meyve konumuna) ulaşabilir ve kıyaslanamaz güzellikteki yeni kozmosa girebiliriz. Bu bir kişinin yaşamındaki en üstün onur ve muazzam bir fazilettir, kozmostaki pek çok yaşam bunu istemekte, fakat yapamamaktadır.
Gerçek uygulayıcılar: Üstat defalarca Dafa öğrencilerinin muazzam olduklarını söyledi, konfor ile ilgili takıntımızdan süratle kurtulmalıyız. Uygulamamıza basitçe devam etmemeli, gerçekten kendimizi Fa’nın içerisinde geliştirmeli ve tamamlanmaya ulaşmalıyız; sadece bu bizim yaşamlarımızın gerçek anlamıdır.
* * *
Here is the article in English language:
http://en.clearharmony.net/articles/a37038-article.html
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.